Geri Dön

Jean Paul Sartre ve Gabriel Marcel'de insan sorunu

The human question in the philosophy of Jean Paul Sartre and Gabriel Marcel

  1. Tez No: 656565
  2. Yazar: NURSEL DOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. YILDIZ KARAGÖZ YEKE
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Sartre, Marcel, Bilinç, Özgürlük, Bağlanma, Başkası, Tanrı, Sartre, Marcel, Consciousness, Freedom, Engagement, The other, God
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 299

Özet

Varoluşçu filozoflar, II. Dünya Savaşı sırasında, insanın maruz kaldığı insanlık dışı uygulamalara şahit olurlar. Jean Paul Sartre ile Gabriel Marcel bu uygulamaların, insanı nasıl nesneleştirdiğini ve bunun, insanda yarattığı anlam ve değer bunalımını bizzat görürler ve insanın, anlam ve değerini sorgulamak suretiyle bu bunalımın nedenlerini farklı gerekçelere dayandırırlar. Her iki filozof, insanın, somut durumunu temel alarak betimlemeler yapar ve anlam ve değerin, „bu durumlarda‟ görüleceğini gösterirler. Sartre, varoluşu, tek bir insanın varoluşu olarak belirlerken Marcel, birlikte varoluş olarak belirler. Bu filozofların, insanı ele alışlarında teist ya da ateist olmaları, onların en belirleyici yönleridir. Sartre'ın, ateist inanışı, özgürlük kavramına, Marcel'in, teist inanışı ise bağlanma kavramına daha fazla vurgu yapmasını gerektirir. Sartre'ın, ateist bakışı, insanı, verili değerlere bağlayarak ona bir öz vermeye çalışan ve onun otantik olmasına imkân vermeyen bütün düşüncelerden kurtulmayı amaçlar. Sartre, insanın anlam ve değeri problemini, insanı, bilinçli ve özgür bir varlık olarak tanımlamakla, bilincin, insanın, başkasının ve dünyanın tasarımcısı, değerlerin yaratıcısı, kendi varoluşunun sebebi, davranışlarının faili ve sorumlusu yapmakla çözmeye çalışır. Marcel ise Sartre'ın aksine, insan sorununun temelinde, Tanrı'ya duyulan inancın geçerliliğini yitirmesini, Tanrı kaynaklı verili nesnel değerlerin anlamdan boşalmasını ve bilimi görür. Tanrı'ya duyduğu inancı kaybederek, dayanaksız kalan insan, geleceğe dair umudunu yitirir. Böylece Marcel, insanın anlam ve değeri problemini, birlikte varoluş koyutundan hareketle insanı, Mutlak Thou'a ve başkasına bağlamakla, verili değerlerin taşıyıcısı yapmakla, sahip olduğu şeylerle değil, olma biçimiyle tanımlamakla ve bilimin nesnesi olmaktan çıkarıp sen olarak görmekle çözmeye çalışır. Bu çalışmada amacımız, Jean Paul Sartre ile Gabriel Marcel'in, insan sorununu, nasıl ele aldıkları ve değerlendirmelerini ortaya koymaktır.

Özet (Çeviri)

Existentialist philosophers, witnessed inhuman practices that people were exposed to during World War II. Jean Paul Sartre and Gabriel Marcel have personally seen how these practices objectify man and consequently the meaning and value crisis created by man. It has been observed that by questioning the meaning and value crisis of human, both philosophers have based different arguments and reasons for this crisis. Both philosophers made explanations based on the concrete situation of man and showed that the meaning and value can be seen in 'these situations'. Sartre determines existence as the existence of a single person, while Marcel determines it as coexistence. The most decisive aspect of these philosophers in their handling of man is their theistic or atheistic orientation. Sartre's atheist belief puts more emphasis on the concept of freedom, while Marcel's theist belief on engagement. Sartre's atheistic perspective aims to get rid of all thoughts that try to give man an essence by engaging people with given values and not allowing him to be authentic. Sartre tried to solve the problem of meaning and value of human by defining human being as a conscious and free being. To Sartre, consciousness is the designer of man himself, of the other and of the World. It is the creator of values, cause of his own existence, perpetrator and responsible for his behavior. Unlike Sartre, Marcel sees at the root of human problem; erosion in the faith in God, the loss of meaning in God-given objective values and science. The person, who lost faith in God and who was left without foundation, lost his hope for the future. Thus, based on the postulate of coexistence, Marcel solves the problem of the meaning and value of man by connecting the person to the Absolute Thou and the other, by making the person the bearer of the given values and by defining the person not by what he owns but by the way of coming into being and by removing the human being from being the object of science and seeing him as thou. Our aim in this study is to reveal how Jean Paul Sartre and Gabriel Marcel handled and assessed the human problem.

Benzer Tezler

  1. Gabriel Marcel ve Jean Paul Sartre felsefesi'nde insan sorunu ve eğitime yansımaları

    The human problem in the philosophy of Gabriel Marcel and Jean Paul Sartre and its reflections on education

    FUAT YILANCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    FelsefeAtatürk Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ KUTSİ KAHVECİ

  2. Jean Paul Sartre'da ben'in öteki ile ilişkisi

    Relationship between self and other by Jean Paul Sartre

    NURTEN OĞUZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    FelsefeVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEYNEP KANTARCI BİNGÖL

  3. Varoluşçu felsefenin özgürlük anlayışı

    The concept of freedom of existentialist philosophers

    AHSEN ŞEYMA ÖZKÖSE

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    DinYozgat Bozok Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAŞAR TÜRKBEN

  4. Oğuz Atay'ın romanlarında varoluşçuluk

    Existentialism in Oğuz Atay's novels

    BÜLENT AYTOK ÖZALTIOK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Türk Dili ve EdebiyatıÇukurova Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA APAYDIN

  5. La recepción de la poesia de Antonio Machado desde el punto de vista del 'yo poético' y la 'temporalidad' en el siglo XX

    Antonio Machado'nun şiirlerinde 'şiirsel ben' ve 'zamansallık' kavramlarının XX: Yüzyıl boyunca alımlanması

    OLCAY ÖZTUNALI

    Doktora

    İspanyolca

    İspanyolca

    2005

    Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUKADDER YAYCIOĞLU