Perkütan nefrostomi kateteri ve üreteral j stentli hastalarda kateter enfeksiyonlarının risk faktörlerinin ve etkenlerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 871318
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA ERTEK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Infectious Diseases and Clinical Microbiology
- Anahtar Kelimeler: Perkütan nefrostomi kateteri, Piyelonefrit, Double J Stent, Kateter İlişkili Üriner Sistem Enfeksiyonu, Percutaneous Nephrostomy Catheter, Pyelonephritis, Double J Stent, Catheter-Associated Urinary Tract Infection
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 75
Özet
ÖZET Amaç : Günümüzde üriner tıkanıklığı gidermek üzere kateter kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Farklı kateter tiplerine bağlı komplikasyonlar önem kazanmaktadır. Enfeksiyöz komplikasyonlar en sık görülenlerdendir, önemli morbidite ve hatta mortalite ile ilişkilidir. Kateter ilişkili üriner sistem enfeksiyon hastalarında kolonizasyon ve asemptomatik bakteriüriyi araştıran çalışmalar bulunsa da mikrobiyolojik profilden bahseden çok azdır. Bu çalışmada double-J kateteri ve perkütan nefrostomi kateterli hastalarda gelişen komplike üst üriner sistem enfeksiyonlarının demografik özellikleri, etiyolojik faktörleri ve mikrobiyolojik profillerinin belirlenerek henüz bir rehber önerisinin bulunmadığı üst üriner kateter ilişkili enfeksiyonlara literatür katkısı sağlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma retrospektif planlandı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Hastanesi' nde Ocak 2021-Ocak 2024 tarihleri arasında Girişimsel Radyoloji ve Üroloji Klinikleri tarafından üst üriner sistem kateteri takılan ve kateter ilişkili üst üriner sistem enfeksiyonu gelişen hastaların dosyaları tarandı. Dahil etme kriterlerini taşıyan hastaların demografik verileri, etiyolojik faktörleri, kan, idrar kültürleri ve antibiyotik duyarlılıkları kaydedildi. Bulgular : Çalışmaya dahil edilen 170 hastanın verileri incelendiğinde üst üriner sistem enfeksiyonun tanısının ortalama double Jli hastalarda 57, nefrostomi kateterli hastalarda 59. gününde konduğu görüldü. Her iki grupta da kateter takılı kaldığı sürece 14 günden sonra idrar yolu enfeksiyon riskinin belirgin arttığı ve stent takılmasına neden olan en sık malignitenin genitoüriner kanser olduğu görüldü. Alınan idrar kültürlerinde en sık izole edilen etken Escherichia coli idi. E. coli' den sonra Klebsiella spp, Pseudomonas spp ve enterekokların yaygın olduğu görüldü. Elde edilen E. coli suşlarında %57,1 oranında genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (GSBL) tespit edildi. Son 3 ayda idrar yolu enfeksiyon öyküsü ve uzun sürede hastanede yatış ile ÇİD mikroorganizma izolasyonunun arttığı görüldü. Sonuç: Üst üriner sisteme kateter takılan hastalarda; üriner sistem enfeksiyonu risk faktörlerinin tanımlanması, etkenlerin dağılımı ve antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesi ile elde edilen sonuçlar literatürde bilgi eksikliği olan bu hasta grubuna yaklaşımında bize yol gösterecektir.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Objective: The use of catheters for relieving urinary obstruction is increasingly common today, leading to a rise in complications associated with different catheter types. Among these complications, infectious ones are of particular concern due to their high morbidity and even mortality. While studies investigating colonization and asymptomatic bacteriuria in patients with catheter-associated urinary tract infections exist, few discuss the microbiological profile. This study aims to contribute to the literature on complicated upper urinary tract infections related to upper urinary catheters by determining the demographic characteristics, etiological factors, and microbiological profiles in patients with double-J and percutaneous nephrostomy catheters, with the goal of providing insights into a field where there is currently a lack of guideline recommendations. Materials and Methods: This study was planned retrospectively. Medical records of patients who underwent upper urinary tract catheterization and developed catheter-associated upper urinary tract infections between January 2021 and January 2024 at the Health Sciences University Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Oncology Hospital, Interventional Radiology, and Urology Clinics were reviewed. Demographic data, etiological factors, blood and urine cultures, and antibiotic susceptibilities of patients meeting the inclusion criteria were recorded. Findings: When the data of 170 patients included in the study were examined, it was observed that the diagnosis of upper urinary tract infection was made on average on the 57th day in patients with double-J catheters and on the 59th day in patients with nephrostomy catheters. It was noted that the risk of urinary tract infection increased significantly after 14 days of catheter placement in both groups, and the most common malignancy leading to stent placement was genitourinary cancer. Escherichia coli was the most commonly isolated pathogen in urine cultures. Following E. coli, it was observed that Klebsiella spp, Pseudomonas spp, and enterococci were prevalent. Extended-spectrum beta-lactamase (ESBL) was detected in 51.4% of the obtained E. coli strains. It was observed that there was an increase in the history of urinary tract infections in the last 3 months and in the isolation of healthcare-associated microorganisms with prolonged hospitalization. Conclusion: In patients with catheterization of the upper urinary tract, the identification of risk factors for urinary system infection, the distribution of pathogens, and the determination of antibiotic susceptibilities will guide us in approaching this patient group, which lacks information in the literature.
Benzer Tezler
- Böbrek yetmezliği bulunmayan hastalarda tek taraflı akut obstrüksiyon sebebiyle gelişen hidronefrozun tedavisinde üreteral double j kateter yerleştirilmesi ile perkütan nefrostomi uygulamasının böbrek fonksiyonları ve hayat kalitesi üzerine etkilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
Comparison of double j stent placement and percutaneous nephrostomy catheter insertion in patients with unilateral hydronephrosis caused by acute obstruction and with no renal failure on renal function and quality of life: a retrospective evaluation
KUBİLAY SABUNCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
ÜrolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KEMAL SARICA
- Pediatrik hastalarda perkütan üriner girişimler
Percutaneous interventions in pediatric patients
KADİR GEYLANİ KORUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Radyoloji ve Nükleer TıpÇukurova ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET İNAL
- Perkütan nefrolitotomi operasyonu sonrası üreteral kateter kullanımı ile nefrostomi tüpü kullanımının sonuçlarının karşılaştırılması
Compariation of results use of ureteral catheter and use of nephrostomy tube after nephrolithotomy operation
ÖMER ERKAM ARSLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
ÜrolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT GÖNEN
- Ultrasonografi (US) eşliğinde perkütan nefrostomi ve retroperitoneal kateter drenajı
Başlık çevirisi yok
GÜRSEL SAVCI
- Böbrek taşı nedeniyle perkutan nefrolitotomi uygulanan hastalarda tedavi başarısı ve komplikasyonları öngörmek için kullanılan taş skorlama sistemlerinin (S.T.O.N.E, GUY, CROES, S-ReSC) validasyonları ve karşılaştırılması
The comparison and validation of kidney stone score systems (S.T.O.N.E, GUY, CROES, S-ReSC) for predictions treatment success and complications of patients who underwent percutaneous nephrolithotomy for kidney stones
SERKAN YARIMOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
ÜrolojiSağlık BakanlığıÜroloji Ana Bilim Dalı
UZMAN İBRAHİM HALİL BOZKURT
DOÇ. DR. TANSU DEĞİRMENCİ