Geri Dön

Kocek: a genealogy of cross-dressed male belly dancers (dancing boys) from Ottoman Empire to contemporary Turkey

Köçek: Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüz Türkiye'sine köçeklik geleneğinin soykütüğü

  1. Tez No: 710777
  2. Yazar: MUSTAFA AVCI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SUZANNE G. CUSICK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Bale ve Dans, Müzik, Tarih, Ballet and Dance, Music, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: New York University
  10. Enstitü: Yurtdışı Enstitü
  11. Ana Bilim Dalı: Müzik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 304

Özet

Kadın kılığına girmiş erkeklerin ve erkek çocuklarının göbek danslarıyla seyirciyi eğlendirdikleri köçeklik geleneği, Orta Asya, Anadolu ve Balkanlar'da on beşinci yüzyıldan on dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar oldukça yaygındı. Oldukça popüler olan köçekler hem elit tabaka, hem de halk tabakası arasında oldukça büyük ilgi görmekteydi. Tarihsel kaynaklar, köçeklik uygulamasının genellikle hemcinsel aşkla yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu tezde, on dokuzuncu yüzyıl boyunca köçekliğin (homoerotizm ile birlikte) bir utanç kaynağı haline geldiği ve köçekliğe karşı çeşitli yasakların getirildiği iddia ediliyor. Zaman içinde köçekler, önce seçkinler, sonra da İstanbul'un sıradan insanları arasında giderek popülerliğini yitirdi. Bu tez, devletin yasaklarının bu uygulamayı tamamen ortadan kaldıramadığını, buna karşın İstanbul köçeklerinin (Batılılaşma, kadın sanatçıların kamusal alanda görünürlüğünün artması ve Batıdan etkilenmiş melez eğlence biçimlerinin ortaya çıkması gibi) çeşitli sebepler yüzünden yavaş yavaş gözden düştüğünü gösteriyor. Bu tezde ayrıca, Osmanlı köçeklik geleneğinin yok olmasına yol açan sebebin yasaklar değil, heteronormatif bir topluma geçiş olduğu iddia edilmektedir. Bu süreç, her ne kadar büyük değişimlere yol açsa da, homososyal ağları ve homoerotik pratikleri bütünüyle silememiş; Osmanlı köçek uygulamasından geriye bazı“izler”bırakmıştır. Türkiye Cumhuriyet devleti, hemen her alanda olduğu gibi bu konuda da Osmanlı mirasını reddetmiştir. Modern Türk devleti, son dönem Osmanlı devletinin'kine benzer çabalarla, kanunlar, yönetmelikler ve yasaklar yoluyla köçeklik geleneğini bitirmeye ve eski tip homososyal ağları dağıtmaya çalışmıştır. Modern devletin bu müdahalesi dolayısıyla köçekler Türk musiki hayatının sınırlarına itilmiştir. Homososyal ağların büyük ölçüde lağvedilmesinin ardından, 1960'lı yıllara kadar sürecek heternormatif bir kamusal alan inşa edilmiştir. Buna rağmen, köçeklik geleneğinin kalıntıları olarak adlandırılabilecek (Zeki Müren ve Bülent Ersoy, ve çeşitli trans*) figürler özellikle 1960'lı yıllardan itibaren ana akım popüler kültür alanında boy göstermeye başlamıştır. Ayrıca, Türkiye özellikle 1990'ların başından itibaren, ana akım popüler kültüre paralel yeni bir popüler kültürün doğuşuna tanıklık ettmiştir. Bu ikincil ya da çevresel popüler kültür, Türkiye'deki tek“meşru”eğlence biçimi olan düğün eğlencesini (Ankara oyun havası kasetleri, pavyon eğlencesi gibi) çeşitli formlarda yeniden paketleyerek bir ürün haline getirmiştir. Büyük ölçüde, Ankara düğün müziği sahnesinden etkilenen bu ikincil popüler kültür, başlangıçta kırsal göçmenlerin yerleştiği şehirlerin çeperlerinde ortaya çıkmıştır. O zamana kadar marjinalleştirilmiş ve taşra düğünleri dışında görülmeyen, Osmanlı köçeklerinin torunları olan taşra köçekleri, bu ikincil popüler kültür yoluyla yeniden popülerlik kazanmaya başlamıştır

Özet (Çeviri)

The köçek practice, in which cross-dressed boys and men entertain an audience by belly dancing, was widespread in Central Asia, Asia Minor and the Balkans from the fifteenth century to the beginning of the mid-nineteenth century. The dancers were very popular and highly visible in elite and ordinary settings alike. Historical accounts show that this practice was often associated with same-sex love. I argue that during the nineteenth century the practice (along with homoeroticism) became a source of shame and a number of proscriptions were issued against it. Köçeks gradually lost their popularity, first among the elites and then among ordinary people of Istanbul. My research shows that although the government bans could not eliminate the practice, the tradition still fell gradually out of favor, as Westernization and its effects advanced, such as the increased visibility of women performers in the public space and the emergence of Western influenced hybrid forms of entertainment. I argue that it was not the prohibition but a shift towards a heteronormative society that led to the destruction and erasure of the homoerotic practices and thus of the Ottoman köçek practice. This process however did not erase the homosocial networks and homoerotic practices in its entirety; residues of the Ottoman köçek practice remained. The modern Turkish state rejected its Ottoman heritage, especially the ones related to those“corrupted”homosocial networks. Nonetheless, in efforts similar to those of the Ottomans, the modern republic also sought to silence the dancing boy tradition, through laws, regulations, and bans. Thus, the modern Turkish state continued the efforts of its predecessor, pushing the köçeks to the margins of Turkish musical life. Following the dissolution of the homosocial networks, a forty-year period of heteronormativity was established in the mainstream popular cultural realm, until the emerging queer musicians of 1960s, such as Zeki Müren, Bülent Ersoy and other trans* performers. Further, I argue that by the beginning of 1990s, Turkey witnessed the emergence of a new popular culture parallel to the mainstream one. This secondary, or peripheral popular culture repackaged the only truly“legitimate”form of entertainment in Turkey, the wedding. Thoroughly influenced by the Ankara wedding music scene, this secondary popular culture initially emerged in the peripheries of the cities, where rural immigrants had settled, and I argue that this secondary popular culture is as large as the primary popular culture in its reach. The wedding tradition was the main mechanism through which the immigrants could retain their connections with their hometowns. Köçeks, the direct descendants of the Ottoman practitioners, who were until that point marginalized and restricted from performances other than provincial weddings began to regain their popularity in this secondary popular culture.

Benzer Tezler

  1. Nietzsche felsefesinde hukuk anlayışı

    The conception of law in Nietzsche's philosophy

    SERDAR KOÇAK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    FelsefeAkdeniz Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN DÖNMEZ

  2. Köçeklik geleneği

    Başlık çevirisi yok

    UFUK TUNCEL NASMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Halk Bilimi (Folklor)İstanbul Teknik Üniversitesi

    Türk Halk Oyunları Ana Bilim Dalı

    SÜLEYMAN ŞENEL

  3. Toplumsal cinsiyet bağlamında Kastamonu'da köçeklik ve köçek müziği

    The practice of köçek and music of köçek in Kastamonu in the context of gender

    TURGAY GÜNDOĞDU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    MüzikDokuz Eylül Üniversitesi

    Müzik Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM YAVUZ YÜKSELSİN

  4. Zonguldak ilinde köçeklik geleneği üzerine bir araştırma

    A research on the köçeklik tradition in Zonguldak province

    ERKUT ÇETİNKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Halk Bilimi (Folklor)Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜL BANU DUMAN

  5. 1020 tarihli 009 numaralı Rumeli-Ruznamçe 28 numaralıdefteri çevirisi

    Translation of Rumeli-Ruznamce book of 1020 dated 009

    SÜMEYYENUR KÖÇEK USLUER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    TarihMarmara Üniversitesi

    Türk Tarihi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET TAŞTEMİR