Geri Dön

Bipolar affektif bozukluk hastalarında işlevselliğin, çocukluk travmaları, bağlanma biçimleri, işlevsel olmayan tutumlar ve affektif mizaçlarla ilişkisi

The relationship between functioning, childhood traumas, attachment styles, dysfunctional attitudes and affective temperaments in bipolar affective disorder patients

  1. Tez No: 634088
  2. Yazar: CELALEDDİN KARTAL
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ESAT FAHRİ AYDIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: bipolar, işlevsellik, çocukluk travması, bağlanma, işlevsel olmayan tutumlar, affektif mizaç, bipolar, functioning, childhood trauma, attachment, dysfunctional attitudes, affective temperament
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 159

Özet

Amaç: Bu çalışmanın amacı bipolar affektif bozukluk (BAB) tanılı hastalarda ve sağlıklı kontrollerde işlevsellik, çocukluk travmaları, bağlanma biçimleri, işlevsel olmayan tutumlar ve affektif mizaçlar açısından farklılık olup olmadığını incelemektir. Ayrıca çocukluk travmaları, bağlanma biçimleri, işlevsel olmayan tutumlar ve affektif mizaçların birbirinden nasıl etkilendiğini belirlemek ve bipolar hastalarda bu faktörlerin işlevsellik üzerindeki etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Remisyonda 63 BAB hastası ve 61 sağlıklı kontrol çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcılar; işlevsellik, bağlanma tarzları, çocukluk çağı travmaları, işlevsel olmayan tutumlar, affektif mizaçlar, sosyodemografik ve klinik faktörler yönünden incelenmiştir. Bulgular: Fiziksel istismar, fiziksel ihmal, duygusal ihmal, duygusal istismar, cinsel istismar ve toplam çocukluk çağı travma puanları; onaylanma ihtiyacı tutumu, bağımsız tutum, toplam işlevsel olmayan tutum puanları; depresif, siklotimik ve anksiyöz mizaç puanları hasta grubunda anlamlı olarak daha yüksekti. Genel işlevsellikteki ve işlevselliğin, mesleki işlevsellik, özerklik, kişiler arası ilişkiler, bilişsel işlevsellik ve boş zaman etkinlikleri alanlarındaki bozulmalar hasta grubunda anlamlı olarak daha fazlaydı. Sağlıklı gruptaysa güvenli bağlanma anlamlı olarak daha fazlaydı Çoklu regresyon analizinde BAB hastalarında işlevsellikteki bozulmayı öngördürücü faktörler olarak eşik altı depresif belirtiler, hastalığın süresi, intihar girişimi sayısı, saplantılı bağlanma, işlevsel olmayan tutumların toplam puanı ve anksiyöz mizaç tespit edildi. Hipertimik mizaç, bağımsız tutum ve toplam eğitim yılıysa işlevselliği koruyucu yönde etki yapmaktaydı. Sonuç: Bipolar affektif bozuklukta farmakoterapi ile klinik remisyon sağlanmasının yanında, günlük hayattaki işlevselliğinin korunması da oldukça önemlidir. Hastaların işlevselliğini olumsuz yönde etkileyebilecek faktörlerin tespit edilerek psikosoyal ve psikoterapötik yaklaşımlar ile müdahalede bulunmak önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Elde ettiğimiz veriler düşünüldüğünde BAB hastalarında, bağlanma, bilişsel faktörler, affektif mizaçlar, işlevsellik ve çocukluk çağı travmalarıyla ilgili faktörlerin de tedavide dikkate alınabileceği akılda tutulmalıdır.

Özet (Çeviri)

Aim Of Study: The aim of this study is to investigate whether there is a difference in functioning, childhood traumas, attachment styles, dysfunctional attitudes, and affective temperaments between patients diagnosed with bipolar disorder and healthy controls. Also we aimed to determine how childhood traumas, attachment styles, dysfunctional attitudes and affective temperaments affect each other and to evaluate the impact of these factors on functioning in bipolar affective disorder (BAD). Material and Method: 63 BAD patients with remission and 61 healthy controls were enrolled in the study. Functioning, attachment styles, childhood traumas, dysfunctional attitudes, affective temperaments, sociodemogghraphic and clinical factors were evaluated. Results: Physical abuse, physical neglect, emotional neglect, emotional abuse, sexual abuse and total childhood trauma scores; need for approval attitude, autonomous attitude, total dysfunctional attitude scores; depressive, cyclothymic and anxious temperament scores were significantly higher in patient group than control group. Global functiong and functioning in domains of occupation, cognition, autonomy, interpersonal relationships and leisure were significanyly impaired in the patient group than the control group. Besides this secure attachment was significantly higher in the healthy group than the patient group. Multiple regression analysis showed that subthreshold depressive symptoms, duration of the disease, number of suicide attempts, preoccupied attachment, total score of dysfunctional attitudes and anxious temperament were determined as predictive factors for functional impairment in BAD patients. Hyperthymic temperament, autonomous attitude, and total years of education were found as protective factors against functional impairment. Conclusion: In addition to providing clinical remission with pharmacotherapy in bipolar disorder, it is also important to protect the patients' functioning in his daily life in remission. It is important to identify the factors that may adversely affect the functioning of the patients. Interventions with the psychosocial and psychotherapeutic approaches is an important domain in treatment of BAD. Considering the data we obtained, it should be kept in mind that attachment, cognitive factors, affective temperament, functioning and childhood traumas may be considered in treatment of BAD.

Benzer Tezler

  1. Şizofreni, bipolar affektif bozukluk ı hastalarında zihin kuramı, duygu tanıma, bilişsel işlev ve düşünce dil özelliklerinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması

    Comparison of theory of mind, emotion recognition, cognitive functions and thought and language characteristics with healthy controls in patients with schizophrenia, bipolar affective affective disorder

    ZEHRA GÜNAY YAĞCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET HAMİD BOZTAŞ

  2. Şizofreni ve bipolar afektif bozukluk tanısı almış hastalarda madde kullanım yaygınlığı; karşılaştırmalı bir çalışma

    Prevalance of substance abuse in patients diagnosed as schizophrenia and bipolar affective disorder; a comparative study

    YASEMİN TEKİN ULUDAĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    PsikiyatriEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GÜLCAN GÜLEÇ

  3. Remisyonda bipolar afektif bozukluk 1 tanılı kadınlarda beden algısının cinsel doyuma etkisi

    The effect of body perception on sexual satisfaction in women with bipolar affective disorder 1 in remission

    SENAY İREM AKPUNAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikiyatriOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER BÖKE

  4. Bipolar bozukluk tanılı hastalar, sağlıklı kardeşleri ve sağlıklı kontrollerin kronotip ve mizaç özellikleri açısından karşılaştırılması

    Comparison of choronotype and temperament characteristics of bipolar disorder patients, their healthy siblings and healthy controls

    ÖZGE GÜREL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER FARUK DEMİREL

  5. Şizofreni ve bipolar affektif bozukluk- manik epizod- tanısı almış hastaların rorschach protokolleri açısından karşılaştırılması

    Şizofreni ve bipolar affektif bozukluk- manik epizod- tanisi almiş hastalarin rorschach protokolleri açisindan karşilaştirilmasi

    ELİF GÜNERİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    PsikolojiMaltepe Üniversitesi

    Psikoloji Bölümü

    YRD. DOÇ. BAYHAN ÜGE