Geri Dön

20. yüzyıl dramasında imajinatif karşıt diskur olarak anaerkil mitografya

Matriarchal mythography as imaginative counter – discourse in 20th century drama

  1. Tez No: 592491
  2. Yazar: BAHAR KUŞANAÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NEVZAT KAYA
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Karşılaştırmalı Edebiyat, Comparative Literature
  6. Anahtar Kelimeler: kültürel ekoloji, imajinatif karşıt diskur, anaerki, drama, üçlü işlev yöntemi, cultural ecology, imaginative counter - discourse, matriarchy, drama, triadic functional model
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Karşılaştırmalı Edebiyat Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 88

Özet

Drama, edebi ve performatif bir tür olarak edebiyatın kurucu metinlerinden olan tragedyaların hem konu hem biçim itibariyle günümüze kadar gelen en yakın halefidir. Kültür ile doğa arasındaki çatışmayı ve her ikisinin arasında gidip gelmekte olan insanın sorunsalını diyaloglar aracılığıyla doğrudan dile getirir. Gelişim süreci boyunca kültür, doğadan beslenmesi açısından onunla pek çok benzerlik geliştirmiş; bu benzerlikleri inceleyen Kültürel Ekoloji kuramının meydana çıkmasına olanak sağlamıştır. Kültürel Ekoloji kuramı Hubert Zapf tarafından üretilmiş olup; hem doğa ve kültür arasındaki benzerlikleri göstermekte; hem de kültürün doğayla olan ilişkisi esnasındaki eksikliklerini ya da aşırıya kaçan yönlerini tespit etmekte; bu aşırılıklara bir denge olanağı sunmaya çalışmaktadır. Tespit esnasında ise Kültür Eleştirel Meta Diskur, İmajinatif Karşıt Diskur ve Uzlaştırıcı Söylemlerarasılık gibi alt başlıkları olan bir üçlü işlev yöntemi kullanılır. Bu çalışmanın amacı ise; özellikle yirminci yüzyılda kültürde meydana gelen aşırılıkların ve sonuçlarının logosantrik ataerkil kültüre karşı yarattığı güvensizliğin edebiyat aracılığıyla nasıl bir dengeye ulaştırılmaya çalışıldığının incelenerek gösterilmesidir. Bu çaba içerisindeki edebiyat; yirminci yüzyılda türlü felakete sebebiyet vermiş babaların kültürünün karşısına Kurmaca Karşıt Diskur işleviyle anaerkil mitografyayı yeniden yerleştirir. Ataerki öncesinde dişil prensiplerin üstün olduğu dönemi ifade eden ve en önemli kuramcısı Johann Jakob Bachofen'in kuramsal temellerini attığı Anaerki, bu çalışmada kültürün apollonik tek yönlülüğünün dikotomik karşıtı olarak eril prensiplerin giderek zayıfladığı yirminci yüzyılda kültürün aşırılıklarını eleştirerek dengenin sağlanmasına katkıda bulunur.

Özet (Çeviri)

Drama, as a literary and performative genre, is the closest successor of the tragedies, one of the founding texts of literature, both in terms of subject and form. It directly expresses the conflict between culture and nature and the problematic of the humanity drifting in and out between them through dialogue. Throughout the development process, culture has developed many similarities with it in terms of feeding from nature; this has led to the emergence of the theory of Cultural Ecology which examines these similarities. The Theory of Cultural Ecology was produced by Hubert Zapf; it shows the similarities between nature and culture; it also identifies the deficiencies or excessive aspects of culture during its relationship with nature; it tries to offer a balance to these extremes. During the determination, a“Triadic Functional Model”method with subtitles such as Culture - Critical Metadiscourse, Imaginative Counter - Discourse and ReintegrativeInterdiscourse is used. The aim of this study is; especially in the twentieth century, and the results of the excesses in culture created by logoscentric patriarchal culture is examined by showing how the balance is tried to reach the balance through literature. Literature in the twentieth century, in this effort; resettled the matriarchal mythography against the culture of fathers who caused various kinds of catastrophe. Matriarchy, which expressed the period when patriarchy was inferior to the feminine principles and laid the theoretical foundations of his most important theorist Johann Jakob Bachofen, contributes to the equilibrium of culture in the twentieth century, when the apollonian unidirectionality of culture is weakened by the dichotomous aspect of culture.

Benzer Tezler

  1. Alman ekspresyonist dramasının tarihsel, düşünsel, yapısal bağlamda incelenmesi ve iki oyun örneği

    The analysis of German expressionist drama in historical, intellectual and structural context and two examples of plays

    SİMAY YILMAZ

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Sahne ve Görüntü Sanatlarıİstanbul Üniversitesi

    Sahne Sanatları Ana Sanat Dalı

    PROF. TUFAN KARABULUT

  2. 20. yy. resim sanatında portrenin yeri

    The place of portrait in the art of painting of 20th century

    TAYFUN ERNUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. EMİNE HALIÇINARLI

  3. Kıbrıs politikalarında lider Rauf Denktaş'ın rolü

    The role of Rauf Denktaş as a leader in the Cyprus politics

    HANDE EROL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    TarihMarmara Üniversitesi

    Türk Tarihi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALİ KARACA

  4. Türk resminde sürrealist eğilimler

    Başlık çevirisi yok

    ZÜBEYDE ZEHRA BİRİNCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    Güzel SanatlarGazi Üniversitesi

    DOÇ. DR. GÖNÜL GÜLTEKİN

  5. Yabancı sermaye ile ilişkiler 1850-1954

    Başlık çevirisi yok

    NEVZAT ONARAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1987

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    Para Banka Ana Bilim Dalı