Geri Dön

Transition from temporary to permanent habitation: a qualitative exploration of socio-spatial practices in Silivri caravan park

Geçicilikten kalıcılığa doğru bir süreç: Silivri karavan parkı yerleşimcilerinin sosyo-mekansal pratikleri üzerine nitel bir araştırma

  1. Tez No: 684072
  2. Yazar: İDİL AKKUZU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET EMİN ŞALGAMCIOĞLU, DR. ÖĞR. ÜYESİ BERRAK KARACA ŞALGAMCIOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 181

Özet

Karavan parkları ve kamp alanları, insanoğlunun arzu ettiği yaşam tarzı doğrultusunda ''yerleşme'' eğiliminin kanıtıdır. Silivri karavan parkına adım atıldığı anda bu durum gözler önüne serilir. Geçici kullanımları barındırmak üzere kurulmuş olan karavan parkı ''kalıcı'' bir yerleşim alanına dönüşmüştür. Çalışmanın amacı, ''geçici''den ''kalıcı''ya doğru olan bu dönüşümün arkasındaki süreci keşfetmektir. Karavan parkları ve kamp alanlarında sürdürülen yaşantı, ortak kullanım alanlarıyla iç içedir. Günlük yaşam rutinleri arasında yer alan ortak alanlara gidiş geliş hareketi, kullanıcılar arasında gerçekleşebilecek karşılaşmaları tetikler. Bu anlamda düşünüldüğünde karavan parkı ve kamp alanlarındaki yaşam, bireysellikten oldukça uzaktır. Kuruluş amacı itibariyle mobil karavan ve çadırların durak noktası olan Silivri karavan parkında ortak kullanımlı mekanların varlığı sosyal ilişkilerin gelişmesine zemin hazırlar. Kalıcılığa doğru gerçekleşen süreçte ''sıradan insanın'' mekân üretimi de bu anlamda sosyal ilişkilere bağlıdır. ''Yer kurma'' (place-making) pratikleri, arzu edilen mahremiyet seviyeleri doğrultusunda gerçekleşir. Çalışma, Silivri karavan parkının ''kalıcı'' yerleşim alanına dönüşüm sürecinde, bireylerin mekân üretim pratiklerini sosyal ilişkiler bağlamında değerlendirmeyi amaç edinir. ''Mekân'' ve ''zaman'' kavramlarının mekân-zamansal bağlamda tekrar değerlendirilmesi, çağdaş bir tanımlama yapılmasını gerektirir. Mutlak mekân ve zaman anlayışından uzaklaşarak göreceli mekân-zaman anlayışını benimsemek mekân-zaman arasındaki ikililiği ortadan kaldırır. Bununla beraber öznenin mekân-zamandaki varlığı önem kazanır. Araştırmanın her adımında bu görüş referans alınmıştır. Literatür taraması ve metodolojik yaklaşımlar, ''sıradan insanın'' mekân-zamanı yaratma süreçlerine odaklanır. Bunun da ötesinde, saha çalışması sırasında araştırmacının mekân-zamandaki varlığı dikkate alınmıştır. Bulgular ve tartışma süresince, genellemelerden kaçınılarak katılımcıların ve araştırmacının bireysel deneyimleri doğrultusunda ulaşılan sonuçlara odaklanılmıştır. Silivri karavan parkında geçicilikten kalıcılığa doğru gerçekleşen yerleşim süreci, kavramsal olarak iki ana yaklaşım çerçevesinde irdelenmiştir: ''mekân-zamansal bağlam'' (spatio-temporal context) ve ''sosyo-mekansal pratikler'' (socio-spatial practices). ''Mekân'' ve ''yer'' tanımlamalarındaki ikililik, zaman ve mobilite kavramlarının denkleme dahil edilmesiyle ortadan kalkar. Öznenin mekân-zaman içerisindeki varlığı, bunun da ötesinde, mekân-zamanı yaratıcı eylemleri ''mekân'', ''zaman'' ve ''yer'' tanımlamalarının zeminini oluşturur. Zamanın ''yer'' üzerinden okunabilmesi, hareket ve mobilite kavramlarının geçicilik-kalıcılık tanımlamalarını açığa çıkarmasıyla sağlanır. Mekân-zamanda gerçekleşen sosyal ilişkiler, geçicilik üzerinden ''yer''in üretimini sağlar. Yerleşim alanı, mekânsal olan ile sosyal olanın iç içe geçtiği sosyo-mekânsal bir oluşumdur. Sosyal ilişkiler, mekân üretim pratikleriyle anlam kazanır ve yeniden üretilir. Yerleşim alanının geçicilik bağlamında ele alınabilmesi, göçer toplulukların mobil yaşantılarının irdelenmesini gerektirir. Değişken müddetli hareketlilik, mevsimsel göçlerin yanı sıra, daha sık veya daha nadir gerçekleşebilir. Benzer şekilde mobil konutlar hareketlilik fikrine meydan okuyacak şekilde, taşındığı ''yer''de göreceli uzun müddet boyunca varlığını sürdürür. Her iki örnekte üzerinde durulması gereken temel nokta, fiziksel olarak yer değiştirmenin ötesinde, ''hareket edebilme'' yetisini barındırmaktır. Hava koşullarından korunma, ek alan ihtiyacı, sınırların işaretlenmesi gibi pratikler özellikle karavan parkları gibi mobil bir yerleşim alanında kullanıcılar arasında gerçekleşen ilişkileri mekâna yansıtır. Bu dönüşüm, daha kalıcı bir yerleşime doğru bir geçişi gösterebilirken, ''hareket edebilme'' yetisine sahip olmanın, yer yapma pratiklerini etkileyeceği tahmin edilebilir. Gündelik yaşam ve mekân üretimi, sosyal ilişkiler doğrultusunda inşa edilen mekân anlayışıyla doğrudan ilişkilidir. Mekânın ''yer''e dönüşümü, öznelerin günlük hareketi ile gerçekleşir. Karşılaşmalar, mekân-zamanda gerçekleşen ritüellere bağlı hareketlilikten doğar. Bu nedenle, bir yerleşim yerinde hareket ağları önem kazanır. Öznenin mekân-zamanda, varmak istediği noktaya göre pozisyonu, gerçekleşen hareketin belirleyicisidir. Harekete eşlik eden görme eylemi, öznenin çevresiyle görsel iletişim kurmasını ve karşılaşma eyleminin gerçekleşmesini sağlar. Komşuluk ilişkilerinde iletişimin gerçekleşebilmesi için en önemli faktörlerden biri görünebilirliktir. Günlük yaşamda gerçekleştirilen sosyo-mekânsal pratikler, karşılaşmalar ve etkileşimler, bireylerin birbirleriyle sosyalleşme tercihlerine göre belirlenir. Psiko-sosyal alan (territory), öznelerin birbirlerinin varlığını ve mekân-zamandaki konumlarını fark etmelerini sağlayarak etkileşime doğru bir adım oluşturur. Öznenin mekân-zamandaki tekrarlı hareketi, mekânın üretimi üzerinden psiko-sosyal alanları oluşturur. Yerleşim yeri bağlamında ele alındığında, düzenli olarak kullanılan mekanlar arasında gerçekleşen hareket, psiko-sosyal alan oluşumuyla bağdaşan ''yaşam menzili (home range)'' kavramı ile açıklanabilir. Bununla birlikte, kişilerarası iletişim, yapılı çevrenin belirli mesafeler çerçevesinde düzenlenmesine bağlıdır. Mesafelerin düzenlenmesi, psiko-sosyal bir davranış olan sınır oluşturma ile sağlanır. Psiko-sosyal alanlar, ''sıradan insanın'' yer kurma pratiklerinin izleri taşır. Sınır yaratma mekanizmalarına benzer şekilde kişiselleştirme, özne ile sosyal çevre arasındaki ilişkiyi düzenler. Gündelik yaşamda yer kurma pratikleri aracılığıyla kendini ifade etmenin bir yolu kişiselleştirmedir. Bununla beraber kişiselleştirme, yerleşim alanı ve yakın çevresinin görünümünün önemsediğine dair bir göstergedir. Buna göre temizlik ve bakım rutinleri, psiko-sosyal bir alanın varlığını ima eden bir diğer eylem grubudur. Sonuç olarak, psiko-sosyal alan, kişiselleştirme ve bununla bağlantılı olan temizlik-bakım rutinleri, sosyal ilişkilerle inşa edilen ''yer'' üretimine örnektir. İnsanlar, kişisel arzu ve ihtiyaçlarını karşılayan mekanlarda mesken tutma eğilimindedir. Diğer yerleşim alanlarıyla karşılaştırıldığında, karavan parkları doğası gereği ortak kullanımlı alanlara bağlıdır ve bu durum çoğunlukla kullanıcılar arasındaki sosyal ilişkilerin gelişmesinde itici bir güç olur. ''Geçici''den ''kalıcı''ya geçiş süreci hem karavanın hem de çevresinin mekânsal dönüşümü ile sonuçlanır. Dolayısıyla, karavan parkı bağlamında gerçekleşen mekân üretim pratiklerini anlamak, ''geçicilik'' ve ''kalıcılık'' çerçevesinde bir değerlendirmeyi gerektirir. Karavan parklarının kalıcı pratikleri barındırma dereceleri, aynı zamanda alanın ''yer''e bağlılık ilişkisini belirler. Bu duruma ek olarak, ''geçici''den ''kalıcı''ya geçiş sürecinde mekânsal dönüşüm, kullanıcılar arasındaki sosyal ilişkilere derinden bağlıdır. Örneğin, mekanların karakteri, mahremiyet ihtiyacına paralel olarak gelişir. Karavan parkları üzerine gerçekleştirilen önceki araştırmalar, bu alanların Avustralya ve İspanya'da ''kalıcı'' bir yerleşim olarak kullanıldığını göstermiştir. Türkiye'de çoğunlukla geçici ve turistik kullanımları barındıran karavan ve kamp alanlarının yanı sıra ''kalıcı'' yerleşime dönüşmüş örneklere de rastlanmıştır. İstanbul'da yer alan Ataköy Mocamp ve Çiroz Kamping, bir dönem kalıcı karavan alanları olarak kullanılmış olup günümüzde varlığını sürdürememiştir. Tezin alan çalışmasının gerçekleştiği Silivri karavan parkı ise, ''geçici''den ''kalıcı''ya doğru bir yerleşim sürecini barındıran, Türkiye içerisinde tespit edilen ve varlığını koruyabilmiş nadir örneklerdendir. Bununla beraber, literatürde karavan parkı bağlamında ''geçici''den ''kalıcı''ya doğru bir yerleşim sürecini ele alan sayılı çalışma bulunmasına karşın Türkiye yazınında bu konu yer almamaktadır. Gerçekleştirilen çalışmada kullanılan yöntemler, bu durum göz önünde bulundurularak belirlenmiştir. Öznenin mekân-zamandaki günlük rutinlerini, karşılaşmalarını ve mekân üretim pratiklerini anlamak, gerçekleşen mekânsal dönüşüme büyük ölçüde ışık tutar. Bu doğrultuda, Silivri karavan parkında yürütülen alan çalışması tezin ana eksenini oluşturur. Gerçekleştirilen alan çalışmasında özneler, eylemler ve bağlama odaklanılmıştır. Silivri karavan parkı kullanıcıları, kapalı bir topluluk oluşturduğundan, amaçlı örneklem (purposeful sampling) yöntemiyle 10 katılımcı belirlenmiş ve görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Önceden belirlenen konular: katılımcıların karavan parkına yerleşme sürecini, günlük rutinlerini ve diğer kullanıcılar ile sosyal ilişkilerini kapsamaktadır. Görüşmelerin yapılandırılmaması, katılımcıların yönlendirmelerini olanaklı kılarak araştırmacının belirlediği konuların da ötesinde bulgular elde edilmesiyle sonuçlanmıştır. Metodolojik yaklaşımlar, araştırmacının mekân-zamandaki varlığını göz önünde bulundurmuştur. Bu bağlamda araştırmacı, alan çalışması süresince bir ''günlük'' (daily log) tutmuştur. Bu sayede araştırmacının alandaki varlığı, eylemleri, etkileşimleri, yapılandırılmamış gözlemleri, veri toplama zamanları ve teknikleri adım adım takip edilebilir. Benzer bir yaklaşım, katılımcı gözlem yöntemi kullanılarak da gerçekleştirilmiştir. Silivri karavan parkında ''geçici''den ''kalıcı''ya doğru bir yerleşim sürecinin kullanıcılar arasında gerçekleşen sosyal ilişkiler bağlamında irdelenmesi, çalışmanın özgün amacını oluşturmaktadır. Mevcut teoriler, fenomeni anlama ve açıklama konusunda yetersiz kalmıştır. Temellendirilmiş kuram yöntemi (grounded theory method), veriden teoriye doğru geri giden bir süreç ile, yürütülen araştırmanın yeni perspektifler yaratma gayesini karşılamıştır. Alan çalışması kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler, katılımcı gözlem ve araştırmacı tarafından tutulan günlükten elde edilen veriler, temellendirilmiş kuram kapsamında kodlamaya tabi tutulmuştur. Açık, eksen ve seçici (open, axial and selective) kodlama neticesinde temalar, kategoriler ve alt kategoriler elde edilmiştir. Bulgular bölümünde, temalar altında yer alan kategoriler ve alt kategoriler tek tek incelenmiştir. Bu bölümde araştırmacı, verilere yorum katmadan derlemeyi amaçlamıştır. Seçici kodlama ile ortaya çıkan ilk tema ''yerleşimin geçiciden kalıcıya doğru olan süreci'' olarak belirlenmiştir. Tema bağlamında, karavana inşa edilen ekler ve karavan birimlerinin birbirine olan yakınlığına dair oluşan iki kategori veriler ışığında sunulmuştur. Seçici kodlama ile ortaya çıkan ikinci tema ''yaşam tarzı tercihi olarak sosyalleşme'' olarak belirlenmiştir. Tema bağlamında, karavan parkı içerisinde gerçekleşen karşılaşmaların, üretilen mekanların karakterinin ve karavan birimi çevresinde açık alanda gerçekleşen eylemlerin, doğurduğu sosyal ilişkiler veriler ışığında sunulmuştur. Bulguların yorumlanması ve tartışılması, temellendirilmiş kuramdan ortaya çıkan iki tema çerçevesinde gerçekleşmiştir. İlk tema, kavramsal olarak yeniden ele alınarak ''kullanıcıların yerleşim süreci: geçiciden kalıcıya doğru dönüşüm'' başlığıyla, ikinci tema ise ''kullanıcıların sosyo-mekânsal pratikleri: mobil bir yaşam tarzının kesitleri'' başlığıyla tezin ortaya koyduğu tartışmanın iki temel eksenini oluşturur. Gerçekleştirilen görüşmelerde karavan parkının 25 yılı aşkındır kullanıcısı olan katılımcıların (Grup 1), son 6 yıl içerisinde alana taşınmış olan katılımcılardan (Grup 2) farklı bir yerleşim süreci tasvir ettiği anlaşılmıştır. Grup 1, geçiciden kalıcıya doğru olan yerleşiminde karavana inşa edilen ekler konusunda karavan parkı yönetimi ile çekişmeli bir süreç yaşamıştır. Karavan parkı, kurulduğu yıl itibariyle uzun süre geçici ve mevsimsel kullanımlara olanak tanımıştır. Alanda kalıcılığı yakalama arzusu olan Grup 1 kullanıcıları, uzun yılları kapsayan bir süreç ve yönetimle gerçekleştirilen uzlaşmalar ile alanda kalıcı olabilmiştir. Grup 2 kullanıcılarına ise, alana yerleşmeleriyle eşzamanlı olarak yönetim tarafından karavana ek inşa etme olanağı tanınmıştır. Karavan parkında ''kalıcılık'', mekân-zamanda lineer bir artış göstermemiş olup, ilk yıllar yavaş ilerlemiş, son 6 yıl içerisinde ivme kazanmıştır. Karavana inşa edilen ekler, zaman içerisinde karavan parkında mekânsal ve kullanıcı hareketliliği bağlamında değişime yol açmıştır. Grup 1 kullanıcıları yönetimle gerçekleştirdikleri uzlaşmalar çerçevesinde ilk olarak hava koşullarından korunma maksadıyla sabit bir tente ile birimlerini genişletmeye başlamıştır. Uzun yıllar içerisinde, kış bahçesi ve son olarak da tuvalet inşa etmişlerdir. Grup 2 kullanıcıları ise birimin kısa sürede tamamlanması maksadıyla farklı bir inşa hiyerarşisi izler. Her inşa ile birim içerisinde kalan karavanın görünürlüğü azalır, karavan parkı ise ''geçici'' görünümünü yitirmeye başlar. Grup 1 ve Grup 2 kullanıcıları arasında ortaya çıkan bir diğer farklılık, karavan alanına yerleşimleri öncesinde sürdürdükleri yaşam tarzıdır. Grup 1 kullanıcıları, tatillerini ''karavancı'' veya ''kampçı'' olarak geçirirken Grup 2, karavan parkına yerleşebilmek için karavan satın almıştır. İki grup arasındaki yaşam tarzı farklılığı, birimlerin birbirine olan mesafeleri üzerinden mekân-zamanda kendini göstermiştir. Karavan birimine eklenen bireysel tuvalet, karavan parkı içerisindeki hareketliliği etkileyen önemli bir değişime yol açar. Birim ile ortak tuvalet arasında oluşan açık-hava koridoru, bireysel tuvalet inşasıyla birim içerisine hapsolarak kullanıcılar arasındaki karşılaşma ihtimalini zayıflatır. Bununla beraber, ortak alan kullanımının tamamen bittiğinden bahsedilemez. Tasarrufu minimuma indirmek ve sosyalleşmek gibi nedenlerden ötürü hala kullanılmaya devam eden ortak alanlar, gerek git-gel hareketi esnasında gerekse bu alanlarda bulunma süresince sosyal ilişkilerin oluşumunu tetikler. Rutinleşen git-gel hareketinin karşılaşmalara olanak vermesinde, birimlerin sirkülasyon alanlarına göre konumu önem kazanır. Karavanın ve karavan parkının mobil ve geçici doğası, alanda ortaya çıkan mekanların kompaktlığıyla sonuçlanmıştır. Karavana inşa edilen ekler ile oluşan birim, özünde mobil bir araç olan karavanın kompakt boyutuyla paralellik gösterir. Birimler arasında oluşan mekanlar ise, alanın geçici kökenlerinin bir yansımasıdır. Bu doğrultuda sahile bitişik birimlerde yaşayan kullanıcılar (Grup 1) yaşam alanlarını genişletme eğilimi göstermiştir. Kumsala yerleştirilen kişisel mobilyaların yanı sıra var olan piknik masalarının kişiselleştirilmesi, temizlik rutinlerinin birimin dışına taşması, yaşam alanının genişletilmesine örnek teşkil eder. Günlük rutinler, kumsala yerleştirilen hamak ve masalarda gerçekleşirken, kullanıcıların görünürlüğü artmıştır. Gerçekleştirilen çalışma, ''kalıcı'' bir yerleşim alanına dönüşen karavan parkı oluşumunun Türkiye bağlamında incelenmesi adına bir başlangıç noktası oluşturmuştur. Belirli sınırlılıklar çerçevesinde araştırma sorularına cevap aranan çalışmada, henüz cevaplanmayı bekleyen pek çok soru ve araştırma olanağı ortaya çıkmıştır.

Özet (Çeviri)

Caravan parks are the material testament to human being's tendency to settle down in pursuit of a desired lifestyle. As one steps into Silivri caravan park, this situation immediately reveals itself. The caravan park, which was established to accommodate ''temporary'' uses, has transformed into a ''permanent'' settlement. The aim of the study is to unveil the process behind this transition from a ''temporary'' to a ''permanent'' habitation. Life in a caravan park is dependent on communal spaces. Repetitive movement to and from shared facilities, which are among the routines of daily life, triggers encounters that may occur between inhabitants. Consequently, the existence of shared facilities in Silivri caravan park paves the way for the development of social relations. In line with the transition process towards permanence, space production of ''ordinary people'' are blended with social relations. Users have the freedom to shape the spaces according to their needs. The desired degrees of privacy can be achieved through individual place-making practices. The study aims to evaluate the space production practices of individuals through social relations that occur in the process of transition into a ''permanent'' settlement. The transition process from a temporary to a permanent habitation in Silivri caravan park has been conceptually examined within the framework of two main approaches: the caravan park as a ''spatio-temporal context'' and the occurrence of space production as ''socio-spatial practices''. Accordingly, moving away from an understanding of absolute space and time and adopting a view of relative space-time has revealed the potential of ordinary subjects as the creators of space-time. With the notions of movement and mobility revealing a discussion between ''temporality'' and ''permanence'', it has been possible to comprehend ''time'' through ''place''. Interpreting the daily routines, encounters and space production practices of subjects in space-time sheds light on the spatial transformation that takes place. In this direction, the field study conducted in Silivri caravan park constitutes the backbone of the thesis. Due to the caravan park inhabitants being a self-enclosed community, topical interviews were conducted with 10 participants determined through purposeful sampling. Predetermined topics included the inhabitant's process of settling in the caravan park, daily routines and social relations of participants. The topical questions have enabled the participants to guide the course of the interview, which has resulted in the procurement of data beyond what was specified. Methodological approaches have taken into account the presence of the researcher in space-time. During the field study, a daily log was kept in which the researcher recorded her experiences, encounters, and observations. Existing theories have been inadequate to understand and explain the process behind the transition from a temporary to a permanent settlement. Adopting a backward move from data to theory, grounded theory approach has met the purpose of the research by providing new perspectives. The data obtained from interviews, observations and the daily log was subjected to open, axial, and selective coding. In line with the grounded theory method, themes, categories, and sub-categories were formed. The first theme has been determined as ''transition of settlement from temporary to permanent'' which contained two categories concerning the construction of extensions to the caravan and the emergent proximity of the units. The second theme has been determined as ''socialization as a lifestyle preference'' which contained three categories that give rise to social relations: encountering as a result of repetitive movement to and from common spaces, characteristics of the produced spaces, and the practices concerning the extension of living space. The conducted research has generated a starting point for the investigation of a caravan park that has transformed into a ''permanent'' settlement in the context of Turkey. Within certain limitations, the study has sought answers to research questions, while many questions and research possibilities appeared that are waiting to be answered.

Benzer Tezler

  1. Düzce'deki Kuzey Kafkas (Çerkeş) evleri

    Notrhern Caucasian houses in Düzce

    FERDA AKSAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Bina Bilgisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERHAN YÜREKLİ

  2. İstanbul-Beyoğlu Büyük Zarifi Apartmanı restorasyon projesi

    Istanbul–Beyoglu Grand Zarifi Apartment restoration project

    İREM İPEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YEGAN KAHYA SAYAR

  3. Essays in applied econometrics

    Başlık çevirisi yok

    RIFAT OZAN ŞENTÜRK

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    EkonometriThe University of Texas at Austin

    DR. STEPHEN TREJO

  4. Ordu ili Altınordu ve Perşembe ilçesi örnekleriyle Osmanlı mezar taşları

    Ottoman tombstones with examples from Altınordu and Perşembe district in Ordu province

    HALİME ÖZLEM ÇABUK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Sanat TarihiOrdu Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVİNÇ EREN

  5. Hollanda'daki Türklerde siyasal katılma

    Political participation of Turks in Netherlands

    TUBA YILDIZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    SosyolojiGazi Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDAL AKSOY