Geri Dön

2016 DSÖ Klasifikasyonu ile tanımlanan 'malignite potansiyeli belirsiz ürotelyal proliferasyon'un prognostik ve prediktif değeri üzerine histomorfolojik ve immünohistokimyasal analiz

Histomorphological and immunohistochemical analysis on the prognostic and predictive value of urothelial proliferation with uncertain malignant potential defined by the 2016 WHO Classification

  1. Tez No: 615268
  2. Yazar: MÜNİRE ÇAĞIN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. EVRİM ÖNDER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 79

Özet

Amaç: Malignite potansiyeli belirsiz ürotelyal proliferasyon 2016 Dünya Sağlık Örgütü üriner sistem tümörleri klasifikasyonunda ilk kez tanımlanan bir terminolojidir. Bu olgular daha önce genellikle ürotelyal hiperplazi başlığı altında değerlendirilmiş ya da prognostik bir değer taşımadığı öngörüldüğünden tanısal açıdan patolog tarafından spesifiye edilmemiştir. Yapılan genetik çalışmalar bu lezyon grubunun malignite ile ilişkili olabileceğini öngörmektedir. Bununla beraber literatürde malignite potansiyeli belirsiz ürotelyal proliferasyonun histopatolojik özellikleri ve karsinom ile birlikteliğini araştıran az sayıda çalışma vardır. Bu doğrultuda söz konusu lezyonların rutin tanısı açısından da, patologlar açısından da güçlükler yaşanmaktadır. Biz de çalışmamızda malignite potansiyeli belirsiz ürotelyal proliferasyon olgularının maligniteye progresyonu ve/veya birlikteliği ve malignite ile ne düzeyde korelasyon gösterdiğini araştırmayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada 2007-2016 yılları arasındaki tüm mesane TUR materyaline ait Hematoksilen&Eozin boyalı lamlar retrospektif olarak iki gözlemci tarafından ışık mikroskopunda incelenmiştir. Yeniden değerlendirmede malignite potansiyeli belirsiz ürotelyal proliferasyon tespit edilen 91 vakada morfometrik olarak ürotelyum kalınlığı ve nükleus çapı ölçülmüştür. Ayrıca inflamasyon, ondülasyon varlığı değerlendirilmiş ve bu vakalara ek olarak CK20 (Ks20.8), p53 (DO-7) ve Ki67 (MİB-1) uygulanmıştır. Tüm verilerin malignite potansiyeli belirsiz ürotelyal proliferasyon ile ilişkisi ve maligniteye progresyonu ve/veya birlikteliği ve malignite ile ne düzeyde korelasyon gösterdiği istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Bulgular: Olguların 79'ü erkek, 12'si kadın ve yaş ortalaması 66,7 (yaş aralığı 33-88)'dir. 91 olgunun 23'ünde öncesinde neoplazi mevcut olup bunların 20'si (%86,9) düşük dereceli ürotelyal neoplaziydi. En az 6 ay takibi olan 59 olgunun 27'sinde sonrasında neoplazi saptanmış ve bunların 17'si (%63) düşük dereceliydi. Eş zamanlı neoplazisi olmayan 24 olgunun; öncesinde neoplazi olan 5 olgudan 3'ünde, öncesinde neoplazi olmayan 19 olgudan ise 1'inde sonrasında neoplazi saptanmıştır. Bu 3 olgu nüks şeklinde görülürken 1 olgu ise ilk tanısı ürotelyal hiperplazi iken bu tanıdan 33 ay sonra yapılan biyopsisinde düşük dereceli ürotelyal neoplazi saptanmıştır. 91 olgunun 82'sinde (%90,1) epitelde ondülasyon izlenmiş, 51'inde (%56) inflamasyon saptanmıştır. Eş zamanlı neoplazi ile birlikte olan (30 olgu) ve olmayan (21 olgu) olgular arasında inflamasyon varlığının anlamlı bir etkisi olup (p

Özet (Çeviri)

Purpose: Urothelial proliferation of uncertain malignant potential is first defined in the World Health Organization 2016 classification of urinary system tumours. Before this clasification these lesions were evaluated under the title of urothelial hyperplasia and since there were no information suggesting their malignancy potential, the pathologist were not so meticulous in specifying these lesions. In our study, we aimed to define the histopatological immunohistochemical and morphometric features of urothelial proliferation of uncertain malignant potential and its relation with urothelial tumours. Materials and Methods: In this study, Hematoxylin & Eosin stained slides of bladder TUR materials between 2007-2016 were retrospectively examined by two observers under light microscope. Urothelial proliferation of uncertain malignant potential was detected in 91 cases and histomorphological, morphometric and immunohistochemical features were noted. Morphometric analysis was performed by measuring epithelial thickness and nuclear diameter, for immunohistochemical evaluation CK20 (Ks20.8), P53 (DO-7) and Ki67 (MİB-1) were applied. Any relationship between urothelial proliferation of uncertain malignant potential and the urothelial tumours (either synchronously or asynchronously) were statistically analyzed. Results: There were 79 males, 12 females and the mean age was 66.7 (range 33-88). Among 91 cases, 23 had prior neoplasms, 86.9% of which were low-grade urothelial neoplasms. After allowing for a minimum of 6 months of follow up, 27 patients had subsequent neoplasms, 63% which were low grade. Among 24 cases that have no concomitant neoplasia; 5 had previous neoplasm and 3 of these 5 cases also had tumour in subsequent tissue sampling. On the other hand among 19 cases, only 1 had tumour in subsequent tissue sampling. Out of 91 cases, 82 (90.1%) had epithelial undulation and 51 (56%) had inflammation. Inflammation was found to have a significant effect (p

Benzer Tezler

  1. Papiller morfoloji gösteren böbrek tümörlerinin ayırıcı tanısında histopatolojik ve immunhistokimyasal bulguların değeri

    The value of histopathological and immunohistochemical findings in the differential diagnosis of kidney tumors with papillary morphology

    BETÜL GEROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PatolojiEge Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BANU SARSIK KUMBARACI

  2. Difüz glial tümörlerde haarlem entegre tanı sisteminin uygulanabilirliği ve PDGFR-α amplifikasyonunun nüks ve prognoz belirteci olarak yeri

    Applicability to the haarlem integrated diagnosis system in the diffuse glial tumors and the position as PDGFR-α amplifications as nuclear and prognosis

    NESLİHAN KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Patolojiİstanbul Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞİM BÜGE ÖZ

  3. Esansiyel trombositemili hastalarda klinik ve laboratuvar bulgularının ikincil komplikasyonlar ile olan ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between clinical and laboratory findings with secondary complications in patients with essential thrombocytemia

    NEDRET İDİL BAYRAKTAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERAL GÜLAY KADIOĞLU KOÇAK

  4. Glial tümörlerde ortalama nükleol hacminin prognostik önemi

    Porgnostic significance of mean nucleolar volume in glial tumors

    ŞEYMA SİNEM ÖZBEY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    UZMAN SELMA ŞENGİZ ERHAN

  5. Philadelphia negatif kronik miyeloproliferatif hastalıklarda JAK2 allel yükünün, tedavi sürecinde hematolojik parametreler ve dalak boyutu üzerindeki etkisinin araştırılması

    Evaluation of the effect of JAK2 V617F mutational burden on hematological parameters and spleen size in patients with philadelphia chromosome negative myeloproliferative neoplasms

    MEHMET HANİFİ KAZANCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ITIR ŞİRİNOĞLU DEMİRİZ