Geri Dön

Çocukluk çağı hodgkin dışı lenfomalarında tümör lizis sendromunun laboratuvar ve klinik özelliklerinin araştırılması ve sağ kalanlarda uzun vadeli böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi

Investigation of laboratory and clinical features of tumor lysis syndrome in chi̇ldhood non-hodgki̇n lymphomas and evaluati̇on of its long term effect on kidney functions of survivors

  1. Tez No: 662358
  2. Yazar: SELCEN BOZKURT
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DİLDAR BAHAR GENÇ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Onkoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Oncology, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Hodgkin dışı lenfoma, tümör lizis sendromu, böbrek, Non-Hodgkin lymphoma, tumor lysis syndrome, kidney
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Amaç: Çocukluk çağı Hodgkin dışı lenfomalarında tümör lizis sendromunun laboratuvar ve klinik özelliklerinin araştırılması ve sağ kalanlarda uzun vadeli böbrek fonksiyonlarına etkisini ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tek merkezli retrospektif bir çalışmadır. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği'ne 1998-2020 tarihleri arasında başvurmuş, sıfır-18 yaş aralığında, Hodgkin dışı lenfoma tanısı alan ve kemoterapi uygulanmış 107 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların tanı anındaki ve kemoterapi başlangıcından 14 gün içerisindeki klinik ve laboratuvar özellikleri incelendi. Cairo-Bishop kriterlerine göre TLS varlığı ve laboratuvar ile klinik özellikleri incelendi. Yaş, cinsiyet, BKİ, tümör tanı alt tipi, evresi, başvuru LDH düzeyi, kemik iliği ve böbrek tutulumu ile ABH ve TLS ile ilişkisi karşılaştırıldı. Akut böbrek hasarının klinik ve laboratuvar özellikleri incelendi. Hastaların uzun dönemde BKİ dağılımı, böbrekte fonksiyon kaybı ve sağ kalım oranları incelendi. LTLS, KTLS, tümör alt tipi, yaş, ve LDH düzeyi ile sağ kalım oranı arasındaki ilişki karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamıza 21 (%19,6) kız, 86 (%80,3) erkek olmak üzere 107 çocuk kanser hastası (ortanca yaşı 9.8 yıl) dahil edildi. En sık görülen histopatolojik alt grup BL (%77.5) olarak saptandı. Hastaların çoğunluğunda (%76.7) ileri evre (III/IV) tümör bulundu. Hastaların %87.9'unun TLS gelişimi açısından yüksek risk grubunda olduğu gözlendi. Tanı anında hastaların %62.7'sinde yüksek LDH (LDH > 500U/L) olarak bulundu. Tanı anında en sık görülen metabolik bozukluk hiperürisemi (%7.5), kemoterapi başlangıcından sonra ilk 14 gün içerisinde en sık görülen metabolik bozukluk hiperfosfatemi (%18.7) idi. Toplam 13 (%12.1) hastada KTLS, 20 (%18,7) hastada izole LTLS izlendi. Küçük yaş, ileri evre, yüksek başvuru LDH düzeyi, ABH ve LTLS arasında anlamlı ilişki bulundu. Kemik iliği tutulumu KTLS görülen grupta anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Hastaların %12.1'inde KDİGO kriterlerine göre ABH izlendi. Hiperürisemi ve hiperfosfatemi ABH saptananlarda, saptanmayanlara kıyasla anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Ortalama 6,9 yıl sonra hastaların ilk başvuru ve son başvuruda GFH düzeyleri kıyaslandığında ortalama 10 mL/dk/1.73 m2 düşüş saptandı. Ancak istatiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0,0693). Tedavisi biten toplam 103 olgudan 93 (%90.3) olgu yaşarken 10 ölüm gözlendi. TLS'ye bağlı ölüm gözlenmedi. Ortalama sağkalım süresi 215.55±7,502 ay saptandı. KTLS ile birlikte azalan sağkalım eğilimi izlendi. Ancak istatiksel olarak anlamlı saptanmadı. Laboratuvar TLS, yaş ve LDH düzeyi ile sağ kalım oranı arasında anlamlı ilişki bulunmadı. Sonuç: Çalışmamızda düşük yaş, ileri evre, başvuruda LDH düzeyi yüksekliği, TLS için risk faktörü olarak bulumuştur. TLS geçiren olgularda ABH oranı anlamlı derecede yüksek saptanmıştır. Ortalama 6,9 yıl sonra hastaların ilk başvuru ve son başvuruda GFH düzeyleri kıyaslandığında ortalama 10 mL/dk/1.73 m2 düşüş saptanmıştır. Ancak istatiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Ortanca izlem süresi kısa olduğu için daha uzun süreli gözlemsel çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

SUMMARY Objective: The purpose of our study was to investigate the laboratory and clinical features of tumor lysis syndrome in childhood non-Hodgkin lymphomas and to reveal its impact on long term kidney functions in survivors. Materials and Methods: Our study was a single center retrospective study. 107 patients (0-18 years of age) admitted to the Pediatric Hematology and Oncology Clinic of Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital between 1998-2020 years with a diagnosis of non-Hodgkin lymphoma and who received chemotherapy were included in the study. Clinical and laboratory characteristics of the patients at the time of diagnosis and within 14 days from the start of chemotherapy were examined. The presence of TLS and its laboratory and clinical features were examined according to the Cairo-Bishop criteria. Age, gender, BMI, lymphoma subtype, stage, LDH level at presentation, bone marrow and kidney involvement were compared in patients with and without AKI and/or TLS. Clinical and laboratory features of acute kidney injury were examined. Long term BMI change, loss of kidney function and survival rates of the patients were also recorded. The relationship between LTLS, clinic tumor lysis syndrome (CTLS), tumor subtype, age, LDH level and survival rates were investigated. Results: 107 pediatric lymphoma patients (median age of 9.8 years) were included in our study, including 21 (19.6%) girls and 86 (80.3%) boys. The most common histopathological subgroup was found to be BL (77.5%). An advanced stage (III / IV) tumor was found in the majority (76.7%) of the patients. It was observed that 87.9% of the patients were in the high risk group for the development of TLS. 62.7% of the patients were found to have high LDH (LDH > 500U / L) at the time of diagnosis. The most common metabolic disorder at the time of diagnosis was hyperuricemia (7.5%), and the most common metabolic disorder within the first 14 days after the initiation of chemotherapy was hyperphosphatemia (18.7%). A total of 13 (12.1%) patients had CTLS and 20 (18.7) patients had isolated LTLS. A significant correlation was found between younger age, advanced stage, high admission LDH level, AKI and LTLS. Bone marrow involvement was found to be significantly higher in the group with CTLS. ABH was observed in 12.1% of the patients according to the criteria of KDIGO. Hyperuricemia and hyperphosphatemia were significantly higher in those with AKI compared to those without. An average decrease of 10 mL / min / 1.73 m2 in GFH levels of the patiens found a mean of 6.9 years after the first hospitalization. However, it was not statistically significant (p = 0.0693). 93 patients (90.3%) survived out of the 103 cases whose treatments were completed , 10 deaths were observed. No death due to TLS was observed. The mean survival time was 215.55 ± 7.50 months. Decreased survival trend was observed in patients with CTLS. However, it was not statistically significant. There was no significant relationship between LTLS, age, LDH level and the survival rates. Conclusion: In our study, low age, advanced stage, high LDH level at presentation were found as risk factors for TLS. The AKI rate was found to be significantly higher in cases with TLS. When GFR levels were compared at the first application and the last application, an average decrease of 10 mL / min / 1.73 m2 was found. However, it was not statistically significant. Since the median follow-up period is relatively short, longer-term observational studies are needed.

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağı lenfomalarında P53 ekspresyonu

    Başlık çevirisi yok

    CENK ATMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  2. Çocukluk çağı kanserlerinde ilk semptom ile tanı alma arasındaki sürenin değerlendirilmesi

    Evaulation of the time between onset of symptoms and diagnosis in childhood cancers

    GÜLŞAH KALAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıUludağ Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BETÜL BERRİN SEVİNİR

  3. Çocukluk çağı hodgkin ve hodgkin dışı lenfomalarında tedavinin gonad fonksiyonları üzerindeki geç etkileri

    Gonadal toxicity following treatment of hodgkin's disease and non-hodgkin's lymphoma in chidihood

    MEHMET POYRAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEYDA KARADENİZ