Depresif ve kaygı belirtilerine yönelik bütünleşik tanılar üstü bir müdahalenin uyarlanması ve etkisinin değerlendirilmesi
Adaptation and investigation of the effect of the unified protocol for transdiagnostic treatment of anxiety and depressive symptoms
- Tez No: 682670
- Danışmanlar: PROF. DR. ORÇUN YORULMAZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Psikoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 191
Özet
En yaygın ruhsal bozukluklar arasında olan depresyon ve kaygı bozukluklarının yaşam boyu birlikte görülme oranları oldukça yüksektir. Yüksek komorbidite/eştanı oranı, psikoterapi sonucunda ortaya çıkan sonuçlarda benzerlikler ve duygularla ilişkili bozuklukların kökenindeki ortaklıklar, bir dizi soruna uygulanabilen tanılar üstü bir müdahale yaklaşımını gündeme getirmiştir. Bunlardan bir tanesi olan kısa kullanım şekliyle Bütünleşik Protokol olarak adlandırılan DuygusalBozuklukların Tanılar Üstü Tedavisi için Bütünleşik Protokol,Bilişsel Davranışçı Terapi'yi temel alsa dafarklılaşan yönü arkaplandaki ortak mekanizmalara ve bunları değiştirmeye odaklanmasıdır. İlgili alanyazındaözellikle ortak faktörler üzerindeki olumlu etkisi, birlikte görülen psikolojik rahatsızlıkların tedavisindeki başarısı, tedaviye erişimin kolaylaştırılması ve terapist yükünü azaltması gibi önemli avantajlar sağlayabileceği yönündeki bulgular ve görüşlerden hareketle, bu çalışma kapsamında Bütünleşik Protokol'ün Türkçeye uyarlanması ve depresif ve kaygı belirtilerinin tedavisindeki etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ek olarak, depresif ve kaygı belirtilerindeki değişime yönelik güçlü bir duyarlılık göstermeleri nedeniyle orijinal el kitabındave ilgili çalışmalarda sıklıkla kullanılan iki ölçüm aracı olan Genel Kaygı Şiddeti ve Etkisi Ölçeği (GKÖ) ile Genel Depresyon Şiddeti ve Etkisi Ölçeği'nin (GDÖ)Türkçeye uyarlaması, geçerlik ve güvenirlik çalışması 281 üniversite öğrencisi ile yürütülmüştür. Araştırma sonuçları her iki ölçüm aracının da üniversite öğrencilerinde geçerli ve güvenilir olduğunugöstermiştir. Diğer yandan, Bütünleşik Protokol'ün etkisinin incelendiği ana çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi'nde öğrenimlerine devam eden ve görece yüksek depresif ve/veya kaygı belirtilerine sahip olan 34 öğrenci seçkisiz bir şekilde müdahale grubuna (n=17) ve bekleme listesi kontrol grubuna (n=17) atanmıştır. Müdahale programının etkinliğini belirlemek amacıyla depresif ve kaygı belirtileri, olumlu ve olumsuz duygulanım ve psikolojik iyi oluş değişkenlerine yönelik 2 (müdahale-kontrol grubu) x 2 (ön-son test ölçümü) karma ölçümler varyans analizi uygulanmıştır. Analiz sonucunda, ilgili değişkenlere dair ön test ölçümlerinde her iki grup arasında farklılık bulunmazken; öncelikle müdahale grubunun ön-son test ölçümlerinde ve daha da önemlisi müdahale ve kontrol grupları arasında son test ölçümlerinde depresif ve kaygı belirtileri, olumlu ve olumsuz duygulanım ve psikolojik iyi oluş puanları arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Başka bir deyişle, Bütünleşik Protokol alan katılımcılar kendi başlangıçlarına ve bekleme listesi kontrol grubundakilere kıyasla daha düşük depresif ve kaygı belirtileri ve olumsuz duygulanım düzeylerine ve daha yüksek pozitif duygulanım ve psikolojik iyi oluş düzeylerine sahip olduklarını belirtmiştir. Dolayısıyla, çalışma bulguları bir dizi duygusal bozukluğu hedef alan bu tedavi yaklaşımının farklı bir kültürel bağlam olarak Türkiye'de uygulanmasına ve potansiyel faydasına yönelik ilk destek sağlamaktadır.Araştırma bulguları ilgili alanyazın ışığında ve çalışmanın sınırlılıkları kapsamında değerlendirilmiş ve akademik ve klinik uygulamalara yönelik öneriler sunulmuştur.
Özet (Çeviri)
Depressive and anxiety disorders are the most common emotional disorders; at the same time, both have high rates of current and lifetime comorbidity. The high rate of comorbidity, similarities in treatment outcomes, and commonalities in the etiology of emotion-related disorders has encouraged a transdiagnostic intervention approach applicable to a range of problems.One of thesesprogramscalled Unified Protocol in shortterm (i.e., UnifiedProcotolforEmotionalDisorders) is based on thetraditionalCognitiveBehavioralTherapy, but itsdistinguishingcharacteristic is thefocusparticularly on somecommonmechanismsfunctioning background andsomestrategies on change of thesefactors. Relevantliteraturefindingsandinferencespointedoutsomeadvantagesthatthis program maybringaboutpositivechanges in commonfactors, success of treatment of comorbidpsychologicalproblems, motivationandaccessforintervention as well as decrease in therapistburden; thus, thepresentstudyaimedto investigate the feasibility and effectiveness of the Unified Protocol on anxiety and depressive symptomsin Turkish university students with a pretest-posttest control group research design. In addition, because of their strong sensitivity to the change in anxiety and depressive symptoms, the adaptation, validity and reliability study of two measurement tools frequently used in the original protocol manual and related studies were carried out with 281 university students: Overall Anxiety Severity and Impairment Scale (OASIS) and Overall Depression Severity and Impairment Scale (ODSIS). The results of relevant analyses showed that both measurements were valid and reliabletools. The main study included 34 undergraduate students with high levels of depressive and/or anxiety complaints in DokuzEylulUniversity. They were randomly assigned to one of two conditions, namely, intervention group based on the intervention (n=17) or a waitlist control group (n=17). In order to determine the effectiveness of the Unified Protocol, 2 (intervention-control group) x 2 (pre-post test) mixed measures variance analysis was applied for the outcome measures; degree of depressive and anxiety symptoms as well as positive and negative affect, and psychological well-being. The group comparison analyses revealed a significant difference between pre-post-test scores on outcome measures in intervention group, and between internetion and control groups in these measures in posttest scores;whereas, in the beginning,there was no difference in pretest measures of both groups. In other words, it seems that the participants who took Unified Protocol reported lower levels of anxiety, depressive complaints and negative affect, while they had higher degree of positive affect and psychological well-being as compared to their beginning position and control group. The findings of this study initially imply that Unified Protocolintervention resulted in significantly greater improvement in conditions of intervention group in a different cultural context. Thus, these findings provide the first preliminary support for the potential utility of this treatment approach targeting a range of emotional disorders in Turkey.The research findings were evaluated in the light of the relevant literature and within the scope of the limitations of the study, and suggestions for academic and clinical applications were presented.
Benzer Tezler
- COVID-19 pandemisinin sağlık çalışanlarında ve toplum üzerinde yarattığı travma, stres, kaygı ve depresif belirtilerin çocukluk çağı travmaları ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship of trauma, stress, anxiety, depressive symptoms created by the COVID-19 pandemic on healthcare professionals and society and childhood trauma
HÜMEYRA ÖNER
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Psikolojiİstanbul Sabahattin Zaim ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATİMA ELİF ERGÜNEY OKUMUŞ
- Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve hastalıkları anabilim dalına ilk başvuruda bulunan majör depresif bozukluk tanılı hastalar ile yapılan kültürel formülasyon görüşme içeriklerinin niteliksel olarak değerlendirilmesi
Qualitative content analysis of cultural formulation interviews of patients diagnosed with major depressive disorder who first applied to the department of psychiatry of Dokuz Eylul University Faculty of Medicine
ALP ÇAĞATAY KANGAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriDokuz Eylül ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN CAN CİMİLLİ
- Major depresif bozukluk hastalarında serum S100B ve CD163 düzeylerinin kognitif fonksiyonlarla ilişkisi ve ssrı tedavisine bağlı olası değişimlerinin incelenmesi
The relationship between serum S100B and CD163 levels withcognitive functions and possible changes due to ssri therapy inmajor depressive disorders
AYDIN SİNAN APAYDIN
Doktora
Türkçe
2020
Eczacılık ve FarmakolojiGazi ÜniversitesiTıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜREYYA BARUN
- Hemodiyaliz hastalarında depresyona bilişsel yaklaşım
Cognitive approach to depression in hemodialysis patients
SÜEL KORAP
- Gebelik döneminde anksiyete ve depresif semptomları yordayan bilişsel çarpıtmalar
Cognitive bias predicting depressive and anxiety semptoms in pregnancy
KUMRU ŞENYAŞAR METERELLİYOZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
UZMAN MENEKŞE SILA YAZAR