Geri Dön

The Efforts of the United States to become world power during the interwar period and the effects of its near eastern policy upon Turkey

İki Dünya Savaşı arasındaki dönemde A.B.D.'nin dünya devleti olma çabaları ve yakındoğu politikasının Türkiye'ye etkileri

  1. Tez No: 64017
  2. Yazar: ÖMER LÜTFİ MEŞİNCİ
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. YEŞİM BAŞARIR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

ÖZET A.B.D'nin dünya devleti olma çabaları içinde Yakındoğu'nun (bugünkü adıyla Ortadoğu ) önemi bağımsızlık yılları öncesine dayanır. Daha 1774 yılında A.B.D'nin kurucularından Benjamin Franklin, Thomas Jefferson ve John Adams ileride diplomatik ve ekonomik ilişki kurabilecekleri devletler arasına Osmanlı İmparatorluğu 'nu da dahil etmişlerdir. A.B.D'li devlet adamları uzun yıllar George Washington ve James Monroe 'nun tavsiyeleri doğrultusunda güçlü bir devlet olabilmek için Avrupa'nın işlerine karışmamanın yanı sıra kıtasal genişleme üzerine yoğunlaşmışlardır. Ancak bu arada eski uygarlıkların ve ticaret yollarının kesişme noktası olan Yakındoğu bölgesine de kayıtsız kalamamışlardır. A.B.D'nin bu bölgeyle ilk temasları 1820 'li yıllarda misyonerlik faaliyetleri ile başlamıştır. Böylece A.B.D. bu bölgenin işlerine bir daha hiç çıkmamak üzere girmiştir. Büyük devletler arasındaki sömürgecilik yarışının bir sonucu olarak ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında bu bölgedeki Amerikan faaliyetleri daha da artmıştır. Bu arada A.B.D. kıtasal sınırlarına ulaşmış ve bu yarışta yerini almak için denizaşırı topraklar edinme arayışına girmiştir. Kaçınılmaz Yazgı (Manifest Destiny) bu dönemde kıtasalsınırların dışına taşınmıştır. Doğal olarak Yakındoğu'daki Amerikan faaliyetleri bu dönemde büyük bir artış göstermiştir. A.B.D'nin geleneksel politikalarında Birinci Dünya Savaşı 'nın patlak vermesi ve A.B.D'nin bu savaşa girmesiyle birlikte bazı önemli değişiklikler olmuştur. Örneğin, Başkan Woodrow Wilson Paris'te barış görüşmeleri sırasında Yakındoğu'nun kaderinin çizilmesinde aktif rol oynamak istemiştir. Burada her ne kadar kendi barış şartlarını tümüyle İngiltere ve Fransa'ya kabul ettirememiş olsa da, Wilson A.B.D'nin bu bölgedeki uzun vadeli çıkarlarının çoğunu koruyabilmiştir. Savaş sonrasında A.B.D. bu bölge işlerinden uzaklaşmış görünmektedir. Bununla birlikte, A.B.D'nin bu bölgeye olan ilgisi Amerikan petrol şirketlerinin petrol açısından zengin yerlere sızmasıyla büyük oranda artmıştır. Fransa ve İngiltere'nin yanlış politikaları da A.B.D'li yöneticilerin bu bölgeye yönelik politikalarını gözden geçirmelerinde etken olmuştur. A.B.D'li devlet adamları uzun yıllar bu bölgeyi Avrupalı güçlerin siyasi ve ekonomik manevra sahası olarak görmüş, A.B.D'nin buradaki rolünün hep küçük olduğunu düşünmüşlerdir. Ancak iki dünya savaşı arasındaki dönemde Amerikalılar artık zamanın kendileri için uygun olduğunu düşünmeye başlamışlardır. Sonuç olarak, hemen bölgedeki yeni vıkurulan devletlerle dostane ilişkiler kurmanın ve buradaki çıkarlarını güvence altına almanın yollarını aramaya başlamışlardır. Bunda da Açık Kapı ( Open Door ) siyaseti ile başarılı olmuşlardır. İkinci Dünya Savaşı'nın hemen başlarında A.B.D. bu bölgenin güvenliğinin kendi güvenliği ve çıkarları açısından gerekli olduğunu resmi olarak ilan edecektir. Bu da A.B.D'nin dünya devleti olma çabaları içinde Yakındoğu bölgesini hiçbir zaman gözardı etmediğinin göstergesidir. vıı

Özet (Çeviri)

ABSTRACT In its efforts to become a world power the United States had always been interested in the Near East (commonly known as the Middle East today). Even as early as 1774 the Founding Fathers Benjamin Franklin, Thomas Jefferson and John Adams included the Ottoman Empire in the list of countries the would-be United States might establish diplomatic and economic relations after the Independence. Following the Revolution the United States focused on continental expansion to become a strong nation and, therefore, preferred nonentanglement with the European affairs in accordance with the legacies of George Washington and James Monroe. However, Americans could not stand aloof from the Near East, the crossroads of the oldest civilizations and trade routes. American thrust into this region was initiated by the Protestant missionaries in the 1820s. Thus the United States entered the affairs of the Near East once and for all. American interests in the region grew largely as the imperialistic race among the great powers got intensified especially in the second half of the nineteenth century. In the meantime, the United States had reached its continental VUlfrontiers and begun to seek acquiring overseas territories in order not to fall behind in this rivalry. Thus the early- Manifest Detiny was extended beyond the continental frontiers. Not surprisingly American activities in the Near East underwent a tremendous expansion in this era. With the outbreak of World War I and American entry into the conflict there emerged certain changes in traditional American policies. For instance, Woodrow Wilson decided to play a big role during the negotiations concerning the new settlements in the Near East at the peace table in Paris. Although he was unable to dictate his own peace terms to the British and French, Wilson could protect most of the United States' long-term interests in the Near East. Following World War I the United States seemed to stand uninvolved with the affairs of the region. Yet American interests there still grew immensely with the opening of oil- rich territories to the American oil companies. The severe policies of the Franco-British coalition also helped Americans revise their future policies concerning the whole region. Succession of American governments knew well that the region had long been the playground of the European powers and they had a small part in it. However, between the wars Americans became aware that time now was surely ripe for IXthem. Consequently, the united States began quickly establish cordial relationships with the new nations of the region and apply the Open Door to secure its interests there. With the emergence of World War II the United States would declare officially that the security of the Near East was vital to its own national security and prosperity. This obviously indicates that in its efforts to become a world power the United States has never ignored the Near East.

Benzer Tezler

  1. 1923-1938 Türkiye, 1918-1941 Japonya dış politikalarının karşılaştırmalı analizi

    Comparative analyses of 1923-39 Turkish, 1918-41 Japanese foreign policies

    MUSTAFA HAMDİ SEYHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    TarihÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET METE TUNCOKU

  2. Factors of international stability after the cold war

    Soğuk savaş sonrası uluslararası istikrar faktörleri

    BORA BAYRAKTAR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    1999

    Uluslararası İlişkilerMarmara Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ OKMAN

  3. Kıbrıs sorununun tarihsel gelişimi ve Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Türk Yunan ilişkilerine stratejik yaklaşımlar

    The historical development of Cyprus issue and strategical approaches to Turkish-Greece relations in the process of entering EU

    SÜLEYMAN KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Uluslararası İlişkilerGebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü

    Strateji Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDÜLKADİR AKÇİN

  4. Azerbaycan-ABD ilişkileri ve Azerbaycan'da ABD algısı

    Azerbaijan-USA relationships and the image of USA in Azerbaijan

    SAMIR MARDANOV

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Uluslararası İlişkilerAnkara Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇAĞRI ERHAN

  5. Arktik stratejik üçgeni: 2007'den 2021'e bölgesel güç dinamikleri

    Arctic strategic triangle: The regional power dynamics from 2007 to 2021

    BUMİN KAĞAN OĞUZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Uluslararası İlişkilerİstanbul Ticaret Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OYA DAĞLAR MACAR