Geri Dön

ST segment yükselmesiz akut miyokard infarktüsü hastalarında koroner arter bypass cerrahisi öyküsü varlığının hastane içi tedavi yaklaşımı ve prognoz üzerine etkisi

The effect of the presence of a history of coronary artery bypass surgery on the in-hospital treatment approach and prognosis in patients with non-STsegment elevation acute myocardial infarction

  1. Tez No: 690013
  2. Yazar: GİZEM YÜKSEL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE EMRE
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: ST segment elevasyonsuz miyokard infarktüsü, koroner arter bypass cerrahisi, invaziv girişim, konservatif tedavi, prognoz, Non-ST segment elevation myocardial infarction, coronary artery bypass grafting, invasive treatment, conservative treatment, prognosis
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 94

Özet

Giriş: Koroner arter bypass cerrahisi (CABG) öyküsü, ST segment yükselmesiz miyokard infarktüslü (NSTEMI) hastalarda yüksek riskli bir grubu oluşturmaktadır. Ancak bu hastaların yer aldığı çalışmalar hem sınırlı hem de birbiriyle çelişen veriler içermektedir. Çalışmamızda NSTEMI'de CABG öyküsü varlığının hastane içi tedaviye ve uzun dönem kardiyovasküler klinik sonuçlara etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Metod: Çalışmaya Şubat-Aralık 2018 tarihleri arasında NSTEMI tanısı alarak yatış verilen 717 hasta (ortalama yaş 63.6 ± 14.1, %64'ü erkek) dahil edildi. Hastalar koroner arter bypass cerrahisi öyküsü olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılarak incelendi. Ayrıca CABG öyküsü olan hastalar, konservatif tedavi uygulanan ve koroner anjiyografi (± revaskülarizasyon) yapılanlar olarak değerlendirildi. Tüm hastaların median takip süresi 280 gün, koroner bypass cerrahisi öyküsü olan hastaların 214.5 gün saptandı. Majör istenmeyen kardiyak olay (MACE)ölüm, ölümcül olmayan miyokard infarktüsü (MI) ve iskemi kaynaklı revaskülarizasyon olarak belirlendi. Bulgular:Hastaların %15.4'ünde geçirilmiş CABG öyküsü olduğu görüldü. Bu hastalarda klinik ve laboratuvar bulguların daha kötü olduğu ve girişimsel işlemin daha az uygulandığı saptandı (p140 ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) ile düzeltme yaptıktan sonra; LVEF; ölüm (HR 0.96; %95 CI 0.94-0.98, p140 (HR 3.02; %95 CI 1.02-8.94, p=0.04) olduğu görüldü. CABG öyküsü varlığının ise uzun dönemde ölümcül olmayan MI, ölüm ve MACE için bağımsız prediktör olmadığı görüldü (nonfatal MI için HR 1.59; %95 CI 0.93-2.70, p=0.08; ölüm için HR 1.43; %95 CI 0.81-2.54, p=0.21 ve MACE için HR 1.44; %95 CI 0.97-2.13, p=0.07). Sonuç: Koroner arter bypass cerrahisi öyküsü olan NSTEMI hastalarında invaziv girişimin daha az uygulandığı saptandı. Hastane içi medikal tedavinin ise yüksek oranda uygulandığı görüldü. Geçirilmiş koroner bypass cerrahisi olan hastalarda uzun dönemde daha kötü klinik sonuçlara görülmesine rağmen, CABG öyküsü varlığının uzun dönem ölüm, MI ve MACE için bağımsız prediktör olmadığı saptandı.Koroner arter bypasslı hastalarda invaziv yaklaşım izlendiğinde, uzun dönemde daha az mortalite görüldüğü de tespit edildi.

Özet (Çeviri)

Background: A history of coronary artery bypass grafting (CABG) constitutes a high-risk profile among the patients with non-ST segment elevation myocardial infarction (NSTEMI). However, studies including these patients have limited and conflicting data. The aim of this study was to evaluate the effect of the presence of prior CABG in NSTEMI on in-hospital treatment and long-term cardiovascular clinical outcomes. Methods: A total of 717 patients (mean age 63.6 ± 14.1 years, 64% male) hospitalized with the diagnosis of NSTEMI between February-December 2018 were enrolled in the study. The patients were divided into two groups as those with a history of coronary artery bypass surgery and those without. In addition, the patients with previous CABG were also evaluated according to their treatment strategy (conservative treatment vs. invasive treatment). Follow-up data was available at median of 280 days after discharge for all patients and at median of 214.5 days for the patients with a history of CABG. Major adverse cardiac events were defined as death, nonfatal myocardial infarction (MI) and ischemia-driven revascularization. Results: In our study, we observed that 15.4% of the patients had a previous CABG. These patients had worse clinical and laboratory findings and were appliedinto invasive procedures less frequently (p140 and left ventricular ejection fraction (LVEF) in Cox regression analysis;LVEF was found to be an independent predictor of death (HR 0.96; 95% CI 0.94-0.98, p140 (HR 3.02; %95 CI 1.02-8.94, p=0.04). The presence of a history of CABG was not an independent predictor of long-term nonfatal MI, death and MACE (HR 1.59; 95% CI 0.93-2.70, p=0.08 for nonfatal MI; HR 1.43; 95% CI 0.81-2.54, p=0.21 for death and HR 1.44; 95% CI 0.97-2.13, p=0.07 for MACE). Conclusion: Invasive procedures were less performed in NSTEMI patients with a history of coronary artery bypass surgery. On the other hand, in-hospital medical treatment was applied at a high rate. Despite the poorer long-term outcomes, the presence of a history of CABG was not an independent predictor of mortality, MI and MACE. It was also found that when the invasive approach was followed in the patients with previous coronary artery bypass, lower mortality rate was observed in long-term follow-up.

Benzer Tezler

  1. ST segment yükselmesiz akut miyokard enfarktüsü tanısı ile yatırılan hastalarda klinik syntax skorunun yeni başlangıçlı atriyal fibrilasyonu öngördürmede ve uzun dönem prognoz tayininde yerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of clinical syntax score i̇n predicting new-onset atrial fibrillation (noaf) and long-term prognosis i̇n patients hospitalized with non-st segment elevation myocardial infarction (NSTEMI).

    ZÜBEYİR BULAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. VEYSEL OKTAY

  2. NSTE-akut koroner sendrom hastalarında prognoz değerlendirmesinde T-MACS skoru ile hematolojik parametreler arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Investigation of the relationship between the T-MACS and hematological parameters in prognostic assessment of NSTE-acute coronary syndrome patients

    EBRU ÇETİN KENAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Acil TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHTAP BULUT

  3. Non ST eleve miyokard infarktüsü hastalarında intermountain risk skorlaması (IMRS)'nın prediktif değeri

    Predictive value of intermountain risk score (IMRS) in non-ST elevation myocardial infarction patients

    HAKAN ERDEM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. VEYSEL OZAN TANIK

  4. İnfarkttan sorumlu arteri tam tıkalı olan ST-segment yükselmeli ve ST-segment yükselmesiz miyokard infarktüsü hastalarının anjiyografik özelliklerinin karşılaştırılması

    Comparision of coronary angiographic findings of ST-segment elevation and non-ST elevation myocardial infarction patients with totally occluded infarct related artery

    SADIK KADRİ AÇIKGÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    KardiyolojiGazi Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADNAN ABACI

  5. Covid-19 öncesi ve sonrası dönemde Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisinde akut koroner sendrom tanısı alan hastaların epidemiyolojik incelemesi

    Epidemiological examination of patients diagnosed acute coronary syndrome in Uludağ University Medical Faculty Emergency Department before and after covid-19

    AYŞE ARMAĞAN AYDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Acil TıpBursa Uludağ Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞULE AYDIN