Geri Dön

İklim değişikliği ile mücadelede enerji yoğunluğunun etkisi: Türkiye ve Avrupa Birliği için ekonometrik bir uygulama

Impact of energy intensity in tacking with climate change: An econometric application for Turkey and European Union

  1. Tez No: 633500
  2. Yazar: FEYZA SERT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEYHUN DOĞAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonometri, Enerji, Econometrics, Energy
  6. Anahtar Kelimeler: yakınsama, enerji yoğunluğu, enerji verimliliği, iklim değişikliği, Avrupa Birliği, convergence, energy intensity, energy efficiency, climate change, European Union
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Avrupa Birliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 197

Özet

Enerji tüketimi, ülkelerin gelişmişlik seviyesini belirlemede etkin bir rol oynamaktadır. Uluslararası alanda ülkelerin birbiriyle karşılaştırılması söz konusu olduğunda makro değişkenler ile enerji tüketimini değerlendirmek önem arz etmektedir. Enerji tüketiminin ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına oranlanması ile elde edilen enerji yoğunluğu kavramı, enerji verimliliğinin bir göstergesi olup birbirleri ile ters ilişkiye sahiptirler. Enerji yoğunluğunun düşük düzeyde çıkması çoğunlukla enerji verimliliğinin yüksek olduğunu ifade etmektedir. Avrupa Birliği'nin, 2020 İklim ve Enerji Paketi'nde 1990 seviyelerine kıyasla; sera gazı emisyonlarının en az %20 azaltılması, yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının %20 oranında artırılması ve enerji verimliliğinin %20 oranında artırılması yer almaktadır. Enerji yoğunluğunun azaltılması kapsamında destekleyici nitelikte olan bu üç hedef, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında çalışmada değerlendirilmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde iklim değişikliğine neden olan doğal ve insan kaynaklı etkiler açıklanarak sera gazı emisyonlarının bu düzeyde (veya daha yüksek düzeylerde) salındığında karşılaşılabilecek olası etkiler açıklanmıştır. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında ilk uluslararası çevre konferansı 1972 yılında yapılmış ve iklim değişikliği üzerinde insan etkisini minimuma indirmek üzere bağlayıcı olan veya olmayan bir dizi çalışma ortaya konmuştur. İklim değişikliği ile mücadelede Sanayi Dönemi'ne kıyasla atmosfer sıcaklığının 1.5 derecede tutulması ise odak nokta haline gelmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise; Avrupa Birliği ve Türkiye'nin enerji politikaları ve enerji görünümleri ele alınarak karşılaştırılmıştır. Özellikle fosil yakıt kaynaklarında dışa bağımlı olan Avrupa Birliği ve Türkiye için yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı; arz güvenliği ve kaynak çeşitliliği açısından da önemli bir yol göstericidir. Dünya bölgeleri içerisinde yenilenebilir enerji üretiminde üst sıralarda yer alan Avrupa Birliği'nin, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında üye ülkelerinin de ulusal hedefler koymasını isteyerek denetimini sağlaması yeşil politikalara önem verdiğini göstermektedir. Enerji yoğunluğunun Avrupa Birliği ülkeleri (ilgili gözlem aralığında verisine erişilen 12 AB üyesi ülke) ve Türkiye için sektörel bazda incelendiği son kısmında ise; hem Avrupa Birliği ülkelerinde hem de Türkiye'de enerji yoğunluğunun yüksek olduğu sektörler; sanayi, ulaşım ve konut olmak üzere üç sektör arasında değişim göstermektedir. Çalışmanın son bölümünde ise; 1990-2018 yılları arasında Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkelerine (verisine erişilen 12 AB ülkesi) ve Avrupa Birliği ortalamasına (12 üye ülkenin ortalamasına) enerji yoğunluğu noktasında yakınsama analizi yapılmıştır. İki aşamalı olarak gerçekleşen uygulamanın ilk aşamasında geleneksel durağanlık testleri (ADF, PP, KPSS, NG-Perron) ile yakınsama analizi yapılmış fakat hiçbir ülkede temel seviyede durağanlığa (yakınsamaya) rastlanmamıştır. İkinci aşamada; yakınsama değerlerinde yanlış sonuçlara götürebilen yapısal kırılmaların -yapısının ve sayısının bilinmediği durumlarda bile- modele dahil edilerek yakınsama analizinin yapıldığı modern ve güçlü bir test olan Esnek Fourier Fonksiyonları ele alınmıştır. Yapılan uygulama ile Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkelerinden İtalya, İspanya ve Portekiz'e yakınsadığı sonucuna ulaşılmıştır. Uygulama kapsamındaki diğer ülkeler ise Türkiye'nin enerji yoğunluğu noktasında ıraksadığı ülkeler (Almanya, Belçika, Birleşik Krallık, Çekya, Fransa, Hollanda, İsveç, Polonya ve Romanya) olarak ifade edilebilir. Uygulamanın sonucu hem yakınsayan hem de ıraksayan ülkeler için sektörel, ekonomik, coğrafi ve enerji kaynaklarına ait verileri ile birlikte değerlendirilerek iklim değişikliği ile ilişkisi irdelenmiştir.

Özet (Çeviri)

Energy consumption plays an active role in determining the development levels of countries. When comparing countries in the international arena, it is important to assess macro variables and energy consumption. The concept of energy density obtained by the ratio of primary energy consumption to countries' Gross Domestic Product is an indicator of energy efficiency and functions inversely. The low energy density indicates that the energy efficiency is high. Compared to 1990 levels in the 2020 Climate and Energy Package of the European Union; reducing greenhouse gas emissions by at least 20%, increasing the use of renewable energy resources by 20% and increasing energy efficiency by 20%. These three objectives, which are supportive in reducing energy intensity, have been evaluated in our study within the scope of tacking with climate change. In the first part of this study, natural and man-made effects that cause climate change are explained and possible effects that may be encountered when greenhouse gas emissions are released at this level (or higher) are explained. The first international environmental conference on tacking climate change was held in 1972 and a series of binding or non-binding studies were conducted to minimize the human impact on climate change. In tacking climate change, keeping the atmospheric temperature at 1.5 degrees compared to the Industrial Period has been the focus. In the second part of this study; Turkey's energy policy and energy outlook for the European Union are discussed. The fact that the European Union, which ranks among the top in renewable energy production in the world regions, wants the member countries to set national targets within the scope of the fight against climate change shows that it attaches importance to green policies. The energy intensity of the European Union Countries (EU countries whose data are accessed) and Turkey for the last part is examined on a sectoral basis; in the last part of our study between the years 1990-2018 convergence analysis of Turkey to the European Union countries (EU countries whose data are accessed) and the European Union average (average of 12 member states) energy intensity point is made. Convergence analysis was performed with traditional stability tests (ADF, PP, KPSS, NG-Perron) in the first stage of the application which was realized in two stages, but there was no basic level of stability (convergence) in any country. In the second stage; Flexible Fourier Functions, a modern and powerful test in which convergence analysis is performed by including structural breaks that can lead to false results in convergence values -even in cases where the structure and number are not known- are discussed. With the done application, Turkey is with Italy, Spain and Portugal from European Union countries had concluded it was convergence. Other nine countries (Germany, Belgium, UK, Czech Republic, France, Netherlands, Sweden, Poland and Romania) can be expressed as countries where divergence. The result of the application was evaluated together either the data of sectoral, economic, geographical and energy sources for both convergent and divergent coutries and its relationship with climate change was examined.

Benzer Tezler

  1. Variability of takeoff distance and climate rate due to climate factors

    İklim faktörlerine bağlı kalkış mesafesi ve tırmanma oranı değişikliği

    ŞEYDA YALÇINKAYA ÇAĞLIYAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Meteorolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Meteoroloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DENİZ DEMİRHAN

  2. Health-related consistency in food choice and consumption: The role of household and product characteristics

    Gıda tercihi ve tüketiminde sağlık ilişkili tutarlılık: Hane halkı ve ürün özelliklerinin rolü

    GÖKHAN SÜRMELİ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesi

    İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KEMAL BURÇ ÜLENGİN

  3. Kentsel mikro iklimin iyileştirilmesine yönelik kent dokularında ısı adası etki değerlendirme ve azaltım stratejileri geliştirme modeli: İstanbul örneği

    The model of urban heat island impact assessment and mitigation strategies in urban fabric to improve urban microclimate: The case of İstanbul

    DENİZ ERDEM OKUMUŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH TERZİ

  4. Enerji etkin planlama kapsamında Antalya kenti için bir yöntem yaklaşımı

    Development of a method for Antalya city in the context of energy efficient planning

    ARZU ÖZLEM ALPASLAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Peyzaj MimarlığıAkdeniz Üniversitesi

    Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VELİ ORTAÇEŞME

  5. Spot ve vadeli karbon fiyatlarının varyansta ve ortalamada asimetrik bootstrap nedensellik testi ile analizi

    Asymmetric bootstrap causality test in mean and in variance of spot and future carbon prices

    MEHMET ALPER ERGÜN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    İşletmeZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET FATİH BAYRAMOĞLU