Çocuk yoğun bakım ünitesinde yatan sepsis tanılı hastalarda serum c-reaktif protein, prokalsitonin, neopterin, presepsin ve soluble ürokinaz tipi plazminojen aktivatör reseptörü düzeylerinin tanısal ve prognostik değeri
Diagnostic and prognostic value of serum c-reactive protein, procalcitonin, supar, neopterin and presepsin levels in hospital based sepsis in pediatric intensive care unit
- Tez No: 610267
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ASLI NUR ÖZKAYA PARLAKAY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Çocuk Sağlığı ve Has. Hematoloji Onkoloji Eğt. Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 84
Özet
Amaç: Sepsis yıllar boyunca tedavi açısından ciddi problemler oluşturan ve yüksek mortaliteye neden olan bir sorundur. Mortalite oranı 1960'larda %100 iken, günümüzde erken tanı ve tedavi ile mortalite oranı azalmıştır. Ancak halen çocuklarda ölüm nedenleri arasında ilk on neden içindedir. Erken tanı ve tedavi prognoz yönünden önemlidir. Sepsis tedavisi genellikle ampirik başlanır ve daha sonra etken saptanırsa gerekirse etkene yönelik tedaviyle ya da etken saptanamazsa hastanın klinik gidişine göre tedavi yeniden düzenlenebilir. Hastanın klinik gidişi kötüleşmeden, bazı laboratuar değerlerinin yükselmesinin kötü klinik gidişe işaret ettiğinin belirlenmesi daha erken dönemde tedavinin tekrar düzenlenmesini ve dolayısıyla istenmeyen sonuçların önlenmesini sağlayabilir. Bu çalışmada presepsin, suPAR ve neopterin gibi biyolojik belirteçlerin kullanılması ve CRP ve prokalsitoninle karşılaştırılması tanı ve prognozdaki değerlerinin saptanması hedeflenmektedir. Yöntem: Bu çalışmaya çocuk yoğun bakım ünitesinde yatan sepsisli 31 hasta ve kontrol grubu olarak yine aynı serviste yatan ve enfeksiyonu olmayan 30 hasta alınarak prospektif vaka-kontrol çalışması olarak yapılmıştır. Sepsis geliştiği günde 0. gün olmak üzere 3. 5. ve 14. günlerde ölçümler alınmıştır. Kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Bulgular: Sepsis grubunun %22,6 kızlardan, %77,4 erkeklerden; kontrol grubu %50 si erkek %50'si kızlardan oluşmuştur. Sepsisli hastaların yaş ortancası 43 ay (min 1 ay 6 gün - maks 17,8 yıl), kontrol grubundaki hastaların yaş ortancası 34,8 ay (min 2 ay 6 gün- maks 17,8yıl) idi. Altta yatan hastalıklar incelendiğinde en sık serebral palsi %22,5, malignite ve metabolik hastalık %16,1 olguda görülmüştür. Sepsis grubundaki hastaların mortalitesine bakıldığında %32,3 olarak literatürdeki diğer çalışmalar ile uyumlu saptanmıştır. Kontrol grubunda kaybedilen hasta olmadığı görülmüştür. Çalışmamızda kültürde üremesi olanlarla olmayanların hastanede yatış süreleri arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmış olup kültürde üremesi olanların hastanede yatış süreleri daha uzun bulunmuştur ve 31 hastanın 15'inde kültürde üreme saptanmıştır. En sık üreyen gram pozitif mikroorganizma koagülaz negatif stafilokok, gram negatif mikroorganizma ise Klebsiella türleri ve P. aeruginosa olarak belirlendi. Çalışmamızda CRP (p
Özet (Çeviri)
Diagnostic and Prognostic Value of Serum C-Reactive Protein, Procalcitonin, suPAR, Neopterin and Presepsin Levels in Hospital Based Sepsis in Pediatric Intensive Care Unit Aim: Sepsis is a serious problem in terms of treatment and causes high mortality. While the mortality rate was 100% in the 1960s, the mortality rate has decreased with early diagnosis and treatment. However, it is still among the top ten causes of death in children. Early diagnosis and treatment are important in terms of prognosis. Sepsis treatment is usually started empirically and if the agent is detected later, if necessary, treatment can be reorganized according to the agent or if the agent cannot be determined according to the clinical course of the patient. Determining that an increase in some laboratory values without deteriorating the clinical course of the patient indicates a poor clinical course may lead to an earlier reorganization of the treatment and thus avoiding undesirable outcomes. In this study, the use of biomarkers such as presepsin, suPAR and neopterin and comparison with CRP and procalcitonin were aimed to determine the diagnostic and prognostic value. Method: In this study, 31 patients with sepsis hospitalized in the pediatric intensive care unit and 30 patients who were hospitalized in the same ward without infection were included in the prospective case-control study. Measurements were taken on days 0, 3, 5 and 14 on the day of sepsis. It was compared with the control group. Results: 22.6% of the sepsis group was female and 77.4% was male. The control group was 50% male and 50% female. The median age of the patients with sepsis was 43 months (min 1 month 6 days - max 17.8 years) and the median age of the patients in the control group was 34.8 months (min 2 months 6 days - max 17.8 years). When the underlying diseases were examined, cerebral palsy and malignancy and metabolic disease were the most common in 22.5% and 16.1%, respectively. When the mortality rates of the sepsis group were examined, it was found to be 32.3% consistent with other studies in the literature. No patients died in the control group. In our study, a statistically significant difference was found between the duration of hospitalization of those with culture growth and those who did not, and the duration of hospitalization of those with culture growth was longer and 15 of 31 patients had culture growth. The most common gram positive microorganisms were coagulase negative staphylococci and gram negative microorganism were Klebsiella species and P. aeruginosa. In our study, initial values of CRP (p
Benzer Tezler
- Çocuk yoğun bakımda yatan hastalarda biyobelirteçlerin sepsisle ilişkisi ve prognostik önemi
The role and prognostic importance of biomarkers in sepsis in pediatric intensive care patients
NURSENA KOLOĞLU ATEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH AYGÜN
- Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda akut böbrek hasarının değerlendirilmesi
Assessment of acute kidney injury in newborn intensive care unit patients
SONGÜL TOMAR GÜNEYSU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEGÜL ZENCİROĞLU
PROF. DR. MEHMET BÜLBÜL
- Hematopoetik kök hücre nakli yapılan olguların uzun dönem renal fonksiyonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of long-term renal functions of patients after hematopoetic stem cell transplantation
AYSHA GADASHOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEÇİL CONKAR
- Çocuk yoğun bakım ünitesinde pediatrik akut respiratuar distress sendromu tanısı alan hastalarda serum syndecan düzeylerinin değerlendirilmesi
Evaluation of serum syndecan levels in patients diagnosed with pediatric acute respiratory distress syndrome in the pediatric intensive care unit
ZEYNEP KARKIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEskişehir Osmangazi ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ENER ÇAĞRI DİNLEYİCİ
- Pediatrik yoğun bakım ünitesinde serum D-vitamin düzeyi ile mortalite ve yatış süresi arasındaki ilişki
The relationship between serum vitamin D level and mortality and length of stay in pediatric intensive care unit
JAVIDAN MAKHSUDOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSelçuk ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RESUL YILMAZ