Geri Dön

Sağlıklı popülasyonda klinik veriler ışığında tükürük bezlerinin ultrasonografik bulgularının değerlendirilmesi

Evaluation of ultrasonographic findings of salivary glands in the light of clinical data in a healthy population

  1. Tez No: 692312
  2. Yazar: ESİN AKOL GÖRGÜN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATMA ÇAĞLAYAN
  4. Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Ultrasonografi, tükürük bezleri, ağız kuruluğu, Ultrasonography, salivary glands, dry mouth
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 142

Özet

Sağlıklı Popülasyonda Klinik Veriler Işığında Tükürük Bezlerinin Ultrasonografik Bulgularının Değerlendirilmesi Amaç: Bu tez çalışmasının amacı, sağlıklı bireylerde tükürük bezlerinde yaşa, cinsiyete, Vücut Kitle İndeksine (VKİ) bağlı olarak oluşabilecek ultrasonografik değişiklikleri araştırmaktır. Materyal ve Metot: Bu çalışmada alkol ve sigara kullanmayan, sürekli ilaç kullanım öyküsü bulunmayan değişik yaş gruplarında 120 hastanın parotis ve submandibular bezleri (sağ ve sol olmak üzere 240 parotis, 240 submandibular bez) Ultrasonografi (USG) ile görüntülenmiştir. Ekojenite, homojenite, hiperekojen yansıma, hipoekojen alan varlığı, vaskülarizasyon parametrelerinin ve submandibular bez boyutlarının ve hacimlerinin yaşa, cinsiyete ve VKİ'ne bağlı olarak değişikliklik gösterip göstermediği araştırılmıştır. Hastalara klinik olarak ağız kuruluğu ile ilgili klinik bulguları olup olmadığına dair anket soruları yöneltilmiş ve hastaların ekstraoral ve intraoral rutin klinik muayeneleri yapılmıştır. Bulgular: Sağlıklı bireylerde parotis ve submandibular bezler tiroid beziyle karşılaştırıldığında izoekojen olarak izlendi. Yaşla birlikte submandibular ve parotis bezinin homojeniteleri bozularak, daha heterojen olarak izlendi. Submandibular bezlerde erkeklerde hiperekojen yansıma daha fazla görüldü. Parotis bezinde yaşlanmayla birlikte hipoekojen alanlar daha fazla izlendi. Submandibular ve parotis bezinin sınır netliğinin yaşla birlikte azaldığı tespit edildi. Erkeklerde submandibular bez hacminin, kadınlara göre daha fazla olduğu belirlendi. Submandibular ve parotis bezlerinin sınır netliği ile VKİ arasında negatif korelasyon olduğu bulundu. VKİ arttıkça, submandibular ve parotis bezlerinin sınır netliği azaldı. Sonuç: Hastaların tükürük bezlerinde gördüğümüz her ultrasonografik değişiklik, patolojik bir işaretin göstergesi olmayabilir ancak bu durumun da bazı sınırları vardır. Bu durumu anlayabilmek için, iyi bir ultrasonografik muayene yapılmalı ve çeşitli skorlama sistemleri kullanılarak, değişikliğin derecesi ölçülmelidir. Tükürük bezi patolojisinden şüphelenilen hastalarda, USG, radyasyon içermemesi, kolay ulaşılabilir olması ve eş zamanlı görüntüler elde edilebilmesinden dolayı oldukça avantajlı bir tekniktir. USG bulgularına bağlı olarak tükürük bezi patolojilerinden şüphelenilen durumlarda ilave testlerle teşhis doğrulanabilir.

Özet (Çeviri)

Evaluation of Ultrasonographic Findings of Salivary Glands in the Light of Clinical Data in a Healthy Population Aim: The aim of this thesis study is to investigate the ultrasonographic changes that may occur in the salivary glands in healthy individuals depending on age, gender, and Body Mass Index (BMI). Material and method: In this study, the parotid and submandibular glands (240 parotid and 240 submandibular glands, right and left) of 120 patients of different age groups, who did not use alcohol or smoke, and did not have a history of continuous drug use were visualized by ultrasonography (USG). It was investigated whether echogenicity, homogeneity, hyperechoic reflection, presence of hypoechoic area, vascularization parameters and submandibular gland sizes and volumes vary depending on age, gender and BMI. Questionnaires were asked to the patients about whether they had clinical findings related to dry mouth, and extraoral and intraoral routine clinical examinations of the patients were performed Result: In healthy individuals, the parotid and submandibular glands were observed as isoechoic when compared with the thyroid gland. With age, the homogeneity of the submandibular and parotid glands deteriorated, and it was observed more heterogeneously. Hyperechoic reflection was more common in submandibular glands in males. In the parotid gland, hypoechoic area was observed more with aging. It was determined that the border clarity of the submandibular and parotid gland decreased with age. Submandibular gland volume in men; was found to be higher than that of women. A negative correlation was found between the border clarity of the submandibular and parotid gland and BMI. As the BMI index increased, the probability of tracking the borders of the submandibular and parotid glands decreased. Conclusion: Every ultrasonographic change that we see in the salivary glands of patients may not be an indicator of a pathological sign, but this situation has some limitations. In order to understand this situation, a good ultrasonographic examination should be performed and the degree of change should be measured using various scoring systems. In patients with suspected salivary gland pathology, USG is a very advantageous technique because it does not contain radiation, is easily accessible, and simultaneous images can be obtained. In cases where salivary gland pathologies are suspected based on USG findings, the diagnosis can be confirmed with additional tests.

Benzer Tezler

  1. BLM(RS2270132) ve RED51 (RS1801320) gen polimorfizmlerinin meme kanserindeki rollerinin araştırılması

    The investigation of the roles of blm(RS2270132) and RAD51 (RS1801320) gene polymorphisms in breast cancer

    TUĞCAN KORAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Tıbbi BiyolojiKocaeli Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMEL ERGÜL

  2. Dipper ve non-dipper hipertansif hastalarda serum copeptin seviyeleri ile fmd(flow-mediated dilatation) ve pulse wave analiz ile belirlenen noninvaziv endotelial fonksiyon göstegeleri arasındaki ilişki

    Relationship between serum copeptin levels and non-invasive endothelial function indices determined by fmd (flow-mediated dilatation) and pulse wave analysis in dipper and non-dipper hypertensive patients

    HÜSEYİN KANDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    KardiyolojiKırıkkale Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET TOLGA DOĞRU

  3. Kedilerin (feline) calicivirus enfeksiyonunun moleküler epidemiyolojisinin araştırılması

    Investigation of the molecular epidemiology of feline calicivirus infection

    GÜLİZAR ACAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Veteriner HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Veterinerlik Viroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVAL BİLGE DAĞALP

  4. Doğumsal kalp hastalığı sebebiyle açık kalp ameliyatına alınan hastalarda tümör nekrozis faktör-A genotipinin sonuçlara etkisi

    Başlık çevirisi yok

    ALİ CAN HATEMİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RÜSTEM OLGA