Melanositik nevüslerde insidans, klinik ve dermatoskopik özellikler
Incidence, clinical and dermatoscopic features of melanocytic nevi
- Tez No: 70329
- Danışmanlar: DOÇ. DR. RANA ANADOLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Dermatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 79
Özet
ÖZET Melanositik nevüsler sık görülen benign melanositik neoplazilerdir, ırk ve deri tipi gibi faktörlerle değişkenlik gösterdikleri düşünülmektedir. Ülkemizde, melanositik nevüs sıklığı, melanositik nevüs tipleri ile bu nevüslerin klinik ve dermatopatolojik özellikleri konusunda normal popülasyonda yapılmış bir kitle çalışması olmaması nedeni ile bu çalışma planlandı. Bu araştırmaya 1990 Türkiye nüfus sayımı sonuçlarına göre her cins ve yaş grubundaki toplam nüfuslardan yararlanılarak ve %25 hata payı göz önüne alınarak hesaplanan 774'ü kadın, 796'sı erkek toplam 1570 birey alındı. Nisan 1996-Kasım 1997 tarihleri arasında A.Ü.T.F. Dermatoloji Anabilim Dalı polikliniğine pigmente lezyon yakınması dışında başvuran kişiler, çeşitli hastanelerin doğum ve yeni doğan servisindeki yeni doğanlar, kreş ve ilköğretim okullarındaki çocuklar ve gönüllü bireyler çalışmaya dahil edildi. Her cins ve yaş grubundaki bireylerde tüm vücut bölgelerine göre melanositik nevüs sayısı, evresi, tipi melanositik nevüslerin klinik özellikleri ve bu lezyonların gebelik, oral kontraseptif kullanımı ve yoğun ultraviyole maruziyeti ile ilişkisi incelendi. Çalışma grubu içinde 274 pigmente lezyona dermatoskopi uygulandı ve tanı açısından klinik kriterleri yeterli olmayan veya total dermatoskopi skoru (TDS) 4. 75 'in üzerinde olan lezyonlarda tanı dermatopatolojik inceleme ile kesinleştirildi. İncelenen popülasyonda ortalama total melanositik nevüs sayısı 8.93 olarak bulundu. Kadın ve erkek arasında total melanositik nevüs sayısı açısından anlamlı bir fark bulunamadı. Melanositik nevüslerin 0-3 yaş grubunda az sayıda olduğu, yaş ilerledikçe sayılarının arttığı ve 20-29 yaş grubunda en yüksek düzeye ulaştığı, 50 yaşından sonra sayılarının azaldığı görüldü. 70 yaş üzeri bireylerde melanositik nevüs sayısının yaşamın ilk yıllarındaki toplam melanositik nevüs sayısı düzeyine düştüğü tespit edildi..Fonksiyonel evredeki melanositik nevüslerin 12-19 yaş, bileşik evredeki melanositik nevüslerin 20-29 yaş ve dermal evredeki melanositik nevüslerin ise 30-49 yaş grubunda sayısal olarak en yüksek düzeye ulaştığı görüldü. Melanositik nevüslerin her iki cinstede en sık üst ekstremite ve gövdeye yerleştiği gözlendi. En sık rastlanan edinsel melanositik nevüs tipinin Clark nevüs (% 17.5) olduğu görüldü. Clark nevüslerin erkeklerde ve gövdede daha fazla olduğu tespit edildi. Miescher nevüs sıklığı % 5.66, Unna nevüs sıklığı (%0.27) olarak bulundu. Miescher nevüslerin baş-boyun, Unna nevüslerinise gövde ve baş-boyun bölgesine sık yerleştiği görüldü. Çalışma grubunda doğumsal melanositik nevüs sıklığı %3.2 olarak bulundu. Fitzpatrick deri sınıflamasına göre deri tipi 1-2 olanlarda 3-4 olanlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla sayıda melanositik nevüs tespit edildi. Güneş ışınlan ile yoğun temas ve güneş yanığı öyküsü olan bireylerin diğer bireylere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha fazla melanositik nevüse sahip olduğu görüldü. Doğum sayısı ve oral kontraseptifler gibi hormonal preparat kullanımının melanositik nevüs sayısını etkilemediği saptandı. İncelenen melanositik nevüslerin 274 tanesine dermatoskopik inceleme yapıldı ve TDS hesaplandı. Clark nevüs dışındaki melanositik nevüs tiplerinde ortalama TDS'lannın 4.75'in altında olduğu görüldü. Clark nevüslerin %58.18'inde TDS'nun 4.75'in üstünde olduğu saptandı. 4.75 ve üzerindeki TDS değerleri melanoma tanısında bir kriter olarak kullanılmasına karşın popülasyondaki sıklığı %17.5 olan bir melanositik nevüsün bu kriterleri içermesi melanoma-nevüs ayırımında daha sağlam ve yeni dermatoskopik tanı kriterlerine gereksinim olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Nitekim bizim serimizde de Clark nevüs-melanoma birlikteliği saptanmamıştır. İncelenen popülasyonda de novo melanoma %0.06 oranında görülürken, doğumsal melanositik nevüs üzerinden gelişen melanoma %1.88 oranında saptandı. Doğumsal melanositik nevüs varlığının melanoma riskini önemli ölçüde arttırdığı sonucuna varıldı.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Koronavirüs hastalığı 2019 pandemisi sürecinde hastanemiz deri ve zührevi hastalıkları polikliniğine başvuran hastaların tanısal ve demografik açıdan incelenmesi ve geçtiğimiz yıl aynı dönem başvuruları ile karşılaştırılması
Diagnostic and demographic examination of patients who applied to our hospital's dermatology and venereal diseases outpatient clinic during the coronavirus disease 2019 pandemic and comparison with the same period applications of the previous year
EMİNE AKER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
DermatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA AYTEKİN
- Pediatrik yaş grubunda kazanılmış melanositik nevusların dermoskopik yapıları ve gelişimleri
The dermoscopic patterns and evolution of acquired melanocytic nevi in pediatric age group
İLKAY ÖZER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
DermatolojiGazi ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ESRA ADIŞEN
- Malign melanom prekürsörü olarak displastik nevüs
Dysplastic nevus as a precurse of malign melanoma
GÜLÇİN HARMAN
- Melanositik nevüslerde ve malign melanomlarda immünhistokimyasal prame ekspresyonunun araştırılması
Investigation of immunohistochemical prame expression in melanocytic nevi and malignant melanomas
YAŞAR ARSLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PatolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NERMİN KARAHAN
- Melanositik nevüslerde ve malign melanomda olası genetik değişikliklerin ve mikrosatellit instabilitelerinin sitogenetik ve moleküler genetik yöntemlerle araştırılması
The Investigation of putative genetic alterations and microsatellite instabilities in melanocytic nevi and malignant melanoma by using cytogenetic and molecular genetic techniques
AYŞEN TEZEL
Doktora
Türkçe
1997
Tıbbi BiyolojiDokuz Eylül ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MERAL SAKIZLI