Geri Dön

Tragic thought in Oğuz Atay's Tehlikeli Oyunlar: Identity, culture, and history

Oğuz Atay'ın Tehlikeli Oyunlar'ında trajik düşünce: Kimlik, kültür ve tarih

  1. Tez No: 583036
  2. Yazar: YASİN SOFUOĞLU
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ EROL KÖROĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sosyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Sociology, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Boğaziçi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Eleştiri ve Kültür Araştırmaları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 200

Özet

Bu çalışma temel olarak Oğuz Atay'ın Tehlikeli Oyunlar romanının kimlik, kültür ve tarih kavramlarını trajik düşünce bağlamında nasıl tartışmaya açtığını inceliyor.“Trajik düşünce”kavramı, Pierre Vidal-Naquet ve Jean-Pierre Vernant'ın, antik Yunan tragedyalarının insan varoluşu ve eylemlerini belirsizlik, gerilim ve çelişkilerle dolu bir muamma ve sorun olarak ele alan eleştirel bir düşünce barındırdığı tezine dayanıyor. Antik Yunan tragedyasında kimlik sorunu insanın kendini anlama çabası olarak ele alınırken, tarih ve kültür kavramları ise kişinin çağıyla geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek bağlamında kurduğu ilişkinin eleştirel bir perspektiften işlenmesi olarak karşımıza çıkar. Tehlikeli Oyunlar'da aslında Atay'ın bu minvalde bir trajik düşünceyi düşündüğünü savunuyorum. Atay'ın insanın kendini anlama mücadelesi ve çağıyla kurduğu ilişkiyi trajik düşünce üzerinden nasıl ele aldığını incelemek için romandaki çatışma, gerilim ve çıkmazlara odaklanıyorum. Bu bağlamda Atay'ın Tehlikeli Oyunlar'da kendi tarihsel ve kültürel dönemine içkin açmaz ve paradoksları hangi yönlerden ele aldığı ve genel anlamda insan durumunu belirleyen değişken, öngörülemez ve çelişkili öğeleri nasıl ön plana çıkardığını inceliyorum. Çalışmamın sonunda, Tehlikeli Oyunlar'ın halihazırda verili yapı ya da anlatıların insanın arayışlarına tatmin edici cevaplar veremediğini göstererek nihayetinde bir kriz düşüncesini dile getirdiğini savunuyorum. Bu kriz sorusu insanın kendini anlama çabası ve dünyayla kurduğu tarihsel-kültürel ilişkinin temellendirildiği zeminin yok olmasını içeriyor. Bir başka deyişle, Oğuz Atay'ın Tehlikeli Oyunlar'daki trajik düşüncesi, çelişkili ve çatışmalı özellikleri nihai bir sonuca bağlamadan gerginlikleri içerisinde muhafaza ederek açtığı kriz sorusu üzerinden bir zeminsizlik deneyimini işaret ediyor. Bu zeminsizlik deneyiminde, insanın kendini anlama çabası ve dünyayla kurduğu tarihsel-kültürel ilişki ucu açık bir soru ve yanıtlanamaz bir muamma olarak kalıyor.

Özet (Çeviri)

This work discusses how Oğuz Atay's Tehlikeli Oyunlar calls the notions of identity, culture, and history into question from the standpoint of tragic thought. The term“tragic thought”is derived from Jean-Pierre Vernant and Pierre Vidal-Naquet's main thesis that ancient Greek tragedy entails a form of critical (re)thinking in which human being and human action are interpreted as riddles and problems ridden with ambiguities, tensions, and contradictions evading definitive solutions. In ancient Greek tragedy, the notion of identity comes across as a pursuit of self-understanding while the concepts of history and culture are taken from a critical standpoint concerning one's relation to his era in the prism of past, present, and future. To flesh out this critical core, I majorly concentrate upon the conflicts and double binds at play in Tehlikeli Oyunlar with respect to notions of identity, history, and culture understood as such. With an interdisciplinary approach, I examine how Atay's tragic thought articulates the conundrums and paradoxes inherent in his own historical and cultural milieu and sheds light on the unmasterable contingencies and conflicts defining human condition. By demonstrating that pre-established structures and narratives do not provide satisfying answers to restless human search, I claim that Tehlikeli Oyunlar ultimately brings about the question of crisis. The concluding remarks illustrate that the crisis comes across as the experience of the vanishing of ground upon which one constructs his sense of identity in course of his pursuit of self-understanding and establishes his historical and cultural framework of relation to the self and the world.

Benzer Tezler

  1. Edip Cansever'in şiirleri üzerine bir inceleme

    A study on poems of edip cansever

    OĞUZ ÖCAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Türk Dili ve EdebiyatıKırıkkale Üniversitesi

    Türk Edebiyatı Bölümü

    PROF. DR. İBRAHİM ŞAHİN

  2. Türk sinemasında trajik öykü anlayışı örnek Yılmaz Güney

    Conception of tragic narratives in Turkish cinema Example: Yılmaz Güney

    YÜKSEL AKSU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Sahne ve Görüntü SanatlarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Sinema Televizyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZ ADANIR

  3. Antik Yunan tragedyalarında felsefi düşüncenin izleri

    Traces of philosophical thought in Ancient Greek tragedies

    ARİFE ŞAY BİLGİLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    FelsefeAkdeniz Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞAHİN FİLİZ

  4. Nietzsche'nin Grekleri: Bir tragedya ve bir kaos ateşi oyunu

    Nietzsche's Greeks: A tragedy and game of chaos-fire

    GÜL TURANLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    FelsefeAtatürk Üniversitesi

    Felsefe Bölümü

    YRD. DOÇ. ALİ UTKU

  5. Nietzsche'nin felsefesinde 'Tragedyanın ölümü' kavramı üzerine bir inceleme

    An essay on the noti̇on of the Tragedy's death i̇n Nietzsche's philosophy

    İREM USMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    FelsefeDokuz Eylül Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KUBİLAY AYSEVENER