Kromozom 22Q11.2 delesyon sendromlu hastaların klinik ve immunofenotipik özelliklerinin değerlendirilmesi
Evaluation of the clinical and immunophenotypic properties of patients with chromosome 22Q11.2 delesion syndrome
- Tez No: 616131
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CANER AYTEKİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: DiGeorge Sendromu, 22q11.2 Delesyon Sendromu, MPV, İmmün Yetmezlik, Konjenital Kalp Hastalığı, DiGeorge Syndrome, 22q11.2 Deletion Syndrome, MPV, Immune Deficiency, Congenital Heart Disease
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Sağl. ve Has. Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 68
Özet
Giriş: Kromozom 22q11.2 delesyon sendromu sık görülen sendromlardan birisidir, prevalansı 1:4.000-1:6.000'dir. Konjenital kalp hastalıkları (KKH), velofaringeal anomaliler, hipoparatiroidi, kraniyofasiyal anomaliler, nöro-psikiatrik bozukluklar ve timus gelişiminin bozulması sonucu hafiften-orta dereceye kadar olan immün yetmezlik ile karakterizedir. Bu çalışmada hastaların klinik ve immunofenotipik özellikleri, eşlik eden klinik durumların ve prognoz verilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Nisan 2006 - Ekim 2019 tarihleri arasında hastanemiz çocuk immunoloji polikliniğine başvuran FISH analizi ile 22q11.2 delesyonu tanısı almış 31 hastaya ait dosya bilgileri retrospektif olarak değerlendirildi. Klinik özellikleri, laboratuvar incelemeleri, uygulanan tedaviler ve hastaların prognozları incelendi. Bulgular: Çalışmaya alınan 31 hastanın 14'ü erkek 17'si kız idi (E/K: 14/17). Hastaların ortanca tanı yaşı 7 ay (0,5 ay-17 yıl) idi. Hastaların 19'u (%61,3) ilk iki yaşta tanı almıştı ve bu hastalarda en belirgin klinik özellikler konjenital kalp hastalığı ve yenidoğan döneminde hipokalsemi idi. Hastaların dokuzunda (%29) ebeveynler arasında akrabalık vardı ve tanı alan ebeveyn sayısı 2 (%6,5) idi. Yirmi altı hastada (%83,9) sendromik yüz görünümü, 24 hastada (%77,4) KKH, 20 hastada (%64,5) immün yetmezlik, 13 hastada (%41,9) nörolojik-psikiyatrik bozukluklar, 12 hastada (%38,7) hipokalsemi, 12 hastada (%38,7) palatal bozukluklar, 7 hastada (%22,6) ürogenital anomaliler, 4 hastada (%12,9) endokrin hastalıklar, 4 hastada (%12,9) iskelet anomalileri, 4 hastada (%12,9) otoimmün hastalıklar saptandı. Konjenital kalp hastalığı, immün yetmezlik, hipokalsemi ve dismorfik bulguları içeren karakteristik sendrom bulguları %9,6 hastada mevcuttu. İmmün sistem incelemesinde hastaların 18'inde (%58) T hücre lenfopenisi, dört hastada (%12,9) T hücre lenfopenisi ve hipogamaglobulinemi, iki hastada (%6,4) hipogamaglobulinemi olmak üzere toplam 20 hastada (%64,5) immün yetmezlik saptandı. T hücre lenfopenisi saptanan hastaların immünglobulin düşüklüğü ile korelasyonu istatiksel olarak incelendiğinde ise sırasıyla CD3+ CD4+ ve CD8+ T hücre düşüklüğü ile hipogamaglobulinemi arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p: 0,711, p: 0,405,p: 0,120). 12 (%38,7) hastada sık/ciddi enfeksiyon geçirme öyküsü mevcuttu. Enfeksiyon geçirme durumu ile T hücre ve immünglobulinlerin ilişkisine bakıldığında enfeksiyon geçirme durumu ile CD8+ T hücre düşüklüğü arasında düşük orta düzeyde pozitif bir korelasyon saptanmıştır (r: 0,357, p: 0,049). IgG (p: 0,37), IgA (p: 0,24), IgM (p: 0,28), CD3+ T hücre (p: 0,36) ve CD4+ T hücre (p: 0,74) ile sık enfeksiyon geçirme arasında ilişki saptanmadı. Sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmek ile palatal bulgular ve immün yetmezlik ilişkisine bakıldığında palatal bulguların eşlik etmesi ile üst solunum yolu enfeksiyonları arasında anlamlı ilişki saptanmazken (p: 0,420) immün yetmezlik eşlik etmesi ile sık enfeksiyon geçirmek arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p: 0,027). Ortalama platelet hacmi (MPV) 27 hastada (%87) yüksek saptanırken, ortalama 9,8 fL (SS±1,22; dağılım aralığı: 7,4-12,5) idi. Çalışmamızda 12 hastaya (%38,7) antibiyotik profilaksisi verilmiş, IVIG replasman tedavisi üç (%9,6) hastada uygulanmıştır. Hastaların yedisi (%22,5) kaybedilmişir Hastaların ölüm nedenlerine bakıldığında ikisi (%6,4) altta yatan konjenital kalp hastalığına sekonder, beşi (%16,1) konjenital kalp hastalığı ve ciddi enfeksiyon nedeniyle hayatını yitirmiştir. Sonuç: Hastaların klinik özellikleri, tedavileri ve prognozuna bakıldığında literatür verileri ile uyumlu sonuçlar saptanmıştır. 22q11.2 delesyon sendromulu hastaların immün sistemleri ayrıntılı değerlendirilmeli, immün yetmezliğin derecesine göre uygun şekilde tedavi edilmelidir. 22q11.2 delesyon sendromunun tanısı için FISH analizinin uygulanmasından önce, MPV'nün değerlendirilmesi hasta seçimi için ucuz bir yöntem olduğu görülmektedir. Hastalar birlikte olan anomali ve hastalıklar yönünden multidisipliner olarak izlenmelidir.
Özet (Çeviri)
Introduction: Chromosome 22q11.2 deletion syndrome is one of the common syndromes, its prevalence is 1: 4.000-1: 6.000. It is characterized by conotruncal congenital cardiac diseases, velopharyngeal findings, hypoparathyroidism, craniofacial findings, immune deficiency, and cognitive disorders. It is aimed to help clinicians in early recognition of the syndrome by sharing the immunophenotypic and clinical features of the patients and the accompanying clinical conditions. Material and Method: The information of 31 patients, who applied to the pediatric immunology clinic between April 2006 and October 2019 and were diagnosed with 22q11.2 deletion through with the FISH analysis, was evaluated retrospectively. Clinical features, laboratory examinations, treatments, and patients' prognoses were examined. Findings: Of the 31 patients included in the study, 14 were boys and 17 were girls (M / F: 14/17). The median age of diagnosis was 7 months (0,5 months-17 years). 19 of the patients (61.3%) were diagnosed in the first two years, and the most obvious clinical features in these patients were congenital heart disease and hypocalcemia in the infant period. 9 of the patients (29%) parents were related. We diagnosed two parents(%6,5) with 22q11.2 delsyon syndrome. In patients syndromic facial appearance in 24 patients (83,9%), congenital cardiac diseases in 24 patients (77,4%), immune deficiency in 20 patients (64,5%), neurological-psychiatric disorders in 13 patients (41,9%), hypocalcemia in 12 patients (38,7%), 12 patients (38,7%) palatal disorders, 7 patients (22,6%) urogenital anomalies, endocrine diseases in 4 patients (12,9%), skeletal anomalies in 4 patients (12,9%) and autoimmune diseases in 4 patients (12,9%) are observed. . Characteristic syndrome findings including congenital heart disease, immunodeficiency, hypocalcemia and dysmorphic findings were present in 9,6% of patients. In immune system examination 18 patiens (45,1%) T cell lymphopenia, 4 patients (12,9%) T cell lymphopenia and hipogamaglobulinemi, 2 patients (6,4%) hipogamaglobulinemi, totally 20 patients (64,5%) immun deficiency has been detected. When the correlation of patients with T cell lymphopenia with immunoglobulin abortion was examined statistically, there was no significant relationship between CD3 + CD4 + and CD8 + T cell abortion and hypogammaglobulinemia, respectively (p: 0.711, p: 0.405, p: 0.120). 12 (38,7%) of the patients had a history of frequent/serious infections. As for the relationship between infection status and T cell and immunoglobulins, a low to medium positive correlation was found between infection status and CD8 + T cell abortion (r: 0.357, p: 0.049). Relationship between IgG (p: 0.37), IgA (p: 0.24), IgM (p: 0.28), CD3+ T cell (p: 0.36) and CD4+ T cell (p: 0.74) and frequent infections was not detected. As for the relationship between frequent upper respiratory tract infection and palatal findings and immune deficiency, while no significant relationship was found between the accompanying palatal findings and upper respiratory tract infections (p: 0.420), there was a significant relationship between accompanying immune deficiency and frequent infections (p: 0.027). The mean platelet volume (MPV) was found to be high in 27 patients (87%), while the mean was 9.8 fL (SS ± 1.22; range of distribution: 7.4-12.5). In our study 12(38,7%) of the patients have been applied antibiotic prophylaxis, IVIG replation treatment has been applied to three (9,6%) of the patients. Seven (22,5%) of patients died Considering the ultimate causes of death, two patients (6,4%) died secondary to underlying congenital heart disease, five paients (16,1%) died due to congenital heart disease and serious infection. Conclusion: Considering the clinical features, treatments, and prognosis of the patients, results consistent with the literature data were detected. Immune systems of patients with 22q11.2 deletion syndrome should be evaluated in detail and treated according to the degree of immune deficiency. Before the application of FISH analysis for the diagnosis of 22q11.2 deletion syndrome, evaluation of MPV appears to be an inexpensive method for patient selection. Patients should be monitored multidisciplinary in terms of concomitant anomaly and diseases.
Benzer Tezler
- 22Q11.2 delesyon sendromlu hastaların klinik ve moleküler değerlendirmesi ve genotip–fenotip korelasyonunun araştırılması
Clinical and molecular aspects of 22q11.2 deletion syndrome and analysis of genotype–phenotype correlations
TUĞBA ALARCON MARTINEZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
GenetikHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLEN EDA ÜTİNE
- Prenatal dönemde kardiyak anomali saptanan hastaların genetik hastalıklar açısından postnatal değerlendirilmesi
Postnatal evaluation of patients with cardiac anomalies during prenatal period in terms of genetic diseases
GÜLCAN YILBAŞ KARA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
GenetikHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLEN EDA ÜTİNE
- Konotrunkal kalp anomalili hastalarda FISH yöntemi ile del22 sıklığı araştırılması
Investigation of del22 frequency with FISH method in conotruncal heart anomaly patients
SULTAN ÖZÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGaziantep ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN BAŞPINAR
- DiGeorge sendromu ve konotrunkal kalp anomalili olgularda 22q11 delesyonunun fluoresan in situ hibridizasyon (FISH) tekniği ile araştırılması
The Evalution of microdeletions chromosome 22q11 patients with DiGeorge syndrome and conotruncal cardiac defects by using FISH techniques
MELİKE AYTAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Tıbbi Biyolojiİstanbul ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEHER BAŞARAN
- Erciyes üniversitesi tıbbi genetik ana bilim dalında değerlendirilen mikrodelesyon sendromları hastalarına ait sitogenetik sonuçların retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of cytogenetic results of patients with microdeletement syndromes evaluated at erciyes university medical genetic department
SEDA ÖNCÜ KEKLİK