Sol torakoabdominal delici-kesici alet yaralanmalarında manyetik rezonans görüntülemenin diyafragma yaralanması saptanmasındaki etkinliği
The efficiency of magnetic resonance imaging in detection of diaphragmatic injury in left thoracoabdominal penetrating injuries
- Tez No: 684431
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET İLHAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, İlk ve Acil Yardım, General Surgery, Emergency and First Aid
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Amaç Travmatik diafragma yaralanması genellikle torakoabdominal bölgenin penetran ve künt travmaları sonucu oluşmaktadır. Günümüzde artan delici-kesici alet yaralanmaları ve ateşli silah yaralanmaları sonrası diyafragma yaralanma insidansında artış görülmektedir. Travmatik diyafragma rüptürü başlangıçta sessiz seyredip semptom vermeyebilir. Geç dönemde diyafragmatik hasara bağlı oluşan laserasyondan herniye olan organlara bağlı semptomlar görülür. Bu semptomlar büyük ölçüde herniye olan mide veya bağırsakların etrangulasyon/strangulasyonu sonucu gelişir, bu da ölümcül seyredebilir. Bundan dolayı diyafragma yaralanmasının erken teşhisi ve onarılması hayati öneme sahiptir. Torakoabdominal penetran yaralanmalara bağlı organ herniasyonu daha çok sol taraflı yaralanmalarda görülür. Fakat sağ diyafragma yaralanmalarında karaciğer koruyucu rol oynadığı için herni görülme oranı düşüktür. Fizik muayene ile travmatik diyrafagma rüptürlerinin tanısını koymak zor bir durumdur. Acil şartlarda yapılan görüntülemelerde bariz diyafragma rüptürü bulguları (organ herniasyonu vs.) olmadığı sürece kesin tanı konulamaz. Ancak tanıda altın standart yöntem; tanısal amaçlı yapılan cerrahi eksplorasyondur. Çalışmamızın amacı, sol torakoabdominal delici-kesici alet yaralanmalarında diyafragma hasarını değerlendirmede Manyetik Rezonans Görüntülemenin(MR) etkinliğinin, bilgisayarlı tomografi(BT) ve altın standart olan diyagnostik laparoskopi/torakoskopiyi ile karşılaştırmaktır. Bunun sonucunda MR'ın duyarlılığı ve özgüllüğü yüksek görülürse cerrahi girişim oranları azalabilir. Bunun sonucunda negatif laparoskopi/torakoskopi oranlarını ve buna bağlı gelişecek komplikasyonları ve hastane yatış sürelerini azaltılabilir. Gereç ve Yöntem Kasım 2017 ile Aralık 2020 ayları arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakultesi Acil Cerrahi Birimine delici-kesici alet yaralanması şikayeti ile getirilen hastalar arasından sol torakoabdominal delici-kesici alet yaralanması olan hastalar seçildi. Acil ameliyat olan, herhangi bir nedenden dolayı MR çekilemeyen veya ameliyat edilemeyen hastalar çalışma dışı bırakıldı. Kliniğimizde sol torakoabdominal yaralanmalarına tanısal laparoskopi/torakoskopi yapılan hastaların, ameliyat öncesi MR ve BT görüntülemeleri cerrahi sonuçlarını bilmeyen radyolog tarafından retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların MR sonuçları cerrahi bulgular ve BT görüntüleri ile karşılaştırıldı. Bulgular Toplam 43 (41 erkek, yaş ortalaması 31, aralık 15-57) hasta çalışmaya dahil edildi. Fizik muayene bulgusu olarak en sık lateral yaralanma saptandı. Yapılan cerrahi girişimlerde 13 (%30) olguda diyafragma yaralanması tespit edildi. Diyafragma yaralanması tespit edilen olguların 11'ine (%84) laparaskopik, 2'ine (%15) torakoskopik tamir uygulandı. 14 (%32) olgunun MR görüntüsü diyafragma yaralanması ile uyumlu bulundu, bunlardan 1 tanesinde cerrahi girişim sırasında yaralanma izlenmedi. BT görüntüleri 13 (%30) hastada diyafragma yaralanması ile uyumlu bulundu, bunlardan 1'inde cerrahi girişim sırasında yaralanma görülmedi. Cerrahi eksplorasyonda diyafragma yaralanması saptanan 1 hastanın BT'si yalancı negatifti. Bu verilere göre MR'ın duyarlılığı %100, özgüllüğü %94, pozitif prediktif değer (PPV) %86, negatif prediktif değer (NPV) %100 olarak hesaplanmıştır. BT duyarlılığı %88, özgüllüğü %95 olarak izlendi. Ortalama hastanede kalış süresi tüm olgularda 6 gün (1-30) olarak gözlendi. Sonuç Çalışmamızda, diyafragma yaralanmalarının tespitinde MR'ın yüksek özgüllük ve duyarlılığa sahip olduğu görüldü. Diyafragma kasının değerlendirilmesi için MR'ın tek başına çekilmesi yeterlidir. Sadece MR'da diyafragma yaralanması pozitif veya şüpheli olan vakalara cerrahi girişim yapılarak negatif laparoskopi/torakoskopi sayısı azaltılabilir. Daha geniş vaka serileri ile yeni çalışmalar yapılarak sonuçlar desteklenmelidir.
Özet (Çeviri)
Aim Traumatic injuries of the diaphragm usually occur as a result of penetrating or blunt injury to the thoracoabdominal area. As a result of increased prevalence of stab and gunshot wounds, there is an increase in the incidence of diaphragm injuries. Traumatic diaphragm rupture can be asymptomatic in its early course. Later on, organ herniation through the lacerated diaphragm causes symptoms. These symptoms largely occur because of incarceration/strangulation of the herniated stomach or intestines, which is associated with mortality. Early diagnosis and repair of diaphragmatic injuries is of vital importance. Organ herniation due to penetrating thoracoabdominal injuries are mostly seen in left-sided injuries. In right-sided diaphragm injuries herniation is seen less commonly since liver plays a protective role. A traumatic diaphragmatic rupture is difficult to diagnose by physical examination alone. Unless an obvious finding exists (organ herniation etc.), a diagnosis is difficult to establish through imagings done in emergency settings alone . The gold standard in diagnosis is the diagnostic surgical exploration. The aim of our study is to compare the performance of Magnetic Resonance Imaging (MRI) in diagnosing diaphragm injuries in left-sided thoracoabdominal penetrating stab wounds, with Computed Tomography (CT) and the gold standard diagnostic laparoscopy/laparotomy. If the sensitivity and specificity of MRI is found to be high, the surgical intervention rates may decrease. As a result, rates of negative laparoscopy/laparotomy and related complications as well as hospital stay lengths may be lowered. Material and Methods Patients that presented to Istanbul Faculty of Medicine Emergency Surgery Department with left-sided thoracoabdominal penetrating stab wounds between November 2017 and December 2020 were selected. Those who required immediate surgery, did not have an MRI or could not be operated on were excluded from the study. The pre-operative MR and CT images of patients who went through diagnostic laparoscopy/laparotomy were retrospectively evaluated by a radiologist who have blinded to the surgical findings. The MRI findings were compared with the surgical and CT findings. Results A total of 43 patients (41 male, mean age 31, range 15-57) were included in the study. A lateral injury was the most common finding at physical examination. A diaphragmatic injury was confirmed in 13 (%30) patients during surgical exploration. 11 (%84) of the diaphragmatic injuries were repaired laparoscopically while 2 (%15) were repaired thoracoscopically. MRI images were found to be consistent with a diaphragmatic injury in 13 patients (32%), one of whom had no injury identified with surgical exploration. CT images were consistent with a diaphragmatic injury in 13 (%30) patients, one of whom had no injury visible during surgical exploration. One patient had a false negative CT scan while surgical exploration did identify a diphragmatic injury. According to these data, MRI had a sensitivity of 100%, specificity of 94%, positive predictive value (PPV) of 86% and a negative predictive value (NPV) of 100%. The CT scan had a sensitivity of 88% and specificity of 95%. Mean hospital stay length was 6 (range 1-30) days. Conclusion In this study, MRI was found to have a high specificity and sensitivity in detection of diaphragmatic injuries. MR imaging by itself was found to be adequate for the evaluation of the diaphragmatic muscle. The number of negative laparoscopy/laparotomies can be lowered by performing surgeries on cases where the MRI is positive or suspicious for diaphragmatic injury. These data need to be verified by larger case series.
Benzer Tezler
- Penetran ve künt travmalara bağlı diyafragma yaralanmalarında multidedektör bilgisayarlı tomografi bulgularının değerlendirilmesi
The evaluation of multi-dedector computed tomography findings in diaphragmatic i̇njuries related to penetrating and blunt trauma
MEHMET TURMAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Radyoloji ve Nükleer TıpDicle ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
DOÇ. DR. CİHAN AKGÜL ÖZMEN
- Aortik oklüzyona bağlı akciğer iskemi-reperfüzyon hasarını önlemede likopenin etkisi
The effect of lycopene on lung ischemia-reperfusion injury during total aortic occlusion
ERCÜMENT AYVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAfyon Kocatepe ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET ÇEKİRDEKÇİ
- 'Uzun süreli CPAP tedavisi alan Obstrüktif Uyku Apne Sendromlu hastalarda kalp hızı değişkenliğinin ve otonom sinir sistemi parametrelerinin değerlendirilmesi'
'The evaluation of autonomic nervous system parameters using heart rate variability analysis in obstructive sleep apnea patients following CPAP treatment'
BÜLENT ÖZLEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
KardiyolojiCelal Bayar ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ RIZA BİLGE
- Endovasküler aort replasmanında renal chımney uygulamalarının retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of renal chimney practice in endovascular aort replacement
AHMET DAYLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiEge ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMRAH OĞUZ
- Post-iskemik resirkülasyonda, spinal kord hasarını önlemek üzere hipotermik L-Karnitin ile izole aortik perfüzyon (Deneysel çalışma)
Başlık çevirisi yok
ÖMER TETİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiFırat ÜniversitesiGöğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı