Geri Dön

Çocukluk döneminde akut lenfoblastik lösemi tanısıyla izlenen hastalarda santral sinir sistemi tutulumunun değerlendirilmesi

Evaluation of central system involvement in patients with acute lymphoblastic leukemia in childhood

  1. Tez No: 624625
  2. Yazar: HASAN ALİ TELEFON
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜLAY SEZGİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Akut lenfoblastik lösemi, Santral sinir sistemi tutulumu, Semptom, Prognoz, Acute lymphoblastic leukemia, Central nervous system involvement, Symptom, Prognosis
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 96

Özet

Amaç: Çocukluk çağı akut lösemileri içinde en sık akut lenfoblastik lösemiler görülmektedir. ALL'de, son yıllardaki tedavi protokolleri ve komplikasyonları tanıma ve tedavi etmedeki başarılar sayesinde %80 ve üzerinde sağkalım elde edilmektedir. SSS relapslarının, sistemik relapsın erken habercisi olması ve nörolojik sekele neden olması sebebiyle morbidite ve mortalitenin en önemli etkenidir. Bu çalışmada, ALL tanısıyla takip edilen olgularda SSS tutulumunu, semptomlarını, prognostik risk gruplarına göre sıklığını değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: 2004-2017 yılları arasında arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Onkoloji Kliniğinde ALL tanısı ile takipli 130 olgunun dosyaları geriye dönük olarak incelendi. SSS tutulumu olan 27 hastanın BOS örneklerinde sitolojik, biyokimyasal, direk mikroskobik inceleme ve kraniospinal MR/BT sonuçları değerlendirildi. Bulgular: 130 ALL hastasının 82'si erkek, 48'i kadındı. Median yaş 66,2 ay idi. Bu hastaların 87'si prekürsör B hücreli, 36'sı T hücreli, 5'i mix-lineage lösemi, 2'si matür B hücreli ALL'ydi. Tanı anında SSS lösemisi sıklığı %8,5, en sık semptom %54 oranla baş ağrısı ve kusmaydı. Bu hastaların en sık T hücre fenotipinde olduğu ve tutulumu olan %54,5 olgunun tanı anında lökosit sayısının 100.000/mm3 ve üzerinde olduğu görüldü. Tanı anında lökosit sayısının, LDH düzeyinin ve mediastinal kitle varlığının tanı sırasında SSS tutulumunu anlamlı derecede etkilediği görüldü. Tedavi sırasında %30 oranında relaps görülüdü. En sık relaps yeri %20,7 oranla SSS idi. Bu relapsların %16,1'inin izole SSS relapsı olduğu ve SSS relapsının %33,3'ünün T hücre fenotipinde olduğu görüldü. İmmün fenotipik sınıflamayla SSS relapsı arasında anlamlı ilişki vardı. SSS relapsı olan hastalarda en sık semptom nöbetti ve yapılan kranial MRG'lerinde %55 sıklıkla pozitif bulgu mevcuttu. Tedavi uyumu kötü olan 35 hasta çıkartıldığında 5 yıllık sağkalım % 74,8±4,7 olarak tespit edildi. Tüm hasta popülasyonu değerlendirldiğinde 5 yıllık sağkalım %63,6±4,6 olarak tespit edildi. Sonuç: Kliniğimizde takipli ALL hastalarında en sık relaps yerinin SSS olduğu görülmektedir. T hücre fenotipli hastaların SSS tutulumu riski açısında yakın takip edilmesi gerekmektedir. Risk sınıflandırmasında translokasyonların ve genetik analizlerin rutin değerlendirmede kullanılması önem arz etmektedir.

Özet (Çeviri)

Objective: Acute lymphoblastic leukemia is the most common type of acute leukemia in childhood. In diagnosed ALL, 80% and above survival is achieved thanks to recent treatment protocols and success in treating complications. CNS involvement is the most important factor in morbidity and mortality due to the fact that relapses are early precursors of systemic relapse and cause neurological sequelae. In this study, we aimed to evaluate the frequency of CNS involvement, symptoms and prognostic risk groups in the patients who have ALL diagnosis. Material and methods: Between 2004 and 2017, the files of 130 patients with ALL diagnosis and follow-up were retrospectively examined at Çukurova University Faculty of Medicine Pediatric Oncology Clinic. Cytological, biochemical, direct microscopic examination evaluated in CSF samples and craniospinal MRI/CT results were evaluated of 27 patients with CNS involvement. Results: 82 of all 130 patients were male and 48 were female. The median age was 66,2 months. 87 of these patients had precursor B -cell, 36 had T-cell, 5 had mix-lineage leukemia, and 2 had matured B-cell ALL. The incidence of CNS leukemia at the time of diagnosis was 8.5%, and the most common symptom was headache and vomiting (54%). These patients were most frequently in the T cell phenotype and 54,5% of the cases with involvement were found to have leukocyte count of 100,000/mm3 and above at the time of diagnosis. Leukocyte count, LDH level and presence of mediastinal mass at the time of diagnosis had a significant effect on CNS involvement at diagnosis. Relapse rate was 30% during treatment. The most common relapses were SSS with a rate of 20.7%. 16.1% of these relapses were isolated CNS relapse and 33.3% of SSS relapses were in the T cell phenotype. There was a significant relationship between immune phenotypic classification and CNS relapse. In patients with CNS relapse, the most common symptom was seizures, and cranial MRI showed 55% frequent positive findings. 5-year survival was 74.8±4.7% when 35 patients with poor treatment compliance were removed. When the entire patient population was evaluated, 5-year survival was 63.6±4.6%. Conclusion: In our clinic, the most common relapse in all patients at follow-up is CNS. Patients with T cell phenotype should be closely monitored for the risk of CNS involvement. It is important to use translocations and genetic analyses for routine evaluation in risk classification.

Benzer Tezler

  1. Yüksek doz metotreksat tedavisi alan hastalarda toksisiteyi etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi

    Evaluation of factors affecting toxicity i̇n patients treated with high dose methotrexate

    ZEYNEP TANYELİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GANİYE BEGÜL KÜPELİ

  2. Erişkin akut lenfoblastik lösemi vakalarında BFM (RHIME) protokolunun tedavideki yeri

    The Importance of BFM (RHIME) protocol in adult ALL patients treatment

    ERHAN DİNÇER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Hematolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BURHAN FERHANOĞLU

  3. Development of a low-cost microfluidic system to detect ımmunomagnetically captured leukemia cells

    İmmunomagnetik ile lösemi hücrelerini algılamak için düşük maliyetli mikroakışkan sistem geliştirilmesi

    ÜNAL AKAR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    BiyomühendislikAbdullah Gül Üniversitesi

    Biyomühendislik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KUTAY İÇÖZ

  4. Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemilerde evde oral kemoterapiye uyum süreci ve etkileyen faktörler

    Adherrence process and affecting factors to home oral chemotherapy i̇n childhood acute lymphoblastic leukemia

    AYLİN KAÇAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HemşirelikEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELMİN ŞENOL

  5. Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemilerinde remisyon indüksiyon tedavisinde görülen akut metabolik yan etkiler

    Acute metabolic side effects of childhood acute lymphoblastic leukemia remission induction therapy

    FATMA KARA ATASOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    HematolojiSağlık Bakanlığı

    DR. GÖNÜL AYDOĞAN