Kamusal denetim hukukunda kamu zararı
Public loss in public auditing law
- Tez No: 616527
- Danışmanlar: PROF. DR. SALİM ATEŞ OKTAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Maliye, Finance
- Anahtar Kelimeler: Kamusal Denetim, İç ve Dış Denetim, Sayıştay, Kamu Zararı, Kamu Zararından Sorumlular, Kamu Zararının Tahsili, Rücu, Public Audit, Internal and External Audit, SAI, Public Loss, Those Responsible for Public Loss, Collection of Public Loss, Revocation
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Maliye Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 154
Özet
Denetimin kökenini M.Ö. 3000 yılına kadar götürenler olmakla birlikte kamusal denetimin doğuşu demokrasinin doğuşuyla eş zamanlıdır. Çünkü demokrasinin doğuşu istediği gibi vergi toplayan ve harcayan mutlak iktidarın bu yetkilerinin sınırlandırılması amacıyla önce İngiltere'de daha sonra Batı Avrupa'da mülk sahipleri tarafından verilen mücadeleye dayanmaktadır. Bu mücadelenin sonucunda mülk sahiplerinin temsilcilerinin de katılımıyla parlamentolar doğmuştur. Kurulan bu parlamentoların mutlak iktidarın gelir toplama ve harcama yetkisi üzerindeki denetimi kamusal denetimin başlangıcı olmuştur. Başlangıçta istediği gibi vergi toplayıp harcayan mutlak iktidarı sınırlandırmak amacıyla oluşan parlamentoların zamanla siyasal iktidarı oluşturması ve ayrıca bütçenin kapsamın genişlemesi onun adına denetim yapacak kurumların oluşmasına vesile olmuştur. Bugün yüksek denetim ve aynı zamanda dış denetim organı olarak nitelendirilen Sayıştayların doğuşu da böyle olmuştur. Şunu hemen belirtelim ki kamusal denetim parlamentolar ve onun adına denetim faaliyetini yürüten Sayıştaylar tarafından yürütülen denetimden müteşekkil değildir. Kamusal denetimi, denetleyen ile denetlenen arasındaki hukuki bağa göre, yapıldığı döneme göre, konusuna göre ve denetleyen organın niteliğine göre sınıflandırmak mümkündür. Kamusal denetim, dünyadaki yönetim anlayışının saydam, demokratik ve hesap verebilir yönetim anlayışı yönünde gelişim göstermesi nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de değişime uğramıştır. Başlangıçta hata bulmaya yönelik olan denetim anlayışı, yönetime rehber ve hesap verebilirliğine yardımcı olma anlayışına evrilmiştir. Bu bağlamda 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 6085 sayılı Sayıştay Kanunu ve bu Kanunlara istinaden çıkarılan ikincil mevzuatla kamusal denetimle ilgili olarak önemli düzenlemeler yapılmıştır. En başta denetim yasal olarak iç denetim ve dış denetim şeklinde ikiye ayrılmış ve dış denetimim kapsamı ve niteliği değişmiştir. 5018 sayılı Kanun'la mali sistemimize getirilen bir diğer yenilik de kamu zararı ile ilgili düzenlemelerdir.“Kamu zararı; kamu görevlilerin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.”şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımda kamu zararının varlığı belli şartların varlığına bağlandığı için sorunludur. Çünkü tanımdaki şatlardan birinin eksik olması gerçekte olan ancak kamu zararı olarak nitelendirme imkânı olmayan zararın varlığına yol açmaktadır. Halbuki zarar malvarlığında oluşan azalmadır. Bunu başka bir şarta bağlamaya gerek yoktur. Bu çalışmada da kamusal denetim hukukunda kamu zararı incelemiştir. Bu nedenle önce kamusal denetim, daha sonra da kamu zararı kavramı, kamu zararının tespiti, takibi, tahsili sorumluları, yasal düzenlemedeki eksiklikler ve karmaşıklıklar açıklanmıştır.
Özet (Çeviri)
While the origin of audit is taken back as far as 3000 BC by some, the birth of public audit is concurrent with the birth of democracy. This is because the birth of democracy goes way back to the fight that was put up by the landowners first in England and then in Western Europe with the purpose of limiting the authorities of the absolute power which collected and spent taxes at will. As a result of this fight, parliaments came into being with the participation of the representatives of the landowners as well. The audit of the revenue collection and spending authorities of the absolute power by these parliaments was the beginning of public audit. The parliaments, which originally came into being to limit the absolute power that collected and spent taxes at will, constituted the political power in time and also the scope of budget expanded, and these led to the formation of entities that perform audits on behalf of the parliaments. This was the birth of the SAIs, which are today the supreme audit and the external audit institutions. It should be noted that public audit is not composed of parliaments and the audits performed by SAIs on their behalf. It is possible to classify public audit according to the legal connection between the auditor and auditee, according to the period it is performed, according to its subject matter and according to the quality of the auditing institution. Public audit has gone through a change in our country as it did in many countries because the management mentality in the world has shifted towards a transparent, democratic and accountable one. The audit mentality, which focused on finding errors at the beginning, has evolved into the mentality of guiding management and assisting its accountability. In this context, Law no.5018 on Public Financial Management and Control, TCA Law no.6085 and the secondary legislation enacted in refer to these laws have made significant arrangements regarding public audit. To begin with, audit was legally divided into two as internal and external audits, and the scope and quality of external audit changed. Another novelty introduced by Law no.5018 into our financial system is the arrangements regarding public loss. Public loss is defined as“preventing an increase or causing a decrease in public resources as a result of the illegitimate decisions, transactions or actions that derive from the intentions, defects or neglects of public officers”. This definition is problematic because the presence of public loss is linked to the presence of certain conditions. This is because the absence of one of the conditions in the definition causes the presence of loss, which exists in reality but cannot be qualified as public loss. However, the loss is the decrease in the asset. There is no need to link it to another condition. This study examines public loss in public audit law. Therefore, it first explains public audit, then the concept of public loss, its detection, follow-up, collection, responsible parties, deficiencies and complexities in legal arrangements.
Benzer Tezler
- Ceza Muhakemesi Hukukunda iletişimin denetlenmesi
The communication controoling in the Criminal Procedure Law
GÖKHAN BOZKURT
- Ceza muhakemesinde tutukluluğun denetimi
Review of detention in criminal procedure
CANSU TÜRKMEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. PINAR MEMİŞ KARTAL
- Contribution a la recherche d'un cadre juridique pour un droit international de laconcurrence plus efficace
Daha etkin bir uluslararası rekabet için hukuki çerçeve arayışı
ALİ CENK KESKİN
Doktora
Fransızca
2009
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. JEAN MARC SOREL
PROF. DR. HALİL ERCÜMENT ERDEM
- Kamu hizmetlerinin süreklilik ve düzenlilik ilkesi
The principle of continuity and regularity of public services
M. GÖZDE ATASAYAN