Orhan Pamuk romanlarında flâneurlük
Flâneurin Orhan Pamuk novels
- Tez No: 681446
- Danışmanlar: DOÇ. DR. TAHİR ZORKUL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yeni Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 121
Özet
Walter Benjamin'le literatüre yerleşen flâneur, Benjamin'in değişen Paris kentinin modernleşme sürecine tanıklık eden Charles Baudelaire ve onun yarattığı kahramanlar üzerinden ortaya koyduğu bir kavramdır. Benjamin yıllar önce geldiği Paris'e son dönüşünde adeta bir şok yaşar. Değişimin olmasına elbette karşı olmayan Benjamin değişimin bu kadar hızlı olmasına karşıdır. Paris kentinin silueti inanılmaz derecede değişmektedir. Paris kenti modanın ve sanatın başkenti olma özelliğini sürdürürken kentin önemli simgelerinden bazıları - pasajlar gibi - eski önemini yitirmeye başlar. Kentteki önemli figürlerden olan bohem ve dandy tipler de yavaş yavaş modernleşen Paris'e ayak uyduramayıp ya kenti terk edecekler ya da kentten silineceklerdir. Ama modern kentle bağını koparmayacak ve değişen koşullara adapte olacak flâneur, kentin görünmeyen ama gören kahramanı olarak hayatını devam ettirecektir. Benjamin, Zola'nın kenti olan Paris'i Baudelaire ile özdeşleştirecektir ve onun yaşamı, eserleri üzerinden kentin değişimini izleyecektir. Bir nevi Baudelaire, Benjamin için Paris'in flâneurü olacaktır. Baudelaire'in eserleri bize Paris'in canlı görüntülerini ve tarihsel dokusunu sunacaktır. Paris, Baudelaire'in eserleriyle o anki tarihsel dokusuyla ölümsüzleşecektir. Baudelaire'in eserleriyle Paris'i ölümsüzleştirme özelliği başka sanatçılarda da göze çarpar. Londra denince akla nasıl Dickens geliyorsa, Prag denince akla nasıl Kafka geliyorsa, St. Petersburg denince akla nasıl Dostoyevski geliyorsa, İstanbul denince de akla Orhan Pamuk gelmektedir. Bahsettiğimiz bu sanatçılar bu kentlerden bağımsız, bu kentler de bu sanatçılardan bağımsız düşünülememektedir. Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan tek Türk yazar olmanın sağladığı avantajla dünya edebiyatında İstanbul'u işleyen çok önemli bir yazar olarak ayrı bir yerde konumlandırılmaktadır. Edebi hayatının birkaç yılı haricinde tamamını İstanbul'da geçiren Pamuk, hem gözlemlediği hem dinlediği hem de okuduğu İstanbul'la adeta özdeşleşir. Yarattığı roman kahramanları da Pamuk gibi İstanbul'la bağları olan ve İstanbul'dan kopamayan kahramanlardır. Pamuk bu kahramanlarının bakışıyla - zaman zaman olaya müdahil olarak kendi bakışını da katarsa da - İstanbul'un cumhuriyet sonrası değişimlerini belli semtleri merkeze alarak yansıtır. Biz de bu değişimleri yarattığı flâneur kahramanlar üzerinden irdelemeye çalışacağız. Araştırmamızın ilk bölümünde flâneur kavramının etimolojisini, Walter Benjamin'le aldığı şekli, zaman içerisinde farklı kullanım biçimlerini ve bağlantılı olduğu farklı olaylarla değerlendireceğiz. İkinci bölümümüzde Orhan Pamuk'un hayatı, edebi kişiliği ve romanlarının içeriğine değindikten sonra Orhan Pamuk'un bir flâneur olup olmadığını irdeleyeceğiz. Üçüncü bölümümüzde ise Orhan Pamuk romanlarından hareketle flâneur kavramını irdeleyeceğiz. Çalışmamızla bu alanda az da olsa bir boşluğu doldurmayı amaçlamaktayız.
Özet (Çeviri)
In the literature with Walter Benjamin, the flâneur is a concept that Benjamin put forward in Charles Baudelaire and her heroes who witnessed the modernization process of the changing city of Paris, Benjamin would be shocked on his last return to Paris, where he came years ago. Of course, Benjamin is not against change happening, he is against change happening so fast. The skyline of the city of Paris has been varied enormously. While the city of Paris continues to be the capital of fashion and art, some of the city's important symbols - such as passages - begin to lose their former importance. Bohemian and dandy characters, who are among the important figures in the city, will either leave the city or be erased from the city, as they will not be able to keep up with the gradually modernizing Paris.. But the flâneur, who would not break with the modern city and adapt to changing conditions, would continue his life as the invisible but seeing hero of the city. Benjamin would identify Paris, the city of Zola, with Baudelaire, and will follow the city's change through his life and works. Sort of, Baudelaire would be Paris' flâneur for Benjamin. Baudelaire's works would provide us with vibrant images and historical texture of Paris. Paris would be immortal with its current historical texture with the works of Baudelaire. Baudelaire's feature of immortalizing Paris with his works is also noticeable in other artists. Just as Dickens comes to mind when you say London, and Kafka comes to mind when you say Prague, St. Just as Dostoyevsky comes to mind when it comes to St. Petersburg, Orhan Pamuk comes to mind when Istanbul is mentioned.These artists wementionedare independent from these cities, and these cities cannot be thought independently from these artists. Orhan Pamuk, with the advantage of being the only Turkish writer to receive the Nobel Prize in Literature, is positioned in a separate place as a very important writer who studies Istanbul in world literature. Pamuk, who spent the whole of her literary life in Istanbul except for a few years, almost identifies with the Istanbul she observes, listens and reads. The heroes of the novels she created are heroes who, like Pamuk, have ties to Istanbul and cannot break away from Istanbul. Pamuk reflects the post-Republic changes of Istanbul by focusing on certain districts, even though she sometimes adds her own view to the event with the view of these heroes. We will try to examine these changes through the flaneur heroes she created. In the first part of our research, we will evaluate the etymology of the concept of flaneur, the way it took with Walter Benjamin, different usage styles over time and different events related to it.In the third part, we will examine the concept of flaneur based on Orhan Pamuk's novels. Withour study, weaim to fill a small gap in this area. In our second part, after mentioning the life of Orhan Pamuk, his literary personality and the content of his novels, we will examine whether Orhan Pamuk is a flaneur or not.
Benzer Tezler
- Orhan Pamuk romanlarında toplumsal cinsiyet olgusu
The gender phenomenon in Orhan Pamuk novels
FERESHTEH EBADI ASAYESH
- Orhan pamuk romanlarında modern ve postmodern unsurların mukayesesi
Comparison of modern and postmodern elements in orhan pamuk's novels
METİN BALCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Türk Dili ve EdebiyatıAksaray ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMET EMRE
- Orhan Pamuk romanlarında Jung tipolojisi
Jung typology in Orhan Pamuk's novels
MAHİNUR MİNA EKİNCİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Türk Dili ve EdebiyatıNevşehir Hacı Bektaş Veli ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OKTAY YİVLİ
- Orhan Pamuk romanlarında oryantalizm
Orientalism in Orhan Pamuk's novels
BÜŞRA ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Türk Dili ve EdebiyatıEskişehir Osmangazi ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SONER AKPINAR
- Orhan Pamuk kurmacasında gündelik hayat
Everyday life in Orhan Pamuk's fiction
GÜLER UĞUR MELİKOĞLU
Doktora
Türkçe
2022
Türk Dili ve Edebiyatıİstanbul Kültür ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİM KARA