Çocuklarda ev tipi mekanik ventilatör uygulamaları
Home mechanical ventilation in children
- Tez No: 614701
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BENAN BAYRAKÇI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
Son 20 yıldır kronik solunum yetmezliği bulunan hastalara evde mekanik ventilasyon (EMV) uygulaması mümkün olmuştur ve bu uygulamadan faydalanan hasta sayısı giderek artmaktadır. Bu çalışmada 2000-2011 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde izlenip ev tipi mekanik ventilatörle taburcu edilen hastaların demografik özellikleri ve uzun dönem takip sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Ev tipi mekanik ventilasyon uygulanan hastaların hastane kayıtları retrospektif olarak incelendiğinde yaş ortalaması 3,1 yıl olan 46 hastada EMV kullanıldığı saptanmıştır. EMV en sık 1 yaş altındaki hastalara uygulanmıştır (%60). Hastalar EMV'de ortalama 10 ay izlenmişlerdir. Santral sinir sistemi hastalıkları ve kas-periferik sinir hastalıkları EMV endikasyonlarının büyük çoğunluğunu oluşturmuştur (%91). Hastaların primer hastalıklarına en sık gastroözofageal reflünün (%28) eşlik ettiği görülmüştür. Hastaların %48'inin (22 hasta) taburculuk sonrası 51 defa çeşitli nedenlerle Çocuk Acil Polikliniği'ne başvurduğu, acile en sık başvuru nedenin ise ateş ve solunum sıkıntısı olduğu ve hastaların 14'ünün (%33) pnömoni nedeniyle yeniden hastaneye yatırıldığı saptanmıştır. İzlenen hastaların mortalitesi %60 olarak bulunmuştur. Mortalite 21 (%75) hastada primer hastalığı nedeniyle gerçekleşirken, 7 hasta (%25) trakeostomi ile ilgili komplikasyonlar nedeniyle kaybedilmiştir. Trakeostomiye bağlı mortalite oranı %15 olarak bulunmuştur. Hastaların %89'unun nörolojik rehabilitasyon ve solunum fizyoterapisi aldığı, nörolojik rehabilitasyon ve solunum fizyoterapisi alan hastaların almayanlara göre mortalite oranlarının daha düşük olduğu görülmüştür (%51 - %80). Nazogastrik sonda ile beslenen hastaların mortalitesinin(%76) oral yolla ve gastrostomi yoluyla beslenen hastalara göre (%36) daha yüksek olduğu saptanmıştır. Hastaların takiplerinde gelişen en sık komplikasyonun dekonneksiyon olduğu (%29)vgörülmüştür. Hastaların çoğunun (%69) EMV tedavisi sürecinde antropometrik ölçüm değerleri düzelmiş, malnutrisyonu olan hastaların oranı gerilemiştir (%36'dan %21'e). İzlemde 7 hasta mekanik ventilatörden ayrılmıştır. Nörolojik nedenlerle EMV uygulanan hastaların %12'si ortalama 2 ay sonunda EMV'den ayrılırken, akciğer hastalığı nedeniyle EMV uygulanan hastların %50'sinin ortalama 11,5 ay sonra EMV'den ayrılabildiği görülmüştür.Sonuç olarak EMV uygulaması ile ventilatöre bağımlı olan ve hastanede aktif olarak tedavi edilmeyen hastaların taburcu olmaları sağlanabilmektedir. Çalışmamızda da EMV ile taburcu olan hastaların doğal ortamlarında büyüme ve gelişmelerinin sağlanabildiği görülmüştür. Nazogastrik sonda ile beslenen hastaların mortalitelerinin daha yüksek olması nedeniyle bu hastalara uygun beslenme yolunun sağlanması gereklidir. EMV uygulaması ile ilgili hasta ve ailesinin karşılaşabileceği komplikasyonlara yönelik aile eğitiminin sağlanmasının ve rehabilitasyon uygulamalarının iyileştirilmesinin, hastaların sağ kalımları ve hayat kalitesi açısından önemi ortaya konmuştur. Taburculuk sonrası hasta bakım sürecine aktif olarak dahil olacak multidisipliner bir ekibin oluşturulması önerilir.
Özet (Çeviri)
In the past two decades, increasingly more patients with chronic respiratory failure are treated with home mechanical ventilation (HMV). In this study, the demographic features and long term follow up outcomes of patients discharged with HMV from the Pediatric Intensive Care Unit of Hacettepe University Ihsan Dogramaci Children?s Hospital were evaluated.The medical records of patients with HMV were examined retrospectively and 46 patients with an average age of 3.1 were detected. HMV was most frequently used for patients below the age of one year of age (60%). The mean follow up time was 10 months. The most common indications for HMV were central nervous system disorders and muscle-peripheral nerve diseases (91%). Among the co-morbidities, gastroesophageal reflux was more commonly seen (28%). Twenty two (48%) patients were admitted to emergency clinic for 51 times after discharge with various complaints, most of which were fever and respiratory distress. Fourteen (33%) patients were rehospitalized because of pneumonia which was the most common cause of rehospitalization. The overall mortality rate was 60%. Twenty one (75%) patients died due to their underlying conditions, whereas tracheostomy complications were the cause of death in 7 patients (25%). The mortality rate attributed to tracheostomy complications was 15%. Patients receiving neurologic and respiratory physiotherapy constituted 89% of all patients and mortality rate was lower in this group than the group of patients that did not receive physiotherapy (51% vs. 80%). The mortality rate of patients fed via nasogastric tube was higher than the patients fed via gastrostomy or orally (76% vs. 36%). The most complication encountered during the follow up was disconnection (29%). Anthropometric measures were improved in most of the patients (69%) during follow up and the number of patients with malnutrion decreased (from 36%viito 21%). Seven patients were disconnected from HMV during follow up. Twelve percent of patients with neurological impairment were disconnected in an average of 2 months, whereas 50% of patients using HMV due to chronic pulmonary disease were able to disconnect in an average of 11.5 months.In conclusion, HMV allows discharge of ventilator dependent patients that no longer need hospital care. In this study, we demonstrated that development and growth of patients with HMV could be sustained in their natural environment. Since the mortality rate of patients fed via nasogastric tube was higher, appropriate nutrition modalities for patients should be provided. This study also revealed the survival rate and quality of life of these patients can be improved by family education for the complications encountered at home and by supporting nutrition care rehabilitation programs. A multidisciplinary team should be organized to participate during the follow up of patients at home.
Benzer Tezler
- OMÜ Tıp Fakültesi çocuk yoğun bakım ünitesi cerrahi trakeostomi deneyimleri ve trakeostomi sonrası rutin görüntüleme gerekliliği araştırması
OMU Medical Faculty children intensive care unit surgical tracheostomy experiences and research of routine imaging requirement after tracheostomy
FATMA ALAÇAM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NAZİK YENER
- Yüksek teknoloji bağımlı çocuk hastalarınçocuk acil başvurularının değerlendirilmesi
Evaluation of child emergency applications of hightecnology dependent pediatric patiens
HARUN AYKURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıManisa Celal Bayar ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALKAN BAL
- Evde ventilatörle izlenen çocukların bakım vericilerine uygulanan eğitim programının etkinliğinin belirlenmesi
Determination of the effectiveness of the training program applied to the caregivers of children followed at ventilators
PERVER MUŞTU
- Çocul acil gözlem odasında izlenen hastalarda POPS, MPEWS, veMPRISA-II'nin etkinliğinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effectiveness of POPS, MPEWS, and MPRISA-II in pediatric emergency observation room patients
RAŞİT ALKAN ALBAYRAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Acil TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEVGİ AKOVA
- Sosyal politikalarda yeni yaklaşım, yöntem ve kentsel uygulamaların geliştirilmesi: Bir sosyal inovasyon örneği olarak 'Şeker hayat'
Development of new approach, method and urban practices in social policies: 'Seker hayat' as a social innovation case study
AYSU UZSAYILIR KARA
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Sosyal Hizmetlerİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜZİN BAYCAN