Yeni teşhis edilmiş ve tedavi görmemeiş 23 kronik lenfositik lösemi vakasının klinik, laboratuvar ve kemik iliği histopatolojisi sonuçlarının değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 69222
- Danışmanlar: PROF. DR. GÜNÇAĞ DİNÇOL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 55
Özet
39 ÖZET Çalışmamıza yeni teşhis edilmiş, daha önce tedavi görmemiş 23 KLL'li vaka alındı. Ayrıntılı öyküleri alınıp, fizik muayenesi yapılan vakaların tam kan sayımı, periferik yayması, biyokimyasal tetkikleri, kemik iliği aspirasyonu ile beraber kemik iliği biyopsisi, P2-mikroglobulin düzeylerinin tayini, toraks ve mtraabdominal bölgelerin BT görüntülemesi ve periferik kandan elde edilen hücrelerin immunofenotiplemesi yapıldı. Tam kriterleri, periferik kandaki lenfosit değerinin 5000/mm3'ün üzerinde olması, kemik iliği aspirasyonunda lenfositlerin tüm çekirdekli hücrelerin %30'undan fazla olması ve immunofenotipleme sonuçlarının KLL ile uyumlu olması olarak kabul edildi Çalışmaya alınan 23 vakadan 17 tanesi erkek, 6 tanesi kadın olup, vakaların ortalama yaşları 61 ± 10 olarak bulundu. Vakaların %74'ünde sıklık sırasıyla aksiller (%74), servikal (%56), intraabdominal (%56), inguinal (%52) ve toraks (%43) bölgelerinde lenfadenomegali saptandı. Hepatosplenomegali %74 vakada bulunmakla beraber, masif splenomegali (göbek hizasını geçen) ancak %17 vakada görüldü. Kemik iliği biyopsi bulgularıyla lenfadenomegali bölgeleri karşılaştırıldığında interstisyel kemik iliği infütrasyon şekli saptanan vakalarda lenfadenomegali bulunamazken, diffüz kemik İliği infiltrasyonu gösteren vakalarda servikal lenfadenomegaünin daha sık olduğu tespit edildi Anemi %26 vakada bulunmuş olup, vakaların %13'ünün diffüz, %9'unun mikst ve %4'ünün interstisyel infütrasyon şekli gösterdiği tespit edildi Trombositopeni ise %21 vakada saptanmış olup, vakaların hepsinin kemik iliği biyopsisinde diffüz infütrasyon şekli bulundu. Lenfosit sayısının ortalama değeri 77000±70000/mm3 bulunmakla birlikte 60.000/mmyin üzerinde olan 11 vaka(%48) tespit edildi BUN ve kreatinin retansiyonu saptanan vakalar çalışmaya alınmamış olup, 1 vakada (%4) ürik asid, 9 vakada (%39) LDH, 4 vakada (%17) da ALF düzeylerinde artış bulundu. Vakaların protein elektroforezlerinde bipergammaglobulinemi hipogammaglobulinemiden daha sık tespit edilmekle birlikte 1 vakada (%4) hipogammaglobıılinemi 9 vakada (%39) bjpergammaglobulinemi gözlendi Bakılan 17 vakanın hepsinde p2-40 mikroglobulin düzeyleri normalden daha yüksek olup, ortalaması 4603 ±3128 ng/ml olarak hesaplandı. Kemik iliği aspirasyonunda lenfosiderin %80'in üzerinde olduğu 16 vaka, %90'ın üzerinde olduğu 10 vaka bulundu. Kemik iliği biyopsi bulguları incelendiğinde 8 vakada (%35) diffüz, 10 vakada (%43) mikst, 5 vakada (%22) interstisyel kemik iliği infiltrasyonu görüldü. Tek başına nodüler karakterli kemik iliği infiltrasyon şekli saptanmadı. Klinik yaklaşımı belirlemede en sık kullanılan evreleme sistemlerinden 3 tanesi değerlendirmeye alındı. Rai evrelemesine göre evre O'da 3, evre Fde 3, evre IFde 6, evre IU'de 6, evre IVde 5 vaka; Binet evrelemesine göre evre A'da 7, evre B'de 5, evre C'de 11 vaka; IWCLL evrelemesine göre evre A(0)'da 3, evre A(I)'de 2, evre A(II)'de 2, evre B(I)'de 1, evre B(II)'de 4, evre C(III)'de 6, evre C(TV)'de 5 vaka saptandı. Kemik iliği biyopsi bulguları ile vakaların özellikleri karşılaştırıldığında yaş, periferik kan lenfosit sayısı, ürik asid, ALF, LDH düzeyleri, kemik iliği aspirasyonu ile elde edilen lenfositlerin yüzdesi ve P2-mikroglobulin düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki bulunmadı. Binet evrelemesi ile anlamlı sonuçlar elde edilmekle beraber, bu evreleme sisteminin mikst ve interstisyel kemik iliği infiltrasyon şekillerinin ayrımında duyarlı olmadığı saptandı. Rai ve IWCLL evrelemesi ile kemik iliği biyopsi bulguları arasında anlamlı bağlantılar tespit edildi Diffüz kemik iliği infiltrasyon şeklinin bu evreleme sistemlerinde sırasıyla mikst ve interstisyel kemik iliği infiltrasyon şekillerine göre daha ileri evrelerde olduğu görüldü. Klinik yaklaşımı belirlemede kullanılan Raİ ve IWCLL evreleme sistemlerinin KLL'li vakalarda kemik iliği biyopsi bulgularım güvenilir olarak yansıttığının söylenmesi yanında, interstisyel kemik iliği infiltrasyonu saptanan vakalarda lenfadenomegali olmayışı dikkati çeken bulgulardır.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Hipertiroidik olgularda propylthiouracil uygulamasının karaciğer enzimleri üzerine olan etkisinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
MORİS YAŞA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1987
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZKAN SANDALCI
- Malign hastalıklarda plazma 3,5-siklik guanozin monofosfat (cGMP) seviyeleri ve lökosit cGMP değerleri ile olan ilgisinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
ABDULBAKİ AĞBAŞ
- Çeşitli kanser vakalarında plazma siklik adenozin monofosfat (siklik AMP) değerleri
Başlık çevirisi yok
İDRİS AKKUŞ
- Investigation of the potential of the mutations in cell-free circulating tumor dna as biomarkers of diagnosis and chemo-immunotherapy resistance in follicular lymphoma patients
Dolaşımdakı serbest tümör dna'sındakı mutasyonların foliküler lenfoma hastalarında tanı ve kemo-ımmünoterapi direnç biyomarkerı olma potansıyelinin incelenmesi
TEVFİK HATİPOĞLU
Doktora
İngilizce
2023
GenetikDokuz Eylül ÜniversitesiMoleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CAN KÜÇÜK
- Kolorektal kanser tanılı olgularda ve birinci derece yakınlarında DNA hasarının ve onarım kapasitesinin araştırılması
Investigation of DNA damage and dna repair capacity in patients with colorectal cancer and their first degree relatives
AYFER BECEREN
Doktora
Türkçe
2011
Eczacılık ve FarmakolojiMarmara ÜniversitesiFarmasötik Toksikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLDEN Z. OMURTAG