Design as transformation: An alternative approach
Dönüşüm olarak tasarım: Alternatif bir yaklaşım
- Tez No: 601253
- Danışmanlar: PROF. DR. MERYEM BİRGÜL ÇOLAKOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Bilişim Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimari Tasarımda Bilişim Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 109
Özet
Her şey özünde çeşitli olası oluşumlar barındırır. Akıl yürüten bir gözlemciden bağımsız olarak, görülebilen özelliklere ve diğer pek çok gizli olasılıklara sahiptir. Görünür halde sergilediği oluşumu, bulunduğu ortama uyum sağlamak için geçirdiği bir dönüşümdür. Dönüşüm, içte sahip olunan şeyler ve kısıtlayıcı dış koşullarla ilişkilidir. Bir şey mevcut durumundan dış koşullara bağlı olarak olası başka bir duruma geçtiğinde dönüşmüş olur. İçte sahip olunan şeyler tüm olası oluşumları içeren özniteliklerdir ve dış kısıtlamalar ile koşullar dönüşüme ve yaratıma sebep olan itici güçtür. Dolayısıyla bu kısıtlayıcı dış koşulları barındıran ortam dönüşüme yön veren yaratıcı ortamdır. Öznitelikler, yaratıcı ortamın koşulları altında dönüşüm geçirir ve böylece koşullara uygun bir oluşum sergiler. Tasarım dahilinde ise alınan kararlar ve yapılan seçimler sonuca etki eder, neticede elde edilen ürün tek bir çözüm ile sınırlı değildir. Her tasarım girdisi farklı şekillerde ele alınabilecek ve farklı anlamlar çıkarılabilecek olasılıklar barındırır. Tasarım girdilerindeki bu öznitelikler tasarımcı tarafından değerlendirilir, tasarımın özüne veya deneyimine dair yapılan çıkarımlar tasarımcının algılama, tanımlama ve düşünme süreçleriyle iç içe gelişir. Deneyimler ve algılar ya da duyumlar ve düşünceler arasındaki bağ öyle sıkıdır ki her biri diğerini etkiler. Bir bütün olarak beden, duyumlarının tümüyle beraber ve kendi yeterlilikleri çerçevesinde algısal ve bilişsel sürecin kaynağıdır. Tasarım bu bedenli deneyimden açığa çıkar ve süreç içinde geliştirilen çözümler dünyanın nasıl algılandığı ve nasıl anlaşıldığı ile ilişkilidir. Bu nedenle tasarımcı, tasarım sürecinin asıl belirleyicisidir ve dolayısıyla da tasarım sürecindeki yaratıcı ortamı teşkil eder. Tasarım girdilerindeki öznitelikler, yaratıcı ortamın, yani tasarımcının sahip olduğu yeterlilikler ve koşullar çerçevesinde bir sonuç ürüne dönüşür. Tasarım sürecine birçok etken dahil olur. Bir tasarım problemine dair her türlü veri ve tasarımcının özellikleri tasarım ürününü etkiler. Form ve malzemeye, talep ve şartnamelere ve çevresel koşullara dair veriler tasarımın girdilerini oluştururken tasarımcı bu girdileri bir arada ilişkilendirerek ve bu ilişkideki olasılıkları yorumlayarak sonuç üründe bütünleşik bir çözüm önerir. Bir masa tasarımında örneğin, onun işlevine, boyutuna, malzeme ve tarzına dair veriler ilişkisindeki masayı yorumlarız. Bir mimari planın yorumunda program dahilindeki işlevler, bu işlevlerin ilişkileri ve sirkülasyonu ile çevresel koşullara ait girdileri değerlendiririz. Her tasarım girdisi farklı şekillerde ele alınabilir. Örneğin hafiflik, bir tasarım girdisi olarak bir tasarımcı için malzeme ve malzemenin kompozisyon içindeki yoğunluğu ile ilgili olabilir. Diğer yandan başka bir tasarımcı hafifliği aynı malzemenin formu ile yorumlayabilir ya da renk ve şeffaflık da daha hafif bir etki bırakmaya yardımcı olabilir. Hafiflik aslında yerçekimi ile bağlantılıdır ve dolayısıyla asmak, asılı kalmak, süzülmek ve uçmak ile ilişkilendirilebilir. Bu noktada bir kişi kuşların iskelet yapısından ya da zoolojide hayvan anatomisinden esinlenebilir. Dolayısıyla her tasarım girdisinin çok çeşitli anlam ve ilişkiler olasılığına sahip olduğu düşünülebilir. Belli bir disipline ait içerik başka disiplinlerde karşılık bulabilir ve böylece tasarım farklı sonuç potansiyelleri barındırır. Tasarım sürecinden önce, her girdi farklı potansiyeller içerir ve sonra tasarımcı onları kendi bakış açısından değerlendirir. Süreç sonunda getirilen yaratıcı öneriler tasarımcının bu yorumundan ileri gelir. Yorumlayıcı bir fikir, tasarım problemindeki talepleri ve şartları sonuç ürüne yönlendirir. Süreç içinde alınan kararlarla tasarım sorunlarına dair bir tasarım fikri geliştirilir ve böylece düşünceler ve verili tasarım girdileri o anki koşullara uygun bir sonuca dönüştürülür. Böyle bir tasarım fikri geliştirirken benzer problemlere dair geçmişteki deneyimlerimiz ve örnek alınan başka çözümler yorumumuza katkı sağlar. Aynı tasarım sorunlarına getirilen çözüm çeşitliliği bakış açımızı genişletir ve sonuçta bir tek çözümün olmadığını gösterir. Dolayısıyla yeni bir fikir, bu çözüm çeşitliliğinde bazı yönlerin benimsenip ve bazılarına karşı tavır geliştirilerek sentezlenir. Ancak tasarım yalnızca kendi disiplinimizdeki deneyimlerimizle sınırlı değildir. Alakasız gibi görünen çok çeşitli deneyimler, uzaklarda gördüklerimiz, başka kaynak veya etkinliklerden edindiğimiz bilgiler ve deneyimler ya da başka üretimlerden aldığımız hisler tasarım sürecine dahil olabilir ve bilinçli ya da bilinçsiz olarak tasarım fikrine işleyebilir. Başka düşünce alanlarındaki terim ve kavramlar tasarım yaklaşımımızı düşünsel olarak besleyebilir. Diğer bir deyişle, yorum yeteneğimiz sadece kendi pratik ve teorik tasarım alanımızdaki farkındalığımızla değil; başka bilgi alanları ve genel olarak dünya farkındalığımızla da ilişkilidir. Bu yüzden her tasarım eylemi, gerekliliklerin ve deneyimlerin oluşturduğu geniş kapsama dair yapılan bir yeniden tanımlama, ona getirilen bir yorum ve dolayısıyla bir dönüşümdür. Tasarımcı akıl yürütüp yorumlar ve kendi deneyimini sürece aktarır. Bu sayede ulaştığımız tasarım çözümü kendimize has yaklaşımımız ve dünyadaki kendi varoluşumuzdan kaynaklanır. Dolayısıyla algımız ve akıl yürütmemiz tasarım problemindeki potansiyeller kadar sürece etki eder. Kendi bilgimiz ve deneyimimiz ölçüsünde tasarlarız; bildiklerimiz algımızı yönlendirir ve algı ile yeni anlamlar sezinleriz. Her seferinde tasarım girdilerini farklı fikirler ve geçmiş deneyimlerle yorumlayarak o anki şartlara uygun bir tasarım çıktısına dönüştürürüz. Bu şekilde, bu tez tasarım ve yaratım eylemini bir dönüşüm olarak değerlendirir. Dönüşüm bir şeyin o anki oluşumundan, bulunduğu dış ortamın değişen koşullarına uyum sağlamak için olası başka bir oluşuma bürünmesiyle gerçekleşir. Dolayısıyla tasarımdaki dönüşüm süreci tasarımcının belirlediği kişisel koşullar ve tasarım girdilerindeki potansiyeller ile ilişkilidir. Tasarım girdilerindeki somut veya düşünsel oluşumlar dönüşüm yoluyla sonuç üründe bütünleşik bir oluşum sergiler. Her şey, içsel niteliklerine ve farklı ortam koşullarına bağlı olarak olası başka oluşumlar sergileyebilecek bir potansiyele sahiptir. Sonuç ürünün oluşumu ve davranışsal durumu, tasarım elementleri ve bu elementlerin ilişkilerinin tanımlanması yoluyla dönüştürülür. Dolayısıyla tasarım, süreç içinde birbiriyle ilişkilendirilen tasarım elementleri ve konuları üzerine yapılan bilinçli bir yeniden tanımlamadır. Böylece tasarımcı, dönüşüm sürecindeki olasılıklarla dolu girdileri ele alan ve onları yorumlamasını sağlayan kendi kişisel koşulları ile tasarım ürününü belirleyen etkendir. Bu tez kapsamında tasarım elementlerinin ortaya çıkardığı her türlü tasarım ürününün davranışsal özellikleri öznitelikler kavramıyla değerlendirilir. Bir varlığın tüm potansiyellerini içeren öz gibi,“öznitelikler”tasarım sürecine giren tüm konu, bileşen, malzeme ve teorilerin tüm potansiyel oluşum ve davranışlarını ifade eder. Tasarımdaki öznitelikler söz konusu tasarım eyleminin kapsamı ve içerdiği konularla ilişkilidir ve kütle, yoğunluk, elastikiyet, algısal etki ve işlevsel şekillenme gibi davranışsal özellikleri içerebilir. Tüm bu öznitelikler malzemeler, şekiller ve boyutlar gibi tasarım elementlerinin ilişkilenmesi ve düzenlenmesi ile açığa çıkar. Bu birçok nitelikten bir sonuç sentezleyen tasarımcı ise yaratıcı ortam olarak değerlendirilebilir. Bir maddenin oluşumunun nedeni olan dış ortam gibi,“yaratıcı ortam”tasarım girdilerini yorumlayıp şekillendiren ve sonunda özniteliklere kendi yorumlama yeteneği kadarıyla bir anlam veren insan tasarımcıyı ima eder. Buradaki ortam,“yaratıcı”niteleme sıfatı ile kimi zaman tasarımın bir girdisi olan fiziksel ortamdan ayrılır. Yaratıcı ortam olarak tasarımcı, kendi tasarım alanı ve yöntemlerinin sağladığı tasarım elementleri ve ilişkilerini yorumlayıp tekrar tanımlayarak özniteliklerdeki başka potansiyelleri açığa çıkarır. Dolayısıyla yaratıcı ortam tasarım sürecinin ortamı ve de sonuç ürüne yönelik bir“oluş”a neden olan yaratandır. Sonuçta tasarım, dönüşüm yoluyla özniteliklerden yaratıcı ortama uygun bütünleşik bir hal ortaya çıkarır. Tasarım ürününün gözünden“dönüşüm”aynı süreci başka bir açıdan ifade eden“oluş”ile benzer bir anlam taşır. Bu bağlamda, tasarımın dönüşüm olarak incelenmesinde temel olarak Nelson Goodman'in yaratım ve dünya-yapmaya ilişkin felsefesi etkili olmuştur. Tasarım girdilerindeki tasarımcıdan bağımsız öznitelikler, felsefedeki öz ve içkinlik kavramlarıyla beraber tartışılır. Bu konuda, Maurice Merleau-Ponty, Gilbert Simondon ve Gilles Deleuze'ün düşünceleri etkilidir. Öznitelikler tabiri öz ile ilişkili olsa da bir varlığın tekil kaynağını değil, daha çok içkinlik kavramından esinle bir varlığın görünür özellikleri ile gizli potansiyellerinin çoğulluğuna ve bütünlüğüne vurgu yapar. Tasarımcının yaratıcı ortam olarak değerlendirilmesi ise Gilbert Simondon'un kişiselleşme teorisinden esinlenmiştir. Bir oluş sürecindeki ana etken olarak“ortam”o ortama dair tüm koşulları kapsar. Benzer şekilde yaratıcı ortam olarak tasarımcı, tasarımdaki dönüşüme etken olan tüm kişisel süreç ve koşulları ile beraber değerlendirilir. Öznitelikleri ve yaratıcı ortamı tartışan bölümlerde benimsenen fenomenolojik yaklaşım farklı filozofların felsefelerini karşılaştırarak daha derinlemesine ele alınabilirse de bu tez kapsamında Merleau-Ponty'nin felsefesi ile sınırlandırılmıştır. Bu konulardaki diğer açıklamalar çeşitli isimlerin yorumlarına dayanır: Daniel Thomas Primozic ve Juhani Pallasmaa Merleau-Ponty'nin fikirlerini, Andrew Ballantyne, Bernard Cache ve Mario Carpo ise Deleuze ve Simondon'un fikirlerini açıklamada yardımcı olmuştur. Bu çerçevede bu tez tasarım girdilerindeki potansiyeller ile tasarımcının algı ve anlayışını araştırarak tasarımı yeniden sorgulamayı amaç edinir. Anlatılan pratik uygulamalar, bilgisayım ve dijital ortamın sağladığı tanımlama ve yöntemlerle farklı görme biçimlerini ve potansiyelleri örnekleme niyetindedir. Bilgisayımsal tasarımın yarattığı yeni koşullar, Deleuze ve Simondon'un teorilerini karşılaştırarak Mario Carpo'nun eleştirileriyle tartışmaya açılır. Bu teorik çerçevede yürütülen iki çalışmadan ilki dönüşüm olarak bir tasarım sürecini başından sonuna dek inceler, ikincisi ise sürecin sonundan yola çıkarak başka süreçlerin sonuç ürünlerini yeniden ele alıp olası başka oluşları araştırır. Çalışmalar zaman, hareket, mekan, boyut, temsil, nesne, beden, renk, çizgi, eğri, nokta ve piksel konularıyla ilişkilenir. Her bir çalışma süreci, ele aldığı konulardaki bazı yaklaşımları dahil edip bazılarını hariç tutarak gerçeğe tam anlamıyla uymasa da kendi temsilinde tutarlı bir yeniden düzenlemedir. Dolayısıyla çalışmalarda elde edilen ürünler de konular hakkında kişisel algılayış ve akıl yürütme ile kişisel estetik ve tasarım anlayışına göre şekillenir. Bir tasarımın farklı ifadelerinin mümkün olup olmadığı ya da bu farklı ifadeleri mümkün kılan ve birbirlerine dönüşümünü sağlayan bir öz olup olmağı soruları bu tezin araştırma ve tartışmalarının başlangıcı olmuştur. Nihayetinde bir tasarım sürecindeki girdiler ve tasarımcı öyle iç içedir ki tasarımcının yaklaşımı karşılaştığı her şeyden, her türlü deneyiminden etkilenir ve girdilerdeki herhangi bir potansiyelden, tasarımcı onu açığa çıkardığı ve anlamlandırdığı için bahsedilebilir. Girdilerdeki öznitelikler ve tasarımcının sağladığı yaratıcı ortam yorumlamaları, bu iç içe geçmiş etkenleri ayrıştırmak ve birine diğerinin gözünden bakmaktır. Böyle bir değerlendirme tasarım eylemindeki başka etkenleri keşfetmemizi sağlayabilir ve tasarımı anlamamıza katkıda bulunabilir. Tasarımdaki dönüşümü tezde benimsendiği gibi fenomenolojik bir yaklaşımla ele almak tasarım pratiğine, kendimize ve çevremize karşı daha iyi bir farkındalık sağlar. Algısal ve bilişsel mekanizmada ve tasarlama eyleminde özlerin araştırılması kavrayışımıza, tasarımı sorgulamamıza katkı sağlayabilir ve tasarım sürecinin niteliğini iyileştirebilir. Böylece bir şeyin farklı şekillerde görülebileceğini, aynı şeyin farklı kavrayış ve anlamlarının da mümkün olduğunu anlamaya başlarız. Bu sayede sahip olduğumuz yaklaşım ve görme biçimleri sorgulanabilir ve büyük ölçüde evrilebilir, böylece artırılan farkındalık tasarımdaki dönüşümü daha anlayışlı ve daha duyarlı yorumlamalarla iyileştirebilir. Sonuç olarak bu tez yapılan deneyler aracılığıyla tasarımdaki dönüştürme eylemini yeniden sorgular ve kavrayışımızın tasarım süreçlerine etkisini tartışır. Tezdeki deneysel çalışmalar dijital yöntemleri ve temsil araçlarını inceler, yapılan bu çalışmalar daha kapsamlı amaçlara yönelik geliştirilebilir. Bu anlamda, gelişen bilgisayar teknolojileri, bilgisayımsal tasarım yöntemleri ve çok çeşitli tasarım arayüzleri tasarımın sorgulamasında yeni bir alan sağlar. Bilgisayım aracılığıyla tasarımdaki özsel verinin tanımlanması ve onun barındırdığı potansiyellerin araştırılması mümkün olabilir. Böyle bir özsel araştırma algılama ve anlama süreçlerine yeni bir bakış getirebilir. Sahip olunan bakış açılarının dışına çıkmak yeni bir kavrayış sağlayabilir, kolayca hissedilmeyen oluşumları açığa çıkararak yeniden yorumlamaya sevk edebilir. Gizli potansiyellerin keşfi yeni tasarlama yolları geliştirmeyi, farklı disiplinler arasında yeni ilişkilerin kurulmasını mümkün kılabilir. Böylece nesneler ve olgulara dair yeni tanımlamalar, yeni esinlenmeler sağlayarak dönüşümü geliştirebilir.
Özet (Çeviri)
Anything has various possible formations in essence. Apart from a reasoning observer, it involves its apparent character and many other unapparent possibilities. The way it becomes in an apparent way is its transformation to adapt to its environment. This transformation is related to things possessed and to outer constraints. Any being is transformed when it changes its current state to any other possible state depending on the external constraints. The things it possesses are essential features that involve all of its possible formations, and the constraints and conditions are the driving force and the cause of its transformation or creation. Therefore, an environment including these constraints and conditions is a creative medium that determines the transformation. The essential features undergo a transformation under the conditions of the creative medium. They thus become a formation in a way that adapts to the conditions. Within design, the decisions and the choices made have an impact on the result. In other words, the final result is not limited to one single output. Each design input has many possibilities to be approached and many meanings to be revealed. All these essential features of design inputs are reviewed by the designer. Our deductions about an essence or from design experiences are intertwined with our perceptions and our defining and thinking processes. The connection between our experiences and perceptions, or between our senses and thoughts, is so strong that each one acts upon the other. The body as a whole, with the entirety of its senses, is the source of perceptual and cognitive processes to a certain extent of its capacities. The act of design thus comes out of this embodied process of experiencing; how we respond to problems is related to how we see and understand the world. Hence, the designer is the determinant and thus the creative medium of the design process. Essential features of all design inputs transform into an outcome under the capacity of the creative medium, or in other words, the designer. In this way, this thesis re-questions the act of transformation in design and discusses the potentials and the effects of our cognition in the design process through experiments. Developing computer technologies, computational design methods, and various design interfaces provide new areas of study in the questioning of design. The definition of essential data for the design process and the exploration of its potentials may become possible through computation. Such an investigation of these essential features may provide a new perspective in our comprehension and perception of the world. Moving beyond the preexisting perspectives brings a new understanding, uncovers hidden patterns, and opens them up for reinterpretation. The discovery of hidden potentials may develop new ways of designing and unexpected relations between different fields may become possible. New definitions of objects or phenomena may bring new inspirations and enhanced transformations.
Benzer Tezler
- Toplumsal algı aracı olarak, peyzaj tasarımında ekofütürist yaklaşım: Ekoloji, anlatı ve teknoloji
Ecofuturist approach in landscape design as a tool of social perception: Ecology, narrative and technology
MEHMET TAYLAN TOSUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Peyzaj Mimarlığıİstanbul Teknik ÜniversitesiPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELTEM ERDEM KAYA
- Bilgisayar oyunları ve gerçeklik ilişkisi çerçevesinde oyunlaştırma ve alternatifleri
Gamification and its alternatives within the frame of ludic reality
YAVUZ DEMİRBAŞ
Doktora
Türkçe
2014
İletişim BilimleriMarmara ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RABİA VİLDAN EYİGÜNGÖR
- Ekstrüzyona dayalı yapımda yeniden yapılandırma süreçleri için kavramsal bir çerçeve
A conceptual framework for the reconfiguration processes in extrusion-based making
HÜLYA ORAL KARAKOÇ
Doktora
Türkçe
2021
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiBilişim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MERYEM BİRGÜL ÇOLAKOĞLU
- Konut üretiminde uyarlanabilir tasarım yaklaşımları
Adaptive design approaches in housing production
MELİKE YENİCE
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLDEHAN FATMA ATAY
- Mahalleyi dönüşümün 'kurtarıcılığı'ndan kurtarmak: Sarıyer Mahallelerinin mücadelesinden esinlenen bir yaklaşım önerisi, mahalle planlaması
Saving the neighborhood from the 'savior' transformation: Neighborhood planning inspired by sariyer neighborhoods' struggle as an approach proposal
KUMRU ÇILGIN
Doktora
Türkçe
2019
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FUNDA YİRMİBEŞOĞLU