Geri Dön

Renal nakilli hastalarda serum ürik asit düzeyinin glomerüler filtrasyon hızı üzerindeki etkisi

The effect of serum uric acid level on glomerular filtering rate in renal transplant patients

  1. Tez No: 713724
  2. Yazar: DİDEM KARTAL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜLŞAH ŞAŞAK KUZGUN, UZMAN TAHSİN KARAASLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Ürik Asit, Kronik Böbrek Hastalığı, Hiperürisemi, Glomerüler Filtrasyon Hızı, Böbrek Nakli
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 46

Özet

AMAÇ: Normal plazma düzeylerinde iken antioksidan ve proinflamatuvar özelliklerine sahip olan ürik asit, 7,0 mg/dL'yi aştığında kolaylıkla kristalize olup özellikle damar duvarı, yumuşak doku, eklemler ve böbreklerde çökebilir. Oluşan ürik asit kristalleri endotel ve renal epitel hücrelerine yapışarak hem direkt toksik etki ile hem de inflamsyona neden olarak tübüler hasar, endotel disfonksiyonu ve oksidatif strese yol açar. Bu hasarın bir göstergesi olarak glomeruler filtrasyon hızındaki (GFR) azalma bir belirteç olarak kullanılabilir. Bu çalışmadaki amaç canlıdan veya kadavradan böbrek nakli yapılmış hastalarda serum ürik asit düzeyinin GFR üzerindeki etkisini araştırmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM: Kliniğimizde Ocak 2015 ile Aralık 2020 tarihleri arasında böbrek nakilli olarak takip edilen 154 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların 2015 yılına ait demografik bilgileri, serum ürik asit, kreatinin, CKD-EPI formülü ile hesaplanan tahmini glomerül filtrasyon hızı (eGFR), glukoz, HbA1c seviyeleri, spot idrarda protein/kreatinin oranı, sistolik kan basıncı (SKB) ve diyastolik kan basıncı (DKB) seviyeleri, ilaç düzeyleri, 2020 yılına ait serum ürik asit, kreatinin, CKD-EPI formülü ile hesaplanan eGFR düzeyleri hasta dosyalarından kaydedildi. Hiperürisemi, ürik asit düzeyi erkeklerde 7,0 mg/dL ve üzeri, kadınlarda 6,0 mg/dL ve üzeri olarak tanımlandı. Hastalar ürik asit seviyesinin normal ve yüksek olmasına göre gruplandırılarak bu gruplar kendi aralarında karşılaştırıldı. Yıllık eGFR düşüşü hesaplanarak ürik asidin eGFR kaybı ile ilişkisi incelendi. Greft sağkalımı cox-regresyon analizi ile değerlendirildi. BULGULAR: Çalışmaya böbrek nakilli 154 hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 50,6 ± 12,0 yıldı. Hastaların 54'ü (%35.1) kadındı. Nakil sonrası ortalama takip süresi 177,4 ± 85,9 ay olarak bulundu. Başlangıç ortalama vücut kitle indeksi (VKİ) 26,5 ± 5,1 kg/m2, SKB 132,3 ± 20,3 mmHg, DKB 80,0 ± 12,4 mmHg idi. Başlangıçtaki laboratuar bulguları; eGFR 63,9 ± 23,5 ml/dk/1,73 m2, kreatinin 1,46 ± 1,27 mg/dL, ürik asit Özet vi 6,6 ± 1,5 mg/dL, proteinüri 1,03 ± 7,7 gr/gün, LDL 124,5 ± 38,4 mg/dL, total kolestrol 202,2 ± 47,9 mg/dL idi. Hastaların 119'unda hipertansiyon(HT), 31'inde diyabetes mellitus (DM), 12'sinde koroner arter hastalığı (KAH) vardı. Vericilerin 122'si (%72.7) canlı verici, 42'si (% 27.3) kadavraydı. Hastalardaki eGFR'nin yıllık azalma miktarı ortalama 1,06 ± 3,7 ml/dk/1,73 m2 olarak bulundu. Hastaların başlangıçta %46.7'si hiperürisemikti. Normoürisemik grup ile hiperürisemik grup karşılaştırıldığında normoürisemik grupta başlangıç eGFR değerleri anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p=0,003). Yine aynı gruplar karşılaştırıldığında eGFR'deki ortalama yıllık düşüş açısından anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). eGFR'deki ortalama yıllık azalma ile 5 yıllık ürik asit değişimi arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki vardı (p=0,006). eGFR üzerinde etkili olabilecek etkenlere göre düzeltme yapıldığında başlangıç eGFR'nin, başlangıç proteinürinin, başlangıç ürik asit değerinin, 5 yıllık ürik asit değişiminin ve diyabet varlığının eGFR'deki ortalama yıllık azalma üzerinde anlamlı etkiye sahip olduğu görüldü. Greft sağkalımını etkileyebilecek faktörlerle greft sağkalımı arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı (p>0.05). SONUÇ: Böbrek nakilli hastalarda ürik asit yüksekliğinin eGFR kaybı ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Hiperürisemi ile seyreden hastaların yakın takibinin ve ürik asit düşürücü tedavilerin verilmesinin kronik böbrek hastalığı (KBH) progresyonunu engeleyebileceği ve yeni başlangıçlı böbrek hastalığını geciktirebileceği düşünüldü. Hasta ve greft sağkalımı için hasta sayısının daha fazla ve takip süresinin daha uzun olduğu çalışmalar incelenmelidir.

Özet (Çeviri)

BACKGROUND: Uric acid, which has antioxidant and pro-inflammatory properties at normal plasma levels, can easily crystallize when it exceeds 7.0 mg/dL and may precipitate especially in the vessel wall, soft tissue, joints and kidneys. Formed uric acid crystals adhere to endothelial and renal epithelial cells, causing tubular damage, endothelial dysfunction and oxidative stress by both direct toxic effect and inflammation. As an indicator of this damage, the decrease in glomerular filtration rate (GFR) can be used as a marker. The aim of this study is to investigate the effect of serum uric acid level on GFR in patients who received living or cadaveric kidney transplantation. METHODS: 154 patients with kidney transplant who were followed up in our clinic between January 2015 and December 2020 were included in the study. Demographic information of the patients, serum uric acid, creatinine, glucose, HbA1c levels, estimated glomerular filtration rate (eGFR) calculated with the CKD-EPI formula, protein/creatinine ratio in spot urine, systolic blood pressure (SBP) and diastolic blood pressure (DBP) levels, drug levels for 2015, serum uric acid, the creatinine levels and eGFR calculated with the CKD-EPI formula for 2020 were recorded from the patient files. Hyperuricemia was defined as uric acid level of 7,0 mg/dL and above in men and 6,0 mg/dL and above in women. Patients were grouped according to normal or high uric acid levels and these groups were compared among themselves. The relationship between uric acid and eGFR loss was analyzed by calculating the annual eGFR decrease. Graft survival was evaluated by cox-regression analysis. RESULTS: 154 patients with kidney transplant were included in the study. The mean age of the patients was 50.6 ± 12.0 years. Fifty-four (35.1%) of the patients were women. The mean follow-up time after transplantation was found to be 177.4 ± 85.9 months. Baseline mean BMI was 26.5 ± 5.1 kg/m2, SBP was 132.3 ± 20.3 mmHg, DBP was 80.0 ± 12.4 mmHg. Initial Abstract viii laboratory findings; eGFR 63.9 ± 23.5 ml/min/1.73 m2, creatinine 1.46 ± 1.27 mg/dL, uric acid 6.6 ± 1.5 mg/dL, proteinuria 1.03 ± 7.7 g/day, LDL was 124.5 ± 38.4 mg/dL, total cholesterol was 202.2 ± 47.9 mg/dL. Of the patients, 119 had hypertension (HT), 31 had diabetes mellitus (DM), and 12 had coronary artery disease (CAD). Of the donors, 122 (72.7%) were live donors and 42 (27.3%) were cadavers. The mean annual decrease in eGFR in patients was found to be 1.06 ± 3.7 ml/min/1.73 m2. Initially, 46.7% of the patients were hyperuricemic. When the normouricemic group was compared with the hyperuricemic group, baseline eGFR values were found to be significantly higher in the normouricemic group (p=0.003). When the same groups were compared, there was no significant difference in terms of mean annual decrease in eGFR (p>0.05). There was a significant and positive correlation between the mean annual decrease in eGFR and the 5- year uric acid change (p=0.006). It was observed that baseline eGFR, baseline proteinuria, baseline uric acid value, 5-year uric acid change, and presence of diabetes had a significant effect on the mean annual decrease in eGFR when adjusted for factors that might have an effect on eGFR. There was no significant relationship between factors that may affect graft survival and graft survival (p>0.05). CONCLUSION: It has been determined that high uric acid level is associated with loss of eGFR in kidney transplant patients. It was thought that close follow-up of patients with hyperuricemia and administration of uric acid-lowering treatments could prevent CKD progression and delay new-onset kidney disease. Studies with higher number of patients and longer follow-up period should be examined for patient and graft survival. KEYWORDS: Uric Acid, Chronic Kidney Disease, Hyperuricemia, Glomerular Filtration Rate, Renal Transplantation

Benzer Tezler

  1. Böbrek nakilli hastalarda, normal popülasyonda ve kronik böbrek yetmezlikli hastalarda serum insülin benzeri büyüme faktörü-1 , kas gücü ve kas kitlesi arasındaki ilişkilerin karşılaştırması

    The relationship and the differences of muscle mass, muscle strength and insuline like growth factor-1 levels in renal transplant recipients, patients with chronic kidney disease and controls

    SALİHA YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıBaşkent Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SİREN SEZER

  2. Pediyatrik yaş grubundaki böbrek nakilli hastaların serum amilaz ve lipaz düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of serum amylase and lipase levels of renal transplant patients in pediatric age group

    YASEMİN TEPE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Nefrolojiİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET NEVZAT NAYIR

  3. Böbrek nakilli hastalarda nakil öncesi ve nakil sonrası dönemlerde hematolojik indeksler ve serum aterojenik indeksin karşılaştırılması

    Comparison of hematological indexes and serum atherogenic indices in PRE- and post transplant periods of kidney transplantation patients

    FATMA GÜNAY KARABAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    NefrolojiFırat Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ GÜREL

  4. Böbrek nakilli hastalarda kemik mineral dansitometresi ölçümlerini etkileyen klinik ve laboratuar parametrelerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of clinical and laboratory parameters affecting measurements of bone mineral densitometry in renal transplantation patients

    ZEKERİYA HANNARİCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıYüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. RIFKI ÜÇLER

  5. Kronik rejeksiyon gelişen böbrek nakli alıcılarında serum copeptin düzeyinin saptanması

    Determination of serum copeptin levels in kidney transplant recipients with chronic rejection

    AYŞE TUBA ÖZTEKİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    MikrobiyolojiAkdeniz Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. METE EYİGÖR