Geri Dön

Serebral palsi tanılı çocuklarda epilepsi gelişimi ile ilgili risk faktörleri

Risk factors related to development of epilepsy in children with cerebral palsy

  1. Tez No: 676233
  2. Yazar: TUĞÇE ÇETİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SADIK SAMİ HATİPOĞLU, DOÇ. DR. GONCA BEKTAŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Serebral palsi, Epilepsi, Manyetik Rezonans Görüntüleme, beyaz cevher hasarı, kaba motor fonksiyon sınıflama sistemi, Cerebral palsy, Epilepsy, Magnetic Resonance Imaging, White Matter Damage, Gross Motor Function Classification System
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Sağlık Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 67

Özet

Amaç: Serebral palsi (SP), gelişmekte olan beyinde prenatal, natal ve postnatal dönemde gerçekleşen hasar sonucu ortaya çıkan, kalıcı motor fonksiyon kaybıyla seyreden ve çocukluk çağında en sık görülen hareket ve motor bozukluğudur. Epilepsi, SP tanılı hastalarda sık görülen, önemli komorbiditelerden biridir. SP tanılı çocuklarda epilepsi gelişimi açısından ilişkili faktörlerin belirlenmesi hastaların izlemi ve etkin tedavi planının sağlanabilmesi açısından önemlidir. Bu çalışmada, SP'li hastalarda epilepsi beraberliğini ve epilepsi prognozunu etkileyen faktörleri belirlemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nöroloji Polikliniği'nde Ocak 2018 ile Aralık 2020 tarihleri arasında SP tanısı ile takip edilen 196 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen olguların demografik bilgileri, doğum ağırlığı, doğum haftası, çoğul gebelik olup olmadığı, yenidoğan dönemi nöbet öyküsü, ailede epilepsi öyküsü olup olmadığı retrospektik olarak kaydedildi. Hastaların, SP tipi ve KMFSS değeri ile MRG bulguları kaydedildi. Epilepsisi olan ve olmayan hastalar arasında demografik, klinik ve radyolojik veriler karşılaştırıldı. Epilepsisi olan SP'li hastalarda da dirençli epilepsi risk faktörlerinin belirlemek amacıyla da demografik, klinik ve radyolojik veriler karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya katılanların yaş ortalaması 6,7 ± 4,2 yıldı. Hastaların %58,7'si erkek, %41,3'ü kızdı. Olguların %53,1'inde preterm doğum öyküsü, %9,7'sinde çoğul gebelik öyküsü %8,7'sinde ailesinde epilepsi öyküsü, %9,7'sinde ise yenidoğan döneminde nöbet öyküsü mevcuttu. SP tipleri sınıflandırıldığında spastik SP'li %97,4 hastada saptandı. Spastik SP alt tiplerinden tetraparetik %44,5, hemiparetik %26,7, diparetik %28,8 hasta mevcuttu. MRG bulgularında malformasyon %17,3, beyaz cevher hasarı %49,5, gri cevher hasarı %18,4 ve sınıflandırılamayan lezyonlar %14,8 oranında bulundu. Preterm SP'lilerde MRG bulgularında beyaz cevher tutulumu diğer bulgulara göre anlamlı olarak yüksek saptandı (p=0,001). SP tanılı hastaların %53'ünde epilepsi görüldü. Yenidoğan döneminde nöbet geçirme öyküsü olanlarda olmayanlara göre epilepsi gelişme oranı istatiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (p=0,001). Diparetik SP'li hastalarda epilepsi görülme oranı tetraparetik ve hemiparetik olanlara göre anlamlı olarak düşük saptandı (p=0.014). MRG bulguları açısından epilepsi tanısı olan ve olmayan hastalar arasında istatistiksel olarak farklılık saptandı (p=0,04). Beyaz cevher hasarı olan grupta epilepsi gelişme oranı diğerlerinden anlamlı oranda düşük bulundu. Epilepsi tanısı olan hastaların %63'ünde dirençli epilepsi tespit edildi. Yenidoğan döneminde nöbet öyküsü varlığı dirençli epilepsi olanlarda olmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (p=0,014). Spastik tip SP'li hastalarda hemiparetik olanlarda dirençli epilepsi görülme oranı, tetraparetik ve diparetik olan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük saptandı (p=0,025). Sonuç: SP tanısı alan hastalarda epilepsi gelişimini öngörebilmek için YD nöbet öyküsünün olup olmadığını ve SP tipini belirlememiz önem arz etmektedir. MRG'de patolojik bulgularının çok sık saptanması ve bazı durumlara göre (SP tipi,preterm durumu) bu bulguların değişkenlik göstermesi nedeniyle her hastaya tanı,tedavi,takip ve prognoz açısından MRG tetkiki istenmelidir.

Özet (Çeviri)

Objective: Cerebral palsy (CP) is the most common movement and motor impairment in childhood, with permanent loss of motor function that occurs as a result of damage to the developing brain during prenatal, natal and postnatal periods. Epilepsy is one of the most common and important comorbidities in patients with CP. Determining the factors associated with the development of epilepsy in children with CP is important in terms of monitoring the patients and providing an effective treatment plan. In this study, we aimed to determine the coexistence of epilepsy and the factors affecting epilepsy prognosis in patients with CP. Material and Methods: Between January 2018 and December 2020, 196 patients who were followed up with a diagnosis of CP in Bakırköy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital Pediatric Neurology Clinic were included in this study. Demographic information, birth weight, gestational age, multiple pregnancy, neonatal seizure history, family history of epilepsy were recorded retrospectively. The CP type and GMFCS value of the patients, and MRI findings were recorded. Demographic, clinical and radiological data were compared between patients with and without epilepsy. Demographic, clinical and radiological data were compared in order to determine the risk factors for resistant epilepsy in patients with CP, who have epilepsy. Results: The average age of the participants in the study was 6.7 ± 4.2 years. 58.7% of the patients were male and 41.3% were female. There was a history of preterm birth in 53.1% of the cases, a history of multiple pregnancy in 9.7%, a history of epilepsy in their family in 8.7%, and a history of seizures in the neonatal period in 9.7%. When CP types were classified, spastic SP was detected in 97.4% of patients. Among the spastic CP subtypes, 44.5% tetraparetic, 26.7% hemiparetic and 28.8% diparetic patients were present. MRI findings showed malformation in 17.3%, white matter damage in 49.5%, gray matter damage in 18.4%, and unclassifiable lesions in 14.8%. White matter involvement was found to be significantly higher in MRI findings in patients with preterm CP compared to other findings (p = 0.001). Epilepsy was seen in 53% of the patients diagnosed with CP. The rate of developing epilepsy was found to be statistically significantly higher in those with a history of seizures in the neonatal period compared to those who did not (p = 0.001). The incidence of epilepsy in patients with diparetic CP was significantly lower than those with tetraparetic and hemiparetic (p = 0.014). A statistically significant difference was found between patients with and without epilepsy in terms of MRI findings (p = 0.04). The rate of epilepsy development in the group with white matter damage was found to be significantly lower than the others. 63% of patients diagnosed with epilepsy were found to have resistant epilepsy. The presence of a history of seizures in the neonatal period was found to be statistically significantly higher in patients with resistant epilepsy than those without (p = 0.014). The rate of resistant epilepsy in patients with spastic type CP in hemiparetic patients was found to be statistically significantly lower in tetraparetic and diparetic patients (p = 0.025). Conclusion: It is important to determine whether there is a neonatal seizure history and the type of CP in order to predict the development of epilepsy in patients with CP. MRI examination should be requested for each patient in terms of diagnosis, treatment, follow-up and prognosis because pathological findings are detected very frequently in MRI and these findings vary according to some conditions (CP type, preterm status).

Benzer Tezler

  1. Simetrik santral tegmental trakt hiperintensitesi gösteren serebral palsili ve sağlıklı çocuklarda MRG bulgularının değerlendirilmesi

    Evaluation of MRİ findings in healthy and cerebral palsy children with symmetrical central tegmental tract hyperintensity

    MUHAMMED EMRE BÜYÜKKAPLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AVNİ MERTER KEÇELİ

  2. 6-16 yaş arası hemiparetik serebral palsili hastalarda motor ve duyusal işlevler ile psikolojik özelliklerin değerlendirilmesi

    Evaluation of motor and sensory functions and psychological properties in children with hemiparetic cerebral palsy between the ages of 6 and 16

    YILMAZ ŞATIRER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DENİZ YÜKSEL

  3. Yenidoğan dönemi konvülziyonlarının etiyolojilerinin belirlenmesi ve yenidoğan konvülziyon tanılı hastaların 9-12. aylarında nörogelişimsel durumlarının değerlendirilmesi

    The etiology of neonatal seizures and neurodevelopmental status of 9-12 month-old patients diagnosed with neonatal seizures

    MERVE ZORBA SERİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA GÜRKAŞ

  4. Herediter primer mikrosifalisi olan çocuklarda klinik değerlendirmeler

    Clinical evaluation of children with hereditary primary mi?crocephaly

    MAHMOUD SALİM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMarmara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HURİYE NURSEL ELÇİOĞLU

  5. Zihinsel yetersizlik tanılı 4-18 yaş arasındaki hastaların özgeçmiş, soygeçmiş, klinik özellikler ve yaşam kaliteleri açısından değerlendirilmesi

    The evaluation of 4-18 years old patients with intellectual disability in terms of medical history, familial history, clinical features and quality of life

    GAMZE YÜKSEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriEge Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEZEN KÖSE