La Realite et l'utopie les contes de Voltaire
Voltaire'nin hikayelerinde gerçek ve ütopya kavramları
- Tez No: 63833
- Danışmanlar: DOÇ. DR. JALE ERLAT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Fransız Dili ve Edebiyatı, French Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Fransızca
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Fransız Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 142
Özet
İnsanlığın düşünce tarihinde on sekizinci yüzyılın önemi büyüktür. Aydınlanma Çağı olarak tanımlanan bu dönemde, insan zihninin özgürleşmesine engel olan ön yargılarla, eleştirel yöntemler ve akıl yoluyla savaşılabileceği anlaşıldı. Aklın ve bilimin, inanç ve töreyi yendiği bu çağda, insanlar kulluktan kurtulup yurttaş olabileceklerinin bilincine vardılar. Aydınlanma filozoflarının ortak bir de hedefi vardı:“insanın mutluluğu”. Bunu sağlamak için, toplumdaki bozulmuşluğun ve kokuşmuşluğun nedenlerini ortaya koyarak onlara çözüm yolu bulmak gerekiyordu. Aydın insanların ateşlemesiyle toplumda baskıya ve zulme karşı bir isyan başladı; düşünen insan tiplerinin oluştuğu görüldü. Araştırmamızda, bu çağın öncülerinden biri olan Voltaire'in felsefi öykülerinde gerçek ve ütopya kavramlarını incelemeye çalıştık. Yazarın temelde“realiteler”adı altında toplumsal sorunları dile getirdiğini gördük. Ayrıca“ütopya”kavramı aracılığıyla, mutlu, iyi ahlaklı bir toplumun nasıl oluşturulacağı sorunsalı üzerinde insanları düşündürmeye çalıştığını gözlemledik. Sorunlara çözüm üretmeye yanaşmayan bu yazarın, örnek hayali ülkeler yaratarak, toplumdaki düzenin ve kurumların nasıl olması gerektiğini bir biçimde tartıştığını anladık. Tematik, sosyolojik ve karşılaştırmalı yöntemlerin uygulandığı araştırmamızın ilk bölümünde 18. yüzyıl Aydınlanma düşüncesinin doğuşunu, gelişimini ve buna bağlı olarak dönemin ekonomik, siyasal, toplumsal, dinsel ve ahlaki görünümünü ele aldık. Bu bağlamda, Montesquieu, Diderot, J. -J. Rousseau'nun olaylara veİÜ gerçeklere karşı tutumlarını inceledik; özellikle Voltaire'in felsefi yaklaşımlarını ayrıntılı bir biçimde sunmaya çalıştık. İkinci bölümde, ilk bölümde kuramsal olarak sunulan gerçeklerle ilgili bilgilerin Voltaire'in felsefi öykülerine nasıl yansıdığını örnekler aracılığıyla vermeye çalıştık. Öykülerin gerek on sekizinci yüzyıl Fransız okuyucusunun ilgisini çekmek, gerekse sansürden kaçmak için yabancı ülkeleri konu olarak aldığını gözlemledik. Bu yolla, Voltaire, eleştirilerini daha güvenle yapabilmişti. Üçüncü bölümde ise, bu kez, ilk bölümde tartışılan sorunların“hayali”ülkelerde nasıl ortaya konduğunu inceledik. Yani, Voltaire'in öykülerinde kimi toplumlarda bu sorunların hiç yaşanmadığını ve yaşanmaması için bu mükemmel ülkelerde, toplumsal kurumların, geleneklerin ne gibi özelliklere sahip olduğunu örneklerle göstermeye çalıştık. Yazarın, ütopyaya öykülerinde ne amaçla yer verdiğini tartıştık. Araştırmamızın sonunda, insanın mutlu olmasının toplumsal problemlerin çözülmesine ve uygun koşulların sağlanmasına bağlı olduğunu belirttikten sonra, Voltaire'in bu konuya olan duyarlılığını vurguladık. Düşünürün, yaşadığı toplumun olumlu ve olumsuz yanlarını gösterebilmek için çoğu zaman doğrudan bir yol seçerek“gerçekleri”gerçek ülkeler ve toplumlar aracılığıyla ortaya koyduğunu, ancak kimi zaman da ütopyadan yararlanarak yine bize“gerçekleri”, ancak bu kez“hayali”ülkeler ve toplumlar yoluyla, anlatmayı ya da eleştirmeyi hedeflediğini belirttik.
Özet (Çeviri)
iv ABSTRACT The 18th century has a special importance in the history of thought. In this period defined as the“Age of Enlightenment”, it was understood that men could fight against prejudices which prevent freedom, by the help of reason and theories in criticism. Men became concious that they could stop being slaves and become citizens in this age where beleif and tradition were surmounted by progress in reason and science. The thinkers had a goal: Happiness of men. To make this come true, they had to present the causes of corruption and find a way out. Thanks of the efforts of illuminated persons, a reaction was formed in the society against oppressions and cruelty, man who could think appeared. In our research, we tried to examine the notions of“reality”and“utopia”in Voltaire's philosophical short stories. We observed that, with the concept of“realities”, the writer wished to expose social problems and with that of“utopia”, he tried to make others think on the question of how men could form a happy society based on fine morals. Voltaire who didn't aim to solve problems tried however to show, by the help of imaginary countries or societies, in what way social institutions should be organised. In this research where thematic, comparative and sociological methods are used; in the first part, we studied the birth and the evolution of the Enlightenment thought and related to this, we worked on the social, economical, politicial, religious, educative and moral appereances of the period. In this context, we dealt with the opinions and attitudes of some 18th century thinker likeMontesquieu, Rousseau, Diderot about these facts. We particularly tried to expose thoroughly Voltaire's philosophical approaches to the“realities”. In the second part, we tried to show how the“realities”exposed in the theoretical way in the first part are reflected to Voltaire's short stories. We observed that the stories, in order to attract the attention of the 18th century readers, and to prevent the censure, dealt with foreign countries. In this way, Voltaire could make his criticisims in a more secure way. In the third part, we studied how the problems exposed in the first part were handled in“imaginary”countries or societes. That is to say, with the help of examples from Voltaire's short stories, we tried to show how institutions and traditions should be organised in a perfect way. We aimed to reveal why the author gave importance to“utopia”in his short stories. At the end of our research, after pointing out to the fact that the happiness of men depended on resolving the social problems, we insisted on Voltaire's sensibility about this question. We indicated that, this thinker prefered mostly a direct way to show the positive and particularly the negative sides of his own society by the help of real countries other than France. But, he refered now and then to Utopia, that is to say, to“imaginary”societies, in order to reveal or criticise the“realities”.
Benzer Tezler
- Charles Fourier: Kuramı ve ekolojik kriz ortamında bir eko-filozof olarak okunabilme imkanları
Charles Fourier: His theory and the possibility of reading him as an ecophilosopher in a time of ecological crisis
HATİCE ÇIVGIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Kamu YönetimiAnkara ÜniversitesiKamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ALİ AĞAOĞULLARI
- La crıtıque de « L'utopıe Realıste » de John Rawls : Pour une socıete juste reconsıderee
John Rawls'un Gerçekçi Ütopyası'nın eleştirisi: Yeniden ele alınmış bir adil toplum için
ALİHAN GÖK
Yüksek Lisans
Fransızca
2013
FelsefeMarmara ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DENİZ VARDAR
- La problématique de l'espace et du temps dans l'écriture d'Assia Djebar et de Nedim Gürsel
Assia Djebar'ın ve Nedim Gürsel'in yazınında zaman ve mekan sorunsalı
CANSU GÜMÜŞTAŞ ŞEN
Yüksek Lisans
Fransızca
2014
Fransız Dili ve EdebiyatıGalatasaray ÜniversitesiFransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SIDIKA SEZA YILANCIOĞLU
- Un regard sur l'image du corps dans la littérature française des XXe et XXIe siècles
20. ve 21. yüzyıl Fransız edebiyatında beden imgesine bir bakış
KAMAR ARARAT KALPAKÇİYAN
Yüksek Lisans
Fransızca
2012
Fransız Dili ve EdebiyatıGalatasaray ÜniversitesiFransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SEZA YILANCIOĞLU
- La psychanalyse de la connaissance chez Gaston Bachelard
Gaston Bachelard'da bilginin psikanalizi
TALHA SUNA
Yüksek Lisans
Fransızca
2020
FelsefeGalatasaray ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. S. ATAKAN ALTINÖRS