Geri Dön

Dipper ve non-dipper hipertansiyonlu hastalarda sol ventrikül diyastolik fonksiyonlarının ekokardiyografi aracılığı ile karşılaştırılması

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 581234
  2. Yazar: MEHMET SAİT SELÇUK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAKAN TIKIZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Manisa Celal Bayar Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 50

Özet

Hipertansiyon sık görülen kardiyovasküler risk faktörlerinden biri olup, yeterli tedavi edilmediği takdirde yüksek morbidite ve mortaliteyle ilişkilidir. Epidemiyolojik veriler, koroner arter hastalığı (KAH) ile hipertansiyon (HT) arasında sıkı bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Öte yandan, kan basıncı (KB) yüksekliği KAH, inme ve böbrek yetersizliği gelişimi için majör bağımsız bir risk faktörüdür. Hipertansiyon tedavisinin önemli kısıtlılığı gece kan basınç değerlerinin gözden kaçmasıdır. Konvansiyonel yöntemlerle elde edilen kan basıncı değerleriyle karşılaştırıldığında, ABPM ölçümüyle elde edilen kan basıncı değerlerinin, HT komplikasyonlarını ve kardiyovasküler morbiditeyi öngörmede çok daha değerli olduğu gösterilmiştir. Gece sistolik kan basıncı değerleri tüm kardiyovasküler sonlanımlar açısından en kuvvetli öngördürücü olarak bulunmuştur. Gece sistolik kan basıncının, gündüz ve ofis sistolik kan basıncı değerlerine göre anlamlı derecede daha öngördürücü olduğu gösterilmiştir. Bir çalışmada sistolik kan basıncı diyastolik kan basıncına; gece değerleri ise gündüz değerlerine göre daha üstün bulunmuştur. Gece uykusu boyunca kan basıncında yeterli olmayan düşüş, hedef organ hasarı ile korelasyon göstermektedir ve kötü prognoz göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Kan basıncı diurnal bir örnek sergiler. Gece uykuda (noktürnal) sempatik aktivitenin azalması ve vagal tonusun artması nedeniyle kan basıncı belirgin olarak düşer ve sabah uyanma ile hızla artar Birçok antihipertansif ajanın etki süresi, kardiyovasküler olayların görülme sıklığının en yüksek olduğu gece ve sabah erken saatlerde etkinlik göstermemektedir. Antihipertansif tedavi planında 24 saatlik total kan basıncı yükü göz önünde bulundurulmalıdır. Sonuçlar göstermektedir ki uyku öncesinde bir antihipertansif ajan kullanımı, gece saatlerindeki kan basıncı düşüş bozukluklarını ve buna bağlı sabah saatlerinde görülen reaktif aşırı yükselmeleri önlemede etkili olabilir. Bu amaçla özellikle α bloker vb. ajanlar ile sabah katekolamin salınımının inhibisyonu veya renin-anjiotensin sistem (RAS) blokerleri ile RAS inhibisyonu düşünülebilir. Son olarak gece kan basıncı düşüş bozukluğu olan hastalarda uyku bozukluklarının da eşlik edebileceği akla getirilmeli, hastalar bu yönden de araştırılmalıdır.

Özet (Çeviri)

Hypertension is one of the common cardiovascular risk factors and is associated with high morbidity and mortality if not treated adequately. Epidemiological data have demonstrated a close relationship between coronary artery disease (CAD) and hypertension (HT). Otherwise, high blood pressure (BP) is a major independent risk factor for the development of CAD, stroke and renal failure. An important limitation of hypertension treatment is the overlook of blood pressure values at night. When compared with conventional blood pressure values, ABPM measurement has shown that blood pressure values are much more valuable in predicting HT complications and cardiovascular morbidity. Night systolic blood pressure values were found to be the strongest predictor of all cardiovascular outcomes. Night systolic blood pressure has been shown to be significantly more predictive than day and office systolic blood pressure values. In one study, systolic blood pressure was compared to diastolic blood pressure; night values were higher than day values. Inadequate drop in blood pressure during night's sleep correlates with target organ damage and is considered an indicator of poor prognosis. Blood pressure exhibits a diurnal sample. Blood pressure drops markedly due to decreased sympathetic activity and increased vagal tone during sleep. In the morning, it increases rapidly. The duration of action of many antihypertensive agents is not effective at night and early morning, when the frequency of cardiovascular events is highest. Total 24-hour blood pressure burden should be considered in the antihypertensive treatment plan. The results indicate that the use of an antihypertensive agent prior to sleep may be effective in preventing night-time blood pressure drop disorders and the associated reactive overgrowth in the morning. For this purpose, inhibition of morning catecholamine release with α blockers and similar agents or RAS inhibition with renin-angiotensin system (RAS) blockers may be considered. Finally, it should be kept in mind that sleep disorders may be accompanied by night blood pressure drop disorder and patients should be investigated in this respect

Benzer Tezler

  1. Nondipper ve dipper hipertansiyon hastalarında sol ventrikül ve sol atriyum fonksiyonlarının, strain ve strain rate ekokardiyografi ile değerlendirilmesi

    The evaluation of left ventricular and left atrial functions in patients with nondipper and dipper hypertension via strain and strain rate echocardiographic methods

    ERKAN BORAZAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALAETTİN AVŞAR

  2. Esansiyel hipertansıyonlu hastalarda kan basıncındaki sirkadiyen değişimin kardiyak fonksiyonlar üzerine etkisi

    Effects of circadian variation of blood pressure on cardiac functions in patients with essential hypertension.

    AYDIN DURSUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    KardiyolojiZonguldak Karaelmas Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. MUSTAFA AYDIN

  3. Dipper ve nondipper paternine sahip hipertansiyon hastalarında atriyal elektromekank fonksiyonların atriyal strain, p dalga dispersiyonu ve P terminal force ile değerlendirilmesi

    Evaluation of atrial electromechanical functions in dipper and nondipper hypertension patients with atrial strain, P WAW dispersion and P terminal force

    VEYSEL TOSUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    KardiyolojiAkdeniz Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ ERMİŞ

  4. Yeni tespit edilmiş esansiyel hipertansiyonlu hastalarda metabolik ve hormonal değişiklikler ile kan basınçları arasındaki ilişki

    Relationship to blood pressures with metabolic and hormonal changes, in patients with newly diagnosed essential hypertension

    SABRİYE GÜNER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    NefrolojiBülent Ecevit Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM YILDIRIM

  5. Bilinen koroner kalp hastalığı olmayan hipertansif hastalarda; 'Dipper' ve 'Nondipper' hipertansiyon tipi ile, aortik gerilim, esneklik ve sertlik, karotis intima mediya kalınlığı ve diyastolik fonksiyon bozukluğu parametrelerinin ilişkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between ?Dipper? And ?Nondipper? hypertension types in hypertensive patients without known coronary heart disease in terms of aortic strain, distensibility and stifness, carotis intima media thickness and diastolic dysfunction

    EMRAH ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kardiyolojiİstanbul Bilim Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAİDE AYTEKİN