Biga Yarımadasında deprem kümelenmeleri
Earthquake clusters in Biga Peninsula
- Tez No: 646896
- Danışmanlar: DOÇ. DR. TOLGA KOMUT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Jeofizik Mühendisliği, Geophysics Engineering
- Anahtar Kelimeler: Deprem kümelenmeleri, Biga yarımadası, Deprem fırtınası, Tuzla etkinliği, Earthquake clusters, Biga peninsula, Earthquake swarm, Tuzla activity
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Jeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 41
Özet
Biga yarımadasında tarih boyunca yıkıcı depremlere sebep olmuş olan KD-GB yönlü uzanan diri faylar bulunmaktadır. Büyük depremlerin bazen öncesinde (öncü şoklar) ve sonrasında ise neredeyse mutlaka zamanla azalan küçük ve orta büyüklükte artçı şoklar görülür. Bu şoklar, bölgelerin sismisitesinde geçici kümelenmeler teşkil ederler. Biga yarımadasında tektonik hareketler genel olarak KD-GB doğrultusunda uzanan doğrultu atımlı faylarda gerçekleşmekte olup bunlardaki toplam yıllık sağ yanal kayma hızları GPS ölçümleri ile 7 mm olarak belirlenmiştir. Bu hareket çalışmamızda Kapıdağı yarımadası-Manyas hattından güneybatıya Edremit körfezine doğru ortalama ~30 km genişliğe ve ~150 km uzunluğa sahip Biga yarımadası fay zonu olarak anılmış bir zon ile alınmaktadır. Hareket bu zonu temsil eden paralel faylara paylaşacak şekilde dağılmaktadır. Biga yarımadası sismisitesinde genel olarak birisi Biga ve diğeri Bababurnu civarında olmak üzere iki alan göze çarpar. Araştırmamızda bu iki alandaki, arka plan depremselliği, ana depremler ve bunlarla ilgili şoklardan kaynaklanan enerji çıkışları ele alınarak alanlardaki kümelenmelerin birbirleri ile benzerlik ve farklılıkları anlaşılmaya çalışılmıştır. Biga civarındaki sismisite Bababurnu alanındakine nazaran hem deprem sayısı hem de hasıl olan enerji bakımından çok daha sakin olup 1983 yılında orta büyüklükte (Ms=5.8) bir depremle başlayıp artçı depremlerle sönümlenen bir etkinlikle temsil edilir. Bababurnu alanında ise üç ayrı etkinlik mevcut olup bunlardan en batıdaki 2013 yılında orta büyüklükte (Ms=5.1) bir depremle başlayıp azalan artçı şoklarla sönümlenen bir deprem aktivitesi olan 2013 etkinliğidir. Bu bakımdan 1983 Biga etkinliği ile benzerlik gösterir. En doğudaki Bababurnu alanını temsil eden çerçeve içerisinde kalan Ayvacık civarındaki 2018 etkinliği ise bu tezin kapsamı dışında tutulmuştur. Bababurnu alanındaki diğer etkinlik Tuzla bölgesindeki 2017 yılında başlamıştır. Etkinliğin artçıları ile ilgili enerji değişimi deprem fırtınası özelliğindeki arka plan depremselliğinin baskın enerjisi içerisinde ayırt edilememekte maskelenmektedir. Ayrıca, 2017 Tuzla etkinliği bir hafta içerisinde gerçekleşmiş büyüklükleri 5.3 ile 5.6 (Ms) arasında değişen dört adet depremle başlar. Yani etkinlik anormal bir şekilde artçılarından büyüklük bakımından ayrık duran bir ana şoka sahip değildir. Tuzla bölgesinin hem bu bakımdan hem de arka planda bir deprem fırtınasına sahip olması bakımından özel bir durumu olduğu düşünülmüştür. Bunun sebebi kabuğun, birçok veriyle birlikte yüksek sıcaklıktaki (173 °C) Tuzla jeotermal sahasının da işaret ettiği üzere, bölgede yüksek sıcaklığa maruz kalması gibi olaylardan kaynaklanan, anormal elastik/rheolojik özellikleri ve geçmişteki tektonik dönemlerin bıraktığı fay yapılarının kabukta yoğun zayıflık zonu ağlarını teşkil ediyor olması olabilir. Deprem fırtınalı bir yerde oluşan bir orta büyüklükte depremin büyük bir depremin öncüsü olabileceği değerlendirmesinin son derece sakıncalı olabileceği bu çalışmadaki Tuzla etkinliğinin deprem fırtınasından dolayı ayrt edilememesinden anlaşılmaktadır.
Özet (Çeviri)
On the Biga peninsula, there are NE-SW trending active faults that have caused devastating earthquakes throughout the history. After major earthquakes, aftershocks almost always occur, and they decrease over time. On the other hand, sometimes fore-shocks are seen before major earthquakes. In the seismicity of the regions, these shocks constitute temporary clusters. In the Biga peninsula, tectonic movements are generally in NE-SW direction on strike-slip faults. Their total right lateral shear rate is approximately 7 mm/yr according to GPS measurements. In our study, this annual slip is taken by a zone known as the Biga peninsula fault zone, ~30 km (average) wide and ~150 km long, from the Kapıdağı peninsula-Manyas line to the southwest towards Edremit gulf. The movement is distributed to the parallel faults representing this zone. In the seismicity of the Biga peninsula, in general two areas are remarkable, one of them near Biga and the other around Bababurnu. In our study, we tried to understand similarities and differences of the clusters by dealing with background seismicity, main earthquakes and energy release related to these earthquake activities. Seismicity around Biga is much quieter than in the Bababurnu area, in terms of both the number of earthquakes and the energy generated, and is represented by an activity that started with a medium-sized (Ms=5.8) earthquake in 1983 and was followed by aftershocks. There are three different activities in the Bababurnu area, the western one in 2013, which is a 2013 activity that started with a medium-sized (Ms=5.1) earthquake and was followed by decreasing aftershocks. In this respect, this is like the 1983 Biga event that have aftershocks. In the easternmost of the area, the activity around Ayvacık village that took place in 2018, was out of the scope of the thesis. The other activity in the area is Tuzla activity that starts in 2017. The energy release change related to the aftershocks of the event is masked by the dominant energy of background seismicity that has earthquake storm character. In addition, 2017 Tuzla event starts with four earthquakes having magnitudes ranging between 5.3-5.6 (Ms) that occurred within a week. In other words, none of the shocks in terms of their magnitude is major. It was suggested that Tuzla region has a special situation in terms of both lack of major earthquake and having an earthquake storm. The reason for this may be the abnormal elastic/rheological situation of the crust, caused by abnormal cases such as its high temperature that appeared for example as very hot (173 ° C) geothermal spring in the Tuzla region. The other cause may be the fault structures left by paleo-tectonic regimes constitute many nets of weakness zones in the crust. It appears that from the fact that Tuzla activity in this study was not detectable due to the earthquake storm, an interpretation that a medium-sized earthquake occurring in an earthquake storm may be extremely objectionable.
Benzer Tezler
- Crustal properties in Western Anatolia and Aegean sea revealed by joint inversion of p-receiver functions and P-wave polarisations
Batı Anadolu ve Ege denizinin kabuk yapısının p dalgası alıcı fonksiyonları ve polarize P dalgalarının birlikte ters çözümü ile incelenmesi
GÜNİZ BÜŞRA YALÇIN
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Jeofizik Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiJeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TUNA EKEN
- Kuzeydoğu Ege kıyı ve deniz alanlarının tersiyer jeolojisi ve sedimantolojisi
Tertiary geology and sedimentology of the Northeastern Aegean offshore and nearshore regions
YAŞAR KESGİN
Doktora
Türkçe
2002
Jeoloji MühendisliğiAnkara ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BAKİ VAROL
- Biga yarımadasının sismik soğrulma yapısı
Seismic attenuation structure of Biga peninsula
SEMANUR KENAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Jeofizik MühendisliğiÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiJeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALPER DEMİRCİ
- Tuzla Çayı Havzası'nın (Çanakkale) uygulamalı jeomorfolojisi
Applied geomorphology of the Tuzla Stream (Canakkale) Basin
BEGENCH MOVLAMOV
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
CoğrafyaÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiCoğrafya Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BEYHAN ÖZTÜRK
- Orta Marmara fayının kinematiğinin GPS ölçmeleriyle izlenmesi
Observation of Central Marmara fault kinematics with GPS
İSMAİL KARA
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Jeodezi ve Fotogrametriİstanbul Teknik ÜniversitesiGeomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN HAKAN YAVAŞOĞLU