Evlilikte ırza geçme
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 59274
- Danışmanlar: DOÇ. DR. FATİH YAVUZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Adli Tıp Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Adli Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 99
Özet
Ceza kanunumuzda cinsel suçlar,“genel adap ve aile düzenine”karşı işlenen suçlarla birlikte düzenlenmiştir. Bu düzenleme biçimi cinsel suçlara ceza kanunumuzun yaklaşımını göstermektedir. Ceza hukukumuzda cinsel suçlarla korunmak istenen hukuki yarar, kişinin“vücut bütünlüğü”ve“cinsel özgürlüğü”değil“genel adap ve aile düzeni”olarak görülmektedir. Böyle olunca da suçtan zarar gören, fiile muhatap olan kişi değil, toplum ve onun genel adabı ve aile düzeni olmaktadır. Irza geçmek suçu da cinsel nitelikli bir suçtur. Irza geçme suçu, rızası olmayan veya rızası yasal olarak kabul edilmeyen birisini cinsel ilişkide bulunmaya zorlamak olarak tanımlanabilir. Ceza kanunumuzun 414 ve 416. maddelerinde düzenlenen ırza geçmek suçu, hem“vücut bütünlüğüne”hem de“cinsel özgürlüğe karşı işlenen bir suçtur. Kişiler evlenmekle daha önceden hukukça belirlenmiş bir statü içine girerler. Evlilik durumu denilen bu statüyle, evlenen kadın ve erkek bir takım haklar kazanıp, bir takım yükümlülükler altına girerler. Bu hak ve yükümlülüklerin bir kısmı karşılıklı, bir kısmı kadına, bir kısmı da erkeğe aittir. Cinsel ilişki hem evlilik birliğinin doğal bir sonucu, hem de bu birliğin zorunlu bir unsurudur. Kişiler evlenmekle cinsel ilişkide bulunmaya rıza göstermişlerdir. Ancak bu her şart altında ve her zaman kocanın isteği ile cinsel ilişkinin gerçekleştirileceği anlamına gelmemektedir. Evlilik içinde bile olsa hiç bir zaman bir erkek, bir kadını cinsel ilişkide bulunmaya zorlayamaz. Böyle bir zorlamayı, hiç bir hukuk düzeni cezasız bırakamaz. Kadın eğer cinsel ilişkiye yanaşmıyorsa, kocanın sadece boşanma davası açmaya hakkı vardır, yoksa bunu zorla gerçekleştirme hakkı yoktur. Evlilikte kocanın zorla karısının ırzına geçmesi fiili, çok eskiden beri işleniyor olmasına rağmen, mukayeseli hukukta suç olarak düzenlenmesi çok yenidir. Ceza hukukları geleneksel değerlerin etkisi ile bu fiili uzun yıllar suç olarak kabul etmemişlerdir. Gerek kadının toplum ve aile içindeki statüsünün değişmesi, gerekse ceza hukuku alanındaki gelişmeler sonucunda, artık bir çok ülke evlilikte ırza geçme fiilini suç olarak kabul etmektedir. Kimi ülkeler bu fiilin suç olarak kabul edilmesini yasal düzenleme yoluyla sağlarken, kimi ülkelerde mevcut yasal düzenlemenin mahkemelerce yorumlanmasıyla bu sonuca varmışlardır. Irza geçme suçunun evlilik içinde oluşmayacağını kabul eden ceza hukukları bu fiili ”şartlı tehdit“, ”ahlaka aykırı tecavüz“, ”fena muamele“ ve benzeri suçlar olarak nitelendirmektedirler. Bu gün İngiltere, Fransa, Danimarka, İsveç, İtalya, Kanada, İskoçya ve A.B.D'nin bazı eyaletlerinde kocanın karısı ile zorla cinsel ilişkide bulunması ırza geçme suçu olarak kabul edilmektedir. Buna karşın İsviçre ve95 Hollanda gibi ülkelerde evlilik içinde ırza geçme suçunun oluşmayacağı görüşü hakimdir. Ülkemizde durum ise çok tartışmalıdır. Ceza hukukumuzda kocanın zorla karısıyla cinsel ilişkide bulunması, vaginal yoldan olması şartı ile suç olarak kabul edilmemektedir. İlk olarak 1946 tarihli bir yargıtay kararıyla kocanın zorla karısıyla anal yoldan cinsel ilişkide bulunması ”aile bireylerine fena muamele“ suçunu oluşturacağı kabul edilmiştir. Hukukçu yazarların önemli bir kısmı, kocanın zorla karısı ile cinsel ilişkide bulunmasının ırza geçme suçunu oluşturmayacağını ancak cinsel ilişki anal yoldan gerçekleştirilmişse TCK 478. maddesinde düzenlenen ”aile bireylerine fena muamele“ suçunu oluşturacağım savunmaktadırlar. Bu fiille ilgili olarak cebir kullanma suçu nitelendirmesinde bulunanlar olduğu gibi ırza geçme suçunun oluşacağını kabul edenlerde vardır. Bu fiilin, ırza geçme suçunu oluşturmayacağını savunanlar ceza kanunumuzun metninden kaynaklanan nedenlerle değilde geleneksel değerlerin etkisi ile bu sonuca varmaktadırlar. Gerçekten ceza kanunumuzun metninde ırza geçme suçu ile ilgili olarak bu suçun evlilik içinde gerçekleşmeyeceğine dair bir kelime ya da ibare geçmemektedir. Evlilikte ırza geçmenin oluşmayacağını savunanlar cinsel ilişkinin meşru olduğu, kullanılan cebrin meşru olduğu, hukuka uygunluk nedeni bulunduğu, cinsel ilişkinin evlilik yükümlülüğü olduğu, kadının evlenmekle cinsel ilişkiye rıza gösterdiği nedenlere dayanmaktadırlar. Ancak bu nedenlerin hiç birisi ceza kanunumuzun metninden kaynaklamamaktadır. Tamamen geleneksel değerlerin ceza hukukuna olan etkisinin bir sonucu olarak ceza hukukumuza girmiştir. Yargıtay 4. CD. yapmış olduğumuz incelemede 1996 yılı içerisinde kocanın vaginal yoldan zorla karısıyla cinsel ilişki kurmasına dair bir davaya rastlayamadık. Bu da toplumdaki değer yargılarının evlilikte kocanın zorla karısı ile cinsel ilişki kurabileceği yönünde olduğunu göstermektedir. Yine toplumdaki değer yargıları anal yoldan cinsel ilişki kurmayı hoş görmediği için, yargıtay bu fiilin koca tarafından karısına zorla gerçekleştirilmesi halini ”aile bireylerine fena muamele" suçu olarak nitelendirmiştir. Son olarak ceza kanunumuzda evlilik içi ırza geçmeyi cezalandırmaya karşı yasal bir düzenleme bulunmadığını belirtelim. Gelişen özgürlük ve hukuk anlayışı içinde ya yasal düzenleme ile, ya da mahkeme yorumuyla evlilik içinde kocanın zorla karısı ile cinsel ilişki kurması ırza geçme suçu olarak kabul edilecektir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Evlilik doyumunun evlilikte güç algısı ve bağışlayıcılık açısından incelenmesi
Investigation of marriage satisfaction in terms of power perception and forgiveness in marriage
HATİCE KETENCİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Eğitim ve ÖğretimSelçuk ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE ELİÜŞÜK BÜLBÜL
- Evlilikte bağlanma yaralanmalarının cinsel doyuma etkisinin incelenmesi
Investigation of the effect of marriage attachment injuries on sexual satisfaction
YUSUF GÜNAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Psikolojiİstanbul Aydın ÜniversitesiAile Danışmanlığı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ OLCAY KULAKOĞLU
- Evlilikte çift uyumunun erken dönem uyum bozucu şemalar ve anneye yönelik algılanan ebeveynlik stilleri açısından incelenmesi
Investigation of couple compatibility in marriage in terms of early destructive schemes and perceived parenting styles for the mother
MERVENUR DURMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Psikolojiİstanbul Gelişim ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURHAN FISTIKCI
- Evli bireylerin kaygı düzeyleri ve kişilik özelliklerinin evlilik uyumu ile ilişkisi
The relationship of married individuals' anxiety levels and personal features and marriage harmony
MEZİYET GÜL KARAKILIÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Psikolojiİstanbul Gelişim ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TUNCAY BARUT
- Evli bireylerin üniversite yıllarındaki barınma durumlarına göre evlilik uyumlarının ve evlilikte yetkinlik düzeylerinin incelenmesi
An investigation of marital adjustment and marital self-efficacy levels of maried individuals based on their former university accommodation situation
BEGÜM ÖZGÜN ERDOĞDU
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
PsikolojiMaltepe ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ALPER ÇUHADAROĞLU