Bipolar bozukluk tanılı hastalarda manik, depresif ve ötimik dönemlerde optik koherans tomografi bulgularının değerlendirilmesi
Evaluation of optical coherence tomography findings in patients with bipolar disorder during manic, depressive and euthymic periods
- Tez No: 606037
- Danışmanlar: DR. ALİ METEHAN ÇALIŞKAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: bipolar bozukluk, optik koherans tomografi, nörodejenerasyon, bipolar disorder, optical coherence tomography, neurodegeneration
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 112
Özet
Amaç: Bipolar Bozukluk (BB) tanılı hastalarda yapısal beyin anormalliklerinin gösterilmiş olması, bu hastalık için nörodejeneratif bir süreç olabileceğini düşündürmüştür. Optik Koherans Tomografi (OKT), retinaya yansıyan bu dejeneratif değişiklikleri tespit edebilen noninvazif bir tekniktir. Bu çalışmada, BB tanılı hastalar ile kontrol grubu karşılaştırılarak, retinadaki değişiklikleri tespit etmek, bu değişikliklerin dönemlere göre farklılık gösterip göstermediğini ve klinik özellikler ile ilişkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmaya, 1Mayıs 2018-31Ekim 2018 tarihleri arasında, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyhekim Psikitari Kliniği'nde DSM IV-TR tanı kriterlerine göre BB I tanısı ile takip edilen, en az 6 aydır ötimik olup ayaktan takip edilen, akut mani ya da depresyon döneminde psikiyatri polikliniğine başvuran ve psikiyatri kliniğinde yatan, dahil edilme ve dışlanma kriterlerine uyan, gönüllü 150 hasta (50 ötimik, 50 manik, 50 depresif) ve kontrol grubu olarak da yaş, cinsiyet açısından hasta grubu ile benzer özellikte 50 sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. Araştırmaya dahil edilen hastalara araştırmacı tarafından geliştirilen Sosyodemografik Veri Formu, Klinik Global İzlenim Ölçeği (KGİ), Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ) ve Yaung Mani Derecelendirme Ölçeği (YMDÖ) uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise araştırmacı tarafından geliştirilen Sosyodemografik Veri Formu uygulanmıştır. Hastaların ve kontrol grubunun ayrıntılı oftalmolojik muayenesinden sonra OKT ölçümleri alınmıştır. Bulgular: Ötimik, manik ve depresif hasta gruplarında Total Maküler Kalınlık (TMK), Ganglion Hücre Tabakası (GHT) ve İç Pleksiform Tabaka (İPT) perifoveal superior ve inferior sektör kalınlıklarının kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek; ötimik, manik ve depresif hasta gruplarında Retina Sinir Lifi Tabakası (RSLT) perifoveal inferior sektör kalınlığının kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha düşük olduğu bulunmuştur. Hasta grupları arasında OKT parametreleri açısından anlamlı düzeyde fark bulunmamıştır. Manik grupta Ganglion Hücre Tabakası (GHT) perifoveal inferior, İPT parafoveal temporal ve perifoveal temporal; depresif grupta TMK parafoveal inferior ve perifoveal temporal sektör kalınlıklarının, psikotik öyküsü olan hastalarda anlamlı olarak daha düşük olduğu bulunmuştur. Manik grupta TMK perifoveal inferior, GHT perifoveal superior, İPT perifoveal superior ve inferior; depresif grupta RSLT santral sektör kalınlıklarının intihar öyküsü olan hastalarda anlamlı olarak daha düşük olduğu bulunmuştur. Ötimik grupta RSLT parafoveal nasal ve inferior, GHT parafoveal temporal, İPT parafoveal nasal, temporal ve perifoveal superior; depresif grupta TMK santral, parafoveal superior ve nasal, RSLT santral ve parafoveal nasal, GHT santral ve parafoveal nasal, İPT santral, parafoveal superior, nasal, temporal ve perifoveal temporal sektör kalınlıklarının EKT öyküsü olan hastalarda anlamlı olarak daha düşük olduğu bulunmuştur. Hastalık süresi ile ötimik grupta TMK parafaveal inferior sektörü arasında anlamlı düzeyde negatif korelasyon olduğu bulunmuştur, Hastanede yatış sayısı ile ötimik grupta TMK parafoveal inferior; manik grupta GHT parafoveal superior ve İPT parafoveal superior; deprsif grupta ise İPT fovea ve parafoveal temporal sektörleri arasında anlamlı düzeyde negatif korelasyon olduğu bulunmuştur. Manik dönem sayısı ile ötimik grupta TMK perifoveal superior ve İPT perifoveal superior; depresif grupta RSLT perifoveal superior ve İPT parafoveal inferior sektörleri arasında anlamlı düzeyde negatif korelasyon olduğu bulunmuştur. Depresif dönem sayısı ile depresif grupta İPT parafoveal inferior sektörü arasında anlamlı düzeyde negatif korelasyon olduğu bulunmuştur. Toplam dönem sayısı ile ötimik grupta TMK parafoveal inferior; manik grupta GHT parafoveal superior ve İPT parafoveal superior; depresif grupta İPT parafoveal inferior sektörleri arasında anlamlı düzeyde negatif korelasyon olduğu bulunmuştur. Sonuç: Çalışmamız, BB tanılı hastalarda TMK, RSLT, GHT ve İPT'nin tam bir analizini sunmaktadır. Bu bulgular, BB tanılı hastaların retinalarında, dönemlerden bağımsız retinal kalınlıkta artma ya da azalma olabileceğini ve bu değişikliklerin hastalık süresi ve şiddeti gibi klinik özelliklerden etkilenebileceğini göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: Structural brain abnormalities have been demonstrated in patients with bipolar disorder (BD), suggesting a neurodegenerative process for this disorder. Optical Coherence Tomography (OCT) is a noninvasive technique that can detect these degenerative changes in the retina. In this study, it was aimed to determine the changes in the retina by comparing the patients with BD and the control group, and to determine whether these changes differ according to periods and to evaluate the relationship with these clinical features. Method: In this study, between 1 May 2018-31 October 2018, Konya Training and Research Hospital Beyhekim Psychitari Clinic according to DSM IV-TR diagnostic criteria, followed by the diagnosis of BB I, at least 6 months euthymic and outpatient follow-up, acute mania or depression period 150 patients (50 euthymic, 50 manic, 50 depressive) admitted to psychiatry outpatient clinic and admitted to psychiatry clinic were included. As a control group, 50 healthy controls with similar features in terms of age and gender were included. Sociodemographic Data Form, Clinical Global Impression Scale (CGI), Hamilton Depression Rating Scale (HDRS) and Yaung Mania Rating Scale (YMRS) were applied to the patients included in the study. Sociodemographic Data Form was applied to the control group. OCT measurements were taken after detailed ophthalmologic examination of the patients and control group. Results: The perifoveal inferior and superior sectors thicknesses of the Total Makuler Thickness (TMT), Ganglion Cell Layer (GCL) and Inner Plekxiform Layer (IPL) were found to significantly lower in the euthymic, manic and depressive patient groups than the control group; the perifoveal inferior sector thickness of the Retinal Nerve Fiber Layer was found to significantly lower in the euthymic, manic and depressive patient groups than the control group. There was no significant difference between patient groups in terms of OCT parameters. In the manic group, GHT perifoveal inferior, IPT parafoveal temporal and perifoveal temporal; In the depressive group, TMC parafoveal inferior and perifoveal temporal sector thicknesses were found to be significantly lower in patients with psychotic history. In the manic group, TMC perifoveal inferior, GHT perifoveal superior, IPT perifoveal superior and inferior; In the depressive group, RNFL central sector thicknesses were significantly lower in patients with a history of suicide. In the euthymic group, RNFL parafoveal nasal and inferior, GHT parafoveal temporal, IPT parafoveal nasal, temporal and perifoveal superior; In the depressive group, TMC central, parafoveal superior and nasal, RNFL central and parafoveal nasal, GHT central and parafoveal nasal, IPT central, parafoveal superior, nasal, temporal and perifoveal temporal sector thicknesses were significantly lower in patients with ECT history. İn the euthymic group, between disease duration and TMC parafoveal inferior sector thickness was found to be significant negative correlation. İn the euthymic group, between the number of hospitalizations and TMC parafoveal inferior sector thickness; in the manic group, between the number of hospitalizations and GHT parafoveal superior and IPT parafoveal superior sector thicknesses; in the depressive group, between the number of hospitalizations and IPT fovea and parafoveal temporal sector thicknesses were found to be significant negative correlation. İn the euthymic group, between the number of manic episodes and TMC perifoveal superior and IPT perifoveal superior sector thicknesses; in the depressive group, between the number of manic episodes and RNFL perifoveal superior and IPT parafoveal inferior sector thicknesses were found to be significant negative correlation. İn the depressive group, between the number of depressive episodes and IPT parafoveal inferior sector thickness was found to be significant negative correlation. İn the euthymic group, between total number of periods and TMC parafoveal inferior sector thickness; in the manic group, between total number of periods and GHT parafoveal superior and IPT parafoveal superior sector thicknesses; in the depressive group, between total number of periods and İPT parafoveal inferior sector thicknesses were found to be significant negative correlation. Conclusion: Our study provides a complete analysis of TMC, RNFL, GHT and IPT in patients with BD. These findings show that retinal thickness of retinal patients with BD may increase or decrease in retinal thickness regardless of periods and these changes may be impressed by clinical characteristics such as disease duration and severity.
Benzer Tezler
- Bipolar bozukluk tanılı ayaktan hastalarda subsendromal belirtilerin işlevsellik, damgalanma ve dürtüsellik ile ilişkisi
The relationship of subsyndromal symptoms with functioning, stigma and impulsivity in outpatients with bipolar disorder
HAZEL DEMİRÖZ ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEDİNE GIYNAŞ AYHAN
- Bipolar bozukluk manik-depresif-ötimik dönemlerdeki hastalar ile sağlıklı kontrollerde serum resolvin d1 (RVD1) düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of resolvin d1 (RVD1) levels in manic-depressed-euthymic patients with bipolar disorder and healty controls
BURCU KÖK KENDİRLİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NESRİN KARAMUSTAFALIOĞLU
- Ötimik bipolar bozukluk tanılı hastalarda psikotik duygudurum dönemi öyküsünün bilişsel işlevlere etkisi
Başlık çevirisi yok
EMRE BORA
- Bipolar bozukluğu olan hastalarda serum nörofilament polipeptid düzeyleri ve bilişsel işlevlere etkisi
Serum neurofilament polypeptide levels and its effect on cognitive functions in patients with bipolar disorder
ELİF NUR DONBALOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriAtatürk ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİL ÖZCAN
- Bipolar bozuklukta oksidatif DNA hasarı, onarımı ve oksidatif hasarın nörotrofik faktörler ile ilişkisi
Oxidative dna damage and repair in patients with bipolar disorder and the relationship between oxidative damage and neurotrophic factors
DENİZ CEYLAN TUFAN ÖZALP
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
PsikiyatriDokuz Eylül ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEGÜL ÖZERDEM