Zorunlu iskânla yerleştirildikleri köylerde yakınlarını kaybeden ailelerin belleklerinde sürgün, ölüm ve mekân imgeleri: Dersim örneği (1938-1947)
Images of exile, death and place in the memory of families who lost relatives in the villages into which they were placed with forced resettlement: Dersim example (1938-1947)
- Tez No: 662923
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞÜKRÜ ASLAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Genel Sosyoloji ve Metadoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 145
Özet
Bu tez, sürgünde ölüm hadisesine ve ölenin yakınları tarafından mezar yeri ve sürgün mekânlarıyla kurdukları ilişkiyi anlamaya odaklanmaktadır. 20. Yüzyılda etnisite, göç ve asimilasyon politikaları nedeniyle çok sayıda insan sürgün yaşamış ve bu nedenle doğdukları coğrafyalardan farklı kentlerde yaşamlarına veda etmiştir. Bu bakımdan sürgünde ölüm ve mezar yeri ile temas sosyolojik bir çalışmaya konu olabilmektedir. Türkiye de bu deneyimlerin yaşandığı ülkelerden biridir. 1934 yılında çıkarılan 2510 Sayılı İskân Kanunu ile on binlerce kişi veya aile yerlerinden edilmiş; kimisi geçici kimisi de kalıcı olarak memleketlerinden uzak köylerde/şehirlerde yaşamaya mecbur edilmişlerdir. Dolayısıyla uzak coğrafyalarda hayatını kaybeden ve oralarda toprağa verilen binlerce sürgün kişiden söz etmek mümkündür. Bu durum, söz konusu aileler için çoğunlukla kültürel nedenlerle bir mesele olarak görülmüş ve kuşaklar boyu aktarılmıştır. Bu tezin amacı, sürgünde hayatını kaybedenlerin kuşaklararası aktarılan kültürel ve toplumsal sancılarını sosyolojik bir bakış açısıyla analiz etmektedir. Böyle bir çalışma için Dersim'in seçilmiş olması, Türkiye'de toplu olarak yerinden edilmeyle sonuçlanan 'iskân' deneyimleri içerisinde 1938 yılında Dersim'den iskân edilenlerin en büyük grup olması, dokuz yıl süren bu sürgün deneyimi süresince çok sayıda bireyin hayatını kaybetmesi ve sürgün edildikleri yerde toprağa verilmiş olmaları ve bu ailelere ulaşabilme olanakları nedeniyledir. Çalışmada niteliksel yöntemler kullanılmış, ilgili literatür taranmış, kartopu tekniğiyle kişi ve ailelere ulaşılmış ve yarı yapılandırılmış soru formu ile yüz yüze ve online görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmelerde elde edilen veriler, bilgiler ve fotoğraf gibi diğer materyaller tasnif edilip, sosyolojik bağlamda değerlendirilmiştir.
Özet (Çeviri)
This thesis focuses on understanding the notion of death in exile and the relation that relatives of the deceased establish with the grave and place and areas of exile. A great number of people has been exposed through exile in 20th century due to ethnicity, migration and assimilation policies, and therefore lost their lives in cities different from the places/geographies they were born in. In this regard, death in exile and contact with the grave have become the subjects of sociological studies. Turkey is one of the countries that these experiences are encountered. With the Settlement Law dated 1934 and numbered 2510, tens of thousands of persons or families were displaced and were obligated to live in villages/cities far from their hometowns either temporarily or permanently. Therefore, it is possible to talk about thousands of people in exile who lost their lives and were graved in geographies far from their own. This situation was perceived as a problem by the families in question mainly due to cultural reasons and was transferred from generation to generation. The purpose of this thesis is to analyze the intergenerationally transferred cultural and social pain of the ones who have lost their lives from a sociological perspective. Dersim was selected for such a study because those who are resettled in Dersim in 1938 constitute the largest group among the“resettlement”experiences in Turkey that resulted in mass displacement, many people lost their lives during this exile experience which lasted nine years, they were buried at places to which they were exiled and the possibilities to reach these families. In the study, qualitative methods were used, relevant literature was reviewed, persons and families were reached via snowball technique, and face-to-face and online interviews were made with a semi-structured questionnaire. The data, information, and other materials such as photographs obtained from these interviews were classified and evaluated from a sociological point of view.
Benzer Tezler
- Beydili aşireti
Beydili tribe
MEHMET NURİ ŞANDA
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
TarihKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET EYİCİL
- Zorunlu göçler ve Türkiye'de Dersim 1938 örrneği
Forced migrations and the example of Dersim 1938 in Turkey
MURAT ZEYTİNLİ
Doktora
Türkçe
2012
Uluslararası İlişkilerİstanbul ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. LEVENT ÜRER
- Osmanlı Devleti'nin çözülme devrimde Kozanoğulları
Kozanoğullari at the disentangled period of the Ottoman Empire
MURAT TOPALOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
TarihErciyes Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
PROF. SEBAHATTİN SAMUR
- Çatışma çözümü teorisi bağlamında Bağımsız Devletler Topluluğu'nda kriz bölgeleri: Kırım ve Transdinyester sorunları
Crisis zones in the Commonwealth of Independent States in the context of conflict resolution theory: Cremia and Transnistria
İSLAM HALİTOĞLU
Doktora
Türkçe
2018
Uluslararası İlişkilerSakarya ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SİBEL AKGÜN
- Ankara Ermenileri (1910-1920)
Armenian of Ankara (1910-1920)
RUMEYSA KARAKAŞ TAHİROĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
TarihKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET EYİCİL