İmmunoglobulin g alt grup eksikliği tanısı alan hastalarımızın retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of our patients diagnosed withimmunoglobulin G subclass deficiency
- Tez No: 713601
- Danışmanlar: PROF. DR. İSMAİL REİSLİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Necmettin Erbakan Üniversitesi
- Enstitü: Meram Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Çocuk İmmünolojisi ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 89
Özet
IgG alt grup eksiklikleri; asemptomatik olabildiği gibi, tekrarlayan enfeksiyonlarla gelebilir veya başka bir hastalığa eşlik edebilir. Bu çalışmanın amacı IgG alt grup eksikliği tanılı çocuk olguların demografik, klinik ve laboratuvar bulgularını retrospektif olarak incelemek ve IgG alt grup eksikliğinin klinik öneminin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamaktır. Bu çalışmaya, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Allerji ve İmmünoloji polikliniğine Ocak 2006 ile Ekim 2021 tarihleri arasında başvurmuş ve serumda IgG alt gruplarından en az biri yaşa göre olması gereken değerin 2 standart sapmasının altında ölçülerek, IgG alt grup eksikliği tanısı almış 111 olgu alındı. Yaşları 2 ile 18 yıl arasında değişen bu olguların izole IgG alt grup eksikliği olup serum IgG, IgA ve IgM düzeyleri normal olanlar grup 1 ve IgG alt grup eksikliğine ek olarak IgG, IgA ve IgM'den herhangi birinin serumda düşüklüğü saptananlar ise grup 2 olarak sınıflandırıldı. Grup 1'de 55 hasta (%49,54), grup 2'de ise 56 (%50,45) hasta yer aldı. Çalışmamızda olguların %61,26'sı (n = 68) erkek, %38,73'ü (n = 43) kız idi ve IgG alt grup eksikliği erkek cinsiyette fazlaydı (p0,05). Bir yıldan fazla süreyle takip edilebilen 45 olgudan yalnızca 15'i (%33,33) düzelmişti. Sonuç olarak, IgG alt grup eksikliği saptanan olgularda eşlik eden ana grup immünoglobulin eksiklikleri enfeksiyonların sayı ve şiddetini artırarak, hastaneye yatışlara, ayrıca antibiyotik ve immünoglobulin destek tedavisi gereksinimine neden olabilir. Bu nedenle IgG alt grup eksikliği saptanan olguların izlem ve tedavilerinin bu özellikler göz önüne alınarak planlanması, aralıklı olarak ana grup eksiklikleri yönünden de değerlendirilmelerinin uygun olacağı kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
IgG subclass deficiencies may have an asymptomatic course, and present with recurrent infections or may accompany another disease. The objective of this study is retrospective evaluation of demographic, clinical and laboratory findings of pediatric cases diagnosed with IgG subclass deficiency, and making contribution to better understanding of clinical importance of IgG subclass deficiencies. In this study, 111 cases, which admitted to Pediatric Allergy and Immunology outpatient clinic of Necmettin Erbakan University, Meram Faculty of Medicine between January 2006 and October 2021 and diagnosed with IgG subclass deficiency based on having an age-adjusted serum level of any IgG subclass below 2 standard deviation, were included. Of these patients aged 2-18 years; those with isolated IgG subclass deficiency with normal serum IgG, IgA and IgM levels were classified as group 1 and those with coexisting deficiency of any of IgG, IgA and IgM were classified as group 2. In the Groups 1 and 2, 55 (49.54%) and 56 (50.45%) patients were included, respectively. Of the cases included in the study; 61.26% (n = 68) were male and 38.73% (n = 43) were female, with higher rate of IgG subclass deficiency among male gender (p0.05). Of 45 cases which could be followed-up for more than one year; only 15 (33.33%) had recovered. In conclusion, deficiency of major immunoglobulin classes in patients diagnosed with IgG subclass deficiency may lead to hospitalizations, as well as need for antibiotic treatment and immunoglobulin replacement therapy by increasing frequency and severity of infections. We are, therefore, in thought of that follow-up and treatment of the cases diagnosed with IgG subclass deficiency should be determined by taking into consideration these characteristics, and that evaluation of these patients also for deficiency of major immunoglobulin classes will be appropriate.
Benzer Tezler
- 2012-2017 yılları arasında primer immün yetmezlik tanısı alan hastalarımızın retrospektif değerlendirilmesi;tek merkez deneyimi
Retrospective evaluation of patients who were followed with the diagnosis of primary immunodeficiency between 2012-2017; single center experience
OSMAN ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Allerji ve İmmünolojiNecmettin Erbakan ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL REİSLİ
- Febril konvülziyonun serum immünglobülin düzeyleri, demir eksikliği anemisi ve gluten duyarlı enteropati ile ilişkisi
The association of febrile seizure with plasma immunoglobulin levels, iron-deficiency anemia and gluten-sensitive enteropathy
BERKANT ERSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıTrakya ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERAP KARASALİHOĞLU
- Primer immün yetmezlik saptanmayan ve saptanan tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonu olan hastalarda pnömokok polisakkarit antikor cevabının araştırılması
Preimmunization and postimmunization pneumococcal antibody titers in children with immunodeficiency and recurrent respiratory tract infections
YAŞAR KANDUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FÜGEN ERSOY
- Humoral immun yetmezlikli hastalarda akciğer bulgularının değerlendirilmesi
Pulmonary evaluation of humoral immunodeficiencies.
ZUHAL KARALI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıUludağ ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. S. ŞEBNEM KILIÇ
- Akut immün trombositopeni tanılı çocuklarda immün yetmezlik varlığının değerlendirilmesi
Evaluation of immunodeficiency in children with acute immune thrombocytopenia
MEHMET CEMAL DÖNMEZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSakarya ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA BÜYÜKAVCI