Geri Dön

Akut bronşiyolit tanısı ile çocuk yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların risk faktörlerinin değerlendirilmesi, tedavi yöntemlerinin irdelenmesi ve bunların prognoza etkisi

Evaluation of the risk factors, the treatment methods and their effects on prognosis in the pediatric intensive care unit patients who are diagnosed with bronchiolitis

  1. Tez No: 669608
  2. Yazar: BOURTSIN CHATIPOGLOU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ESRA ŞEVKETOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Akut bronşiyolit, çocuk yoğun bakım, risk faktörleri, mekanik ventilasyon, Acute bronchiolitis, pediatric intensive care unit, risk factors, mechanical ventilation
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 92

Özet

Amaç: Çalışmamızda çocuk yoğun bakım ünitesinde takip edilen akut bronşiyolit tanılı hastaların risk faktörleri, yoğun bakım ünitesinde uygulanan invaziv ve noninvaziv tedavi yöntemleri, bu yöntemlerin varsa komplikasyonları, yatış sürecindeki klinik ve laboratuvar verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Bu değerlendirme sonucunda prognoza etkili faktörler, tedavi şekilleri, komplikasyonlar, mortalite ve morbiditeyi etkileyen faktörler saptandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği çocuk yoğun bakım ünitesinde gerçekleştirildi. Ocak 2015 ve Aralık 2019 tarihleri arasında bronşiyolit tanısı ile takip edilen hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet verileri, yatış tanısı, yoğun bakım ve hastane yatış süreleri, risk faktörleri, komorbiditeleri, bronşiyolit nedeniyle mükerrer hastane yatışı, aile öyküsü, mekanik ventilasyon gereksinimi (gerekliyse mekanik ventilasyon modu ve mekanik ventilasyon süresi), ilk venöz kan gazı değerleri, hiperkarbi ve asidoz süresi, lenfopeni, nötropeni ve immün yetmezlik varlığı, komplikasyon gelişimi, mortalite, bronkopnömoni varlığı, CRP ve PCT değerleri, tespit edilen viral ve bakteriyel etkenler, PRİSM III skoru, yoğun bakımda uygulanan tedaviler ve prognozları incelenerek elde edilen sonuçlar kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 300 hastanın 123'ü (%41) kız, 177'i (%59) erkekti. Olguların %65.4'ü 1 yaş altında olduğu saptandı. Hastaların %31.3'ünde prematüre doğum öyküsü, % 34.7'sinde sigara maruziyeti ve %36'sında komorbidite vardı. En sık görülen komorbidite kronik akciğer hastalığı idi. Rhinovirus (%28.8) ve RSV (%21.2) en sık izole edilen viral etkenler iken, H.influenzae (%4.3) ve S.pneumoniae (%2.7) en sık izole edilen bakteriyel etkenlerdi. Olguların %26'sında başvuru anında hipoksi mevcuttu ve %0.7'de komplikasyon saptandı. PRISM skoru, komorbidite varlığı, bakteriyel koenfeksiyon, yatış süresi ve mekanik ventilatör süresinin uzun olması, mekanik ventilasyon gereksinimi, komplikasyon gelişmesi, başvuru anındaki hipoksi, lenfopeni süresinin uzaması, CRP ve PCT değerlerinin yüksek olması, NİV başarısızlığı, asidoz ve hiperkapni süresinin uzun olması mortalite ile ilişkili bulundu. Lenfopeni ve ilk laktat değeri mortalite ile ilişkilendirilemedi. Çalışmamızda mortalite %3.7 idi. Çalışmamıza dahil edilen hastaların %67'sine MV uygulanmış olup, %7'sine IMV, %38.3'üne NIV, %22.3'üne hem IMV hem NIV uygulandığı saptandı. Hastaların %47'üne başlangıç solunum desteği olarak NIV uygulandığı, ancak hastaların %9'unda NIV başarısızlığı sonrası IMV gereksinimi oluştuğu görüldü. Sonuç: Çalışmamızda akut bronşiyolit tanısı ile yoğun bakımda takip edilen hastaların mortalitesi ve komplikasyon gelişimi literatür ile karşılaştırıldığında oldukça düşük saptandı. Aynı zamanda çalışmamız literatür ile kıyaslandığında, ünitemizde MV uygulaması ve özellikle NIV uygulaması yüksek saptanmış olup, NIV uygulanan hastaların hastane yatış süresinin daha kısa ve prognozlarının daha iyi olduğunu saptandı. Bronşiyolit hastalarında, zamanında ve uygun mekanik ventilasyon ve destek tedaviler stratejisi uygulamanın mortaliteyi azaltacağını düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Aim: In our study, the risk factors of the patients with bronchiolitis admitted in the pediatric intensive care unit (PICU), the invasive and nonivasive treatment methods applied in the PICU, the complications of these methods, the clinical and laboratory data during their hospitalisation were retrospectively evaluated. As a result of this evaluation, the factors affecting prognosis, the treatment types, the complications and the factors affecting the mortality and morbidity were determined. Materials and Methods: Our study was carried out in the Pediatric Intensive Care Unit of Bakırkoy Dr. Sadi Konuk Research and Training Hospital, Department of Pediatrics. Patients followed-up with the diagnosis of bronchiolitis between January 2015 and December 2019 were included in the study. Patients' ages, genders, their diagnosis of hospitalisation and the length of stay (LOS), the risk factors, the comorbidities, the repeated hospitalisation conditions due to bronchiolitis, their family history, mechanical ventilation requirements (if necessary, mechanical ventilation mode and duration), initial venous blood gas values, hypercarbia and acidosis duration, lymphopenia, neutropenia and immune deficiency existence, the complications and mortality, the presence of bronchopneumonia, CRP and PCT values, detected viral and bacterial factors, PRISM III scores, the intensive care treatments and prognosis were examined and the obtained results were recorded. Results: Among 300 patients included in the study, 123 (41%) were girls and 177 (59%) were boys. It was determined that 65.4% of cases were under 1 year of age, 31.3% of the patients had a premature birth history, 34.7% had cigarette exposure and 36% had comorbidities. The most frequent comorbidity was chronic lung disease. Rhinovirus (28%) and RSV (21.2%) were the most common viral agents, while H. influenzae (4.3%) and S.pneumoniae (2.7%) were the most frequently isolated bacterial agents. In 26% of the cases, hypoxia was present at the time of the admission, and in 0.7% complications were detected. PRISM scores, the presence of co-morbidity, bacterial co-infection, long LOS and the mechanical ventilator period , the requirement of mechanical ventilation , the complication development, hypoxia at the admission, the prolongation of lymphopenia, high CRP and PCT values, NIV failure, long acidosis period and hypercapnia duration were associated with the mortality. Lymphopenia status and the initial lactate values were not associated with mortality. In our study, the mortality rate was 3.7%. It was determined that 67% of the patients included in our study needed MV, 7% were on IMV, 38.3% were on NIV, and 22.3% were on both IMV and NIV. It was observed that 47% of the patients received NIV as an initial respiratory support, but 9% of the patients had IMV requirement because of NIV failure. Conclusion: In our study, the mortality and the complication status of the patients, who were followed-up in the PICU with bronchiolitis, were quite low. It was observed that the patients who received mechanical ventilation and especially NIV had shorter LOS and better prognosis. We think that applying the appropriate mechanical ventilation on time and the supportive treatment in the patients with bronchiolitis patients, decrease mortality.

Benzer Tezler

  1. Akut bronşiolitte başvuru sırasında bakılan hemogram parametreleri hastalığın klinik ciddiyetini ve progresyonunu gösteren erken bir biyobelirteç olabilir mi?

    Can complete blood count parameters measured at the time of admission in acute bronchiolitis be an early biomarker indicating the clinical severity and progression of the disease?

    MUSTAFA ORHAN DUYAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN BİNNAZ ÇELİK

  2. Akut solunum yetmezliği ile çocuk yoğun bakım ünitesine yatan hastaların lokal doku perfüzyon parametreleri ile solunum yetmezlik şiddetinin karşılaştırılması

    Comparison of local tissue perfusion parameters and severity of respiratory failure in patients hospitalised in paediatric intensive care unit with acute respiratory failure

    GÜRSEL KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YASEMİN ÇOBAN

  3. Akut alt solunum yolu enfeksiyonu tanısıyla yatan çocuklarda intravenöz sıvı tedavilerinin karşılaştırılması

    Comparison of intravenous fluid therapies in children hospitalized with acute lower respiratory tract infection

    AHMET YENİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM ETEM PİŞKİN

  4. Çocuk yoğun bakım ünitesinde akut solunum yetmezliği tanısı ile takip edilen hastaların değerlendirilmesi

    Evaluation of patients followed for acute respiratory failure in the pediatric intensive care unit

    NIGAR KHAMEDOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RIZA DİNÇER YILDIZDAŞ

  5. Alt solunum yolu enfeksiyonu tanılı hastaların klinik ve laboratuvar bulguları ile prognoz öngörülebilir mi?

    Can prognosis be predicted with clinical and laboratory findings in patients with lower respiratory infection?

    DENİZ GÜNEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ESEN DEMİR