Gender discourse in selected European fairy tales: Masculinity constructed upon the objectification, repudiation and devaluation of femininity
Seçilmiş Avrupa peri masallarında toplumsal cinsiyet söylemi: Kadınlığın nesneleştirilmesi, yadsınması ve değersizleştirilmesi üzerine inşa edilen erkeklik
- Tez No: 654811
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞEYDA SİVRİOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Esas olarak çocukları hedef alan baskın sosyal kalıpları ve kodları yinelemek amacıyla yazılan masallar, bireyleri toplumda oynamaları beklenen, idealize edilmiş cinsiyet rollerini yerine getirmeye koşullandırmada önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle masallar toplumsal cinsiyet açısından, ağırlıklı olarak kadın kimliğinin inşası ve ikincil duruma itilmesine odaklanan çeşitli perspektiflerden sık sık incelenmiştir. Bununla birlikte eril kimliğin inşası ve bunun kadınlıkla ilişkisi ve ona bağlılığı göz ardı edilmiştir. Bu tez, seçilmiş Avrupa masalları; Hansel ve Gretel, Fortunio ve Siren, Domuz Prens, Yaban Domuzu ve Küçük Pamuk Prenses aracılığıyla sergilenen baskın bir sosyokültürel söylemin ürünü olarak hegemonik erkekliği sorgulamak için eleştirel söylem analizinden (CDA) yararlanmıştır. Amaç Avrupa'ya özgü bu masalların, bölgesel ve küresel düzeyde erkek egemenliğini normalleştiren ve kadınlığın nesneleştirilmesini, değersizleştirilmesini ve baskı altına alınmasını meşrulaştıran ortak bir erkek egemen cinsiyet söyleminin yeniden üretilmesinde ve sürdürülmesinde önemli rol oynayan sosyokültürel araçlar olduğunu ortaya çıkarmaktır. Bu çalışma, seçilen peri masallarında empoze edilen hegemonik erkeklik normlarının var olabilmek için, aynı erkek egemen söylemin ve kadının bu söylem içerisindeki temsilinin sürdürülmesine ihtiyaç duyduğunu ve bu bakımdan çelişkili olduğunu ortaya koyar. Tahmin edilebileceği gibi bu erkek egemen söylemin altyapısı sorgulanıp merkezsizleştirildiğinde hegemonik erkeklik de varoluşsal bir krize girer. Bugün Batı toplumlarında dillendirilen“erkeklik krizi”, öteden beri var olan bu ontolojik güvensizlikten kaynaklanmaktadır. Çünkü söylemsel olarak kadınları, kadınların erkek egemen temsiliyle sınırlamak artık mümkün değildir.
Özet (Çeviri)
Mainly targeted to children and written with the aim of reiterating dominant social patterns and codes, fairy tales play a significant role on conditioning individuals to perform the idealized gender roles they are expected to play in society. Thus, they have been frequently studied on from various perspectives in terms of gender, essentially focusing on the construction and subordination of feminine identity. However, the construction of masculine identity and its relation to, and dependence upon femininity, has been thus avoided. This thesis utilizes critical discourse analysis (CDA) to interrogate hegemonic masculinity as product of a dominant sociocultural discourse exposed through the selected European fairy tales; Hansel and Gretel, Fortunio and the Siren, The Pig Prince, The Wild Boar, and Little Snow White. The aim is to reveal that these pan-European fairy tales are sociocultural devices playing a significant part in reproduction and maintenance of a common androcentric gender discourse which normalizes masculine domination and legitimizes the objectification, devaluation, and repression of femininity in regional and global levels. This examination demonstrates that hegemonic norms of masculinity imposed in the selected fairy tales are contradictory since in order to exist they require the perpetuation of the same androcentric discourse and thus the representation of women. As might be expected, when the infrastructure of this androcentric discourse is interrogated and decentered, the hegemonic masculinity also falls into an existential crisis. The“masculinity crisis”noised around in Western societies today, is due to this preexisting ontological insecurity for it is no longer possible to discursively limit women into androcentric representation of woman.
Benzer Tezler
- Nationalisme et Identité au Japon-Une Etude de Cas: L'Epoque de Meiji en cadre des théories sur le nationalisme
Japon milliyetçiliği ve kimliği-vaka çalışması: Milliyetçilik teorileri çerçevesinde Meiji Dönemi
MERİN SEVER
Yüksek Lisans
Fransızca
2013
Uluslararası İlişkilerGalatasaray ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ FAİK DEMİR
- Yabancı dil olarak Türkçe öğrenicilerinin Türk edebiyatı klasiklerindeki toplumsal cinsiyet söylemlerine dair farkındalıklarının incelenmesi üzerine nitel bir araştırma
A qualitative exploration of Turkish as a foreign language learners' awareness regarding gender discourse in Turkish literature classics
ALEYNA GÖKMEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül ÜniversitesiYabancı Dil Olarak Türkçe Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HATİCE İREM ÇOMOĞLU
- Toplumsal cinsiyet algısının cam tavan sendromuna etkisi: Özel sektör çalışanları üzerine bir araştırma
The effect of gender perception glass ceiling syndrome: A study on private sector employees
ZÜHEYRA HAZER KARAMERT
- Gender discourse in wattpad as a youth subculture
Bir gençlik alt kültürü olarak wattpad'de toplumsal cinsiyet söylemi
GÜLÇİN AKAR
- Siyasal alanda erkekliğin inşası: Kürt siyasi hareketinde cinsiyetin yeniden konumlanışı
Construction of masculinity in the political sphere: Re - positioning of gender in Kurdish political movement
BAHAR MERMERTAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
SosyolojiMardin Artuklu ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİLEK CİNDOĞLU