Farklı fissür örtücülerden artık monomer salınımının değerlendirilmesi
Evaluation of residual monomer release from different fissure sealants
- Tez No: 594292
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ÇİĞDEM GÜLER
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ordu Üniversitesi
- Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 126
Özet
Amaç: Bu çalışma, pit ve fissür örtücü materyallerinden farklı zaman periyotlarında salınan artık monomer miktarlarını belirlemek amacı ile gerçekleştirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışma 12-15 yaşları arasında daimi dişlenme dönemindeki 35 hasta üzerinde yürütülmüştür. Hastalar çalışmada kullanılan fissür örtücülere göre rastgele beş eşit gruba (Grup 1: GC Fuji TRIAGE, Grup 2: Fissurit FX, Grup 3: ClinproTM Sealant, Grup 4: Helioseal ve Grup 5: Aegis) ayrılmıştır (n=7, alfa 0,05, güç 0,95). Hastalardan alınan tükürük örneklerinde farklı zaman periyotlarında (işlem öncesi, işlem sonrası, işlemden 1 saat sonra, işlemden 24 saat sonra) salınan artık monomerler (TEGDMA, UDMA, Bis-GMA) yüksek basınçlı sıvı kromatografisi (HPLC) ile tespit edilmiştir. İstatistiksel analizler tek yönlü varyans analizi, Tukey HSD ve Friedmann testleri kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Toplam artık monomer salınımı açısından fissür örtücüler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmüştür (p˂0,001). GC Fuji TRIAGE hariç diğer tüm fissür örtücülerden yalnızca“işlem sonrası”zaman periyodunda artık monomer salınımının gerçekleştiği gözlenmiştir. TEGDMA ve Bis-GMA monomerlerinin en yüksek salınım değeri Helioseal'de görülürken, UDMA monomerinin en yüksek salınım değeri Aegis'de görülmüştür. Değerlendirilen tüm artık monomerlerin en düşük salınım değeri ise Fissurit FX'de tespit edilmiştir. Sonuçlar: Çalışmamızın sınırları dahilinde, doldurucu oranı yüksek olan fissür örtücülerden artık monomer salınımının düşük olduğu görülmüştür. Sadece fissür örtücü uyguladıktan sonra artık monomer salınımının tespit edilmesi, test edilen pit ve fissür örtücülerin güvenle kullanılabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, fissür örtücülerin polimerizasyonu sonrası oksijen inhibisyon tabakasını kaldırmaya yönelik ilave önlemler alınmalıdır.
Özet (Çeviri)
Aim: This study was carried out to determine the amount of residual monomers released at different time periods from different pits and fissure sealants. Material ve Method: The study was carried out on 35 patients in the permanent dentition, between 12-15 years of age. The patients were randomly divided into five equal groups (Group 1: GC Fuji TRIAGE, Group 2: Fissurit FX, Group 3: ClinproTM Sealant, Group 4: Helioseal and Group 5: Aegis) according to fissure sealant used in this study (n=7, alpha level of 0.05, and Power of 0.95). In the saliva samples taken from the patients, residual monomers (TEGDMA, UDMA and Bis-GMA) released at different time periods (pre-treatment, post-treatment, 1 hour after the treatment, 24 hours after the treatment) were determined by high pressure liquid chromatography (HPLC). Statistical analyzes were performed using One-Way Anova, Tukey HSD and Friedmann tests. Result: There was a statistically significant difference between fissure sealants for total residual monomer release (p˂0.001). It was observed that all fissure sealants have monomer release only in the“post- treatment”time period, except GC Fuji TRIAGE. The highest release value of TEGDMA and Bis-GMA monomers was seen in Helioseal while the highest release value of UDMA monomer was seen in Aegis. The lowest release value of all the residual monomers evaluated was determined in Fissurit FX. Conclusion: Within the limitations of this study, it was observed that residual monomer release was low from fissure sealants with high filling rates. Residual monomer release detectioned only after applying the fissure sealant shows that tested pit and fissure sealers can be used safely. However, additional measures should be taken to remove the oxygen inhibition layer after polymerization of the fissure sealants.
Benzer Tezler
- Rezin esaslı fissür örtücülerin farklı ışık kaynaklarıyla polimerizasyonu sonrasında açığa çıkan artık monomer miktarının, yüzey sertliğinin ve bağlanma dayanımının araştırılması
A study on the amount of residual monomer released after polymerization of resin-based pit and fissure sealants with different light sources, surface hardness and bond strength
MURAT SELİM BOTSALI
- Polimerizasyon öncesi ısıtma işleminin fissür örtücülerin akışkanlığına etkisi
The effect of heating before polymerization on the flowability of fissure sealant
İSMAİL SEFA ÇAKIR
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2022
Diş HekimliğiZonguldak Bülent Ecevit ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EBRU HAZAR BODRUMLU
- Florid içeren fissür örtücülerin klinik başarılarının ve bu materyallerin florid salım/tekrar yüklenebilme özelliklerinin araştırılması
An investigation of clinical effectiveness and fluoride release/uptake characteristics of fluoride-containing fissure sealants
MESUT ELBAY
- Evaluation of Bisphenol-A release from different fissure sealant materials In Vitro
Farklı fissür örtücü materyallerinde Bisfenol-A salınımının In Vitro olarak incelenmesi
GÜLFEM ÇAVUŞOĞLU ÇARPAR
Doktora
İngilizce
2024
Diş HekimliğiYeditepe ÜniversitesiÇocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİDEM ÖZDEMİR ÖZENEN
- Farklı konsantrasyonlardaki şeker alkollerinin fissür örtücüler üzerinde oluşan biyofilme etkilerinin in vitro olarak değerlendirilmesi
In vitro evaluation of the effects of different sugar alcohol concentrations on the biofilm formed on fissure sealants
SAMYELİ SARIHAN