Geri Dön

The Importance of spatial hierarchy within residential environments and the role of loss of transitional zones on social interaction

Konut bölgelerinde mekansal hiyerarşinin önemi ve geçiş Mekanlarının sosyal ilişkiler üzerindeki rolü

  1. Tez No: 65513
  2. Yazar: GÜL DİDEM SABUNCUOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ORCAN GÜNDÜZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İnşaat Mühendisliği, Civil Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 167

Özet

ÖZET 1920'li yıllarda ortaya çıkan kimlik arayışı ve 1950'lerde hızlı nüfus artışıyla birlikte gelişen hızlı kentleşme -özellikle büyük şehirlerde- konut ihtiyacında belirgin bir artışa neden olmuştur. Bugün, mevcut konut bölgeleri incelendiğinde geleneksel yerleşim örneklerimizden çok farklı bir noktada olduğumuz görülür. Konut bölgesi kişinin yaşadığı, sahiplendiği, mahremiyete kavuştuğu,“kişi-kişi”ve“kişi-çevre”ilişkisini tecrübe edindiği alandır. Konut bölgesinde en temel birim“yuva”denilen mekandır. Bölgedeki emniyet ve güvenlik arttıkça“yuva”nın sınırlan genişler; sadece dört duvar arasına sıkışmayıp, yalan çevresindeki yan-kamusal ortak mekanları da kapsamına alır. Yuvanın sınırları fiziksel (çiçeklendirme, yer döşemesi, parmaklık) veya psikolojik (davranış ve yaklaşımlar) niteliklerle belirîenmektedir. Her iki durumda da, söz konusu mekanın belli bir topluluk tarafından sahiplenildiği ve korunduğu izlenimi belirginleşir. Konut bölgelerine nitelik kazandıran en önemli özellik, 'arkadaşlık, tanıdıklık, ait olma' gibi üç değişik form sekimde ortaya çıkan“sosyal etkileşim”dir. Özellikle nüfus büyüklüğü, yoğunluğu ve çeşitliliği gibi sosyo-çevresel faktörler sosyal etkileşim üzerinde etki bırakırken, aynı zamanda fiziksel niteliklerin de sosyal etkileşime belirgin katkısı olduğu görülür.“Mekansal örgütlenme”mekanların sıralı ve birbirine orantılı olarak dağılmasıdır ve sosyal etkileşimi destekleyen başlıca fiziksel özelliktir.“Genel-ara-özel”mekanları kapsayan bu dağılımda ara mekanın varlığı genel ve özel arasındaki sıçramayı engeller. Ara mekanda 'bölgesel' ve 'bölgesel davranış'ların sağlanmasıyla“savunulabilir alan”oluşturulur. Bu durumda, hem belirtilen bölgedeki sakinler hem de yabancılar bulundukları bölge içinde davranışlarının bölgedeki konut sakinlerinin gözetiminde olduğunun bilincine varırlar. Tarihboyunca, şehir dokusu içinde mekansal örgütlenmenin olduğunu görmekteyiz. Ara mekan ya bir aileye ya da bir topluluğa hizmet vermiştir. Kısacası, küçük veya büyük bir topluluk içindeki birlikteliğin ve bireyler arasındaki sosyal dayanışmanın göstergesi olmuştur. Bugün, konut bölgelerindeki en büyük eksik hem sosyal etkileşimi destekleyen hem de kent dokusundaki doluluk-boşluk oranını dengeleyen mekansal örgütlenmedir. Hızlı kentleşme döneminde apartmanlaşma konut ihtiyacını giderebilecek modern bir çözüm olarak değerlendirilmiş ve uygulanmıştır. Apartmanlaşmaya geçiş sosyal yaşantı (içe dönük yaşantının sona ermesi, kadının da iş hayatına katılması), İmar ve Planlama yönetmelikleri (1954'te kat mülkiyeti yasasının kabulü) ve sosyo¬ ekonomik faktörler (bir parselde 8 katlı apartman yapımıyla 16 hanenin sağlanması) tarafından da desteklenmiştir. Modernliğin simgesi olarak görülen apartmanlaşmayla birlikte kent dokusu sadece sokak ve bina bütünlüğüne dönüşmüştür. Mevcut konut bölgesi fiziksel ve sosyo-psikolojik ihtiyaçları karşılamamaktadır. Beton yığını şeklinde algılanan şehir dokusu içinde sosyal etkileşim için gerekli alanlar organize edilmemiştir, içinde bulunduğumuz yüzyılda iş hayatının yoğunluğu nedeniyle sosyal etkileşime vakit kalmadığı ve mekansal örgütlenme gibi fiziksel niteliklerin sosyal etkileşim oluşumuna faydalı olmayacağı düşünülebilir. Ancak, mekansal örgütlenmenin sosyal etkileşim üzerinde ne kadar yarar sağlayacağı konusunda mevcut şartlar içinde sağlıklı bir karar verilemez. Çünkü, hızlı kentleşme dönemi içinde sadece mekansal örgütlenmenin sunulmadığı konut bölgeleri tasarlanmıştır. Mimar ve plancılar olarak mekansal örgütlenmenin konut bölgeleri içindeki avantajları düşünülmeli ve her iki alternatif de (mekansal örgütlenmenin sağlandığı ve sağlanmadığı) birey için tasarlanmalı; böylece bireye seçme hakkı tanınmalıdır. Mekansal örgütlenme doluluk-boşluk oranını dengeleyerek kent dokusundaki beton yığını şeklindeki görüntüyü engellemekte ve sosyal etkileşimi destekleyerek güvenli ve emniyetli konut bölgelerinin oluşumuna katkıda bulunmaktadır.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT The search of an“identity”in 1920' s and the influences of rapid urbanization with population growth especially in the big cities in 1950's have led to the increase in dwelling need. Today, the present residential environment presents an urban silhouette so different from the traditional home environments. Residential environment consists of the region, where the individual lives, owns, gains privacy and also, has social interaction in his“man to man”and“man to environment”relations. The basic unit in residential environment is called“home”. As the safety and security in residential zone increase, then the boundary of“home”increases conceptually; in other words, it is not squeezed within the apartment unit. The boundary of“home”is defined by either physical (greenery, textured pavement, fencing) or psychological elements (actions and behaviors). In both ways, it is identified that the specific space is owned and defended by a specific community. The residential environment gains quality with the existence of social interaction, which arises in three forms, as friendship, acquaintance or sense of membership. The social interaction is influenced by both the socio-environmental determinants, like population size, density, heterogeneity and the physical properties. The“spatial hierarchy”, which is the distribution of spaces in an orderly and proportional manner, is the main physical quality, supporting the evolution of social interaction. It prevents the leap between public and private by presenting the transitional zone in between. The existence of transitional zone contributes to the evolution of defensible space with territoriality and territorial functioning. Thus, both the residents and the strangers realize that their attitudes and behaviors are under the continuous watch of the residents.In every period of civilization, the existence of spatial hierarchy in urban pattern is evident. The transitional zone either has served for a family or a group of community. In short, it represented the collectiveness of a small or a large society and the social attachment among the individuals. Today, the main quality, lacking in home environment, is the spatial hierarchy, which supports the social interaction and balances the proportion of solid-void in the urban pattern. In the rapid urbanization period, the apartment housing is accepted as the solution for the increasing dwelling need. Its evolution has also been supported by the social life style (abandonment of introverted life style and the contribution of woman into the business world), the Zoning and Planning Regulations (liberalization of flat ownership in 1954) and the socio-economical circumstances (eight storey apartment block on one parcel allowed sixteen units). Accepting the apartment blocks as the symbol of modernization, today, the urban pattern consists of only the unity of street and block without solid and void relation. The present home and near home environments compensate neither the physical nor the socio-psychological requirements. There is only a“concrete appearance”and the necessary space for şocial interaction is not organized. Considering the intensity of the business world, it is believed that there is no time for social interaction and even the existence of spatial hierarchy cannot contribute to the formation of social interaction. However, whether spatial hierarchy can be advantageous or not for social interaction cannot be judged yet, because within the rapid urbanization period, only examples of residential regions without spatial hierarchy are present. As designers, the advantages of the spatial hierarchy in home surroundings should be considered and both alternatives (with or without spatial hierarchy) should be presented for the individual. It should be underlined that the spatial hierarchy prevents the concrete appearance in urban pattern by balancing the proportion of solid-void and contributes to the evolution of safe and secure residential environments by supporting the social interaction.

Benzer Tezler

  1. Bursa'da sağlık tesislerinin mekânsal dağılımı ve erişim özellikleri

    Spatial distribution and access properties of the health facilities in Bursa

    SEDA IŞIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TURGAY KEREM KORAMAZ

  2. Yapılarda yapım süreci çevresel etkisinin azaltılmasına yönelik atık yönetim modeli önerisi

    Waste management model proposal to reduce the environmental impact of the construction process of buildings

    HAVVA AKSEL ÇİÇEKÇİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İKBAL ÇETİNER

  3. İstanbul Tarihi Yarımada'da kentsel ölçekte deprem odaklı kentsel zarar görebilirlik değerlendirmesi

    Seismic vulnerability assessment at urban scale in İstanbul Historical Peninsula

    SELDA ERDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH TERZİ

  4. Güneş ve rüzgar enerji kaynaklarına göre Türkiye enerji kimlik haritası oluşturulması ve yer seçimi örneği

    According to the sun and wind energy resources create of Turkey energy identity map and location selection sample

    HARİKA ÜLKÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Jeodezi ve FotogrametriKonya Teknik Üniversitesi

    Harita Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞÜKRAN YALPIR

  5. CBS tabanlı AHP yöntemi kullanılarak en uygun res alanları seçimi: Gümüşhane örneği

    Selection of the most suitable wind power plants areas using geographical information systems based analytical hierarchy method: Gümüşhane example

    AYŞENUR KARABAK ALICI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Mühendislik BilimleriKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Harita Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSNİYE EBRU ÇOLAK