Geri Dön

Bazı patolojik olgularda serum total siyalik asit düzeyleri

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 58839
  2. Yazar: MERAL BAŞ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ŞÜKRAN KOCAOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyokimya, Eczacılık ve Farmakoloji, Biochemistry, Pharmacy and Pharmacology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyokimya Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

69 ÖZET“Siyalik asit”9 karbonlu bir şeker olan nöraminik asitten türeyen bir grap bileşiğe verilen addır. İnsan dokularında en fazla miktarda bulunan türevi N-asetil nöraminik asit (NANA)'dir. Siyalik asitler, bir çoğu hücre rnembranlarının önemli bileşenleri olan glikoproteinler ve glikoüpidlerin oligosakkarid zincirlerinin son kısmında yer alırlar ve yaşayan hücrelerde ve organizmalarda güçlü bir koruyucu rolü oynarlar. Son yıllarda, serum total siyalik asidi (TSA), özellikle kardiyovasküler bir risk faktörü ve birkaç farklı kanser türü için bir tümör işaretçisi olarak tıpta önem kazanmıştır. Ayrıca, serum TSA renal hastalıklarda, diyabette, çeşitli santral sinir sistemi bozukluklarında, Behçet hastalığında, bakteriyel enfeksiyonlar ve Crohn's hastalığı, psoriasis ve artritler gibi enflamatuvar hastalıklarda da artar. Bu çalışmada, miyokard infarktüslü, brusellozisli ve kronik gastritli hastalar ile sağlıklı kişilerde serum TSA düzeyleri kolorimetrik bir yöntem kullanılarak ölçüldü. Kronik gastritli hastalar, mide sıvılarında yapılan“üreaz testi”sonuçlarına göre Helikobakter pilori pozitif ve Helikobakter pilori negatif olmak üzere iki alt gruba ayrıldı. Bu hastaların serum TSA değerleri bu smıflandırmaya göre değerlendirildi. Miyokard infarktüslü (80.21+1.69 mg/dl, n=16) ve brusellozisli hastaların (82.59±3.33 mg/dl, n=26) ortalama serum TSA değerleri, normal kontrollerden (55.67±1.3 mg/dl, n=20) anlamlı olarak yüksek bulundu (p< 0.01). Bununla birlikte, hem Helikobakter pilori pozitif hem de Helikobakter pilori negatif olan kronik gastritli hastalar (59.87+1.77 mg/dl, n=17; 57.3±2.76 mg/dl, n=9 sırasıyla) ile normal kontrollerin ortalama serum70 TSA değerleri arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p> 0.05). Ayrıca, bu iki alt grubun ortalama serum TSA düzeyleri arasında da anlamlı bir fark bulunmadı (p> 0.05). Sonuç olarak bu çalışmada, miyokard infarktüsün diagnozunda bir parametre olarak kabul edilen serum TSA düzeyi anlamlı olarak yüksek bulundu. Brusellozisli hastaların anlamlı olarak yüksek çıkan serum TSA düzeyleri ile akut enfiamasyon veya bazı tip doku hasarlarında plazma düzeyleri ikincil olarak artan akut faz proteinleri arasında bir ilişki olabilir. Bu ilişkiyi araştırmak için daha ileri düzeyde çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

71 SUMMARY“Sialic acid”is the generic name given to a family of compounds derived from the 9 carbon sugar neuraminic acid. By far the major derivative in human tissues is N-acerymeuraminic acid (NANA). Sialic acids exist at the terminal site of the oligosaccharide chains of glycoproteins and glycolipids, many of which represent important components of cell membranes, and play a strong, protective role in living cells and organisms. Recently, serum total sialic acid (TSA) has gained medical interest, particularly as a cardiovascular risk factor and a tumour marker for a number of different cancers. Serum TSA is also elevated in renal diseases, in diabetes, in a variety of central nervous system disorders, in Behçet disease, in bacterial infections, and in inflammatory diseases including Crohn's disease, psoriasis and arthritis. In the present study, serum TSA levels were measured using a colorimetric method in patients with myocardial infarction, with brucellosis, with chronic gastritis and in healthy subjects. According to the results of the“urease test”in gastric fluid, patients with chronic gastritis were divided into 2 subgroups which are classified as Helicobacteria pylori positive and Helicobacteria pylori negative. Serum TSA values of these patients have been evaluted according to this classification. The mean values for serum TSA in the patients with myocardial infarction (80.21+1.69 mg/dl, n=16) and with brucellosis (82.59+3.33 mg/dl, n=26) were significantly higher than the normal controls (55.67±1.3 mg/dl, n=20) (p< 0.01). However, there wasn't any significant difference between the mean serum TSA levels of the patients with chronic gastritis in which both the72 Helicobacteria pylori was positive and the Helicobacteria pylori was negative (59.87±1.77 mg/dl, n=17; 57.3+2.76 mg/dl, n=9 respectively) and normal controls (p> 0.05). Additionally, there was no significant difference between the mean serum TSA levels of the 2 subgroups (p> 0.05). In conclusion, the serum TSA level which is accepted as a parameter in diagnosis of myocardial infarction was found to be significantly high in this study. There is a possible connection between the significantly high serum TSA levels of the patients with brucellosis and the acute phase proteins which are secondarily elevated in the plasma in acute inflammation or tissue damages. Further studies are recommended to investigate this connection.

Benzer Tezler

  1. Guatrlı 6-12 yaş grubu okul çocuklarında eser elementlerin seviyesi ile büyüme arasındaki ilişki

    Relationship between the level of trace elements and growth in school children group of 6 to 12 ages with goitre

    İLKNUR DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAtatürk Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CAHİT KARAKELLEOĞLU

  2. Primer hiperparatiroidizm ön tanılı hastaların laboratuvar ve radyografik bulgularının değerlendirilmesi

    The Evaluation of pre-diagnosed as primary hyperparathyroidism patients's laboratory and radiographic findings

    CEMİLE ÖZLEM ÜÇOK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Diş HekimliğiGATA

    Oral Diagnoz ve Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KAMEL KARAKURUMER

  3. Sadece kronik ürtikeri olan ve kronik ürtikere eşlik eden fiziksel ürtikeri olan olguların klinik, laboratuar ve histopatolojik özelliklerinin karşılaştırılması

    Assesment of clinical, laboratory and histopathological findings in patients with chronic urticaria and chronic urticaria together physical one

    HAVVA GÜNGÖR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Dermatolojiİstanbul Üniversitesi

    Dermatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CAN BAYKAL

  4. The role of oxidative stress factors in the pathophysiology of Ocular Rosacea, analysis of tears and other materials

    Oküler Rosacea patofizyolojisinde oksidatif stres faktörlerinin rolü, gözyaşı ve diğer materyallerin analizi

    NİLÜFER YEŞİLIRMAK

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    BiyokimyaGazi Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NESLİHAN BUKAN

    PROF. DR. JEAN-LOUIS BOURGES

  5. Astımlı hastalarda sinonazal patolojilerin değerlendirilmesi

    Evaluation of the sinonasal pathologies among patients suffering asthma

    YUNUS FEYYAT SAKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Göğüs HastalıklarıFırat Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN ÇANKAYA