Syrian household energy consumption in Istanbul
İstanbul'da yaşayan Suriye hane halkının enerji tüketimi
- Tez No: 643930
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET ÖZGÜR KAYALICA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Enerji, Energy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Enerji Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Enerji Bilim ve Teknoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Enerji Bilim ve Teknoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 109
Özet
Göç, küreselleşen dünyada özellikle ekonomik, sosyal ve güvenlik stratejilerini etkileyen önemli bir olgudur. 2019 yılında, daha iyi bir yaşam kalitesi, daha fazla iş fırsatı ve enerji, su, sağlık gibi kentsel hizmetlere erişim kolaylığı nedeniyle yaklaşık 272 milyon insan göç etmiştir. Yıllık bazda dünya üzerindeki göç dalgası, nüfus büyüme hızından iki kat daha fazla artış göstermektedir. Genellikle birbirinin yerine kullanılan kelimeler olsalar da“göçmen”ve“mülteci”arasında temel farklılıklar bulunmaktadır.“Göçmen”, nedeni ne olursa olsun, ülkesini değiştiren kişidir ve iki farklı türü bulunmaktadır. Geçici göç, üç ila on iki ay arasındaki hareketleri kapsayan süre ve kalıcı göç ise, anavatanın bir yıl veya daha uzun süre değiştiğini belirten süre içindeki hareketlerdir. Öte yandan,“mülteciler”, baskı, savaş, şiddet veya diğer korkutucu durumlar nedeniyle anavatanlarının dışında olan, bulundukları ülkede kamu düzenini ve güvenliğini etkileyen bireylerdir, bu nedenle de korunmaya ihtiyaçları vardır. Uluslararası bazda göç eden bireylerin yaklaşık % 9,5'i“mülteci”olarak kabul edilebilir.“Göçmen”kelimesi mülteciler için de kapsayıcı bir terim olarak anlaşılmakta ve kullanılmaktadır. Öte yandan,“mülteci”terimi, ulusal veya uluslararası düzenlemeler ile koruma altına alınmış bireyleri ifade etmektedir. Göç/mülteci konularının yanı sıra enerji, demografik ve coğrafik değişikliklerden dolayı talep artışı nedeniyle dünyadaki tüm ülkeler için sosyal ve ekonomik kalkınmanın önemli bir göstergesi olarak ifade edilebilir. Ayrıca, göç hareketlerinin itici güçleri arasında, daha iyi enerji hizmetlerine ulaşmak da bulunmaktadır. Başka bir deyişle, yüksek yaşam standartları kişi başına enerji tüketimi ile ilişkilidir. 2015-2040 yılları arasında doğal gaz tüketiminin konutlarda % 20 artması beklenirken, elektrik tüketiminin de kentleşme ile birlikte yıllık % 2 oranında yükselmesi beklenmektedir. Özellikle kentlerde yaşayan tüketicilerin enerji kaynaklarını verimli kullanmaya yönelik davranışları benimsemeleri bulundukları bölgenin/ülkenin/şehrin demografik, ekonomik ve sosyo-kültürel yapısı ve hanehalkı özelliklerine bağlı olarak değişmektedir. Kendi ülkesinden farklı bir ülkede yaşayan göçmenler, kendi öz kültürlerinden kaynaklanan alışkanlıkları nedeniyle farklı kullanım davranışları göstermekte ve bulundukları ülkedeki mevcut enerji kullanım alışkanlıklarını etkilemektedir. Türkiye özelinde de özellikle Suriye'den gelen göçmenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre ülkemizde uluslararası koruma altında yaklaşık 4 milyon göçmen/ mülteci bulunmaktadır. Nüfus olarak en kalabalık kent olan İstanbul'da ise toplam nüfusun % 3.68'i Suriyeli göçmenler/ mültecilerdir. Türkiye Bilişim Vakfı tarafından hazırlanan“Akıllı Şehir Kavramının Türkiye için Değerlendirilmesi”Raporu'nda, 25 büyükşehir belediyesi tarafından göçmenlerin/mültecilerin kent halkı ile uyumunun çok önemli olduğu belirtilmektedir. Ayrıca,“Türkiye 2017-2018 yılı Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı”, göçmenler/ mülteciler için önemli konuları aşağıdaki gibi sıralamaktadır: • Kamplarda, kırsal ve kentsel alanlarda mevcut koşulların iyileştirilmesi, • Örgün ve yaygın eğitim programlarına erişimin sağlanması, • Elektrik, doğal gaz ve su gibi kamu hizmetlerinin sürdürülebilir şekilde sağlanmasına yönelik ulusal kapasitelerin güçlendirilmesi, • Türk komşuları ile sosyal birlik / tutarlılık sağlanması. Enerji ile ilgili olarak, 2017 yılı için Türkiye'de toplam birincil enerji arzı, 145.3 milyon ton eşdeğer petrol olarak gerçekleşmiş ve bu arzın % 88'i fosil yakıtlardan, % 76'sı da ithal enerji kaynaklarından sağlanmıştır. Ayrıca, konut ve ticari binalar enerjinin yaklaşık % 32'sini tüketmektedir. 2002 yılı ile karşılaştırıldığında, 2017 yılında toplam birincil enerji arzı yaklaşık %88 oranında artmıştır. Bu kapsamda, Türkiye Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı çerçevesinde, 2017-2023 yılları arasında Türkiye'nin birincil enerji tüketiminin yaklaşık % 14 oranında azaltılması hedeflenmiştir. Tüm bu nedenlerle, arz-talep dengesi, depolama kısıtı nedeniyle özellikle elektrik piyasasında talep tarafına doğru bozulma gösterebilieceğinden, ülkemizin enerji arz güvenliğinin sağlanması adına ileriye dönük daha gerçekçi tahminlere ihtiyaç bulunmaktadır. Sunulan tez kapsamında, Türkiye'deki göçmen hanehalklarının (çoğunlukla yoğun olarak yaşadıkları İstanbul'da) elektrik tüketim davranışlarını şekillendiren temel faktörlerin belirlenmesi ve Türk hanehalklarıyla karşılaştırılması amaçlamaktadır. İlk aşama olarak, göçmen hanehalklarının enerji tüketim davranışını şekillendiren ana faktörleri belirlemek için enerji uzmanları değerlendirme anketi hazırlanmış ve 17 uzmanın görüşü alınmıştır. Edinilen bilgiler, Bayes Ağı yöntemi ile analiz edilerek göçmen hanehalklarına yönelik enerji tüketim davranışlarını belirlemek için detaylı bir anket hazırlanmıştır. Anket, Nisan-Haziran 2019 tarihleri arasında İstanbul'da yaşayan göçmen nüfusun %25'ini oluşturan Zeytinburnu ve Fatih ilçelerinde gerçekleştirilmiştir. 251'i Fatih, 252'si Zeytinburnu olmak üzere toplam 503 katılımcıya ulaşılmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen Hanehalkı Bütçe Anketi incelenerek Türk hanehalkına ait veri seti oluşturularak (5025 hanehalkı) anket sonuçları tanımlayıcı istatistik analizleri ile (R-4.0.1 yazılımı kullanılarak) görselleştirilmiştir. Daha sonra, Türk ve göçmen hanehalklarının elektrik tüketim davranışlarını etkileyen temel faktörleri belirlemek için Minitab İstatistiksel Yazılımı (V.16) kullanılarak genelleştirilmiş doğrusal modeller (generalized linear model) oluşturulmuştur. Kişi başına düşen elektrik tüketimine ilişkin olarak iki farklı ilçede yaşayan göçmen hanehalkları ile Türk ve göçmen hane halklarını karşılaştırmak için t testleri yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre aşağıda yer alan konular ve öneriler ön plana çıkmıştır: •Değişkenlerin ana etkileri incelendiğinde hanehalkı sayısı, konut alanı ve var olan ısıtma sistemleri hem Türk hem de göçmen hanehalklarının elektrik tüketimini etkilediği gözlemlenmiştir. Belirlenen faktörlerin bileşik etkileri her durum için farklılık göstermekte iken hanehalkı sayısının kare etkisinin her iki hanehalkı açısından elektrik tüketiminde önemli bir faktör olduğu belirlenmiştir. •Fatih ve Zeytinburnu ilçelerinde yaşayan göçmenlerin elektrik tüketimleri yaz ve kış döneminde farklılık göstermektedir. Bu fark, temel olarak iki ilçedeki bina tipi, yaşı ve konut alanı farklılıklarından kaynaklanmaktadır. •Türk ve göçmen hanehalklarının ortalama elektrik tüketimi değerleri de birbirinden farklıdır. Göçmen hanehalkı, Türk hanehalkından daha fazla elektrik tüketmektedir. Bu eğilim, eğitim düzeyleri, aynı evde daha fazla kişinin ikamet etmesi, kötü koşullarda olan ikinci el beyaz eşyalarının olması, binaların konforsuzluğu ve ayrıca Türk komşularıyla ve yerel yönetimler ile kolay iletişim kuramamak gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır. •Göçmen hanehalklarının bilgi düzeyi tek terimli tarife (kulaktan duyma) ile birlikte verimli aydınlatma ve standby gücü ile sınırlıdır. Uzmanlar tarafından da belirtildiği gibi, göçmen hanehalkı, kendi dillerinde broşürler ve TV spotları aracılığıyla sadece enerji değil, doğal gaz ve su gibi önemli kaynakları verimli kullanmayı öğrenmek istemektedir. Bu konuda kendilerine başta ilgili Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olmak üzere yerel yönetimlerin destek olabileceğini dile getirmişlerdir. Sonuç olarak, kendileri açısından verimli tüketim alışkanlıklarının faydasını faturalarındaki azalma ile görmek istediklerini belirtmişlerdir. •Enerji tüketiminde verimliliği arttırmaya yönelik davranış değişiklikleri, enerji, ekonomik ve sosyal politikalarla ilişkilidir. Bu nedenle, bir gösterge belirlenerek, örneğin hanehalklarının enerji maliyeti ile geliri arasındaki oran (aylık, mevsimsel veya yıllık) gibi, ilgili tarifeler enerji dağıtım ve tedarik şirketleri ile birlikte düzenlenebilir. Buna ek olarak, verimli tüketim konusunda bilinçlendirme çalışmaları, daha doğru tüketim verileri elde etmek ve tarifeleri ayarlayabilmek için akıllı sayaçların kullanımımın yaygınlaştırılması ve daha verimli beyaz eşya kullanımlarının sağlanması gibi yöntemler, yerel yönetimler, finans kurumları ve STK'lar ile işbirliğinde kooperatif finansmanı ve kitle fonlaması gibi özel sosyal fonlar ile sağlanabilir.
Özet (Çeviri)
Consumers' adoption of the efficient usage of energy varies depending on demographic, behavioral, and situational dynamics in their households. Migrants affect the energy usage patterns in the host country due to their different usage behaviors. In Turkey, migrants especially from Syria have been continuously increasing. Concurrently, energy (electricity and natural gas) consumption has been growing, promptly. Supply and demand equality may be a crucial problem, especially in the electricity market causing further instability and shortages leading to reliable predictions a necessity. In this context, this thesis aims to determine the main drivers, shaping mainly the electricity consumption behavior of the migrated households in Turkey (mainly in Istanbul, in which they are densely populated) as well as to compare with the Turkish households. For this reason, in the beginning, an informative questionnaire was prepared to take the energy expert opinions on the main drivers that shape the energy consumption behavior of migrated consumers. 17 experts were interviewed. The answers were explored by the Bayesian Belief Network. Based on the results, to analyse migrated households' energy consumption, a detailed survey was prepared and the survey was conducted in Zeytinburnu and Fatih districts of Istanbul between April – June 2019, as they are representing 25% of the migrated population living in Istanbul. There are a total of 503 respondents of which 251 is from Fatih, 252 is from Zeytinburnu. Both the answers of the survey and Turkish households' data, derived from Household Budget Survey and Consumption Dataset, realized by the Turkish Statistical Organization, were visualized by using R-4.0.1 software together with their descriptive statistics. Then, to determine the main factors affecting the electricity consumption behaviors of Turkish and migrated households, generalized linear models were constructed by using Minitab Statistical Software (V.16). To compare both migrated households living two different districts and Turkish and migrated households concerning the electricity consumption per capita, t-test analyses were performed. Depending on the results, the following conclusions can be specified: •For the main effects of variables is of concern, residents'number, house area, and heating systems are significant for both Turkish and migrated households' electricity consumption. It is worth mentioning that combined effects are different for each case, and the square effect of residents' number is significant for all analyses. •The mean electricity consumption of migrated households living in Fatih and Zeytinburnu districts are different for summer and winter session. This is mainly due to building type, age and house area variations within the two districts. •The mean average electricity consumption of Turkish and migrated households are different from each other, meaning that migrated households consume more electricity than Turkish consumers. This may be due to several reasons, such as their education levels, more residents in the same house, having second-handed white appliances with very poor conditions, living in bad quality houses and not easily communicated with the Turkish neighbours as well as the representatives of the local governments to learn how to consume less electricity. • Migrated households know efficient lighting and standby power together with single term tariffs (they may only hear about it). They desire to learn efficient usage of all utilities from basically NGOs, then the municipalities (NGOs may give some promotions and speak their languages) by brochures and TV spots in their languages as also stated by the experts. In the end, they want to see a reduction in their utility bills. •Behavior change in favor of energy efficiency is associated with energy, economic, and social policies. For this reason, one way could be using the ratio between energy cost and the income (monthly, seasonally or annually) of migrated households and arranging the tariffs together with the energy distributors/sellers, accordingly. Additionally, to teach efficient usage and to take measures like distribution of smart meters and more efficient white appliances, social funds, arranged in cooperation with the local governments, financing institutions, and related NGOs, such as cooperative financing and crowdfunding can be used.
Benzer Tezler
- Enerji verimli elektrikli cihazlar için geçerli mevzuatın split klimalar özelinde incelenmesi
Investigation of current regulation for energy efficient electrical equipment by the case of split airconditioner
ÖMER ÖZÇAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Enerjiİstanbul Teknik ÜniversitesiEnerji Bilim ve Teknoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERMİN ONAYGİL
- Katı atıklarda geri kazanım eğitimi: AFAD Viranşehir (Şanlıurfa) kampı örneği
Recovery on solid waste: Viranceshear camp sample
SEHER KAMAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Çevre MühendisliğiHarran ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKKİ GÜLŞEN
- Syrian women in Antep: Labor, forced migration and violence
Antep'te Suriyeli kadınlar: Emek, zorunlu göç ve şiddet
CANAN UÇAR
- Suriyeli kadınlar ve direniş biçimleri: Adana örneği
Syrian women and forms of resistance: The Example of adana
ÇİSE YILDIZ
- Kilis'te eğitim veren öğretmenlerin Suriyeli mülteci öğrencilere ve Türk öğrencilere birlikte eğitim vermesi hakkında görüşlerinin belirlenmesi
Determining the opinions of teachers taught in Kilis educating Syrian refugee and Turkish students together
MUSTAFA TANDIRCIOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriKilis 7 Aralık Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA ÖZER