Geri Dön

Topkapı Sarayı'nda Sur-i Sultani

Sur-i Sultani in Topkapi Palace

  1. Tez No: 672538
  2. Yazar: HASAN SOYAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAMİDE BURCU ÖZGÜVEN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Trakya Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 402

Özet

Günümüzdeki İstanbul (Tarihi Yarımada) surları, inşa edildikleri dönemlerden bu yana çeşitli onarımlar ve değişiklikler geçirmiştir. Genellikle Theodosius Surları olarak anılmakla birlikte, kentin Osmanlı öncesi tarihsel evrimi içerisinde; Byzantion Surları, Septimius Severus Surları, Constantinius Surları ve Theodosius Surları olarak bilinen çeşitli surlar inşa edilmiştir. Bu surlar; kara surları, deniz surları (Marmara ve Haliç surları) ve Saray-ı Hümayun'u çevreleyen Sur-u Sultani olarak gruplandırılabilmektedir. Sultan II.Mehmed, fetihten sonra ilk olarak günümüzde İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü'nün yer aldığı alanda bulunan Eski Saray'da (Saray-ı Atik) ikamet etmiştir. Kısa süre sonra tarihi kentin ilk yerleşim yeri olan birinci (Akropol) tepesi üzerinde, merkezden uzak, sakin ve savunması daha kolay olan bugün Topkapı Sarayı olarak bilinen Saray-ı Hümayun'u inşa ettirmeye başlamıştır. Saray, bu tepenin sırtlarında ve düzlüğünde olacak şekilde çeşitli bahçe ve köşkleriyle birlikte iç içe geçen avlu sistemleriyle Sarayburnu mevkiinde kurulmuştur. Başlangıçta saray ahalisinin ikametinden çok devlet işlerinin yürütülmesi ve hazinelerin saklanması amacıyla yapıldığından etrafı da her türlü saldırıyı önleyecek ve özellikle de isyan gibi iç tehlikelerden koruyacak olan surlarla çevrilmiştir. Fatih'in inşasını başlattığı Yeni Saray'ın etrafını sınırlandırarak bütünüyle çevreleyen bu surlar, Marmara tarafındaki Otluk Kapısı'ndan (Ahır Kapı) Haliç tarafındaki Yalı Köşkü Kapısı'na kadar uzanan kara surları ile bu iki nokta arasını Haliç ve Marmara kıyıları boyunca kesintisiz bir şekilde çevreleyen, fetih öncesi mevcut olan, deniz surlarından oluşan Sur-i Sultani'dir. Sur-i Sultani bazı kaynaklarda, sadece deniz surlarının iki ucunu birleştiren Osmanlı duvarı (sadece kara suru) için kullanılan bir tabir olmuş, bazı kaynaklarda da tüm saray alanının etrafını çeviren kara ve deniz surlarını da kapsayacak şekilde kullanılmıştır. Sur-i Sultani'nin deniz surları, Haliç kıyısındaki Yalı Köşkü Kapısı ile Marmara kıyısındaki Ahırkapı mevkiinde Fatih'in kara suru ile birleştiği noktaya kadar olan ve yaklaşık 2,2 km uzunluğunda, çeşitli dönemlerde inşa edilmiş Bizans yapıları ve Osmanlı dönemi sahil köşkleri ile kesintisiz bir şekilde uzanmaktadır. Sur-i Sultani'nin kara surları da Ahırkapı yakınındaki yarı Bizans yarı Osmanlı yapımı bir burç ile kıyıyı terk ederek İshak Paşa yokuşundan tepeye doğru çıkmakta ve Bab-ı Hümayun'dan sonra Soğuk Çeşme yokuşundan aşağı doğru inerek Bab-ı Ali Kapısı'nın karşısında yer alan Alay Köşkü'nde köşe noktası oluşturarak Salkım Söğüt Sokak istikametinde doğrusal biçiminde sahile uzanmakta ve toplamda 4 köşede kırılma yaparak 5 doğrusal sur bölümü ile yaklaşık 1,4 km uzunluğu sahip olarak Yalı Köşkü yakınında Haliç suruna dik olarak bağlanmaktadır. 19. yy sonlarına kadar sürekliliğini koruyabilen Sur-i Sultani, Endüstri Devrimi sonrasında dünyadaki değişmelere paralel olarak gelişen demiryolu ulaşım ağlarının, Tarihi Yarımada içerisinde sahil kıyılarına paralel uzanan bir güzergâh ile inşa edilmiş olması ve bu hattın da sur içinde çeşitli noktalarda mevcut surlar ile çakışması sonucunda büyük ölçüde tahribat ve yıkımlar yaşamıştır. Bu tahribatlar sonucunda, Sur-i Sultani'nin kara ve Marmara deniz surlarında kısmi olarak gerçekleşen yıkımlar, Haliç deniz surlarında bütününü kapsayarak, Sepetçiler Kasrı dışındaki tüm yapıların ve surların yok olmasına sebep olmuştur. Sonuç olarak, tez kapsamında Sur-i Sultani tanımlanmış, Tarihi Yarımada içerisindeki konumu, İstanbul surları ile olan etkileşimi, inşa süreci, mimari özellikleri ve tahribat süreci ayrıntılı olarak incelenmiş olup söz konusu sur hattının ne amaçla inşa edildiği ve işlevlerinin neler olabileceği sorularına cevaplar aranmıştır.

Özet (Çeviri)

Citadel of İstanbul (Historic Peninsula) today had been altered or repaired many times since it was constructed. It is widely known as the Citadel of Theodosius; however, many citadels have been constructed during the pre-Ottoman historical evolution of the city, namely, Citadel of Byzantion, Septimus Severus, Constantinius, and Theodosius. These citadels can be grouped as the land citadel, sea citadel (Marmara and Haliç), and the Royal Citadel (Sur-i Sultani) which encircles the area of the Royal Palace which is called the Topkapı Palace. Sultan Mehmet II had stayed in the Old Palace after the conquest, which was located in the area where today there is the Beyazıt Campus of İstanbul University. After a short while, he commissioned the construction of the Royal Palace, known today as the Topkapı Palace over the first (acropolis) hill, which is away from the city centre and a calm and easy to defend area and which is the first settled part of the ancient city. The palace has been established over Sarayburnu District with its many gardens and mansions and interconnecting courtyard systems. It had first been established as a governing centre and for keeping the treasury rather than for residential function and had been surrounded by a citadel to prevent all sorts of attacks and invasions, especially inner threats like uprising. This citadel that completely surrounds the new palatial complex which had been started to be constructed by Mehmed the Conqueror are called Sur-u Sultani (Royal Citadel), are composed of land walls starting from Otluk Gate (Ahır Gate) by Marmara Sea and extends up to Yalı Mansion Gate by the Golden Horn, and of already existing sea walls which covers the area between these two points uninterrupted along shores of Marmara and Golden Horn. Some references refer to Sur-i Sultani as the Ottoman wall (only land wall) which connects the two ends of sea walls, while others use it for the land and sea wall that surrounds the whole palatial area. Sea walls of Sur-i Sultani stretch uninterrupted for around 2.2 km between Yalı (seaside) Mansion by the Golden Horn and Ahırkapı district where it connects to the land wall of Mehmed the Conqueror, along with many Byzantian buildings and Ottoman Seaside Mansions which had been constructed at various dates. Land Wall of Sur-i Sultani leave the seaside with a Byzantian and Ottoman period Bastion near Ahırkapı, climbs the hill following İshakpaşa slope, after Bab-ı Hümayun (Royal Gate) goes down the Soğukçeşme slope, forms a corner at Alayköşkü (Regiment Mansion) opposite Bab-ı Ali Gate, and extends to shore linearly towards Salkım Söğüt Street, forms curves at four corners, and with 5 linear walls, connects with the Golden Horn wall vertically near Yalı Mansion after 1.4 km. Sur-i Sultani preserved its continuity until the end of 19th century. Railway transition network developed in parallel to developments in the World following the Industrial revolution, has been constructed parallel to the shore of Historic peninsula had caused great destruction in the Citadel where it coincided with it at various points. While the destruction had been local along the land walls and Marmara sea walls, it resulted in the total destruction of the Golden Horn Sea Walls, causing loss of all buildings except for the Sepetçiler (Basketmakers) Mansion. As a result, Sur-i Sultani has been defined, its location within the Historic Peninsula, its interaction with the Citadel of İstanbul, its construction phases, architectural properties and process of its destruction has been analysed, answers to questions on its construction purposes and functions had been seeked within the scope of the thesis.

Benzer Tezler

  1. Osmanlı Döneminde İstanbul Divanyolu'nun tarihsel süreçte değişimi

    Changes in the historical process of İstanbul Divanyolu in the Ottoman Period

    YUSUF HALAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Sanat TarihiMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SELÇUK SEÇKİN

  2. Osmanlı duvar resimlerinde savunma ve sivil mimari betimlemeleri

    Defense and civil architecture descriptions in Ottoman wall paintings

    ÜMMÜ GÜLSÜM PEHLİVAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Sanat TarihiKarabük Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ TOLGA UZUN

  3. Topoğrafya ve mimari özellikleri bağlamında Üsküdar Sarayı

    Üsküdar Palace in the context of topography and architectural features

    ŞEYDA ALPAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Sanat Tarihiİstanbul Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FATİH ELCİL

  4. İstanbul Topkapı Sarayı'nda bulunan kaftan kumaşlarındaki motif, desen ve kompozisyon özellikleri

    The features of motif, pattern and composition in the caftan fabrics being present at The Topkapi Palace in İstanbul

    DENİZ AKKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    El SanatlarıGazi Üniversitesi

    Geleneksel Türk El Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. TEVHİDE ÖZBAĞI

  5. Topkapı Sarayı'ndaki kitabelerin belgelenmesi ve koruma önerileri

    Documentation of instructions in Topkapı Palace and proposals for conservation

    FURKAN AL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    MimarlıkFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER DABANLI