Geri Dön

Hz. Osman taraftarı Saîd b. el-Âs: Hayatı, kişiliği ve İslâm tarihindeki yeri

Hazrat Uthman supporter Said Ibn al-As: His life, personality and place in Islamic history

  1. Tez No: 681554
  2. Yazar: RECEP TAYYİP GEDİKLİ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ BİROL GÜNDOĞDU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Tarih, Religion, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 130

Özet

Saîd b. el-Âs, nesebi itibariyle Kureyş'in en saygın kabilelerinden biri olan Ümeyyeoğullarına mensuptur. Babası el-Âs'ın Bedir Savaşı'nda müşrik olarak ölmesiyle yetim kalmış ve akrabası Hz. Osman'ın himayesinde büyümüştür. Böylece ilk İslâm terbiyesini Hz. Osman'dan almıştır. Saîd'in önemli bir aktör olarak tarih sahnesine çıkışı yine Hz. Osman zamanında gerçekleşmiştir. Bu dönemde Kur'an'ın istinsahını yapacak heyet arasında yer alan Saîd, daha sonra yönetilmesi zor bir şehir olan Kûfe'ye tayin edilmiştir. Saîd, dört buçuk yıl süren görevi boyunca Kûfe halkı ile iyi geçinmeye çalışmıştır. Bu dönemde Horasan seferine çıkan ve Kazvîn'i şehir hâline getiren Saîd, görevinin sonlarına doğru Kûfelilerin şiddetli eleştirilerine maruz kalmıştır. Nihayetinde Kûfe ileri gelenleri tarafından önce onun şahsına daha sonra ise bizzat Halife Hz. Osman'ın kendisine karşı muhalif bir hareket başlatılmıştır. Hz. Osman'ın valilerini huzuruna davet ettiği bir sırada harekete geçen Kûfeli muhalifler, valilik makamını ele geçirmiş ve Kûfe'ye dönen valileri Saîd'in şehre girmesine engel olmuşlardır. Yaşanan olayların ardından Hz. Osman, Kûfelilerin isteklerini daha fazla göz ardı edemeyerek Saîd'i valilikten azletmiştir. Saîd b. el-Âs, Hz. Osman vefat ettikten sonra Hz. Ali'nin hilafeti devrinde yaşanan Cemel ile Sıffîn savaşlarına katılmayıp tarafsız kalmayı tercih etmiştir. Muâviye'nin hilâfete gelmesi ile birlikte kendisine yeniden devlet bürokrasisinde yer bulan Saîd, bu dönemde Medine valiliğine getirilmiştir. Bu görevi sırasında Hz. Ali'nin ailesiyle yakın ilişkiler kurmaya çalışan Saîd, özellikle bu yönüyle diğer Emevîlerden ayrılmaktadır. Hayatı boyunca cömertliği ile meşhur olan Saîd b. el-Âs, halim-selim ve vakur bir kişi olarak tanınmıştır. Bu hâliyle yüksek lisans tezimiz, Saîd'in yeni araştırmalara imkân veren karakter yönüne de önemli bir katkı sağlayacaktır.

Özet (Çeviri)

Said ibn al-As belongs to the sons of Umayyad, one of the most respected families of the Quraysh. After his father al-As was killed as a polytheist in the Battle of Badr, he became an orphan and he grew up under the auspices of his relative Uthman. Said also emerged as an important figure Said during the caliphate of Uthman. During that time he was entrusted as one of delegates, who were responsible for the official classification of the Quran. He was also assigned as a governor of Kufa, one of the most important and problematic cities of the time. Although he was able to keep a tight rein there for about 5 years things went bad and then from bad to worse after that. His later policies evoked severe criticism from the people of Kufa at large. At the end he was forced resign from the governorship of Kufa and Uthman had to confirm that fait accompli with reluctance. After the death of Uthman Said preferred to remain neutral by not taking any part in the wars of Cemel and Sıffin. After Muawiya came to the caliphate in place of Ali, Said started to gain state positions again such as governorship of Medina. However, his new positions under the leadership of Muawiya did not occasionally prevent Said from taking the side of Hashimid family at the expense of Umayyad families. As for his personal characters, Said was known for his generosity, kindness and graceful-ness. Our study will also open an important perspective on this issue, which has been largely understudied and therefore warrant further investigation.

Benzer Tezler

  1. Mushaf imlâsına irfânî yaklaşım: Merrâkuşî'nin 'Ünvanü'd-delil min mersûmî hatti't-tenzil' örneği

    A scientific approach to Mushaf spelling: The case of Merrâkuşî's 'Ünvanü'd-delil min mersûmî hatti't-tenzil'

    RESUL AKCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DinBursa Uludağ Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. REMZİ KAYA

  2. Nâsıbî olmakla itham edilen hadis râvîleri: Hicrî ilk üç asır

    The hadith narrators who accused of being Nâsibî: First three centuries of Hijri

    MUHAMMED MUSTAFA ÇAMUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Dinİstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA ÖZTÜRK

  3. İlk üç asır kelamî tartışmalar bağlamında Taberî(224-310/839-923)'nin konumu

    Tabarî(224-310/839-923)'s position in the context of the kalām discussions in the first three centuries

    NAİF YAŞAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    DinAnkara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET AKİF KOÇ

  4. Eş'as B. Kays El-kindî'ninhayatı, kişiliği ve İslâm tarihindeki yeri

    Ash?ath B. Qays Al-Kindî: His life, personality and his position in Islamic history

    İSMAİL TANRIVERDİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    BiyografiHarran Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. ADNAN DEMİRCAN

  5. Hadislerde Hz. Peygamber'i sevmenin gerekliliği

    In the hadiths, necessi̇ty of loving Hz. Muhammed

    OSMAN ARSLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    DinFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HALİL İBRAHİM KUTLAY