XVI-XVIII. yüzyıllarda Rusya'nın Kafkasya'da yayılmacılık politikası
The expansionist policy of Russia in Caucasus in XVI-XVIIIth centuries
- Tez No: 629558
- Danışmanlar: PROF. DR. NUMAN ELİBOL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 139
Özet
16-18. yüzyıllar dünya tarihinde önemli ekonomik, sosyokültürel ve politik kırılmaların yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde, bir yandan bazı küçük devletler büyük devletlerin hâkimiyetine girmiş ve büyük devletlerin sınırları genişlemiş; diğer yandan da sermayenin üstünlüğüne dayanan yeni ilişkiler ortaya çıkmıştır. Her iki durumda da yayılmacılık faaliyetleri olumlu etkilenmiş ve sömürgeci devletlerin işgalci politikaları yaygınlaşmıştır. Bu gelişmelerden en fazla etkilenen ve yakın komşularının yayılmacılık faaliyetlerine yoğun şekilde maruz kalan bölgelerden birisi de Kafkasya olmuştur. 16. yüzyılın başlarında Kafkasya'da birçok halk yaşıyordu ve çoğunun da kendi devleti vardı. Ancak Kafkasya'da dış güçlerin saldırılarını önleyecek birleşik ve güçlü bir devlet yoktu. Kafkasya halklarının birçoğu, halen Orta Çağ feodalite yönetim sistemine dayalı kurallarla yaşıyorlardı. Özellikle bu faktör, onların tek merkez şeklinde birleşmelerini engelleyen temel nedenlerden biriydi. Siyasi bir karışıklık dönemi yaşayan Kafkasya için kuzeyden ilerleyen güçler çok büyük bir tehdit oluşturuyordu. 16. yüzyılın ortalarında bu güç, politik yönden Moskova Knezliği etrafında birleşme sürecinin tamamlandığı Rus Devleti'ydi. 16. yüzyılın ortalarından itibaren yayılmacı ve işgalci politikalar sergilemeye başlayan Rusya, Doğu ile Batı arasında ticarî ilişkilerde aracılık yapmak,“sıcak denizlere erişmek”, yeni pazarlar ve ham maddeler ele geçirmek için 16-18. yüzyıllarda bir dizi savaşa girişmiştir. Bu dönemde onun esas hedeflerinden biri de Kafkasya olmuştur. Rusya, 16-18. yüzyıllarda Kafkasya için yaptığı savaşlar sırasında Kafkasya üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışan Osmanlı ve Safevi devletleri, Kırım, Kazan ve Astrahan hanlıkları ve Nogay Ordası gibi diğer komşu devletlerle savaşmak zorunda kalmıştır. Bu savaşların en uzun süreli olanları, Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yaşanmıştır. Ancak 17. yüzyıldan itibaren iç çatışmalar yüzünden zayıflamaya başlayan Osmanlı Devleti Kafkasya coğrafyasında Rusya'ya üstünlük sağlayamamıştır. Sonuçta Kafkasya, Rus işgali altına girmiştir. Rusya'nın Kafkasya'daki işgalci savaşları sadece komşu devletlerin değil, Kafkasya'nın Dağlı halklarının da karşı çıkmasına neden olmuş ve 18. yüzyılda Kuzey Kafkasya'da Rus işgalcilerine karşı Şeyh Mansur'un önderliğiyle kurtuluş hareketi başlamıştır. Kafkas halkları, işgalcilere karşı cesurca ve şecaatle mücadele etmiş ve kendi bağımsızlıkları için sonuna kadar savaşmışlardır.
Özet (Çeviri)
The 16-18th centuries have been a period during which critical economic, sociocultural and political transformations took place. During that period some of the weak states came under the rule of big powers who were expanding their political boundaries. But this period did also witness the emergence of new socioeconomic relations shaped by capital, which further contributed to the expansionist policies and eased the attempts of occupation of expansionist states. One of the regions worst affected by these developments and exposed to the bitter expansionist policies of her neighbors has been Caucasus. At the beginning of the 16th century Caucasus was home to various nations, most of which had their own states. But it lacked a strong and central state capable of preventing the attacks of foreign powers. Most of the Caucasian peoples were leading a feudal life. The feudal character of the Caucasus was one of the major obstacles before the unification of Caucasian nations and the emergence of a unified central state. Owing to the political chaos prevalent in the region, the northern powers advancing from the north posed a great danger. The foremost of these powers around the mid-16th century was the Russian state, which had completed the process of unification around the princedom of Moscow. Starting from the middle of the 16th century Russia gradually adopted a policy of expansion and occupation. In order to act as a mediator in the trade between the Eastern and Western worlds; to get access to warm waters and to find new markets and sources of raw material, Russia undertook a series of wars from 16th to 18th centuries. One of the main targets of Russia in these wars has been Caucasia. In the course of the wars waged for the possession of Caucasia, throughout the 16th to 18th centuries, Russia had to clash with the Ottomans and Safavids, as well as the Nogai Horde and the Khanates of Crimea, Kazan and Astrakhan, who all had their own aspirations on Caucasia. The longest wars, however, were fought between the Ottoman Empire and Russia. But from 17th century onwards the Ottomans, mainly because of the internal disputes, failed to get the upper hand in Caucasia against Russia, which resulted in the occupation of Caucasia by Russia. Russian invasions into Caucasia were opposed both by the neighboring states and the mountainous Caucasian peoples, which, under the leadership of Shaikh Mansur, turned into a war of independence against Russian occupation in Northern Caucasia in the 18th century. Caucasian peoples in these wars opposed fearlessly against these occupants and fought incessantly for their freedom.
Benzer Tezler
- XVI-XIX. yüzyıllarda Kuzeybatı Azerbaycan'ın Osmanlı Devleti ile ilişkileri ve kültürel bağlar: Car-Balaken örneği
Başlık çevirisi yok
TARANA KHALILOVA
- XIX. yüzyıldan Cumhuriyet'e kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki isyanlar
In East and Southeast Anatolia rebellions until the Republic from 19 th century
AYHAN AYDIN
Doktora
Türkçe
1998
Türk İnkılap TarihiHacettepe ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULHALUK M. ÇAY