Co-design approach to raise awareness: A case on fertility
Ortak tasarım yaklaşımı ile farkındalık artırımı: Doğurganlık üzerine bir çalışma
- Tez No: 683204
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ DENİZ LEBLEBİCİ BAŞAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Endüstri Ürünleri Tasarımı, Industrial Design
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Endüstriyel Tasarım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Endüstriyel Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 133
Özet
Pek çok toplum tabu konulardan etkilendiğinden ve her toplum onları kendi tarzında özümsediğinden, insanların tabu bir konudaki inanç ve davranışlarını değiştirmek zor olabilir. Dünya genelindeki doğurganlık hızının düşmesiyle etkisi artan nüfus yaşlanması bağlamında doğurganlık ertelenmesi eğilimi de tabu nitelikli konular arasında yer almaktadır. Artan eğitim düzeyi, kariyer hedefleri veya ekonomik kaygılardan dolayı doğurganlık ertelenmekte ve sadece eşlerden oluşan çekirdek aile yapısı artmaktadır. Çocuk doğurmayı geciktirmek kişisel bir seçimdir; ancak yaşlanmaya bağlı oluşan doğurganlık potansiyelinin düşmesiyle çocuk sahibi olma ihtimali azalmaktadır. İleri yaş ile olası doğum sırasındaki sağlık problemleri artabiliyor veya insanlar karar değiştirip çocuk sahibi olmak istese dahi çocuk sahibi olamayabiliyor. Kişisel karşılaşılan sorunların dışında, toplumun doğurganlık hızı düşüşü nüfusun yenilenme hızını geriletmekle birlikte ilerleyen sağlık teknolojisi, yaşam sürelerinin artması ve doğum oranlarının düşmesi ile genç nüfusun azalıp yaşlı nüfusunun artması toplumlar için ekonomik ve sosyal olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Tüm bunlarla beraber her insanın kendi doğurganlık potansiyeli yani üreme sağlığı hakkında bilgi sahibi olması, kendi istekleri doğrultusunda bilinçli kararlar almasına olanak sağlamaktadır. Doğurganlık konusuyla ilgili bir diğer önemli durum ise çoğu insanın üreme sağlığı hakkında yeterli veya doğru bilgiye sahip olmamasıdır, özellikle eğitimli insanlarda dahi bu bilgiler yetersizdir. Tabulara dayalı, sosyal bağlamı nedeniyle doğurganlık ve üreme sağlığı çoğu ülkede olduğu gibi ülkemizde de bu durumdan kaynaklı yanlış veya eksik bilgilerle iç içedir. Bu doğrultuda tasarım yoluyla farkındalık yaratmak ve davranış değişikliği için zemin hazırlamak istendiğinde, bu çalışmanın ortak tasarım ve katılımcı yaklaşım çerçevesinde olması faydalı olacaktır. Son yıllarda da endüstriyel tasarımcıların sosyal konularda aktif bir şekilde yer aldığı görülmektedir. Tasarımcıların rolü önceden sadece işlev ve biçimi önemseyen problem çözücüler olarak görülmekteydi. Döneminin teknolojisi ile somut ürünler yapan tasarımcılar rolünden, zaman geçtikçe kullanıcı deneyimini veya sürdürülebilirliği dikkate alan tasarımcılar rolüne bürünmeye başladılar. Daha fazla insan odaklı, sosyal ve etik konuları da göz ardı etmeyen ve bu alanlardaki problemlerle ilgilenmeye başlayan bir rol ile tasarımcılar günümüzde aktif olarak bulunmaktadır. Bu problemlerle ilgilenirken sürece hem başka disiplinlerden meslek gruplarını dâhil ederken hem de problemin doğrudan ya da dolaylı muhataplarıyla çalışmaya özen göstermektedir. Bu tez çalışmasında da tabu konular gibi konuşulmayan, toplum tarafından hassas olarak nitelendirilen konularda yaşanılan sorunları ele alırken tek başına çalışmak yerine paydaşların olduğu, çoğulcu bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı herhangi bir tabu konusunda tasarlanmamış bilgi materyaline kıyasla tasarlanmış bilgi materyalinin nasıl farkındalık yaratabileceğini ve davranış değişikliğini nasıl teşvik edebileceğini araştırmaktır. Ayrıca tabu konularda farkındalık yaratmak isteyen ve devamında davranış değişikliği hedefleyen araştırmacılara örnek alabilecekleri bir tasarım metodolojisi oluşturmaktır. Tabu konulardan ise kadın doğurganlığını bir problem alanı olarak inceleyip araştırmayı belirli bir metodolojik yaklaşımla bu örnek üzerinde yapmıştır. Bu çalışma, metodoloji olarak ise karma yöntem yaklaşımını benimsemiştir. İlk olarak, doğurganlık farkındalığı, katılımcı tasarım ve davranış değişikliği gibi kilit alanlarda kapsamlı bir literatür taraması yapılmıştır. Çalışma konusunun disiplinler arası doğası gereği psikoloji ve biyoloji konularının da bu tasarım araştırması çalışmasında yer almasına olanak vermiştir. Literatür doğrultusunda deneyin tasarımı, ön anketler, uzman görüşmeleri, ortak tasarım çalıştayı ve veri analizlerinden oluşmaktadır. Literatürün işaret ettiği gibi, doğurganlık sorunları çoğunlukla eğitimli insanların, özellikle de ilk çocuklarına sahip olmayı erteleyen insanların karşılaştığı bir durumdur. Bu yüzden seçilen katılımcı grubu 18-45 yaş arası eğitimli kişilerden oluşmuştur. İlk olarak 18-45 yaş aralığında, 106'sı e-posta adresini paylaşan toplamda 153 katılımcı ile ön anket tamamlanmıştır. Ön anketten elde edilen ilk bulgular, literatürle uyumlu olarak, eğitimli kişilerin bile doğurganlıkları hakkında yetersiz bilgiye sahip olduğunu göstermiştir. Ön anketin ardından, içgörü elde etmek ve bilinmeyen, dışarıdan baktığınızda hemen farkedilmeyecek gerçekleri keşfetmek için dört uzman ile ayrı ayrı düzenlenen yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Bu uzmanlardan üçü embriyolog, biri de hasta ilişkileri uzmanı göreviyle bir tüp bebek kliniğinde çalışmaktaydılar. Hem üreme sağlığı hakkında bilgi edinirken hem de teknolojinin güncel durumu hakkında teknik bilgiler elde edilmiştir. Bunların yanı sıra, kliniği arayan kişilerin ve hastaların ruh halleri, yalnız mı birileriyle mi geldikleri, tavırları ve karşılaştıkları duruma karşı tepkileri uzmanlar tarafından özetlenmiştir. Uzman görüşmelerinden sonra ise ortak tasarım çalıştayı düzenlenmiştir. Bu çalıştayda, davranış değişikliği modelinin doğurganlık potansiyeline ilişkin temel özelliklerini keşfetmesi için on iki paydaşla hem empati haritalama hem de beyin fırtınası oturumları düzenlenmiştir. Bu oturumlarda hem doktor ve embriyolog gibi sağlık alanından uzmanlar hem de daha önce doğurganlık sorunları ile karşılaşmış ve tüp bebek yöntemi ile gebe kalan bir katılımcı katılmıştır. Bu ortak tasarım oturumları sonucunda elde edilen veriler ile davranış değişikliği modeli temelinde motivasyon, yapılabilirlik ve tetikleme başlıkları için uygun faktörler tespit edilmiştir. Bu üç başlık çerçevesinde insanlara yaşlanma sürecini hatırlatarak, doğurganlık potansiyellerini nasıl öğreneceklerini açıklayarak ve motive etmek için korku uyandıran bir video tasarlanmıştır. Bu tasarlanan video, izleyen katılımcılara doğurganlık potansiyeli hakkında bilgilendirme yaparken, bu video haricinde katılımcıları bilgilendirecek bir materyal daha hazırlanmıştır. Bu materyal ise aynı bilgilerle, kısa bir metin halinde katılımcıları doğurganlık potansiyeli hakkında bilgilendirmek için hazırlanmıştır. Araştırmanın devamında ikincil ankete katılmak için gönüllü olan katılımcılar iki gruba ayrılarak, deney grubuna korku uyandıran bir video ile bilgi verilirken, kontrol grubuna ise kısa bir metin ile bilgi verilmiştir. Video ile bilgilendirilen katılımcıların metin ile bilgilendirilenlere kıyasla doğurganlıkları konusunda farkındalık kazanıp kazanmadıklarını belirlemek için karşılaştırmaya dayalı bir analiz yapılmıştır. Bulgular, her iki grubun da bilgi edindiğini göstermiştir; ancak video ile bilgilendirilenlerin, metinle bilgilendirilenlere göre doğurganlık farkındalığı önemli ölçüde artmıştır. Bu artan farkındalık, doğurganlık konularında davranış değişikliğinin ilk adımı olarak kabul edilebilir. Video ile bilgilendirilen grubun katılımcılarının neredeyse tamamı, ilk sıralamalarının aksine en önemli faktörlerden olan“yumurtalık rezervi”sıralamasını en önemli olarak değiştirirken, metinle bilgilendirilen grubun sadece yarısı en önemli faktör olarak derecelendirmiştir. Ayrıca, videoyla bilgilendirilmiş grup, anket öncesi ve sonrası yanıtları arasındaki karşılaştırmalı analize göre doğru-yanlış sorusunda“doğru önerme”seçimlerini yaklaşık %70 oranında artırmış ve“yanlış önerme”seçimini %45 oranında azaltmıştır. Sonuç olarak, bu çalışma, doğurganlık konusu örneği üzerinden tabu bir konuda farkındalık yaratma ve davranış değişikliğini teşvik etmede tasarlanmış bir materyalin, tasarlanmamış bir materyalden daha etkili olduğunu göstermiştir. Bu tez, ortak tasarım yaklaşımıyla tasarlanan bir materyalin tabu konularda nasıl farkındalık yaratabileceğini ve davranış değişikliğini nasıl teşvik edebileceğini inceleyerek literatüre katkı sağlayan öncü çalışmalardan biri olarak kabul edilebilir. Bu tez çalışmasında, tabu konular hakkında farkındalık yaratmak ve devamında davranış değişikliği amaçlayan tasarımcıların kendi çalışmalarını kurgulayabilmeleri için örnek alabileceği bir tasarım yöntemi sunulmuştur. Bu tez çalışması temel alınarak, tasarım sürecine karar alıcı kişi veya kurumların dâhil edilmesi ile daha büyük ölçekte bir çalışma düzenlenebilir. Ayrıca, çalışmanın gerçekleştiği dönemde Coranavirüs pandemisinin meydana gelmesi ve yaşam şartlarını değiştirmesi sebebiyle tez çalışmasının planı etkilenmiştir. Pandemi önlemleri örneklem büyüklüğünün azalmasına sebep olmuş ve tüm toplantılar çevrimiçi olarak gerçekleştirilmiştir. Tezin zaman çizelgesinin de kısa olması göz önüne alındığında uzun süreli gözlemler yapmak için fırsat olmadığından davranış değişikliği sosyal etki analizleri yapılamamıştır.
Özet (Çeviri)
Since many societies are affected by taboo topics and every society absorbs them in its own way, changing people's beliefs and behaviors on a taboo topic can be challenging. Fertility, as a taboo issue, has been a hot topic for a long time because there is a trend to delay childbearing in most countries, notably among higher educated individuals. Delaying childbearing is a personal choice; however, it should be taken consciously considering its consequences as aging related social issues. Most people lack sufficient or accurate information about their reproductive health. Due to the social context based on taboos, when behavioral change is desired through design, it should be within the framework of co-design and participatory approach. Therefore, the current study took women's fertility as a case and aimed to explore how designed material may create awareness and encourage behavior change compared to underdesigned material on a taboo topic. A mixed method approach was taken as methodology. First, an extensive literature review was held on the key areas including fertility awareness, participatory design, and behavior change. The interdisciplinary nature of the study area enabled design, psychology, and medical subjects to merge in this design research study. In the light of the literature, the design of the experiment consisted of pre-post surveys, expert interviews, a co-design workshop, and data analyses. The career goals-associated delayed childbearing among higher educated individuals may occur fertility problems. The selected participant group was higher educated Turkish university students and academicians aging between 18 to 45 years. Firstly, the pre-survey was completed with 153 participants, 106 of whom gave their e-mail addresses to attend the post-survey. The first findings from the pre-survey showed that even highly educated people had insufficient knowledge about their fertility, which is in line with literature. After the pre-survey, expert interviews were conducted with four experts to get insights and discover unknown facts. In the co-design workshop, both empathy mapping and brainstorming sessions were organized with twelve shareholders to explore the main features of the behavioral change model in regard to fertility potential. With these co-design sessions, a fear-inducing video was designed to motivate people by reminding them of the aging process and describing how to learn their fertility potential. The experimental group was informed with a fear-inducing video and the control group was informed with a brief-text at the beginning of the post-survey. A comparison-based analysis was performed to determine whether the video-informed participants gained awareness on their fertility or not compared to text-informed ones. The findings showed that both groups gained information; however, fertility awareness of the video-informed ones increased significantly as compared to the text-informed ones. This increased awareness can be considered the first step of the behavior change on fertility issues. While almost all of the participants of the video-informed group changed their ranking of the most important factor as“ovarian reserve”contrary to their initial rankings, only half of the text-informed group ranked it as the most important. Furthermore, the video-informed group increased their true statement selections by about 70% and decreased false statement selection by 45% according to comparative analysis between their pre- and post-survey responses. In conclusion, this study showed that a designed material was more effective than an underdesigned material in creating awareness and encouraging behavior change on a taboo topic in the case of fertility. While raising awareness and encouraging behavior change, this study embraced a shift from a“designing for them”approach to a“designing with them”approach. Taken all together, this thesis can be considered as one of the first studies to contribute to the literature by studying how a designed material can create awareness and encourage behavior change on taboo topics through a co-design approach. Nevertheless, there were some limitations during the study. The Coronavirus pandemic affected the study plan and decreased the sample size of the participants. All meetings were conducted online because of the pandemic. Also, long-term observation and social impact assessment could not be performed because of the short time schedule of thesis.
Benzer Tezler
- Endüstri ürünleri tasarımı lisans eğitiminde ortak tasarım yaklaşımı uygulaması
Co-design practice in undergraduate industrial design education
ZEYNEP YALMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Endüstri Ürünleri TasarımıGazi ÜniversitesiEndüstri Ürünleri Tasarımı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN GÜÇLÜ YAVUZCAN
- Biyolojik sistemlerden esinlenilmiş, atımlı jet itme sistemine sahip bir su altı aracının kavramsal dizaynı ve itme veriminin sayısal değerlendirmesi
Conceptual design of a biologically inspired pulsed-jet underwater vehicle and numerical evaluation of propulsive efficiency
MUSTAFA KEMAL ÖZALP
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Gemi Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiGemi ve Deniz Teknoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDİ KÜKNER
- Akustik yüzey dalga esasına dayanan filtrlerin analizi, tasarımı ve GSM sistemindeki uygulamaları
Analysis and design of saw filter and saw filter applications in GSM
H.CEMİL KARAGÜZEL
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiElektronik ve Haberleşme Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERGÜL AKÇAKAYA
- Toplam kalite özdeğerlendirme modelinin satış fonksiyonlarına uygulanması
Başlık çevirisi yok
ATİK KULAKLI
- Avrupa Topluluğu Hukukunun üye devletlerinin hukuk düzenlerinde etkili biçimde uygulanmasında yargının rolü bireysel haklar
Effective enforcement of community law in the legal orders of the member states, role of the judiciary and individuals rights
SANEM BAYKAL
Doktora
Türkçe
2001
EkonomiAnkara ÜniversitesiAvrupa Topluluğu Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MAHMUT TUĞRUL ARAT