Sovyet dönemi ve bağımsızlık sonrası Kırgız sinemasında ideolojik bir bakış
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 613185
- Danışmanlar: PROF. DR. BAYRAM KAYA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, İletişim Bilimleri, Performing and Visual Arts, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İletişim Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 146
Özet
deoloji, çok tartısmalı bir konudur ve ona çesitli yaklasımlarda bulunulmustur. Bir kaçını sayarsak: Dogru düsünme bilimidir (Destutt de Trcu); birtakım tuhaf adamların acayip fikirleridir(Napoleon); ters-yanlıs bilinçtir (Marx); bir sınıfın dünya görüsüdür. (Lenin); toplumu bir arada tutan bir sıvadır (Gramsci); maddi bir pratiktir (Althusser). Biçimleri ne olursa olsun (dinî, ahlâki, hukukî, siyasal) her zaman sınıfsal tavırları dile getiren özel ideolojilerin teorisini degil, genel bir ideoloji teorisi tasarısını temellendirmese de, hiç olmazsa mümkün kılan ilkenin nedenini açıklamak için belirtilen çifte iliski içinde, bir ideolojiler teorisine yönelmek gerekir.(Aktaran: Yılmaz, Sinema deoloji Politika,2008) Sinema en basından itibaren ideoloji ile iliskili olmus ve ideolojik bir önem tasımıstır. Sinemanın gerçegi yansıtıp yansıtmadıgı, ideolojiyi yeniden üretip üretmedigi, kameranın kendiliginden ideolojik bir aygıt olup olmadıgı tartısılmıstır. Sinema egemen ideolojinin degerlerini benimsetmeye çalısmıs, egemen ideolojinin dısında yer alan ve ona muhalefet eden baska ideolojik yaklasımlar için ideal bir aygıt haline gelmistir. Sovyet Devrimi ve yeni Sovyet toplumu, en azından ilk yıllarında baska, yeni ve insana daha fazla yakısan bir hayatın yasanabilecegini göstermisti. Ama devrimci idealler giderek terk edilir ve katı bürokratik ve baskıcı bir devlet hayata hükmeder hale geldikçe ve devrimin ilk yıllarındaki gerek politik liderlik içindeki gerekse toplumsal yasamın diger alanlarındaki çok seslilik yerini tek seslilige bıraktı. Sovyet sinemacılar kendi sanatlarıyla ilgili denemeler yapmaktan vazgeçmek zorunda kaldılar. Egemen ideolojinin istedigi, sinemada izleyiciyi rahatsız edecek hiçbir sey olmamalıdır. Biçimsel düzeyde pürüzsüz bir akısla, izleyici aksiyona baglanmalı, ana karakterlerle özdeslesmeli, sımsıkı kapalı ve dogrusal olarak olusturulan ve psikolojik motivasyonun geçerli oldugu bir dünyanın içine kapatılmalı, düsünmemeli, duygulanmalı istenen tepkileri vermeli ve böylece egemen ideolojinin benimsenmesini istedigi degerlere onay vermelidir. Asya Kıtasının genis toprakları üzerinde varlıgını sürdüren, Kırgızistan Cumhuriyeti sinematografik dilinin ortak paydasını, Rus sinema estetigi ve ideolojisinde olusmustur. Bu sonucun nedeni, Sovyet sisteminin, kendisine baglı olan Kırgızistan Cumhuriyetinin ekonomik ve kültürel alanlarını merkezden denetleyebilecegi yönetim biçimi kurmasıdır. Bu egemenligin düzeyi o kadar derinliklidir ki, SSCB'nin dagılmasına kadar Kırgızistan sineması, Sovyet sineması adı altında sınıflandırılmıs ve bunun uzantısı olarak dünya festivallerine 'Sovyet filmleri' adı altında katılabilmistir. Bütün bunlara ragmen, Kırgızistan filmlerine bakıldıgında, hem sinema dili, hem ideolojisi, hem de konunun islenis tarzı yönünden estetik bir olgunluk ve ait oldugu kültür dairesine ait olan özgünlügün varlıgı hemen göze çarpmaktadır. Bunun nedeni de, SSCB'nin kültürel alandaki merkeziyetçiliginin getirdigi ideolojik yapıda filmler üretme talebinin yanında, Kırgızistan Cumhuriyetinden kendi geleneklerine, örf ve adetlerine yaslanan filmler yapmalarına görece izin vermis olmasıdır. Kırgızistan Cumhuriyeti sinemasında tarihi dramalar oldukça öne çıkartılmıstır. Bu filmlerde, kahramanlık öyküleri oldukça epik bir anlatımla perdeye yansıtmakta ve oyunculuklarda fazlasıyla teatral bir yorum göze çarpmaktadır. Yönetmenler çogunlukla tasvirciligin üstesinden gelememis ve bu nedenle de gösterisli sahne görüntülerine varmıslardır. Yumusama dönemi, getirdiklerini yaratıcılık açısından alan ve bu anlamda Stalinist dönem anlayısından biçimsel kopuslar yasayan Kırgızistan sineması, sosyalist gerçekligin temsil ettigi düzlemden çok uzak, kendi ulusal gerçekliklerine dayalı eserleri ortaya çıkarmaya basladılar. Kırgızistan'ın kendine özgü sinemasal dil belirlemesindeki bir diger faktör de, Sovyet Merkezi Sistemi'nin Kırgızistan Cumhuriyeti için saptadıgı film üretim kotasının doldurulması konusundaki ısrarcı tavrıdır. Sinemasal anlatılarda büyük bir tema ve biçim çesitliligi boy göstermeye basladıgı bu dönemde önemli olan unsur, filmlerin dili'nde Batı sinemasının etkilerinin hissedilir derecede olmasıyla beraber, aynı zamanda ulusal geleneklerin baskın özelliklerinin canlandırılarak daha da güçlü bir hale dönüstürülmüs sekilde yansıtılma becerisi ve çabasıdır. Böylece bu Kırgızistan'ın ürettigi yaratılarda kendi halklarının yüzyıllık geleneklerinde, gerçek bir sinema ekolünü ayırt etmeyi saglayacak kadar saglam kök salmıs yeni bir sinematografik dil gelistirebilmeye çalısılmıstır. Sovyetler, egemenligi altındaki Kırgızistan Cumhuriyetini bilim ve teknolojiden uzak tutmak için yöntem olarak onları, opera, tiyatro, müzik, folklor ve spor gibi alanlara kanalize etmis, ama bu alandaki yönlendirmelerini de sürdürmüslerdir. 1960'lı yıllara gelindiginde, sanat üzerindeki merkezi baskılar nispeten azalmıs ve bunun dogal uzantısı olarak da, yerel stüdyolar yeniden açılarak, ulusal film gelenegi canlanmaya baslamıstır. Tarihi ve ideolojik nedenler dolayısıyla Kırgızistan sinema yapıtlarına bakıldıgında, onların kendi estetik degerlerini göz ardı etmedikleri, aksine özenle korudukları görülebilir. Bu nedenle Kırgızistan için kültürel ortak paydadan söz edebilmek mümkündür. Kırgızistan sinema estetigi, Amerika ve Avrupa sinemasının ana akımının dısında kalan yapıdadır ve genel olarak epik anlatıya yakın oldugu görülmektedir. Kırgızistan'a ait basarılı sinema yaratılarında, özgün bir söylemin estetigin üst kodlu unsurlarıyla örgülenerek insa edildigi görülmektedir. Epik tarz içinde üretilen filmlerin sahip oldugu ifade gücü, sinemanın sonradan ortaya çıkan bir anlatı dalı olarak nerelere ulastıgını gösteren somut örnekler olarak karsımızda durmaktadır. Kırgız yönetmenlerin kendilerine özgü bir yol olusturdugunu belirtebiliriz: Geleneksel kültürün idealizasyonunun yeniden insası.1991 öncesi sinemada Kırgız ulusu kendine özgü bir ulus degil, sosyalizm içinde anlam tasıyan bir ulus olarak çizilmekte ve SSCB özelinde dünya vatandaslıgı idealize edilmekte. Yerel degerler dini degerlerle harmanlanıp onaylanarak yeniden üretilmekle beraber, milliyetçi görüntüler yavas yavas 1970 sonları ve 1980'1er boyunca yapılan filmlerde görülmeye baslanıyor. Bagımsızlık sonrasının ilk yıllarındaki Kırgız filmlerinde, genellikle toplumsal ve ekonomik sorunlar üzerinde durulmustur. Bagımsızlıgın ilk yıllarında ekonomik bunalım ve yoksul hayat konularından etkilenilmistir. Sovyet dönemi Kırgız filmlerinde Sovyet hâkimiyetinden önceki dönem sürekli elestirilmistir. Bunun yanı sıra Sovyet rejiminden övgüyle bahsedilmistir. Bagımsızlık sonrası Kırgız sinemasına baktıgımız zaman yine geçmise yönelik elestirilerin oldugunu görmekteyiz. Her iki dönemde de islenen konularda kendinden önce var olan rejime yönelik olumsuz elestirilerin yogun oldugudur. Bunun altında yine mevcut rejimin ve yönetimin halka kabul ettirilmeye çalısılmasından ileri gelmektedir. çinde yasanılan düzenin en iyi düzen oldugu savunulmaktadır fakat bagımsızlıktan sonra çevrilen filmlerde mevcut yönetime elestirilerin oldugu görülmektedir.
Özet (Çeviri)
The ideology is a theme for heated discussions and at study of this term always were used various approaches. For example: science to think correctly (Destutt de Trcu); thoughts of some strange people (Napoleon); false consciousness (Marx); world outlook of some class (Lenin); substance which unites a society (Gramshi); material practice (ltusser). The cinema ab origin has been closely connected with ideology and carried ideological sense. The cinematograph always was an occasion of heated arguments, reason of such questions: if it reflects the truth or not, if it creates a new ideology, if the camera is the ideological weapon or not? The cinema always tried to take in itself values of effective ideology for that period, also was the ideal weapon for opponents of active ideology. In the first years after the October revolution to a new Soviet society has been promised another, new life worthy of man. But revolution ideals have disappeared in with the lapse of time, instead of them in life was invaded the difficult bureaucratic and redoubtable state machinery, in the first years after revolution both in the politician and in other spheres of life instead of multi ideas has come one idea. The Soviet cinematographers have been compelled to suspend their professional acts in cinematographic art. By rules of effective ideology anything should not inconvenience the viewer. The viewer should succumb absolutely to rhythm of film, compare himself with the hero, to be closed in linear and psychological reasonable world, he could not think, feel and react as he wants and after all it the viewer should approve of perception of values of effective ideology. The Kyrgyz Republic situated on the space of the Asian continent has own language of cinematography which general indicator was formed in scope of the Soviet film aesthetics and ideology. We had come to such conclusion because economic and cultural spheres of Kyrgyzstan have been under control and direction of central machinery of governing bodies. This dependence was very deep because the Kyrgyz cinema entered the classification of Soviet cinema till its independence and it had to participate on various film festivals on behalf of the country of councils. In spite of all it by viewing of the Kyrgyz films at once clearly is observed both in film language and in ideology and in result of theme development the maturity and specificity peculiar to culture. The reason of it is that the cinematographers of Kyrgyzstan instead of shooting films of ideological character under decree of centralized cultural authority they shot films based on customs and traditions of the Kyrgyz people. In the Kyrgyz cinema always in the foreground were historical dramas. In films of such character heroic stories have been screened by epic story and actor's performance in these films is evident at once by its exaggerated theatre point of view. Usually it was not succeeding to directors to shoot narrative films therefore it had to work with visual effects. Creation under“Khrushev's thaw”and crippled Kyrgyz cinema of the Stalin's period any more didn't show a socialist reality, it tried to show works based on national realities. Another reason of development of the Kyrgyz cinema language was the policy of exact performance of the plan under allocated quotas for cinema of the Kyrgyzstan. One more factor of swift development in a cinema as variety and importance are the first responses in films of American film school, national customs and traditions have been revived at the same time and with their help there was more effective means of reflection of themes. It was hurled thereby for deep development of cinematographic language of the Kyrgyz films by means of school foundation the on basis of thousand-year traditions of the Kyrgyz people. The Soviet government tried to keep Kyrgyzstan as far as possible from applied sciences, therefore the opera, theatre, music, folklore and sports were developed good though in these spheres the government used its policy. At look on the Kyrgyz cinema because of the historical and ideological reasons we see that the cinema of Kyrgyzstan has not been isolated from aesthetic values, on the contrary, it preserved and kept them. Therefore we can talk about the general cultural indicators of the country. The Kyrgyz film aesthetics was not expose to influence of America or Europe and in general in it is just noticeable the intimacy to epic narration. In successful works belonging to Kyrgyzstan together with elements of high cipher aesthetics of specific form of narration. The films made in epic form and had sense power by concrete examples has been showed high level of achievement. We can show means of making of the Kyrgyz directors: renewal of perfectionization of national culture. In cinema up to 1991 the Kyrgyz people was showed not as free nation, but as socialist nation and idealized world outlook holding in USSR. The local customs mingled with religious customs. But national features have begun to show in films of 70-80-years of 20 centuries. After independence in the first years of the sovereignty in the Kyrgyz films were actual the themes of military and economic character. Economic problems of the first years of independence caused development of these themes. In the Kyrgyz films of the Soviet period was always criticized pre-Soviet power. And certainly the Soviet power was always eulogized. By screening of films of the pre-Soviet period we see the same picture, the prior power is criticized again. We see that the cinema always criticizes bygone regime. At the same time we see that the cinema tries to suggest to the people that the present effective system is true and correct
Benzer Tezler
- Sovyet Dönemi Kırgız belgesel sinemasında sosyal kimliklerin temsili
Совет мезгилиндеги кыргыз документалдык кинематографияда социалдык иденттүүлүктүн чагылдырылышы (брежнев жана горбачев доорлору)
REGİNA CAMANKULOVA
Doktora
Türkçe
2016
İletişim BilimleriKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CENK DEMİRKIRAN
- Toplumsal bağlamda SSCB'den günümüze değişen mülkiyet sistemi: Kırgızistan örneği
Property system that has changed from the USSR to the present in the social context: The case of Kyrgyzstan / коомдук ракурстан сссрден азыркы мезгилге чейин озгоргон мүлк системасы (кыргызстан мисалында) / изменения в системе собственности в социальном аспекте со времён ссср и до сегодняшнего времени, на примере кыргызстана
MEHMET ALBAYRAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
SosyolojiKırgızistan-Türkiye Manas ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ORÇAN
- Frunze'den Bişkek'e şehrin dönüşümü
Transformation of Frunze to Bishkek
KAAN SOYAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
SosyolojiKırgızistan-Türkiye Manas ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ORÇAN
- Tanıkların gözünden Kırgızistan'ın yakın tarihi (1991-2010)
Contemporary history of Kyrgyzstan through the eyewitnesses (1991-2010)
GÜLNURA SABIROVA
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
TarihKırgızistan-Türkiye Manas ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YUNUS EMRE GÜRBÜZ
- Tüketim kültüründe melezleşme: Bişkek şehri örneği
Hybridization in consumption culture: The case of Bishkek city / Керектөө маданиятындагы гибриддештирүү: Бишкек шаарынын мисалында / Гибридизация в культуре потребления: на примере города Бишкек
AHMET CAN DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
SosyolojiKırgızistan-Türkiye Manas ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ORÇAN