A study for a morphological assessment: Impact of a new project on the urban form of Galata, Istanbul
Kent morfolojisi üzerine bir değerlendirme: Yeni bir projenin Galata kent formuna etkisi
- Tez No: 666098
- Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE SEMA KUBAT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 167
Özet
Şehirler farklı dönemleri içerisinde barındıran mekanizmalardır. Farklı sosyo-ekonomik, dini ve politik koşullar altında kendi kendine gelişen ve sürekli değişim içindedirler. Şehirler gelişirken kent morfolojisini etkileyecek yeni projeler planlanmaktadır. Her plan kararı kent bütünü ile entegre bir politika içermesi gerekmektedir. Bu nedenle tez çalışmasında, yeni kentsel tasarım projelerinin şehir ile etkileşim içinde planlanmas ve kent bütünü ile entegre bir politika içermesi gerektiğine vurgu yapılmaktadır. Bunu sağlamanın bir yönü, şehri tarihsel bir bakış açısıyla incelemek, kentsel morfoloji analizlerini anlamak ve şehri hem mekansal hem de sentaktik analizler ile incelemektir. Kent formu kavramı geçmişten günümüze kadar uzanan kentsel çalışmaları içeren en önemli araştırma konularından biri olmuştur. Bu nedenle, morfolojik analizlerin şehrin şeklini ve yapısını incelemede etkili olan ana yöntemlerden biri olduğu anlaşılmaktadır. Buna ek olarak, şehirler için geliştirilen planlama ve tasarım kararları, şehirlerin tarihini anlamak ve geleceklerini kurgusallaştırmak açısından stratejik bir öneme sahiptir. Bu kararların bir sonucu olarak şehirlerin zaman içinde tanık olduğu mekansal değişiklikler, birçok ölçekte kentsel formunu etkilemektedir. Buna göre, kent morfolojisi, şehirlerin tarihsel karakterlerini anlamak ve bu etkilerin her kentsel ölçekte yansımalarını inceleyerek gelecekteki planlama yaklaşımlarını analiz etmek açısından çok yönlü bir araştırma alanı sağlar. Bu çerçevede çalışma alanı olarak Galata bölgesi seçilmiştir. Çalışma alanı, altı kriter temelinde seçilmiştir. İlk olarak, seçilen alan, tarihi ve kültürel açıdan zenginlik içermektedir. İkincisi, belge bulma kolaylığı (pervititch haritaları, tarihi fotoğraflar, hava fotoğrafları, CBS yazılımı vb.) alan seçimi için önemli bir kriterdir. Üçüncü olarak, seçilen çalışma alanı çeşitli kentleşme derecesi içermektedir. Dördüncüsü, seçilen alan, her kentleşme döneminin bir kısmını içeren zengin bir kentsel modeldir. Beşincisi, seçilen alan tarihi gelişim boyunca çok sayıda planlama ve tasarım kararından etkilenmiştir. Son olarak, çalışma alanında planlanan Galataport projesinin, bölgenin özelliklerinin ve etkisinin sorgulanması gerektiren bir durum oluşturduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, çalışmanın amacı öncelikle Galata bölgesinin zaman içindeki değişimini ve gelişimini analiz etmektir. İkinci bir amaç olarak yazar Galataport projesinin hem alan üzerindeki etkisini hemde kıyı şeridinin kullanımına etkisini ortaya koymayı amaçlanmaktadır. Bu noktada incelenen ana iki soru, çalışma alanının planlama kararlarını ve morfolojik unsurlarını dönemsel olarak nasıl geliştiğini ve yeni proje alanının mekansal yapı içinde etkili olup olmadığını sorgulanmaktır. Çalışmanın yöntemi olarak çalışma alanını iki farklı morfolojik yaklaşımla analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bunlardan biri Conzen yaklaşımıdr; 1) Bu bölümde, kentin mekansal gelişimi ve planlama kararları, tarihi haritalar ile incelenecek ve değişimler tespit edilecektir. Sonrasında odaklanılan çalışma alanın kent içindeki konumu tespit etmek ve alan sınırının belirlenmesi amacıyla morfolojik bölgeleme analizi yapılmıştır. Bu noktada odak alanının belirlenmesinde morfolojik bölgeleme çalışmasında yer alan birinci ve ikinci sınırlar etkili olmuştur. Eski yerleşim alanını içine alan eski Galata sur sınırı birinci sınır olarak belirlenmiştir. İkinci sınır olarak farklı etkenler ele alınmıştır. Bunlar; kentin gelişim yönü, ana yapısal bölünmeler, tarihsel süreçlerdir. İkincil sınırı tanımlamada arazi kullanımı önemli bir etken oluşturmaktadır. Tarihsel çekirdeğin ticari işlevler içinde merkezi olarak yer aldığı görülmektedir. Bu etken, planlanan yeni tasarım projesi (Galataport projesi) ile de görülmektedir. Tamamlanan proje aynı zamanda bölgenin ticari karakterine de değer katmaktadır. Ek olarak, ikincil sınırı belirlemek için incelenen her dönemden günümüze gelen önemli yapılar belirlenmiştir. Bölgenin her döneme ait yapıları içerdiği ve bu binaların çoğunun bölgesel olarak kümelendiği görülmektedir. Yapılan analizler sonucunda Galata bölgesinin 24 morfolojik bölgeye ayrıldığı görülmektedir. Bu tezde belirlenen morfolojik bölgelerden birini inceleyeceğiz. 2) Kenti anlamak için bir diğer önemli araç ise, kentsel morfolojinin gelişim sürecini anlamak ve kentsel mekansal yapılandırmanın karşılaştırmalı analizini sunan mekan dizimi yöntemidir. Bu bölümde, odaklanılan alanın, Galataport projesinin etkisi, 1980 ve günümüz (2020) haritaları aracılığıyla aksiyalite, dışbükeylik, entegrasyon, anlaşılabilirlik ve sinerji kavramı ile karşılaştırmalı olarak açıklanacaktır. Bu nedenle, alanın gelişim ve değişim süreçlerini etkileyen karar ve süreçlerin morfolojik olarak belirtilen iki ölçekte değerlendirilmesi yapılması amaçlanmıştır. Sonuç olarak, Galata bölgesi olarak ele aldığımızda çalışma alanının kendine özgü mekansal özellikleri, kültürel değerleri ve tarihsel süreci olduğu görülmektedir. 19. yüzyılda, çalışma alanı mekansal dönüşümler geçirmiştir. Kentin imarına ilişkin düzenlemeler bölgenin mekansal şekillenmesinde de etkili olmuştur. Meydana gelen yangın sonrası sur duvarlarının yıkılması, yolların genişletilmesi ve yenilenmesi, sokakların aydınlatılması, rıhtımın genişletilmesi ve yeni yapıların inşası gibi kararlar, hem İstanbul hem de Galata bölgesi için düşünülen kentsel iyileştirme hareketlerinin benimsendiğini göstermektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda Galata bölgesi 19.yüzyılın ikinci yarısı sonrası ulaşım ve ticari merkezi olma özelliğini taşımaktadır. Başka bir deyişle, başından beri taşıdığı Akdeniz liman kentinin özelliklerini korumaya özen göstermiştir. 20. yüzyılda, incelenen haritalar doğrultusunda bazı sokakların diğerlerinden daha önemli olduğu tespit edilmiştir. Bu sokakların öneminin yeni yapılan proje ile de bağlantılı olduğu görülmektedir. Galata bölgesi, ekonomik potansiyeli nedeniyle şehir planlamada veya yeniden markalaşma düşüncesinde bir rol oynamaktadır. Bu alanda dönüşüm potansiyeli yüksek olduğu için, çalışma alanında yeni tasarım projeleri planlanmaktadır. Morfolojik yapı ile birlikte tamamlanan Galataport projesinin çalışma alanında fonksiyonel değişikliklere yol açtığı ve mekanın kullanım özelliklerinde farklılıklara neden olduğu görülmektedir. Bu dönüşüm eski ticaret fonksiyonunu eğlence ve turizm sektörünü dönüştürmeye başladığı tespit edilmiştir. Ayrıca, bu değişiklikler mekan dizimi analizi ile değerlendirilmiştir. Son olarak, elde edilen sonuçlara göre öneriler verilmiştir. Ayrıntılı çalışma olarak Galataport Projesinin değişimini irdelediğimizde, çalışma alanı için farklı liman projeleri ve yaklaşımlarının geliştirildiği söylenebilir. Tarihi süreç boyunca, liman kullanımı ile kıyı alanı istenen entegrasyona ulaşamadığı ve pasif kaldığı tespit edilmiştir. Projenin işlev olarak sunduğu değişikliklerle birlikte, bölgenin en büyük avantajı kentsel kıyı bölgesidir.“Galataport”projesi ile bölgenin farklı işlevler kazanacağı ve kültür, turizm ve ticaret merkezi haline geleceği ve böylece İstanbul'a yeni bir değer katacağı düşünülmektedir. Bu etkiyi araştırırken, tamamlanan projede olumlu yönler olduğu kadar olumsuz etkenler de tespit edilmiştir. Planlanan proje bölgesinde Tophane Meydanı dışında halka açık bir alan olmadığı görülmektedir. Projede silueti değiştiren ve halka açık bir alan yaratan tek nokta Tophane Meydanı olduğu görülmüştür. Ancak, aslında bir kıyı meydanı olan Tophane Meydanı, denizle tam olarak bütünleşmemektedir. Meydan kıyı şeridinin arkasında yer almaktadır. Ek olarak bölgenin geri kalanı ön planda net görünse de, karaya demirlenecek olan yolcu gemileri, meydanı tamamen kapatan ve deniz kıyısı algısını engelleyen boyuttadır. Bu sebeple yolcu gemilerinin kıyıdaki morfolojik oluşum duvarını temsil edeceği görülmektedir. Yapılan bu gözlem ve analizler ek olarak mekan dizimi analiz yaklaşımı ile desteklenmiştir. Yapılan mekan dizimi analizinde bölgede gerek entegrasyon gerek kavranabilirlik kavramları açısından büyük bir değişiklik olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan çalışmalar doğrultusunda bu tezde kullanılan her iki methodu sentez etmek kenti anlamak ve irdelemek için önemli bir unsur olmuştur. Bu analizden elde edilen verilerin, mekan dizimi yaklaşımı ile sağlanan analitik tekniklerin, mekansal modellerin somutlaştırılmış formülasyonuna önemli ölçüde katkıda bulunduğunu ve bu nedenle farklı yapılı ortamlar arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri göstermenin bir aracı olarak görülebileceğini göstermektedir. Ayrıca yeni tasarım projelerinin kent bütününe etkisini önceden tespit etmekte faydalı bir yöntemdir. Seçilen çalışma alanı üzerine daha önceden birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar çevre, trafik, toplum planlaması ve kültür gibi farklı kategorilere odaklanmaktadır. Böylelikle bu çalışma seçilen çalışma alanının kentsel morfolojik özelliklerinin çeşitli bakış açılarından doğrudan bir karşılaştırma sağlamayı hedeflemektedir. Çalışma alanının sadece mekansal formunu değil, aynı zamanda elde edilen sonuçları desteklemek için sentaktik analizler de sağlamaktadır. Sonuç olarak öneriler verilmiştir. Temelde dört farklı öneri ile tez sonuçlandırılmıştır. Öneri olarak, proje raporuna bakıldığında, tamamlanan proje, şehrin bir imgesi olacağı belirtilmektedir. Ancak, mekan dizimi analizlerinden elde edilen nicel bulgular, kentsel kıyı şeridinin yeniden düzenlenmesini gerektirdiğini göstermektedir. Bölgenin morfolojik niteliğine bakıldığında, projede üretilen yeni mekanların sahilin tarihi dokusunu, meydanın kıyı konumunu ve sahilin kamu kullanımını koruma ve geliştirme etkisine sahip olmadığı tespit edilmiştir. Kıyıda devam eden liman fonksiyonunun fiziksel dokusunun hem kıyı şeridinin kamusal kullanımına hem de kıyının kavranabilirliği için bir engel olduğu görülmektedir. Limanı başka bir bölgeye taşıyarak, bölgenin sorunlarına (kıyıya erişim, deniz algısı ve kıyının kamusal boyutunun kazanılması gibi) çözümler sağlanabileceği önerilmektedir. Böyelikle, tezde incelenen tarihi haritalardan yola çıkarak, Henri Prost'un liman alanını şehir merkezindeki kıyıdan Marmara kıyısına taşıma önerisi bir sonraki planlama kararlarında dikkate alınması önerilmektedir. Son olarak, kıyı alanındaki arazi kullanımının, limanı başka bir alana taşıdıktan sonra düzenlenmesi önerilmektedir. Tezin sonuç kısmı olarak, tezde incelenen projenin tamamlanmış olması ve bölgede tamamlanmamış fakat planlanan birçok projenin olduğuna dikkat çekilmiştir. Bunlardan birkaçı Haydarpaşa Limanı veya Haliçport projeleridir. Bu projelerinin yenilenmesinde bu girdilerin dikkate alınması önerilmektedir. Kent morfolojisini etkileyecek bu yeni kentsel tasarım projelerinin, küreselleşme bağlamında, liman alanlarının yenilenmesi, mevcut sosyal rollerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kentsel bütünlük ile planlanmalı ve tarihsel, kültürel veya ulusal değerlerle çelişmeden birbirini destekleyen bir biçimde ele alınmasının önemi vurgulanmaktadır.
Özet (Çeviri)
Cities are in a continuous process with the change and re-adaptation of different parts. Cities are deliberately planned under different socio-economic, natural, religious, and political conditions in different historical periods. While cities are growing new urban projects are planned that will affect the urban morphology of the cities. Thus the emphasis on the research problem is that new urban design projects require planning and integrated policy in interaction with the city. One of the aspects of ensuring this is to examine the city from the historical point of view and to comprehend urban morphology analysis. Within this framework, Galata region is chosen as the study area. Study area is selected carefully based on the six criteria. Firstly, selected area is rich in historical and cultural background. Secondly, the existence of documentation (pervititch maps, historical photographs, aerial photographs, GIS software, etc.) on the urban area is an important criterion. Thirdly, selected study area includes a varied degree of urbanity. Fourth, selected area has a rich urban pattern that includes a part from each period of urbanization. Fifth, the area is affected by numerous planning and design decisions throughout historical development. Lastly, the planning of the Galataport Project in the study area is also a situation where the characteristics and impact of the district should be questioned. Also, the boundary of the focus area is chosen as an urban conservation area determined by the Municipality of Beyoğlu. Therefore, the aim of the study is to first determine the change and development of Galata region over time. Secondly, to reveal the impact of Galataport project to the region and to the use of the coastline. Mainly, the aim is to synthesizes two different morphological approach (Conzenian morphology and space syntax methodology) to investigate the change and development of the study area. The main question investigated at this point is; can a connection be established between the two methods (Conzenian morphology and space syntax methodology) to detect change and development in the city? The method of the study aims to define the area with two different morphological methods. One of them is Conzenian approach; 1) In this section, historical maps of the area will be examined through spatial development of the city, and determination of the areas affecting planning decision will be revealed. Morphological region analysis will be done to indetify the focus area boundary. 2) Another important tool for understanding the city itself is syntactic analysis which presents comparative analysis of urban spatial configuration to understand and interpret the development process of urban morphology. In this part, firstly the region will be exained through four different period to detect the development. Secondly, the effect of the Galataport Project will be explained comparatively by axiality, convexity, integration, intelligibility and synergy concept through 1980 and 2020 map. Thus, it is aimed to evaluate the decisions and processes that affect the development and change processes of the area in two scales mentioned morphologically. As a result, it is seen that the study area has its own spatial characteristics, cultural values, and historical process. In the general analysis of the area, it is seen that the old city center is seen as high potential area for transformation due to its central location. The old city center plays a central role in the marketing of the city or re-branding campaign because of it's economic potential. New design projects are done in the study area because of the transformation potential. It is observed that Galataport project completed together with the morphological structure led to functional changes in the field and caused differences in the characteristics of the use of space. It has affected the area and old trading functions began to transform the leisure and tourism sector. Also, these changes were evaluated by space syntax analysis. Lastly, recommendations were given according to the results. There are many previous studies of the district and these studies focus on different categories of areas such as environment, traffic, community planning and cultures, etc. There are also several comparative articles on using the principle of space syntax and numerical istatistics to study urban morphology. Thus, this study compares the urban morphological of the region from multiple viewpoints. It analyzes not only the spatial form of the district but also syntactic analysis is made to support the findings.
Benzer Tezler
- Kentsel mikro iklimin iyileştirilmesine yönelik kent dokularında ısı adası etki değerlendirme ve azaltım stratejileri geliştirme modeli: İstanbul örneği
The model of urban heat island impact assessment and mitigation strategies in urban fabric to improve urban microclimate: The case of İstanbul
DENİZ ERDEM OKUMUŞ
Doktora
Türkçe
2022
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATİH TERZİ
- Doğal, tarihi kültürel açıdan turizm potansiyelini değerlendirme modeli: Ayvalık örneği
The tourism model for evaluation of natural, historical and cultural potential: A case of Ayvalık
İSMAİL HAKAN KOLCU
Yüksek Lisans
Türkçe
1993
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiPROF. DR. VEDİA DÖKMECİ
- Komşu havzaların hidrolojik ve morfolojik olarak karşılaştırılması
Comparison of adjacent basins in terms of morphological and hydrological characteristics
ARZU KÜTÜKCÜ
Doktora
Türkçe
2016
Coğrafyaİstanbul Teknik ÜniversitesiGeomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞİNASİ KAYA
- Machine-learning approaches for neurological disorder diagnosis from genomic and neuroimaging data
Genomik ve nörogörüntüleme verilerinden nörolojik bozukluk teşhisi için makine öğrenmesi yaklaşımları
İSMAİL BİLGEN
Doktora
İngilizce
2024
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik ÜniversitesiBilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BEHÇET UĞUR TÖREYİN
- 14.-15. yüzyıl Timurlu ve Osmanlı çinilerinde karşılaştırılmalı bitkisel süsleme programı
Comparative vegetal decoration program of 14 th and 15 th centuries Timurid and Ottoman tiles
DİDEM MERİÇ KARPUZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Sanat TarihiKarabük ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. LÜTFİYE GÖKTAŞ KAYA