Geri Dön

Genito-üriner sistem enfeksiyonlarından izole edilen Candida türlerinde bazı virülans faktörlerı ile antifungal ilaç direncinin araştırılması

Genito-üriner sistem enfeksiyonlarindan izole edi̇len Candida türlerinde bazi vi̇rülans faktörleri i̇le antifungal ilaç di̇rencinin araştirilmasi

  1. Tez No: 578808
  2. Yazar: SEZİN ÇOLAK HALLUM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NİZAMİ DURAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Mikrobiyoloji, Microbiology
  6. Anahtar Kelimeler: Candida, genito-üriner kandidiyazis, virulans, antifungal direnç, Candida, genito-urinary candidiasis, virulans, antifungal resistance
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

Amaç: Bu çalışmada, genito-üriner sistemden izole edilen Candida suşlarında ilaç direnç profillerini belirlemeyi, izole edilen kökenlerde candidal virülans faktörlerinden HWP1 (hifal duvar proteini 1), ALS (aglutinin benzeri sekans), SAP (sekrete aspartil proteazlar), PLB (fosfolipaz B), CALB (candida antartica lipaz B) ve AINT (integrin A) genlerinin sıklığını araştırmayı amaçladık. Yöntem: Bu çalışma Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda gerçekleştirilmiştir. Örneklerin 111'i idrar ve 37'si vajen sürüntü numunesi idi. Örneklerin identifikasyonu için fenotipik yöntemler kullanılmıştır. Antifungal duyarlılıkları amfoterisin B, flusitozin, flukonazol, vorikonazol, caspofungin ve mikafungin için Vitec-2 kullanılarak yapılmıştır. Çalışmada izole edilen tüm Candida kökenlerinde Candida infeksiyonlarında majör rol oynayan CALB, AINT, HWP, PLB, SAP ve ALS virulans genlerinin varlığı ile ERG11 direnç geni varlığı PCR yöntemi kullanılarak araştırılmıştır. Bulgular:Çalışmada izole edilen Candida tür dağılımı incelendiğinde C.albicans'ın %43.9'luk oranla en sık izole edilen köken olduğu belirlenirken, bunu C.glabrata ve C.tropicalis'in %12.1'lik oranla ikinci sık izole edilen türler olduğu görülmektedir. İzolatların %7.7'sinin amfoterisin B'ye, %6.2'sinin flukonazole, %3.1'nin ise vorikonazol, flusitozin, mikafungin ve caspofungine karşı dirençli olduğu tespit edilmiştir. CALB ve AINT virülans genleri tüm candida türlerinde en sık saptanan viülans genleri iken, ALS geni en az saptanan gen olmuştur. Candida albicans izolatlarında en yüksek oranda (%85.4) CALB geni varlığı tespit edilirken bunu %83.6'lik oranla ile AINT geninin izlediği saptanmıştır. Benzer şekilde Non-albicans Candida (NAC) türlerinde de en yüksek oranla CALB geni bulunmuştur. Genel olarak Türk ve Suriyeli hastalardan izole edilen Candida kökenlerindeki virülans gen sıklığında istatiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. En sık tespit edilen türlerin en dirençli oldukları antifungallere bakıldığında, C.albicans'ın %10.7 ile flukonazole, C.glabrata'nın %16.7 ile amfoterisin B'ye, C.tropicalis'in ise %11.2 ile ekinokandin grubu ilaçlara dirençli olduğu görülmüştür. Sonuçlar: Son yıllarda albicans dışı Candida türlerinin infeksiyon etkenleri olarak sıklıkla izole edildiği ve ilaç direncindeki çarpıcı rakamlar dikkatleri çekmektedir. Çalışmamızda da albicans dışı Candida türleri izolasyon sıklığının önemli oranlarda olduğu tespit edilmiştir. Tedavi rejimlerine yön vermesi açısından bölgesel direnç profillerinin bilinmesi oldukça önemlidir. Fenotipik ve genotipik olarak dirençli suşların erken belirlenmesi ve gerektiği yerde uygun tedavi rejimlerinin belirlenmesi morbidite ve mortalitenin azaltılması açısından son derece önemlidir.

Özet (Çeviri)

Aim: In this study, we aimed to determine drug resistance profiles in Candida strains isolated from genitourinary system and investigate the frequency of HWP1 (hyphal wall protein 1), ALS (agglutinin-like sequence), SAP (secreted aspartyl proteases), PLB (phospholipase B), CALB (Candida Antartica Lipase B) and AINT (Intergrin A) genes which are candidal virulence factors in isolated strains. Methods: This study was carried out at the Department of Medical Microbiology, Faculty of Medicine, Mustafa Kemal University. 111 samples were urine and 37 samples were vaginal swabs. Phenotypic methods were used for identification. Antibiotic susceptibilities for amphotericin B, flucytosine, fluconazole, voriconazole, caspofungin and micafungin were performed using Vitec-2. The presence of the genes of CALB, AINT, HWP, PLB, SAP and ALS virulence factors that play a major role in Candida infections and the presence of ERG11 resistance gene were investigated in all Candida strains isolated by using PCR method. Results: When the distribution of Candida species was examined, it was found that C. albicans was the most commonly isolated strain with a rate of %43.9, while C. glabrata and C. tropicalis were the second most frequently isolated species with a rate of %12.1. %7.7 of isolates were resistant to amphotericin B, %6.2 were resistant to fluconazole, %3.1 were resistant to voriconazole, flucytosine, mikafungin and caspofungin. The CALB and AINT virulence genes were the most commonly detected viulence genes in all candida species, while the ALS gene was the least detected gene. In C. albicans isolates, the highest rate of CALB gene was detected (85.4%), followed by AINT gene with %83.6. Similarly, the highest rate of CALB gene was found in Non-albicans Candida (NAC) species. In general, there was no significant difference in the frequency of virulence genes in Candida strains isolated from Turkish and Syrian patients. When the most commonly detected species are most resistant to antifungals, it was found that C.albicans was resistant to fluconazole with %10.7, amphotericin B with %16.7 and C.tropicalis with echinocandin group with %11.2. Conclusion: In recent years, non-albicans Candida species are frequently isolated as infectious agents and striking figures in drug resistance have attracted attention. In our study, the isolation frequency of non-albicans Candida species was found to be significant. It is very important to know the regional resistance profiles to guide the treatment regimens. Early detection of phenotypically and genotypically resistant strains and determination of appropriate treatment regimens are extremely important in terms of reducing morbidity and mortality.

Benzer Tezler

  1. Genital mycoplasma'ların tanısında kültür ve polimeraz zincir reaksiyon (PCR)'nun karşılaştırılması

    The Comparison of PCR and cultivation on the diagnosis of genital mycoplasma

    MEHMET SAMİ SERİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    MikrobiyolojiÇukurova Üniversitesi

    Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL AKAN

  2. Klinik örneklerden izole edilen Streptococcus agalactiae izolatlarının antibiyotiklere karşı direnç durumları, genişlemiş spektrumlu beta laktamaz üretimi ve biyofilm özelliklerinin araştırılması

    Investigation of antibiotics resistance properties, extended spectrum beta lactamase production and biofilm properties in Streptococcus agalactiae bacterium isolated from clinical samples

    ŞEYMA ERGİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik MikrobiyolojiSelçuk Üniversitesi

    Tıbbi Laboratuvar Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ONUR ALADAĞ

  3. Ürogenital sistem enfeksiyonlarında serum immunoglobulinlerinin değeri

    Başlık çevirisi yok

    NURİ DENİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    ÜrolojiGazi Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı