Geri Dön

Writing of(f) hunger, life, and the self: Biopolitics and poetics of Nâzim Hikmet's hunger strike

Açlığı, yaşamı ve kendini yazma(ma)k: Nâzım Hikmet'in açlık grevinin biyopolitikası ve poetikası

  1. Tez No: 686334
  2. Yazar: EMRE KESER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CENGİZ KIRLI, DR. ÖĞR. ÜYESİ KUTLUĞHAN SOYUBOL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sosyoloji, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı, Sociology, History, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Boğaziçi Üniversitesi
  10. Enstitü: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 236

Özet

Bu tezde, Nâzım Hikmet'in 1950'deki açlık grevini odağa alarak, hâlihazırdaki Nâzım Hikmet imajı ve söylemini sorunsallaştırmaya çalışıyorum. Entelektüel tarih, eleştirel teori, siyasal ve toplumsal düşünce, edebiyat çalışmaları ve kültürel çalışmalar gibi farklı alanlardan faydalanarak, yaşamı ve düşüncesi üzerinde bütünleşik ve tekil bir otorite olarak kavranan modern yazar/insan kavramının bir eleştirisini yapmaya çalışıyorum. Açlık grevini biyopolitik bir eylem olarak ele alıyorum. Biyopolitikayı ise, ulus-devleti“toplumu savunma”işlevi üzerinden tanımlayan ve onu kesin bir şekilde insan yaşamıyla ilişkilendiren bir söylem olarak inceliyorum. Devletin dışında kaldığı söylenen alana seslenerek, açlık grevcisi bedenine uygulanan şiddetin ona devletin yaptığı bir şey olduğunu ve, böylece, devletin devleti şekillendiren biyopolitik normlardan saptığını göstermeye çalışır. Bu anlamda, bilinen siyasi ve edebi bir figür, Türkiyeli bir komünist ve modern bir yazar olarak Nâzım Hikmet'in, açlık grevcisine dönüştüğünde ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Bu olayın“Türkiye'nin dünya şairi”olarak Nâzım'ın yaşamı, Türkiye siyaseti ve sol siyasi pratikleri, ve modernite bağlamlarında önemi nedir? Bu açlık grevinin Nâzım Hikmet'in yazılarında sürekli kendisini ve yaşamını işleyen modern bir yazar olarak yaşamının bütününü açıklayabilecek bir kesit olduğunu göstermeye çalışıyorum. Bu anlamda, modern yazar ve modern devlet arasında bir analoji gözlemliyorum. Her ikisi de kendi kendini üreten ve belirli bir dışarısı ve onları izleyen gözlerle çevrelenmiş şeyler olarak inşa edilir. Tarihsel olarak da Batı siyasi söyleminde modern devlet ve modern bireyci kendilik birbirlerinin ardından modellenmiştir. Modern yazar ve modern devlet arasında bu provokatif benzerliği kurarak sorunsallaştırmayı amaçladığım şey Nâzım Hikmet'in kendini inşa ettiği (ve çoğunlukla eleştirellikten uzak Nâzım Hikmet çalışmalarının da sürdürdüğü) bu gibi içerisi-dışarısı, gözleyen-gözlenen gibi ikiliklerdir. Ama, bunu yaparken, aynı zamanda içerinin içeri olabilmek için her zaman dışarıya ihtiyaç duyduğunun ve dolayısıyla dışarının içeride olduğunun altını çiziyorum. Modern yazarı (na)mümkün kılan şey onu izleyen bu“dışarıdaki”gözlerdir. Bu imkân(sızlık)ın, Nâzım Hikmet'in kendisini yazmadığı bilinçdışı fragmanlarda, özellikle de onun geç dönem üslubunda bulunabileceğini tartışıyorum. Bu içkin dengesizliğin bizi hâlâ Nâzım Hikmet'te yeni imkânlar aramaya iten şey olduğunu göstermeye çalışıyorum, özellikle de insanın sebep olduğu ama artık insan-ötesi olan yıkımlarla damgalanmış çağımızda.

Özet (Çeviri)

In this thesis, focusing on his hunger strike in 1950, I try to problematize the present image of, and discourse on, Nâzım Hikmet. Drawing on a wide variety of fields including intellectual history, critical theory, social and political thought, and literary and cultural studies, I embark on a critique of the modern author/human as the unified and single authority over its life and thought. I examine hunger strike as a biopolitical resistance practice, considering biopolitics to be a modern discourse in which the nation-state is defined by its prime duty of“social defense”and is necessarily linked to the human life. Speaking to the spheres presumably lying outside the state, hunger striker suggests that the violence inflicted on her body is what the state does to her and, thus, that the state deviates from the biopolitical norms that define itself. In this sense, I try to understand what happens when Nâzım Hikmet, a renowned literary and political figure, a communist from Turkey, and a modern author, becomes a hunger striker. What is the significance of this event in the larger contexts of Nâzım's life as“Turkey's world poet,”of the Turkish politics, and of the modernity? I try to illustrate that Nâzım's hunger strike can be taken as a“synecdoche”of Nâzım's life as a modern author who inscribes and asserts himself in his writings vis-à-vis the others' gazes that watch him. It is in this sense I see an analogy between the modern author and the modern state, as both are constructed as self-generating entities with a definite outside and the gazes that monitor them. Historically, the modern state has been conceptualized closely following the model of the modern individualist self that owns itself and vice versa in the Western political discourse. It is these inside/outside, gaze/object binaries through which Nâzım Hikmet (and the overly positive existing Nâzım Hikmet scholarship) constructed himself that I aim to problematize in the thesis, by drawing a provocative similarity as well as a connection between the modern author and the modern state. Yet, while doing this, I underscore the fact that inside always needs outside to be able to become inside and, thus, outside is already in. What makes the modern author (im)possible, then, is the“outside”gazes that watch him. There are unconscious fragments of this (im)possibility where Nâzım Hikmet writes off himself, especially in what I term his late style. Thus, I try to show that it is this instability that might help us find still new possibilities in Nâzım Hikmet in an age marked by human-made catastrophes that are now beyond human.

Benzer Tezler

  1. Yazım kurallarına uygun yazılmamış türkçe metinleri makine çevirisi yöntemleriyle normalleştirme

    Normalizing non-canonical turkish texts using machine translation approaches

    TALHA ÇOLAKOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik Üniversitesi

    Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET CÜNEYD TANTUĞ

  2. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi'nde yer alan Yavuz Sultan Selim Divanı'nın tezyini açıdan değerlendirilmesi

    The evaluation of The Divan (collected poems) of Sultan Selim the stern in terms of their enriching taking place in the library of rare works of art at İstanbul University

    SEVDA SAÇAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    El SanatlarıSüleyman Demirel Üniversitesi

    Geleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. FİLİZ NURHAN ÖLMEZ

  3. Göreve dayalı öğretim tekniğinin öğrencilerin konuşma ve yazma becerilerini geliştirmedeki etkisi

    The effectiveness of task based instruction in improving students' writing and speaking skills

    TUĞBA CEYLAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Eğitim ve ÖğretimUfuk Üniversitesi

    İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NESLİHAN ÖZKAN