Geri Dön

H.Bergson'un Gülme adlı eseri üzerinden gülmenin fenomenolojisi

Phenomenology of laughter based on Bergson's Laughte

  1. Tez No: 583654
  2. Yazar: BİLGE ÖZTULAY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAKAN POYRAZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Felsefe Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 135

Özet

Henri Bergson'un 1924 yılında yayımlanan Gülme adlı çalışması, felsefe tarihi boyunca üzerinde yeterince durulmayan bir konu olarak gülmeyi, canlılığın üzerine kaplanmış mekanikliği eleştirme olarak gören son derece önemli bir araştırmadır. Bu çalışmada Bergson'un bu bağlamdaki gülme eleştirisi merkeze alınmıştır. Bergson, Gülme adlı eseri üzerinden bizlere aslında insanın doğası ve toplumsal yaşamı arasındaki uzlaşım ve çatışmayı düşündürür, bundan dolayı gülmenin hem doğal hem toplumsal hem de ahlaki yanlarına vurgu yapar. Bu eserde gülme, yaşamın akışından kopan, bunun farkına varmayarak mekanik bir düzen sağlamaya çalışan ve bu sebeple de komik duruma düşen kişiye verilen cezalandırıcı/uyarıcı bir tepkidir. Gülme, karşımıza toplumsal yaşamın akışını ve düzenini sağlamaya yönelik, komik olana karşı verilen bir ceza olarak çıkmıştır. Bergson bu savı gülmenin toplumsallıkla bağı göz önüne alarak“toplumsal jest”olarak tanımlamıştır. Öyleyse biz de bu çalışmamızda, Bergson'un Gülme adlı eserinin ışığında gülmenin daha çok toplumsal işlevi üzerinde duracağız. Toplumsal yaşam, bireylerin uyumu, benzerliği ve biraradalığı ile canlılığını korur. Komik olan ise canlı akışın dışına çıkarak bir tür mekanikliğe/tekdüzeliğe düştüğü için toplumsal hayatı bozandır. Onun dalgınlığı, uyumsuzluğu ve beceriksizliğine“katılık”denir. Gülmenin gerçek nedeni ise özünde dinamik ve canlı olanın, katı bir mekanikliğe yönelmesidir. Bunu istemsizce yaptığı ölçüde o kişi daha da komik olur çünkü tüm jest, söz ve davranışları istem dışıdır ve otomatikleşmiştir. Toplumsal yapı, toplumda düzen ve uyumu sağlama adına kendisini kuşatan katılığı ortadan kaldırmak ister. Aslında gülmenin toplumsallıkla bağı tam da burada mevcuttur, çünkü gülme yüzeyde mekanik katılık olarak kalan ne varsa onu yumuşatmıştır, bu bağlamda gülme, hem doğrudan hem de dolaylı olarak toplumsal bir farkındalık/eğitim aracıdır. Bu araştırma, özünde insanın ne olduğuna ilişkin bir araştırma olmakla beraber bunu doğrudan yapmaz. İnsana özgürlüğünü, farkındalığını ve öteki karşısındaki konumunu kazandırır. İnsan, duyguları, tutkuları, akıl yürütmeleri, eylemleri ve çevresiyle bir bütündür. Gülme, tam da bu manayla insanın özüne ilişkindir zira insan, en genel anlamıyla kendisini insan yapan şeylerden ve doğasından ne ölçüde uzaklaşırsa, o ölçüde gülünecek hale bürünür. Yaşam sürekli değişir, yaşam“esnektir”, karşıtlıkları bir bütün olarak içinde barındırır. Her türlü basmakalıp, katı, mekanik düşüncede, davranışta ve durumda, yaşamsal olana aykırılık ve saçmalık bulunur. Değişime kapalı olma insanın özüne aykırıdır. Çalışmamızda Bergson, toplumun değişen yapısına, değişime açık potansiyeline ve canlılığına vurgu yapar. Toplum canlıdır, fakat buradaki“canlılık”, mekaniklik tarafından tehdit edilen ve korunması gereken bir canlılıktır. Aslında onun karşılaştığı bu tehdit“komiktir”. Bu yüzden toplum, kendi birliğini koruyabilmek adına, içinde komik olarak beliren her türlü tuhaflığa“gülme”ile tepki gösterir.

Özet (Çeviri)

Henri Bergson's work Laughter, published in 1924, is a very important research that sees laughter as a subject that has not been sufficiently emphasized during the history of philosophy, as criticizing the mechanics that have been put on life. In this study, Bergson's critique of laughter in this context was centered. Through his work, Laughter, Bergson makes us think of the compromise and conflict between human nature and social life, thus emphasizing both the natural and social and moral aspects of laughter. In this work, laughter is a punitive / stimulating reaction to the person who breaks from the flow of life and tries to provide a mechanical order by not realizing it and therefore becomes funny. Laughter is a punishment which aims to maintain the flow and order of social life against the funny. Bergson described this argument as a social gesture by considering the connection of laughter with sociality. So, in this study, we will focus more on the social function of laughter in the light of Bergson's Laughter. Social life preserves its vitality with harmony, similarity and coexistence of individuals. But funny disturbs the social life because it falls out of the live stream and falls into a kind of mechanism / uniformity. Its thoughtfulness, incompatibility and incompetence are called“rigor”. The real reason for laughter is that the dynamic and lively in essence turns to a rigid mechanic. To the extent that he involuntarily does that, he becomes even more funny because all his gestures, words and behaviors are involuntary and automated.The social structure wants to eliminate the rigidity that surrounds it in order to maintain order and harmony in society. In fact, laughter is connected with sociality right here, because laughter softens whatever remains as mechanical rigidity on the surface, in this context laughter is a means of social awareness / education both directly and indirectly. This research is essentially a study of what human being is, but it doesn't do it directly. It gives people his freedom, awareness and position against the other. Man is a whole with his emotions, passions, reasoning, actions and environment. In this sense, laughter is related to the essence of human beings, because in the most general sense, a human to what extent further away from the things and nature that make himself human, he becomes more laughable. Life is constantly changing, life is“flexible”, it contains contradictions as a whole. In all kinds of stereotype, rigid and mechanical thinkings, behaviors and situations, there is a contradiction and an absurdity to the vital. Being closed to change is contrary to human essence. In our study, Bergson emphasizes the changing structure of society, its potential for change and its vitality. Society is alive, but the“vitality”here that is threatened by mechanism and needs to be protected. In fact, this threat he faces is“funny”. Therefore, in order to preserve its own unity, the society reacts with“laughter”to all oddities that appear as funny.

Benzer Tezler

  1. Karagöz ve Ortaoyununda mizah

    Humour in Karagöz and Ortaoyunu

    EBRU ÜNLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Halk Bilimi (Folklor)Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSUN DURSUN

  2. H. Bergson'un din ve ahlak felsefesi

    H. Bergson's filozofi of religion and moral

    CEMAL ASLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    DinMarmara Üniversitesi

    İlahiyat Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NECİP TAYLAN

  3. F.W. Nietzsche ve H.Bergson'un ahlak anlayışları (Karşılaştırmalı olarak)

    Başlık çevirisi yok

    MÜNİR DEDE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    FelsefeAtatürk Üniversitesi

    Y.DOÇ.DR. UĞUR KÖKSAL ODABAŞ

  4. H. Bergson'un yaratıcı evrim'inde mekanisism-teleoloji karşıtlığı sorunu

    Başlık çevirisi yok

    GÖKÇEN YILMAZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Felsefeİstanbul Üniversitesi

    Felsefe Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TEOMAN DURALI

  5. Henri Bergson felsefesinde sezginin yeri

    Place of philosophy intuitions Henri Bergson

    MEHMET NURİ DEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    FelsefeYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN SUBHİ ERDEM