Türklerde İslam öncesi Arap kültürünün etkisiyle değişen kadın algısı
Changing perception of women in Turks with the effect of pre-Islamic Arab culture
- Tez No: 677235
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖZCAN TAŞCI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Religion
- Anahtar Kelimeler: Kadın-Erkek Eşitliği, Arap-Sasani Kültürü, Kadın, Hadis, Women-man Equality, Arab-Sassanid Culture, Women, Israiliyyât, Hadith
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 136
Özet
İslam Dini kadına hak ettiği değeri vermekle birlikte Hz. Peygamberin vefatıyla birlikte Araplar eski uygulamalarına geri dönmüş ve kadınları sosyal hayattan uzaklaştırmayı başarmışlardır. Peygamberin söylemediği ve asla söylemeyeceği pek çok söz, Peygambere söyletilmek suretiyle hadis adı altında hâkim gelenekte yerini almıştır. Türkler, İslam'ı kabul ettiklerinde, İslam önceden Müslüman olan halkların örflerinin ve adetlerinin etkisiyle büyük oranda kurumsallaşmıştı. Arap toplumlarında İslam öncesi Arap kültürüne göre şekillenen kanunlar, Kur'an ile eşdeğer tutulmuştur. Bundan en çok zarar gören ise kadınlar olmuştu. İşte aslında İslam'dan sonra İslam öncesi Arap toplumunun örf ve gelenekleriyle oluşan bu kuralların Türklere de intikal etmesiyle Türklerin yerleştikleri yerlerde de kadınlara karşı bir takım önyargılar hakim olmaya başlamıştı (Bilgin 2005: 41-43). Müslüman Türkler, İslam sonrası diğer Müslüman toplumlar gibi İslam öncesi Arap toplumundan kalan bu anlayışlardan bazılarını benimsemişler ve halen günümüze kadar bunu belki de farkında olmadan yansıtmaya devam ettirmişlerdir. Aslında bu noktada İslam öncesi Arap toplumunun etkisi olduğu kadar Hıristiyan ve Yahudi yani İsrailiyyat etkisinin de olduğunun kabul edilmesi gerekir. İslam'ı kabul eden ilk Türk devleti olan Karahanlılar devrinden önceki Türk destanlarında kadın yüceltilirken bu tarihten itibaren yazılan eserlerde özellikle Kutadgu Bilig'de kadına yönelik bir takım olumsuz ifadelere şahit olmaktayız. Osmanlı imparatorluğu döneminde her ne kadar olumlu gelişmeler sağlansa da kadınlar özellikle de kamusal alanda kendisine çok fazla yer bulamamışlardır. Özellikle eğitim hakkından bile yararlanamamışlardır. Tanzimat ile birlikte Türk kadını lehine başlayan hareketlenmeler cumhuriyetin kuruluşundan itibaren 1926 Türk Medeni Kanunu ile çağdaş ve modern bir düzeye ulaşmıştır. Fakat günümüz Türkiye'sinde yasal olarak kadın-erkek eşitliği var olsa bile kadın sosyal-manevi hayatta erkek ile aynı seviyeyi yakalayamamıştır. Toplum nazarında kadın hala erkekten bir adım geridedir. Eğitim, çalışma, aile içi karar verme, sosyal hayatta ve siyasal hayata katılım gibi pek çok alanda kadının erkekten daha pasif olduğunu görmekteyiz. Bununla beraber bu noktada kanaatimize göre bizzat kadınlardan da bu tür erkek egemen toplum lehine düşünce ve görüşlerin ifade edilmesi oldukça tuhaf gelmesine karşın, diğer yanda ise aslında bu durum, kadınların bile toplumda sahip oldukları statüyü ne kadar benimsediklerinin en önemli kanıtı olarak karşımızda durmaktadır. Bu tezimizde günümüz İslam toplumlarında kadının sahip olduğu statünün esasen vahiy kaynaklı olmadığı, daha ziyade İslam öncesi Arap toplumundan İslam sonrası Müslüman toplumlara aktarılan olumsuz anlamda bir miras olduğu vurgulanmak istenmektedir. Ayrıca burada İslam öncesi Türk toplumlarında İslam öncesi Arap toplumlarından farklı olarak kadına, bir takım olumsuzluklar olmasına karşın, çok daha fazla değer verildiği, ancak İslam öncesi Arap toplumunun ve Hıristiyan-Yahudi dini anlayışının da etkisiyle bu durumun değişmeye başladığı ve bunun da İslam anlayışı olarak günümüze kadar aktarıldığı açıklanmaya çalışılmaktadır. Özellikle İslam toplumlarında günümüzdeki özellikle bazı aşırı Selefi grupların kadına bakış anlayışlarının İslam'a ve Müslümanlara zara verdiği de bilinen bir olgudur. Bu, Batıda İslam aleyhine en önemli malzemeolarak sürekli kullanılmaktadır. Bu bağlamda sözü edilen menfi algının değiştirilmesi yönünde bir takım çalışmaların yapılması gerektiği de vurgulanmalıdır. Bununla beraber şu hususun da altının çizilmesi gerekmektedir: İslam öncesi Arap toplumunun Kur'an'da da vurgulanan bir takım olumsuz davranışları, bu dönemde yaşayan Arap toplumunun tümünün kadına bakış tarzının olumsuz olduğu anlamına gelmememlidir. Onlar içerisinde kadınlara oldukça saygıyla bakan kimselerin olduğu da bilinmektedir.
Özet (Çeviri)
Although the religion of İslam gives women the value they deserve, With the death of the Prophet, the Arabs returned to their old practices and managed to distance women from social life. Many words that the Prophet did not say and would never say were made up by making the prophet say, and they took their place in the dominant tradition under the name of hadith. When the Turks converted to İslam, İslam was largely institutionalized under the influence of the customs and traditions of their formerly Muslim peoples. It was women who suffered the most, under that institutionalizition. This perception has greatly affected the Turkish society and still continues to reflect this until today. While women were glorified in the Turkish epics before the Karakhanids period, the first Turkish state to accept İslam, we witness that women are described as negativ in the works written since this date, especially in Kutadgu Bilig. That negative description, although there were positive developments, it gone on during the Ottoman Empire and could not even benefit from the right to education during the the many centuries. The movements that started in favor of Turkish women with the Tanzimat have reached a contemporary and modern level with the 1926 Turkish Civil Code since the foundation of the republic. However, even if there is legal equality between men and women in today's Turkey, women could not reach the same level as men in social-spiritual life. In the eyes of society, women are still one step behind men. education, work, family decision making,We see that women are more passive than men in many areas such as participation in social life and political life.
Benzer Tezler
- L'Islamophobie croissante en Europe
Avrupa'da yükselen İslam karşıtlığı
ONUR SEVİM
Yüksek Lisans
Fransızca
2024
Uluslararası İlişkilerGalatasaray ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEYNEP ARIKANLI
- TRT repertuvarına kayıtlı Karadeniz bölgesi türkülerinde kuş motifleri
Bird motifs in the Black Sea region in folk song registered to TRT repertuvarine
BÜŞRA AYDIN
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Halk Bilimi (Folklor)Kütahya Dumlupınar ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MÜNİRE BAYSAN
- Bulgaristan'da Türk kültürünün etkileri
Başlık çevirisi yok
MEHMET ALEV
Doktora
Türkçe
1983
Türk Dili ve Edebiyatıİstanbul ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SADETTİN BULUÇ
- 1920- 1930'lu yıllarda İstanbul'da kültürel etkileşimler
Cultural interactions from 1920 to 1930s in İstanbul
FUNDA ESİN
Doktora
Türkçe
2016
Güzel SanatlarHaliç ÜniversitesiTürk Müziği Ana Sanat Dalı
YRD. DOÇ. DR. ŞİRİN KARADENİZ GÜNEY
- Udi-Alban mutfağı: Azerbaycan'daki Nic ve Oğuz yerleşimleri üzerine etnogastronomi araştırması
Udi-Caucasian Albanian cuisine: An ethnogastronomic research on towns of Nij and Oghuz
ELİF AYBÜKE DEDE
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
ArkeolojiBaşkent ÜniversitesiGastronomi ve Mutfak Sanatları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ TULGA ALBUSTANLIOĞLU