Erciyes üniversitesi tıbbi genetik ana bilim dalında değerlendirilen mikrodelesyon sendromları hastalarına ait sitogenetik sonuçların retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of cytogenetic results of patients with microdeletement syndromes evaluated at erciyes university medical genetic department
- Tez No: 852679
- Danışmanlar: PROF. DR. YUSUF ÖZKUL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Genetik, Genetics
- Anahtar Kelimeler: FISH analizi, mikrodelesyon sendromları, nadir hastalıklar, FISH analysis, microdeletion syndromes, rare diseases
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Kromozomal mutasyon tiplerinden biri olan mikrodelesyon sendromları komşu birkaç geni ortadan kaldırarak mutasyona neden olan ve bu sebeple 'contiguous gen'sendromları olarak da adlandırılan gen hastalıklarıdır. Mikrodelesyon sendromları standart sitogenetik tanı yöntemleri ile görülemeyecek kadar küçük, moleküler yöntemlerle görülemeyecek kadar büyüktür. Bu sebeple mikrodelesyon sendromlarında FISH analizi yöntemi ile kritik bölgeye ait lokusa özgü problar ile tanımlanırlar. Mikrodelesyonlar tüm kromozomlarda görülebilmektedir ve 200 farklı mikrodelesyon sendromu tanımlanmıştır. Mikrodelesyon sendromlarına sahip hastalar çok belirgin fenotip ile kendilerini gösterirler. Klinik, delesyonun büyüklüğü ile değil, delesyon olan bölgedeki genlerin işlevi ve önemi ile ilişkilidir, delesyon özel bir tek gen bölgesinde ise klinik ona uygun olarak ortaya çıkar. Delesyon boyutu zeka ve davranış fenotipi ile ilişkilidir ve bu durumda delesyon bölgesinde yer alan genlerin multigenik etkisi söz konusudur. Klinik olarak en fazla karşımıza çkan mikrodelesyon sendromları şunlardır: 22q11.2 (velokardiyofasial sendromu), Prader Willi sendromu, Angelman sendromu, Williams sendromu, del 11p13 (WAGR), Smith-Magenis sendromu, Langer-Giedion sendromu, Miller Dieker sendromu, Wolf-Hirshhorn sendromu, Cri du chat sendromu, Kleefstra sendromu, Phelan McDermid sendromu, del 17q21.31, del15q13.3, del 16p11.2 Çalışmamızın genelinde Mikrodelesyon sendromlarının tespitinde en çok tercih edilen FISH tekniği ve fragman analizi kullanılmıştır. FISH tekniği ile mikrodelesyonun yeri ve uzunluğu tespit edilebilmektedir ancak bazı sendromlarda fragman analizi, mikroarray analizi, PCR gibi moleküler tekniklerden de yararlanılmıştır. Yapılan dosya taramalarında 2013-2022 yılları arasında 50 hastada anormal karyotip gözlemlenmiştir. Karyotip analizleri saptanan mikrodelesyon hastalarının farklı karyotipik özellikleri veya farklı tip kromozom anomalilerinin ilgili ek bir fenotipik yansımaya neden olup olmadığı, hastanın yaşı, cinsiyeti, ek hastalıkları ve demografik özellikleri dikkate alınarak araştırılmak amaçlanmıştır. Aynı tip mikrodelesyona sahip olan hastalarda farklı klinik bulgular izlenmiştir. Aynı delesyona sahip bazı hastalarda şiddetli klinik tablo olmasına karşın bazı hastalarda hafif klinik bulgular görülebilmektedir. Bu delesyonun uzunluğuna, hangi bölgenin delesyona uğradığına bağlı olarak değişebilmektedir. Mikrodelesyon sendromları çok nadir görülen vakalardır bazen hastanın klinik bulguları mikrodelesyon varlığını gösterse de bazı durumlarda mikrodelesyon saptanamamaktadır. Bu vakalarda genellikle başka genetik anomalilerin ortaya çıktığı görülmektedir. Vakaların çoğunda belirgin klinik özellikler olmasına rağmen bazen ayırt edici olmakta yeterli olmamaktadır. Bu sebeple daha fazla araştırma yapmak gereklidir
Özet (Çeviri)
Microdeletion syndromes, which are one of the chromosomal mutation types, are gene diseases that cause mutations by removing a few neighboring genes and therefore also called 'contiguous gene' syndromes. Microdeletion syndromes are too small to be seen with standard cytogenetic diagnostic methods, and too large to be seen by molecular methods, so FISH in microdeletion syndromes They are identified by locus-specific probes belonging to the critical region by analysis method. Microdeletions can be seen in all chromosomes and 200 different microdeletion syndromes have been described. Patients with microdeletion syndromes present with a very distinct phenotype. The clinic is not related to the size of the deletion, but to the function and importance of the genes in the deletion region. If the deletion is in a specific single gene region, the clinic appears in accordance with it. Deletion size is related to the intelligence and behavioral phenotype, and in this case, the multigenic effect of the genes in the deletion region is mentioned. subject. The most clinically encountered microdeletion syndromes are: 22q11.2 (velocardiofacial syndrome), Prader Willi syndrome, Angelman syndrome, Williams syndrome, del 11p13 (WAGR), Smith-Magenis syndrome, Langer-Giedion syndrome, Miller Dieker syndrome, Wolf- Hirshhorn syndrome, Cri du chat syndrome, Kleefstra syndrome, Phelan McDermid syndrome, del 17q21.31, del15q13.3, del 16p11.2 In our study, the most preferred FISH technique was used to detect microdeletion syndromes. With the FISH technique, the location and length of the microdeletion can be determined. In addition to the FISH technique, molecular techniques such as Fragment analysis, QF-PCR and Microarray analyzes were used when necessary. Abnormal karyotypes were observed in 50 patients in the file scans performed between 2013 and 2022. It is aimed to investigate whether different karyotypic features or different types of chromosomal anomalies of microdeletion patients detected by karyotype analysis cause an additional phenotypic reflection, taking into account the patient's age, gender, additional diseases and demographic characteristics. Different clinical findings were observed in patients with the same type of microdeletion. Microdeletion syndromes are very rare cases. Sometimes the patient's clinical findings indicate the presence of a microdeletion, but in some cases the microdeletion cannot be detected. In these cases, other genetic anomalies often occur. Although there are clear clinical features in most cases, sometimes they are not enough to differentiate. Therefore, more research is necessary.
Benzer Tezler
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalarda TNF-alfa gen polimorfizminin solunum fonksiyonları ve prognoza etkisi
Effect of gene polymorphısm to respıratory functıons and copd prognosıs ın patıents wıth copd
NEZİHE ÖZDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
GenetikErciyes ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAMAZAN DEMİR
- Çocukluk çağı kanserlerinde genetik predispozan durumlar
Genetic predisposing conditions in childhood cancers
ELİF ŞEYMA MARAŞ SUSAM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıErciyes ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALPER ÖZCAN
- Erciyes universitesi tıbbi genetik ana bilim dalına yönlendirilen frajil X sendromu tanısı almış hastaların normal, grey zone, premutasyon ve full mutasyon oranlarının değerlendirilmesi
Assessment of normal, grey zone, premutation and full mutation rates of patients diagnosed with fragile x syndrome, which is directed to the main branch of genetic science of erciyes university medicine
GİZEM GÖKGÖZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
GenetikErciyes ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇETİN SAATÇİ
- Kardiyomiyopati ve aritmilerde aday genlerin klinik ve varyant korelasyonu
Clinical and variant correlation of candidate genes in cardiomyopathy and arrhythmia
HANDE KULAK ABAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
GenetikErciyes ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YUSUF ÖZKUL
- Diffüz büyük B hücreli lenfomalarda K-RAS mutasyonu ve C-MYC aşırı ekspresyonunun prognoza etkisi
Impact on prognosis of K-RAS mutation and C-MYC overexpression at diffuse large B-cell lymphomas
ŞULE KETENCİ ERTAŞ